Anneler, çocuklar ve yas...
 
Acı. Bugün onlarca annenin hissedeceği şeyi ifade eden kelime; ve yokluk... Tam 33 yıl Berfo Ana Cemil’i olmadan geçirdi bugünü.


SELÇUK ÖZBEK

Acı. Bugün onlarca annenin hissedeceği şeyi ifade eden kelime; ve yokluk... Tam 33 yıl Berfo Ana Cemil’i olmadan geçirdi bugünü. Tam 33 yıl evine sıva yaptırmadı, hani bir umut sonra oğlu gelir de evi tanıyamaz diye. Bir tutam toprağı avuçlarına alıp da evladının kokusunu duyumsayamadı Berfo Ana, 105 yaşındaydı geçen yıl aramızdan ayrıldığında. Nice Berfo Ana, evlatlarına ait bir mezar taşı olur umuduyla yaşıyor şimdi. Bir meydanda buluşuyorlar her cumartesi...

Geçenlerde Roboskili anneler mezarlıktaydı yine. Bir anne, “1.80 boyunda evladımı bir poşete sığdırdım” dedi. Unutabilir miyiz bu sözleri?

Küçücük bir çocuktu Ceylan. Koyun otlatıyordu, hepsi bu... Hâlâ küçücük bir çocuk hafızalarımızda. Anneler evlatlarını hep küçük hatırlarmış, ama kim bilir ne acıdır böylesi değil mi? Sayısını anımsayamayacağımız kadar çok annenin çocuğu Ceylan gibi öldü, sayısını anımsayamayacağımız kadar çok annenin çocuğu kaçırıldı, kayboldu son zamanlarda.

Öyle çok evde matem var ki bugün; öyle çok evin penceresi karanlığa bakıyor ki... Bazı zamanlar haber yapmak ve yazmak dünyanın en acı verici şeyine dönüşür. Telefonda duyduğunuz bir ses, o sesin sahibi kadar yüreğinizi inciten bir olay yaşamadıysanız da, bütün ağırlığıyla düşer üstünüze. O matem evinin penceresinden bir süreliğine siz de karanlığa bakarsınız. Gezi sürecinde evlatlarını yitiren annelerle ve hem kardeşini hem de annesini yitiren Muharrem’le konuşurken işte öyle bir pencere vardı karşımda. Konuştuğum her anneyi ve kardeşi, böyle bir sebepten dolayı rahatsız etmenin verdiği üzüntü de eklendi buna.

Medeni...
Medeni Yıldırım, 18 yaşındaydı. Yukarıda 8 yaşındayken annesine yaptığı bir hediyenin fotoğrafı var. Kardeşi Mehmet Yıldırım gönderdi bu resmi. Fahriye anne anıları, resimleri sakladığı kutuyu açmış geçenlerde. Orada bulmuş. Medeni bir Anneler Günü’nde yapmış, “Çiçekler solar anne, ama resmi saklayabilirsin” demiş verirken. 10 yıldır duruyor o resim, nice 10 yıllar saklanmak üzere... Büyüyüp 18 yaşına gelmişti Medeni ama annesinin gözünde hâlâ kuzuydu. Anılarda olduğu kadar 8, anılarda olduğu kadar 18 yaşındaydı.

Ali İsmail...

Ali İsmail Korkmaz 19 yaşındaydı. Üniversiteye gidiyordu. Annesi uzakta, Antakya’daydı. Emel anne, Ali İsmail’in son Anneler Günü’nü anlattı ağlayarak: “Geçen sene hediye almıştı o kadar mutlu olmuştum ki, teşekkür ettim. Meğer Ali burada olmadığı için babası onun adına almış hediyeyi, yavrumun da haberi yokmuş. Ama beni üzmemek için belli etmedi telefonda. Benimle konuştuktan hemen sonra babasını arayıp teşekkür etti de öyle anladım.”

Peki şimdi... Bu Anneler Günü’yle ilgili ne hissediyor Emel anne? Hıçkırarak anlatmaya devam ediyor: “Hiçbir anlamı yok hiçbir şeyin. Allah hiçbir anneye bunu yaşatmasın. Her Anneler Günü’nde kutlardı ama bu yıl yok. Hiçbir şeyin anlamı yok ki... Ali, Anneler Günü’nü hep sevgiyle, sevgi sözcükleriyle kutlardı. Bu sene yavrumun ne sesini duyabileceğim, ne hediyesini alabileceğim.”

Ali İsmail’in her Anneler Günü’nde mutlaka verdiği bir hediye varmış annesine: “Seni seviyorum anne!” Annesinin de, Ali İsmail’in de en sevdiği hediyeymiş bu cümle.

Mehmet ve Fadime anne...

Fadime anne... Mehmet Ayvalıtaş’ın acısına dayanmadı yüreği, bir gün aniden onu da kaybettik. Muharrem’in telefonda titreyen sesi ve söyledikleri kulaklarımda, acısı yüreğimde yankılanıyor hâlâ: “Mehmet’i kaybetmeseydik askere gidecekti. Annem öyle çok severdi ki onu, ‘O askere giderse ben dayanamam, ben de giderim onunla. Orada ev tutarız. Gerekirse nöbetini bile ben tutarım’ derdi. Dayanamadı yokluğuna. Biraz kırgınım anneme, neden böyle bırakıp gitti ki... Ama belki şimdi kardeşimle kavuşmuşlardır. Belki şimdi birliktelerdir...”

Hasan Ferit Gedik

Hasan Ferit Gedik’in annesi Nuray annenin de hüznü sesine yansıyor. Söyleyecek bir söz bulamıyor. “Ne diyelim ki... Kimse yaşamasın bu acıyı. Bizim Anneler Günü’müz buruk geçecek. Ama bütün annelerin günü kutlu olsun...”

Abdocan…

Abdullah Cömert’in annesi Hatice anneye ulaşamıyorum. Zafer Cömert’in numarasını her çevirişimde, Hatice annenin Abdocan’a yaktığı ağıt zihnimde yeniden ses buluyor; “Vardım avluya oğul/ Avlu dile dönmüş konuşuyor/ Oğlum, Abdullah’ım…/ Duydum ki ağıtçı ağıt yakıyor.”

Ahmet, Berkin, Ethem...

Sami (Elvan) amcayı arıyorum. Ahmet Atakan’ın annesi Emsal anne, Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm anne ve Ethem Sarısülük’ün annesi Sayfı anne birlikteler. Sami amcaya Anneler Günü’yle ilgili aradığımı söylediğimde iletiyor. Arkadan üç annenin sesi yükseliyor “Ah… Ah… Anneler Günü mü kaldı?”, “Anneler Günü’nü zehir ettiler bize!”, “AKP hükümeti zehir etti…”

Ve bu üç anne, Ali İsmail’in, Mehmet’in ve Ethem’in davalarının olduğu bu mayıs ayında, yaşadıkları acı, varsa zalimin vicdanına dokunur diye şu mesajı iletmemi istiyor:

“İlk defa yavrularımız yok bu Anneler Günü’nde. İlk defa öpüp, koklayamayacağız onları. Bir anne için daha büyük acı olur mu? Bir annenin yüreğinde yavrusunun yokluğundan daha büyük eksiklik olur mu? Zehir ettiler Anneler Günü’nü bize, AKP hükümeti zehir etti. Tek dileğimiz artık başka anaların yüreği yanmasın; toprağına, mezarının taşına değil evlatlarına sarılabilsin analar, öpüp koklayabilsinler evlatlarını. Yavruları da analarına sarılabilsin, doya doya öpebilsin Anneler Günü’nde.”

Birgün

3 fidanın annesi ‘yılın annesi’
 
Adana Alevi Platformu, Gezi direnişi sırasında öldürülen Antakyalı direnişçiler Ali İsmail, Abdullah ve Ahmet’in annelerini ‘yılın annesi’ seçti



Adana Alevi Platformu, Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan ve Abdullah Cömert’in annelerini yılın annesi seçti. Emel Korkmaz, Hatice Cömert ve Emsal Atakan’a “yılın annesi” plaketleri Adana Alevi Platformu adına Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Adana Şube Başkanı Güneş Arslan tarafından verildi. Antakya Alevi Kültür Derneği’nde düzenlenen törende konuşan Adana Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Güneş Arslan, Ali İsmail, Abdullah ve Ahmet’in daha güzel ve yaşanılır bir Türkiye için mücadele ettiklerini belirterek, “Eşit, özgür, adaletli bir ülkenin kavgasında en ön safta yer aldılar. Daha yaşamlarının baharındayken bu köhne düzenin baskısına ve zulmüne maruz kaldılar” dedi.

ACINIZI YÜREĞİMİZDE HİSSETTİK
Arslan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizlere öncülük ettiler. Onların anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Ne mutlu sizlere böyle güzel evlatlar doğurmuşsunuz. Ateş düştüğü yeri yakar. Ne söylesek bu acı karşısında kifayetsiz kalır. Ancak emin olun ki, Ali İsmail’in, Abdullah’ın ve Ahmet’in ölümünü öğrendiğimizde hiç görmediğimiz ve tanımadığımız bu güzel çocuklar için bizler de üzüldük ve gözyaşı akıttık. Acınızı paylaşıyoruz.”

Gençler adına konuşan Tuncay Kaya ise Gezi eylemlerinde yaşamlarını yitiren 8 kişinin anısını yaşadıkları mahallelere, kütüphanelere, meydanlara, ağaçlara ve de çocuklarına onların isimlerini vererek yaşatacaklarını söyledi.

KİTAP VE PLAKET VERİLDİ
Yapılan konuşmalardan sonra Gezi direnişinde yaşamlarını yitiren 3 fidanın annelerine yılın annesi plaketleri Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Adana Şube Başkanı Güneş Arslan, Haşim Turaçtemur, Antakya Alevi Derneği Başkanı Murat Bozay tarafından verildi. Yılın annelerine Kemal Derin’in Börklüce Mustafa kitabı da hediye edildi.

Etkinlikte Antakya Alevi Kültür Derneği Başkanı Murat Bozay, Başkan Yardımcısı Dr. Şefik Zan, Adana Alevi Platformu’ndan Haşim Turaçtemur, Sultan Başaran ve Tuncay Kaya da güne dair bir konuşma yaptı.

***

Berkin’i vuranların annelerine hediyesi olsun bu çiçekler

Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan, anneler gününde oğlunun mezarına çiçek dikti. Baba Elvan, “Dileğim Berkin’i vuranların, onların annelerine hediyesi olsun bu çiçekler” dedi. Sami Elvan, eşi Gülsüm Elvan Almanya’da olduğu için oğlunun Feriköy Mezarlığı’ndaki mezarına yalnız geldi. Yanında getirdiği bir kasa çiçeği mezara diken Elvan, uzun uzun oğlunun mezar taşını öptü.

Sami Elvan, geçtiğimiz anneler gününde Berkin’in annesine ablalarıyla birlikte hediye aldığının belirtti.

YARGILANMAYI ZAMAN GÖSTERECEK
Soruşturmanın son durumu ile ilgili de konuşan Sami Elvan, “Görüntülerden anladığımız kadarıyla her şey belli. Dileğimiz bundan sonraki süreçte onların adil bir şekilde yargılanması. Artık ne kadar adil yargılanırlar zaman gösterecek” dedi.

Birgün