Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

PKK liderlerinden Mustafa Karasu, Öcalan'ın mesajının ardından "provokasyon" açıklaması yapan HDP lideri Demirtaş'ı dolaylı olarak hedef alarak "Kürt demokratik siyasi hareketi yanılgı içinde" dedi. Karasu ayrıca "Öcalan'ın adımları sonuçsuz kalmıştır" ifadelerini kullandı.

(İleri - Haber Merkezi) KCK Yürütme Konseyi Mustafa Karasu, Yeni Özgür Politika gazetesi için yazdığı "Ya teslimiyet ya ölüm" başlıklı yazısında HDP'nin Kobane eylemleri sırasında aldığı tutumu eleştirdi, Öcalan'ın da çabalarının sonuçsuz kaldığını belirtti.  

"Bayrak ve Atatürk büstünü yakanları kınıyorum. Bunlar batıdan doğuya destek gelmesin diye yapılan provokasyondur" diyen HDP lideri Demirtaş'ı dolaylı olarak eleştiren ve "Kürt demokratik hareketi de yanılgı içinde" diyen Karasu, Öcalan'ın çabalarının da sonuç kaldığını belirterek "Türk devleti Kürtleri kültürel soykırıma uğratıp yok etme politikasından vazgeçmediği için Önder Aponun tüm bu çabaları sonuçsuz kalmıştır" ifadelerini kullandı.

Demirtaş'ın söz konusu açıklaması, Öcalan'ın İmralı'dan gönderdiği mesajın ardından gelmişti.

Karasu'nun yazısındaki ilgili bölüm şöyle:
"Kürt demokratik hareketi de yanılgı içindedir. Birkaç gencin ya da birkaç provokatörün yaptığı şeyleri sanki toplum ve göstericiler şiddet uyguluyormuş gibi değerlendirmek yanlıştır. Toplum haklı ve meşru mücadele yürütüyor ve yürütmelidir. Kürt sorunu ancak direnişlerle çözülebilir. AKP Hükümeti bir adım atmamışken, ortada çözüm için hiçbir şey yokken toplumu eylemsiz, mücadelesiz ve savunmasız bırakmak 'toplum teslim olsun, devlet ve hükümetin politikalarına boyun eğsin' demektir. Ortada çözüm için bir şey varsa toplum da biz de bilelim. Bu yokken toplumu eylemsiz ve mücadelesiz kılmaya gayret etmek ve gelişen mücadele hakkında kendine göre değerlendirme yapmak ve karar vermek mevcut siyasal duruma uymamaktadır. Toplumun direnişini durdurmakla hiçbir şey elde edilemez. AKP Hükümeti 'ben bir şey yapamam, sorunu çözemem, Rojava Devrimine düşmanlık yaparım, ama sen sessiz kal, direnme' diyor. Yani her türlü tasfiye politikasına teslim ol diyor. Teslimiyeti dayatıyor. Şuanda sorun budur ve en tehlikeli durum da budur.

DEMOKRATİK SİYASET KENDİNİ ÖZGÜRLÜK HAREKETİNİN YERİNE KOYUYOR'
"AKP Hükümeti hem tasfiye politikası yürütüyor, hem Rojava Devrimi düşmanlığı yapıyor, hem de bu ortamda lafta çözüm sürecinden söz ederek bu tutumunu örtmeye çalışıyor. Çözüm sürecine girmeyenlerin çözüm ve süreçten söz etmemesi gerekirken, çözüm süreci diyerek demagoji yapıyor. Artık bu demagojinin bitmesi lazım. Demokratik siyasetin en başta da bu demagojilere cevap vererek son vermesi gerekiyor. AKP her türlü demagojik söylem ve kara propaganda yapıyor, ama buna cevap verilmiyor. Cevabı sadece Kürt Özgürlük Hareketi'ne bırakılıyor. Görevler yer değiştiriyor, ters hale geliyor. Demokratik siyaset kendisini Özgürlük Hareketi'nin yerine koyuyor, Özgürlük Hareketi ise demokratik siyasetin söylemesi gerekenleri söylemek zorunda kalıyor.

'MÜCADELE VERENLER SAHİPSİZ KALIYOR'
"Devletin ve hükümetin psikolojik savaş yanı baskın çıkıyor. Onlarca insanın ölümünün hesabını vereceğine haklı ve meşru mücadele içinde olanlar suçlanıyor. Neredeyse bu mücadeleyi verenler sahipsiz kalıyor. Bu ölenleri ve yaralıları kim savunacak?

'MEVCUT DURUMUN SÜRMESİNİ İSTEMEK GAFLETTİR'
"Kürt Halk Önderi ve Özgürlük Hareketi iki yıldır büyük bir çaba göstermiştir, ama cevap verilmemiştir, adım atılmamıştır. Buna rağmen mevcut durumun sürmesini istemek gaflettir. Sadece cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanların söylediklerine bakılsa dahi AKP Hükümetinin politikalarına sessiz kalmak büyük gaflettir, hatta ihanettir.
En fazla da Kürt Özgürlük Hareketi demokratik siyasal çözüm istiyor. Bu konuda Özgürlük Hareketi kadar makul ve sabırlı davranan olmamıştır. Ama oyalama değil, gerçek anlamda demokratik siyasal çözüm istiyor. Dolayısıyla bundan sonrası makul ve sabırlı davranmak olmaz, AKPnin özel savaşına, psikolojik savaşına boğun eğmek anlamına gelir. Böyle davranılmayacağı da açıktır."

umut  |  Cvp:
Cevap: 1
20.10.2014- 09:45

Karasu'nun yazısındaki ilgili bölüm şöyle:
"Kürt demokratik hareketi de yanılgı içindedir. Birkaç gencin ya da birkaç provokatörün yaptığı şeyleri sanki toplum ve göstericiler şiddet uyguluyormuş gibi değerlendirmek yanlıştır.


Kürt gençliğinin büyük çoğunluğunda milliyetçilik referanslı şiddet eğilimi var. Bunu gerçek hayatta da, forumlarda da görüyoruz. Bu şiddet özellikle kendisinden yana olmadığını düşündüğü insanlara ve siyasetlere kin duyar bir şekilde ortaya çıkıyor. Forumlarda örnekleri çok. Sokakta şiddeti oluşturan, bana göre bu milliyetçi duygu. Biraz körüklendiğinde yakıp yıkma potansiyeli ortaya çıkıyor. Karasu'ya katılmıyorum, bu olaylar ''birkaç genç'' denilerek geçiştirilemez.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]