Parti Meclisi ve MK konusunda daha ciddi önlemler alarak bu yapılabilir. Denemeden anlayabilmek mümkün değildir. Leninist parti modelini inkar etmiyorum. Ancak merkeziyetçilik demokratik muhtevanın olmayacağı, parti içinde işletilmeyeceği anlamına gelmemeli. Her şey yukardan aşağı empoze edildiğinde bir yerden sonra parti içi tıkanıklık ortaya çıkıyor. Kitleyle temas noktasında da sorunlar çıkıyor. Böyle bir yapının kitleleşmesi bence mümkün değil. TKP geldiği noktada diğer sol partilere göre kitlesellik kazanmıştı. Ancak Haziran'dan sonra aynı şekilde büyüme ve kitlelere ulaşma imkanı kalmamıştı. Ayrılığın kaçınılmazlığı bu aşamada ortaya çıktı.

Komünist bir parti ideolojik yönden farklı yerde duranları partiye aldıktan sonra bunları parti karar organlarının dışında tutamaz. Bu durum parti için her zaman risk oluşturacaktır. Ancak ben böyle riske rağmen partinin daha geniş kitlelere açılması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye gibi ülkelerde böyle bir yapının sosyalist sola daha fazla genişlik kazandırabilir.

İçinde çeşitli eğilimlerin,hiziplerin olduğu bir parti güncel politik duruma nasıl aktif bir şekilde müdahele edebilecek? İleride bir devrim süreciyle karşı karşıya kalındığında bu parti nasıl etkili,keskin bir müdahele yürütmeyi başaracak?

Neredeyse her önüne gelenin örgütlendiği,merkeziyetçiliğin kaybolduğu,eğilimler ve hiziplerle yüz yüze kalan bir parti bence kitlelere başarılı bir şekilde dıştan bilinç götürüp,kitleleri radikalleştiremez,kitlelere öncülük edemez.Bence Leninist bir partinin üyeleri belli bir ideolojik birikime sahip olan,kitlelere öncülük etme kapasitesine sahip olan insanlar olmalı ve Leninist parti modelinde üstte alınan kararlar tabiki partinin alt organlarında tartışılıp itirazlar üste iletilmeli ama bu merkezin her kararının hallaç pamuğu gibi atılacağı anlamına da gelmemeli.Bu partinin devrimci karakterini kaybetmesine neden olur.

Daraltılmış bir kadro ile güncel politiğe müdahale etmek ve temas noktaları bulmak bana göre çok daha kolay olur. Etkisi ve yararı da daha fazla olur. Bu kitleleri partiye yönlendirmede daha başarılı olunur. Kitleleri bir kez kendi siyasetine bağladıktan sonra devrimci bir durumda bu kitlelere öncülük etmek çok daha kolay olur. Böyle bir siyaset partinin Leninist ilke ve parti modelinden vazgeçilmesi anlamına da gelmez.

Günümüz dünyasinda 20. yy baslarindaki gibi bir Sosyalizim ve parti anlayisi asla kitlelere erisemez, hayal kurmaktan baska öteyede gitmez.

Bu yazdıklarınıza katılıyorum ama aşağıda alıntılayacağım bir önceki yazınızla çelişkili bir durum var.
''Küçük bir çekirdek kadronun hakim olduğu bir partinin günümüz koşullarında yığınlarla buluşması nasıl mümkün olacak? Böyle bir parti leninist bir parti olduğu iddiasında bulunsa bile kitlelerin öncüsü nasıl olabilecek? Çekirdek kadroyla ideolojik ve siyasi yönden farklılaşmalar yaşayanların kuracakları partilerle birlikte o ülke sol partiler enflasyonu yaşamaz mı? Türkiye'de çok sayıda parti ve örgüt olmasının nedeni bence bu.''

Kelime yanlışlığı olmuş. Bunu söylemek istiyorum.

Daraltılmış bir kadro ile güncel politiğe müdahale etmek ve temas noktaları bulmak bana göre çok daha zor olur. Genişetilmiş bir kadronun etkisi ve yararı da daha fazla olur. Bu kitleleri partiye yönlendirmede daha başarılı olunur. Kitleleri bir kez kendi siyasetine bağladıktan sonra devrimci bir durumda bu kitlelere öncülük etmek çok daha kolay olur. Böyle bir siyaset partinin Leninist ilke ve parti modelinden vazgeçilmesi anlamına da gelmez.

Genişletilmiş kadro derken bu kavramı açmak lazım.Her önüne gelenin örgütlendiği,tüm toplumsal dinamiklerin içselleştirildiği bir yapıdan mı bahsediyoruz? Yoksa partinin önderlik mekanizmanı güçlendirecek bir kadro dinamiğinin yaratılmasından mı bahsediyorsunuz?