Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Güncel Tartışma Konuları

Erdoğan'dan demokrasi ve çevre yalanları


Resim Ekleme

AKP iktidarı boyunca milyonlarca ağaç diktiklerini iddia eden Erdoğan, "Ben yeşile hayranım, hastayım" dedi. Erdoğan, AKP döneminde ifade özgürlüğünün önünün açıldığını, ifade özgürlüğü korkusunun ortadan kalktığını söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Uluslararası Kamu Denetçiliği Sempozyumunda konuştu. Erdoğan, Gezi Parkı eylemlerinde "çevre düşmanı" gibi gösterilmesinin partisine büyük haksızlık olduğunu iddia etti. "Ben yeşile hayranım, hastayım" diyen Erdoğan, iktidarda oldukları dönem boyunca milyonlarca ağaç diktiklerini söyledi.

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şu şekilde:

'Çok ciddi reformlar yaptık'
"11 yılda çok ciddi reformlar yaptık. Bize neler demedileri ki? Engeller önümüze çıkarıldı, reformlar engellenmeye çalışıldı. Biz bu reformlarla Türkiye'yi güçlendirdik. Engelli vatandaşlarımıza T.C tarihinde görülmemiş imkanları her alanda biz getirdik. Türkiye'de medya dahi bu reformlara karşı çıkarken hükümetimiz kararlılıkla bu reformları gerçekleştirdi.

Bundan 11 yıl önce bir siyasi partinin her konuda konuşma özgürlüğü yoktu. Belli konular mayınlı araziydi. Şahsım... Ben Ziya Gökalp'e ait bir şiiri okuduğum için mahkum oldum. bundan dolayı hapiste yattım. Bize saldıranlar bunu görmüyor ve sadece bununla kalınmadı. Biz bunların önlerini açtık. Bize hakaret etme özgürlüğüne sahip olanlar, bizi 'bizim düşünce özgürlüğümüz yok' diye eleştiriyor. Küfre varıncaya kadar..."

'Artık her haber yazılabiliyor' yalanı
"Bundan 11 yıl gazetelerde her haberi yazmak mümkün değildi. Belli çevrelerden korkuluyor, özgürlükler kullanılamıyordu. Hükümetimiz yazarlar üzerinden ifade özgürlüğü korkusunu ortadan kaldırmıştır. Şiddete başvurmadığı sürece vatandaşların haklarını kullanmaları bu ülkede mümkündür. AB'ye üye olmak için aday durumundaki Türkiye (Tabi 50 yıl oldu) 11 yılda çok önemli reformlar yaptık, AB standartları yakaladık, hatta bazı noktalarda bu standartları aştık.

Özellikle de AB'nin hükümetimize karşı karalama kampanyası oldu. Bunun AB tarafından yürütülüyor olması, Avrupa'nın Türkiye hakkında son derece yanlış bilgilendirilmesi için özel bir çaba harcıyorlar. Tutuklu gazeteciler konusunda Sayın Adalet Bakanım defalarca yaptığı halde Avrupa dünyayı yanlış bir şekilde bilgilendirilmektedir."

'Her şeyi çözdük demiyoruz'
"Tabii ki 'her şeyi çözdük' gibi bir iddiada bulunmuyoruz. Bizim polisimiz dayak yemiştir, bir çok yerde son ana kadar tahammül etmişti. Biber gazı sıkma AB mevzuatında zaten var. Açısını derecesini isabetli kullanmamış olabilir ki onlar hakkında da gereği yapılıyor. Su kullanılabilir. Gerçek mermi kullanılamaz, ama gerçek mermi gsteri yapan tarafnından kullanılıyorsa ne olacak? Gerçek mermiyle yaralanan hatta ölen polislerimiz de olmuştur.

Çok masum gerekçeler ileri sürüldü. Yok ağaçlar kesildi, bundan dolayı gösteriler dendi. AB üyesi ülkelere göre ağaç dikme konusunda vagon değiliz, lokomotifiz. Biz milyonlarca ağaç diktik. Avrupa'ya Fransız değiliz. Orada da ağaçlar sökülür, başka yerlere dikilir, nakledilir yani. Ağaz sökülmez diye bir anlayış artık yok. Yeşile hayranım, hastayım. Bize çevre düşmanı demek çok büyük haksızlık olur.

Atacağımız adımlarda gösteri ve yürüyüşlerde hukuk içinde haklarını kullananları koruruz. Bütün engellere rağmen 11 yıl içinde gerçekleştirdiğimiz reformlar demokrasi konusunda samimiyetimizi ortaya koyuyor. Türkiye'yi dünyaya ifade özgürlüğü olmayan bir ülke olarak lanse edenlerle çözüm sürecine karşı çıkanlarla aynı kişilerdik."

'Çoğunluğun azınlığa tahakkümü ne demek?'
"Suriye'de 100 binler öldürüldü. Batı nerede? Batı Suriye'ye karşı ne yaptı? Sadece konuşuyor. AB ne yapıyor? Mısır'daki darbeye darbe diyememiştir. Demek ki aklına geldiği zaman böyle darebeler yapılabilir, mümkündür. Çoğunluğun azınlığa tahakkümü ne demek? Çoğunluk eğer halkından ülkeyi yönetme yetkisini almışsa ülkeyi yönetir. Zulmediyorsa, yargı niye vardır? Bunları yargılamak için vardır? Seçkinlerin çoğunluğa tahakkümünü neyle izahat edeceksiniz?

Danıştay gibi öneli bir kurumumuz bir karar alıyor. Başı örtülü alanlarla ilgili bir olumlu karar... Birisi de çıkıyor diyor ki 'biz bunu kabul edemiyoruz, kınıyoruz.' Bir taraftan inançlara saygıdan bahsedeceksin bir taraftan böyle diyeceksin, bir de yargı kararını üzüntüyle karşılıyoruz diyorsun. Yıllarca bu ülkede azınlık konumunda olanlar bunlara hep sabrettiler zaten. Molotof kokteylini alıp sokağa dökülmediler. Bizi başı örrtülü ve başı açık vatandaşlarımıza eşit davrandık, iki tarafı da koruma altına aldık."

http://haber.sol.org.tr/devlet-ve-siyaset/erdogandan-demokrasi-ve-cevre-yalanlari-haberi-79055

sorgulayan  |  Cvp:
Cevap: 1
03.09.2013- 16:51

Evet AKP cevre ve demokrasi konusunda samimi degil, yalanci. Ama ya digerleri, yani bizler? Onlarda (bizlerde) yalanci(yiz), samimi degiliz,....
Türkiye'de gercek anlamda demokrasiyi icine sindirmis, herkes icin kabul eden, cevre icin duyarli olan ve koruyanlarin orani yüzde 10 u bulmaz. Demekki ülkenin yüzde doksanina yakini hem demokrasi hemde cevre sevgisi konusunda yalanci.

yorum2006  |  Cvp:
Cevap: 2
04.09.2013- 22:05

Adam yeşile hastaymış. Herhalde şeriat bayrağının yeşiline hasta. Son 11 yılda başta İstanbul ve Ankara bütün büyük kentler beton yığını haline getirildi. En son Taksim'in ortasında nasılsa kalmış bir avuç yeşilliği de rant ve hırsızlık üzerine kurulu çarpık ekonomiye kurban ediyordu ki, halk ayaklandı. Şimdi de çevreci ayakları çekiyor.

Bunun demokrasi anlayışı da belli. Mitingçilere zehirli gaz sık. TOMA'larını gönder, eli palalı, sopalı adamlarını gönder. Çoğu çocuk yaşta 5 genci katlet, onlarcasını kör ve sakat bırak. Bunların demokrasisi bu. Dar bir klik, din ticaretiyle, her türlü beyin yıkamayla, rüşvetle, hileyle seçimi alsın, efendim seçimi alan istediğini yapar, gaz bombası da atar, bu da demokrasidir diye yuttur.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]