Toprak reformundan geri adım mı?

Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) düzenlediği Demokratik Ekonomi Konferansı 8-9 Kasım tarihlerinde Van’da yapıldı. Konferansın sonuç bildirgesinde 'toprak reformu' yerine 'tarım reformu' ifadesinin kullanılması ve 'büyük toprak sahiplerinin topraklarının köylüye dağıtılacağı' ifadesinin çıkarılması dikkat çekti.



(İleri - Haber Merkezi) Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) düzenlediği Demokratik Ekonomi Konferansı 8-9 Kasım tarihlerinde Van’da yapıldı. Konferasın ardından Evrensel Gazetesi'nde bir izlenim yazısı kaleme alan Cam Keramik İş Örgütlenme Sekreteri Mehmet Aslanoğlu, DTK'nın sonuç bildirgesiyle açıkladığı ekonomi alanındaki kararların bazılarını eleştirdi. “DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek’in ‘Kürdistan’ın demokratik ekolojik paradigmayı benimseyen her sermaye yatırımına açık’ olduğunu ifade etmesi ve Kürt sermayedarları Kürdistan’a yatırıma davet etmesi gerçeği de orta yerde duruyor” ifadelerinin yer aldığı Aslanoğlu'nun yazısında, özellikle tarımla ilgili bölümler dikkat çekti.   Emek, sendika ve köylü temsilcilerinin Ticaret ve Sanayi Odaları temsilcileri kadar örgütlü olmadığını ve taleplerini net olarak ortaya koyamadığını belirten Aslanoğlu'nun yazısının 'Toprak reformundan geri adım mı' başlıklı bölümü şöyle:

“Konferansın bizce en dikkat çekici yönlerinden biri de 6-7 Nisan 2013 tarihinde Viranşehir’de Mevsimlik Tarım İşçileri Kurultayında alınan ‘toprak reformu’ kararının ‘tarım reformu’ şeklinde revize dilmesi ve kurultayda alınan ‘Hazine arazileri ile büyük toprak sahiplerinin topraklarının bir kısmının topraksız köylüye dağıtılması’ kararının ‘hazine arazilerinin topraksız köylüye dağıtılması’ şeklini alarak, büyük toprak sahiplerinin topraklarını kapsam dışında bırakmasıydı.

Viranşehir’de yine DTK’nin düzenlediği Mevsimlik Tarım İşçileri Kurultayı; tarım işçilerinin sorun ve taleplerini ele alması ve doğrudan onların kararlar alması bakımından 1.5 milyon tarım işçisinin talep ve özlemlerini ifade ediyordu. Dernekleşme, ardından sendikalaşma kararı ise bunun ete kemiğe bürünmesi idi. Ekonomi konferansında ise bu kararların esas alınması yerine, yeniden kararlar alınması ve ‘büyük toprak sahiplerinin topraklarının’ kapsam dışına çıkarılması itirazlarımıza rağmen sonuç deklarasyonunda yer aldı. Bu bir geri adımdır. Zira revize edilmiş şekliyle ‘Hazine arazilerinin topraksızı köylüye dağıtılması mücadelesi’ bile yine büyük toprak sahipleri ile Kürdistan’ın verimli arazilerine göz diken büyük tarım tekelleriyle mücadele edilmeksizin mümkün olmayacak. Kimi koruculuğun verdiği güç ile, kimi elde ettiği zenginlik ve devletle ilişkileri sayesinde hazine arazilerini işgal eden ve fiilen sahibi olan büyük toprak sahipleridir.

Topraksız Kürt ve Arap köylüsünün toprak talebi karşılanmadan mevsimlik tarım işçiliği köleliği son bulmayacağı gibi konferansın ve DTK’nın amaçladığı köye geri dönüşlerin maddi bir zemini ve karşılığı da olmayacaktır. Toprak reformu ve tarım işçilerinin örgütlenmesi, köye geri dönüşler ile ilgili olarak konferansın, yine DTK’nın düzenlediği Mevsimlik Tarım İşçileri Kurultayında doğrudan tarım işçilerinin aldığı kararları esas alması gerekmektedir. Bu aynı zamanda DTK’nın yerinden yönetim, tabanın inisiyatifi gibi ilkeleri gereğidir.”