Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Güncel Tartışma Konuları
Kaçak  |  Cvp:
Cevap: 9
08.08.2014- 21:49

Alıntı Çizelgesi: ayhan yazmış

Bu konuyu burada bir aydır tartışıyoruz ve sonuç hep elde var sıfır oluyor. Çok daha basit sormak istiyorum.

1- Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmasını istiyor musun?
2- Bu seçimde onun Cumhurbaşkanı olmasını engellemek için ne yapacaksın?




Yukarıda uzunca bir yazı yazdım. Orada anlatmak istediğim asıl mesele üzerinde düşünmeni öneririm. Çünki asıl önemli olan o.

Yoksa tayyip'in cumhurbaşkanı olması değil asıl mesele. Bize bunu böyle göstermeleri, asıl konuyu örten bir şal.

Tayyip cumhurbaşkanı olunca her şey bitecek mi? Mücadele bitecek mi? Bir daha gitmeyecek mi? Elbette hayır.

Ama Tayyip'e şimdi bir yenilgi yaşatmak isteyenlerin hatası ve eksikliği şurada ki, ona bu yenilgiyi neyinle, hangi gücüyle, hangi etki alanınla, hangi toplumsallaşmışlığınla yaşatmayı düşünüyorsun? İsrail'in karşısına ev yapımı füzelerle çıkan Hamas kadar gücün yok. Yenilgi yaşatsan ne olacak?

Yenilgi yaşattın diyelim. Phki bu durumda zafer kimin hanesine yazılacak, bunu da düşündün mü? Senin değil herhalde...

Senin, yani bizlerin hanesine yazılmayacak. O zafer, bize çok daha uzun yıllar boyu kna kusturan, kürd'ümüzü inkar eden, solumuzu hep aşıp kesen, hapislerde çürüten eski düzen sahiplerinin, Aydın doğan'ların, Ertuğrul özkök'lerin, bir de Fethullah gülen cemaatinin hanesine yazılmış olacak.

Bunu mu istiyorsun? Ben de sana bu soruyu soruyorum. Bunu mu istiyorsun?

solcu  |  Cvp:
Cevap: 10
08.08.2014- 23:21

Tayyip'e yenilgi yazdırırsan, bu kimin hesabına yazılacak? Eee? O zaman bırak Tayyip kazansın:)

yorum2006  |  Cvp:
Cevap: 11
09.08.2014- 01:00

Alıntı Çizelgesi: Kaçak yazmış

Alıntı Çizelgesi: dayanışma yazmış

Aleviler RTE'ye karşı çıksınlar ama, İhsanoğlu'na oy vermesinler!
Ne yapsınlar?
Demirtaş'a versinler ya da RTE'ye karşı çıksınlar ve boykot yapsınlar.
İkisi de Erdoğan'a yarıyor.

Ne yapılmalı?
Başka seçenek mi var?





"Başka seçenek var mı?" sorusu ve yaklaşımı yanlış. Hep böyle soruldu ve böyle yaklaşıldı. Ve hep kaybedildi. 80 öncesinde MC hükümetlerine karşı CHP'ye oy verildi. İşe yaramadığı gibi, oy verenler zamanla bilinç erozyonuna uğrayıp chp'lileştiler. Oysa CHP ile MC   (AP, MHP, MSP vb koalisyonu) hükumetlerinin yoktu aslında birbirlerinden farkları.

Şimdi de sizler tepeden indirilen sentetik bir adayı destekler pozisyona gelmişsiniz. Bu aslında sol adına utanılacak bir durum. Ehveni şer mantığının ne kadar kötü bir mantık olduğunu görüyoruz.

Yarın kimi destekleyeceksiniz? İstemediğiniz kişi veya partiye karşı Bahçeli'yi destekleyebilir misiniz mesela?

Sarıgül'ü ve Mansur yavaş'ı desteklediğinize göre, neden olmasın?

.....

Peki, ne demek istiyorum, Tayyip'e mi yarasın, bunu mu?

Şunu demek istiyorum: Tayyip bu kadar oyu durduk yerde almıyor. Yıllardır iktidarda olmasına rağmen ciddiyetle çalışıp uğraşıyorlar ve oyları da alıyorlar. Bu oylar onlara insanlardan, seçmenlerden, yani bizlerin örgütlemekle yükümlü olduğumuz halkımızdan gidiyor.

Sen görevlerini yapmıyorsun; siyasi çalışmanın gereklerini ciddiyetle yerine getirmiyorsun; her seçimde daha da az oy alıyor ve toplumun genelinden daha da dışlanıyorsun; söylediklerin, savundukların giderek daha da az ikna edici oluyor; ondan sonra Tayyip'e karşı ehveni şeri savunuyorsun.

Bu bir göz boyamadır. Asıl sorun sende, bizlerde. Ama kolayca kafaları bir başka yere çevirtiyorlar. Bir hedef gösteriyorlar; öcü, umacı, en büyük felaket, diktatör, padişah, şu, bu...

Ve kendi eksikliklerini, yetersizliklerini, çapsızlıklarını, boşluklarını unutturuyorlar. Şimdiye kadar neden başarılı olamadılar; neden politikaları, söylemleri işe yaramadı ve bu toplumda karşılık bulamıyor; bunları sorgulamamızı engelliyorlar. Oysa asıl soru bu.

Kılıçdaroğlu da böyle, perinçek de böyle, Bahçeli de, isimlerini bile aklımızda tutmaya gerek görmediğimiz diğer siyasetçiler ve örgütleri de...

Bakın yukarıdaki yazıda 900'e yakın Alevi derneğinden söz ediliyor. 9 tanesinin adını sayabilir misiniz? Ben sayamam.

Peki bu durum normal midir? Artık kanıksamışız ama aslında normal değil.   Gerçek sivil toplum örgütü, gerçek demokratik kitle örgütü böyle olmaz. Etkilidir, sesi çıkar, ciddiye alınır. Ama bizimkiler öyle mi?

O nedenle ilk mesajımda bunların 11 Ağustos'da yıkılacağını yazdım. CHP, MHP, diğerleri kaçınılmaz sona kendilerini hazırlasınlar.





Siz solcu olmadığınız halde, solcu ayakları çekip Tayyip'in önünü açmaya çalışıyorsunuz.

Bir yandan da Tayyip'in reklamını yapıyorsunuz. Çapsız ve yetersiz olan aslında Tayyip'tir.   Onu başa getiren çapı veya yeterli olması değil, emperyalizmin programıdır.   Sırtını da uluslararası kara para başta olmak üzere, uluslararası emperyalist sermayeye dayamıştır.   Kurduğu düzen tamamen ülkeye giren dış paraya dayanıyor.

Bununla da yetinmedi. Akıl almaz bir diktatörlük kurdu. Tüm medyayı ele geçirdi. Muhaliflerin tümünü baskı altına aldı.

Şu yütüttüğü seçim propagandası bile akıl almaz ölçüde anti-demokratiktir. Kamunun tüm olanaklarını kullanıyor. Milyonlarca dolar yatırıyor bu işe. Her türlü baskıi şiddet, yalan, beyin yıkama ve para. Sizin demokrasi anlayışınız da bu herhalde.

Kaçak  |  Cvp:
Cevap: 12
09.08.2014- 10:50

Alıntı Çizelgesi: yorum2006 yazmış


Siz solcu olmadığınız halde, solcu ayakları çekip Tayyip'in önünü açmaya çalışıyorsunuz.

Bir yandan da Tayyip'in reklamını yapıyorsunuz. Çapsız ve yetersiz olan aslında Tayyip'tir.   Onu başa getiren çapı veya yeterli olması değil, emperyalizmin programıdır.   Sırtını da uluslararası kara para başta olmak üzere, uluslararası emperyalist sermayeye dayamıştır.   Kurduğu düzen tamamen ülkeye giren dış paraya dayanıyor.

Bununla da yetinmedi. Akıl almaz bir diktatörlük kurdu. Tüm medyayı ele geçirdi. Muhaliflerin tümünü baskı altına aldı.

Şu yütüttüğü seçim propagandası bile akıl almaz ölçüde anti-demokratiktir. Kamunun tüm olanaklarını kullanıyor. Milyonlarca dolar yatırıyor bu işe. Her türlü baskıi şiddet, yalan, beyin yıkama ve para. Sizin demokrasi anlayışınız da bu herhalde.



eskiden "majestelerinin komünisti" diye bir deyim vardı. o zamanın tkp'si için söylenirdi. bu yukarda yazdıkların bana bu lafı hatırlattı.

aydın doğan'ların muhalefetini savunmak için bu heves niye? muhalefete çapsız dediğim için neden savunmaya geçtin onu? üstelik sözcü vb gazetelerin sırıtan yalanlarını da tekrarlamışsın. ne gerek var bunlara?

ülkede basın diye de, yargı diye de bir şey kalmadı zaten de, bunların tamamının akp'nin elinde olduğu kocaman bir yalan. işte yarısı akp medyası, yarısı da akp karşıtlarının medyası.

yargının bir kısmı cemaat, yeni yeni oluşturulmaya çalışılan bir kısmı da akp.

onun dışında yukarda yazdıklarının içinde elbette doğru olanlar da var. ama bunları, savunmaya çalıştığın muhalefet partileri uğruna zebil etmişsin.

tabii benim demek istediklerimi de... bir şeyler anlatmaya çalışıyorum. kendimizi de eleştiriyorum. kendi eksiklerimizi, yanlış poltika ve söylemlerimizi bu şekilde kapatmaya gizlemeye çalışmamalıyız. bu önemli bir konu bence.

çapsız değilse muhalefet neden giderek eriyor ve yok oluyor? bu kadar başarısızlık ve yenilginin sebebi nedir? hiç sorgulamaz mısınız?

sadece abd'ye, kara paraya, makarna ve kömür dağıtımına bağlamak doğru mu? özellikle bizim ülkemizde hep koalisyon kükumetleri olurdu ve erken seçimler yaşanırdı sıkça. dün en çok oyu alıp hükumet kuran partiler, yarın en az oyla çekilir giderdi.

ilk defa 8 zafer kazanan ve her seçimde oyunu artıran bir parti var. bunun sebeplerini anlamaya çalışmak gerekmez mi?

meseleyi iktidardan uzaklaştırmak ve iktidarı almak olarak görmeye devam ettiğiniz sürece kaybedeceksiniz. meseleyi doğru politikaları ve uygulamaları savunup, yanlış olanlara en geniş biçimde karşı çıkmak olarak ele alırsak kazanmamız mümkün olur.

umut  |  Cvp:
Cevap: 13
09.08.2014- 20:33

Alıntı Çizelgesi: Kaçak yazmış

Alevi Vakıfları Federasyonu Genel Başkanı Cemal Canpolat'ın yaptığı açıklamada çok sert mesajlar vardı. 900'e yakın Alevi kurumunun imza attığı metine şu an görevde olan 30 milletvekili ile 100 eski milletvekili de destek verdi. Ayrıca Maltepe ve Bakırköy Belediye Başkanları da bu açıklamaya destek verenler arasında.

Seçimin galibi şimdiden belli gibi. Ekmeleddin gibi bir çatı adayını bu kadar çok Alevi derneği destekliyorsa ve buna rağmen Ekmeleddin Alevi bölgelerinden az oy alırsa seçimin mağlupları arasında o Alevi dernekleri de yer alır.

Ekmeleddin'i desteklemek, tepede pişirilip halka dayatılan sentetik bir adaya oy istemek demektir. Sırf ehveni şer diyerek böyle bir kampanyaya katılmanın hiç bir ilkeli yanı bulunmuyor.

Anlaşılan 11 Ağustos'dan itibaren sadece muhalefet partilerinin çatılarından çökme sesleri gelmeyecek; bu 900'e yakın Alevi derneğinin çatısından da gürültüler gelecek gibi görünüyor.



Seçimin galibi şimdiden belliyse, Alevilerin oylarını ırkçılığı tescilli Erdoğan'a mı vermeleri gerekir? Sen kime oy veriyorsun? Galip olacağı belli olan Erdoğan'a mı? İkide bir Tayyip dururken Ekmeleddin'i eleştiriyorsun, Erdoğancılığın bu kez de böyle mi şekil aldı?

melnur  |  Cvp:
Cevap: 14
09.08.2014- 22:57

Yazıyaz forum 2005 yılında kurulmuştu. O günden bu yana yaklaşık 10 yıl geçti. SOLpaylaşım henüz yeni. O günden bu yana onbinlerce üye kaydoldu, çoğu düşüncelerini yazdı, okudu, sağcısı, solcusu, islamcısı, evrimcisi, evrim karşıtı bir yığın insan değerlendirmelerde bulundu. Kişisel görüşüm, her düşüncenin kemikleşmiş olanlarını bir tarafa bıraktığımızda, ( bana göre) pek çok kişi bu forumdan yararlanmış, düşüncelerini geliştirmiş, tutarlı olmayı öğrenmiş, kısaca burada bir şekilde kendini geliştirmenin yolunu yordamı bulmuş. Ama birkaç kişiyi hep şaşkınlıkla izlediğim olmuştur. Bunlardan biri Sn. baykuş'du. Yazıyaz'dan sonra SOLpaylaşım'a da üye olmuştu, ama üye olduktan sonra bir kez bile foruma uğramadı. Umarım sağlığı yerindedir ve özel nedenlerle artık foruma girmiyordur. Sn.baykuş'u örnek verişimin nedeni, yazıyaz foruma girdiğinden beri düşüncelerinde hiç bir değişiklik olmamasıydı. Gıyabında konuşuyorum belki ama, kendini Marksist olarak nitelerdi, Lenin'e karşı olduğunu belirtirdi, ne var ki, ileri sürdüklerinin pek çoğu da Marksizm'e aykırı şeyler olurdu. Yazıyaz forum boyunca ne ileri gitti, ne geriye...Hep aynı şeyleri savundu, bıkmadan, dediğim dedik dercesine, hep aynı şeyler. ( Umarım bu yorumu da okur ve bu konuda düşüncelerini aktarır.) Önemsediğim yanı, samimi oluşuydu. Söyledikleri, ileri sürdükleri bana hep yanlış olmanın ötesinde tutarsız ve çelişik gelirdi. Yineleyeceksek, önemli olan samimiyet değil mi?

Bir başkası vardı. Keskin sosyalist algısı yaratarak girmişti foruma. İlk yaptığı   yorumlarda kaleminin de iyi olduğu izlenimi vermişti bana. O zamanlar yazıyazdergi'yi çıkartıyorduk. Özelden dergiye yazı yazma konusu ilgisini çeker mi diye sormuştum. Yanıtı da ilginç gelmişti, hiç unutmuyorum, içerden çıktığını ve yazı yazmayı özlediğini, seve seve yazacağı yanıtını vermişti. Tabi, yazı gelmedi. Hiç gelmedi. Sonra sürtüşmeler oldu, uzaklaştırmak zorunda kaldık, forum açtı, kapadı tekrar geldi. Keskin sosyalistliği gitmişti bu kez. Liberalizmle sosyalizmin karışımı bir düşünceyi önemser olmuştu. Erdoğan'ı desteklemeye de başlamıştı. Unutmadığım bir yorumu da, Rasim Ozan Kütahyalı'yı çok beğenmesiydi:) Bu başka bir örnek oldu aslında, sanal ortamın farklı sanal kişilikler yaratması örneği gibi bir şey oldu.

Sn.Kaçak ise yazdıklarıyla gerçekten beni şaşırtıyor. Yazıyaz'daki ilk izlenimi sol sempatizan oluşuydu. Öyle aklımda kalmış. AKP'nin ilk yılları-dönemi liberal sola savrulmuş bir kişi...Şimdi ise gerçkten anlayabilmem mümkün değil. Tayyip Erdoğan ve AKP'yi gizli açık savunduğu ortada da, liberal solun bile Erdoğan'la ''kanlı bıçaklı'' duruma gelmişken, böyle bir duruşu nereye oturtmak gerekiyor?

Sn.Kaçak yazıyaz'a gelip de bulunduğu noktadan geriye savrulan nadir üyelerimizden biri. Savunduklarının hiç birinin solla, sosyalizmle bir ilgisi yok. Neyi diye sorarsanız; AKP faşizmini tam karşıdan eleştirmeyen ve bu konuda ilkeli bir duruş göstermeyen birinin solcu olabilmesi mümkün değildir. Solculuğun tanımını yapmak, ''acaba bu söylenenler bu tanımın neresine oturuyor'' diye kafa yormak anlamsız. Böyle bir örnekte gereği de yok. Erdoğan ve AKP çözümlemesinde ''AKP faşizmi'', veya ''dinci faşizm'' veya, ''gerici diktatörlük'' veya benzer kavramlar kullanmayanın solculuğu, solculuk olamaz. Hem ülke içinde hem ülke dışında halk düşmanlığında bu kadar ileri gitmiş bir siyaseti hala kollayıcı bir tavır içinde olmak kavramlaştırılamaz. Mümkün değil.

Çok sevdiği başbakanının çok yinelediği bir söz var; ''nereden nereye''!

Gerçekten öyle; nereden nereye!

Kaçak  |  Cvp:
Cevap: 15
10.08.2014- 11:09

madem yazıyaz sohbeti açıldı bugün bundan söz edelim. hem seçim yasakları da var. kendimizi ciddiye alıyorsak bu yasaklara uymamız gerekir.

eski yazıyaz gerçekten çok iyiydi. son döneminde ayrılıklar oldu ve katılım iyice düştü. ama önceki dönemleri farklı fikirlerin katılımına açık, ciddiyetle tartışılan, kaliteli dönemlerdi.

aphinar'ı hatırlıyorum. iyi ve bilgili bir yazardı ve yöneticiydi. sonra yönetimle ilkesel bir tartışma yaşayıp ayrıldı. zaten giderek çok kişi ayrıldı. ben kaldım. adım yazıyazıyom olduğu için belki de. :)

bir de adını hatırlayamadığım, istanbul'la ilgili imzası olduğunu hayal meyal hatırladığım iyi bir yönetici ve yazar vardı.

bir de şahsen tanıştığım, sirelis-sarayka-taciser adlarını kullanan üyeyi yazmalıyım. yazıyaz dergi'de de sanat üzerine yazmıştı. birikimli birisiydi. sonra o da melnur'la kavga edip ayrılmıştı. dönmeye ikna edememiştim.

maalesef çaresiz bir hastalık yüzünden aramızdan ayrıldı.

baykuş'u, lut'u, ihtiyar bir üyeyi, istanbul'lu alkolsever bir üyeyi hatırlıyorum. az kişi kalmış aklımda. belleğim silmiş isimleri. hele r.o.k.'u beğenen birisini hiç hatırlamıyorum.

nazım'ın dediği gibi;

sen bunların isimlerini aklında tutma
ama 28 kanunisani'yi unutma...


biz de yazıyaz'ı, bıraktığı değerlerin anısıyla hatırlayacağız. o değerleri şimdi daha iyi anlıyoruz. solpaylaşım adlı bu siteye bakınca, katılımın eksikliği, yazılan yazıların kendi fikirlerini yansıtan yazılar olmayışını, tartışmalarda ikna olma ve ikna etme esasına değil, karşındakini etiketleyip etkisiz kılma esasına dayanıyor olmasını gördükçe eski yazıyaz'ın değeri daha iyi anlaşılıyor.

yazmak, polemiğe girmek, münazara yapmak anlamında tartışmak... bunlar güzel şeylerdi. kendi fikirlerini verilerle güçlendirerek yazıp, karşındakinin fikirlerine karşı savunma geliştirirken kendini de farkında olmadan geliştiriyordun. okuyor, öğreniyordun. yazmayı, tartışmanın inceliklerini öğreniyordun. karşındakinden, onun bilgilerinden ve yönteminden de öğreniyordun.

işin zevki ve yararı bunlar zaten. bunlar olmayınca geriye ne kalıyor? işte şimdiki gibi tadı tuzu olmayan, zenginliği ve çeşitliliği olmayan, tek solcu, tek bayrakçı, tek tipçi bir site anlayışı kalıyor.

bilmiyorum, eski yazıyaz'ın da sahibi olan sayın melnur bu durumdan memnun mu? eski yazıyaz ile şimdiki solpaylaşım'ı karşılaştırıp aradaki farkı görünce üzülüyor mu? ama bu yola bilinçli olarak kalkışan da kendisi.

ama o hâlâ "nereden nereye!" diye kendi sitesi için değil, başkaları için söylüyor. demek ki durumun farkında bile değil. demek ki oradan bakınca öyle görünüyor. veya o öyle görüyor. :)  

melnur  |  Cvp:
Cevap: 16
10.08.2014- 23:01

Bu yazınız bile nereden nereye geldiğinizin bir göstergesi. Ne yazılıyor, ne anlatılmak isteniyor, siz neler söylüyorsunuz. Siyaseti ele alış biçiminiz bile bu tavrınızdan farksiz değil. Uzatmak, sizin bu tavrınızla yüzgöz olmak da oldukça rahatsız edici. Yazıyazforum hakkında ise hiç bir şey bilmeden ve gereği de olmadan konuşuyorsunuz. Tıpkı siyaset konusunda olduğu gibi.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]