Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol


“Hayatın olduğu her yerde savaşmak istiyorum!”*

Resim Ekleme


Yaşamını sosyalizmin zaferine adayan bir kadın: Clara Zetkin...

İnsanlığın kurtuluş mücadelesinin Almanya topraklarındaki yılmayan savaşçılarından Clara Zetkin’in aramızdan ayrılışının 81. yılı. Zetkin, tüm yaşamını devrim ve sosyalizm mücadelesine adamış komünist bir kadın olarak 76 yaşında hayata veda etti. Clara Zetkin’in fiziki olarak varlığı 81 yıl önce son bulmuş olsa da onun yarattığı birikim işçi ve emekçi kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesinde yaşıyor. Zetkin, feminist akımların, “kadın hakları savunucusu” sığ tanımıyla sahiplenebileceği bir değer değil, aksine tüm kadınların kurtuluşunu sömürü ve kölelik zincirlerinin parçalanması ön koşuluna bağlayan bir komünisttir. Onun ölümsüz davasını selamlıyor ve devrimci anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.

Clara Eisner 1857’de Almanya’nın Saksonya Eyaleti’nde doğdu. Daha sonra ailesiyle birlikte Leipzig’e taşınan Eisner, öğretmenlik eğitimi aldı. Gençlik yıllarından itibaren burjuva toplumun çelişkileriyle yüzleşen ve sınıf hareketine ilgi duyan Eisner bu dönemlerde Karl Liebknecht ve Bebel’in broşürlerini okumaya ve Alman sosyal demokratlarının toplantılarına katılmaya başladı. Yine bu dönemlerde daha sonra evleneceği ve soyadını kullanacağı Ossipe Zetkin ile tanıştı ve mücadeleye aktif bir şekilde dâhil oldu. Alman Sosyal Demokrat Partisi’ne üye olan ve partisinin birçok politikasını eleştiren Zetkin I. Emperyalist Paylaşım Savaşı’nı destekleyen SPD’ye tutum alarak emperyalist savaşa karşı bayrak açtı. Zetkin, daha sonraki yıllarda bu partiden ayrılarak Alman Komünist Partisi’ne üye oldu.

Kadın olmadan devrim olmaz!

Clara Zetkin mücadeleye katıldığı ilk yıllardan itibaren kadın sorununa özel bir ilgi duydu, yazıları ve örgütlenme çabalarıyla emekçi kadınları kendi sorunları etrafında biraraya getirmek için yoğun bir emek harcadı. Öyle ki II. Enternasyonal’in toplanmasına sunduğu katkıları bir yana bırakırsak Enternasyonal’in daha ilk kongresinde kadın işçilerin sınıf mücadelesine katılmalarının önemini vurguladı. Daha sonra 1907’de yapılan yedinci kongrede Sosyalist Kadınlar Konferansı’nın toplanmasına öncülük etti. Bu konferans uluslararası emekçi kadın hareketine büyük katkılar yapmış, 1910 yılında 8 Mart’ı yine Clara Zetkin’in önerisiyle ‘Newyork’lu tekstil işçisi kadınların anısına’ Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilan etmiştir.

Clara Zetkin kadın sorununa sınıflar penceresinden bakarak onu Marksist bakış açısıyla tahlil etmiş ve çözüm yolunu materyalist tarih anlayışıyla ortaya koymuştur. “Kadınlar Karl Marx’a ne borçludur?” makalesinde ise Marks’ın kadın sorununu görmezden geldiği eleştirilerine yanıt vermiştir. “Elbette, Marks kadın sorunuyla ‘doğrudan’, ‘yalnız onun üzerinde durarak’ uğraşmadı. Bununla birlikte, kadının hak-eşitliği için eşsiz olanı, en önemli olanı yaptı. Materyalist tarih kavramıyla bize kadın sorunu üzerine eksiksiz formüller vermediyse de, daha iyisini verdi; onları bulmak ve kavramak için doğru, güvenilir yöntemi. Kadın sorununu genel tarihsel gelişmesinin akışı içinde, tarihsel bağımlılığı ve haklılığı içinde, genel toplumsal bağlantıların ışığında açıkça anlamamızı, onun itici ve sürdürücü güçlerini tanımamızı, onların yöneldikleri amaçları, ortaya konan problemlerin ancak varlıklarıyla çözüme kavuştuğu koşulları bulabilmemizi yalnız materyalist tarih anlayışı olanaklı kılar.”[1]

Devrim olmadan kadın kurtulamaz!

“Kadın sorunu kendileri de sadece kapitalist üretim modunun bir ürünü olan sınıfların olduğu toplumlarda geçerlidir.” [2] Bu sorun özel mülkiyetin ortaya çıkmasıyla birlikte oluşan sınıflı toplumların ekonomik ilişkileri çerçevesinde oluşmuş ve her toplumda farklı biçimler alarak ve her defasında kadın cinsinin yenilgisini perçinleyerek bugüne ulaşmıştır. Evet, “Ortada bir kadın sorunu vardır: Proletaryanın kadınları için, burjuva kadınları için, aydın kadınlar için ve ‘en üstteki on binİ kadın için. Bu sorun, bu katların her biri için farklı bir form/anlam içerir.” [3] Ancak tüm kadınların kurtuluşunu işçi ve köylü kadınların mücadelesi olanaklı kılabilir.

Clara Zetkin kadınların kurtuluşunun, insanlığın kurtuluşuna bağlı olduğunu özel olarak vurguluyordu. Kadın sorununun, kadının sınıfsal konumuna paralel olarak farklı biçimler aldığını söylüyor, ancak bu sorunun tamamen ortadan kaldırılmasının tek ve kalıcı yolunun komünizm olduğunu savunurken, bir yandan da bu sorunun ancak milyonlarca kadın ve erkeğin gönüllü ve azimli mücadelesiyle yok edilebileceğinin altını özel olarak çiziyordu. “Komünizm, ancak milyonlarca kadının gönülden istemini ve en azimli etkinliğini milyonlarca erkek kardeşinin istemi ve etkinliğiyle, kendi kurtuluşu için kesinlikle ‘Olsun!’ demeyi gerektiren zorlayıcı titan gücü halinde birleştirirse, kadınları boyunduruktan kurtarabilir.”[4]

Clara Zetkin devrim programı ile kadın mücadelesini kesiştiren sınıf ve parti bilinçli bir devrimci olarak aynı zamanda kadın sorununda uğruna savaştığı ideolojiyi teorik olarak zenginleştiren bir teorisyendi. Zetkin, Marksist teoriyi yıpratmaya çalışan reformistlere karşı durarak, kurumların revize edilmesinin bir şeyi değiştirmeyeceğini, tek yolun kapitalizmin yıkılıp yerine sosyalizmin inşası olduğunu savunmuştur. O sosyalizmin zaferi için verilen büyük savaşta kavganın hep önünde olmuş ve özellikle işçi- emekçi kadınların devrim mücadelesine kazanılmasında önemli katkılar yapmıştır.

Emekçi kadınlar ona çok şey borçludur!

Hitler faşizminin Almanya’daki devrimci hareketi baskı ve zulümle boğduğu yıllarda SSCB’de yaşamak zorunda kalan Clara Zetkin, burada da mücadeleden geri durmamış ve 1933 yılında geçirdiği kalp krizi sonucu aramızdan ayrılmıştır.

Kadınlar ona çok şey borçludur. On yıllar sonra bile, kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesinde resminin en önde taşınması boşuna değildir. O Marks’ın tarihsel materyalist yöntemini, toplumsal bir sorun olan kadın sorununun anlaşılması için ustaca kullanmış, bununla yetinmeyerek bizlere çok değerli bir miras bırakmıştır. O miras komünist kadınların ellerinde güvendedir.

Z. Eylül


Dipnot ve Kaynaklar

* Farklı dönemlerde Almanya başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde ve SSCB’de mücadele yürüten Clara Zetkin “Hayatın olduğu her yerde savaşmak istiyorum.” demiş ve tıpkı söylediği gibi yaşamıştır.

Hülya Bartan, Sosyalizme ve Kadın Hareketine Adanmış İki Ömür, Ç.Ü, İİBF, Adana

1. Clara Zetkin, Ausgewählte Reden und Schriften, Band I, Berlin 1957, s. 129

2-3.Clara Zetkin, “Sadece Proleter Kadınları Kapsayarak Sosyalizm Zafere Ulaşacaktır” , Sosyal Demokrat Parti Kongresi Konuşması, Almanya, Ekim 1896. İngilizceden Çev. K.Ehram. Internet, 3 Mart 2014

https://www.marxists.org/archive/zetkin/1896/10/women.htm

4. Clara Zetkin, Ausgewählte Reden und Schriften, Band III, Berlin 1960, s. 170

Kızıl Bayrak

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]