Merak edilen soru: Hizbullah'ın olası saldırıya yanıtı ne olur?




Suriye krizinin uluslararası boyutu yeni bir aşamaya girdi. Hizbullah'a göre Batı'nın beklenen askeri saldırısı, tüm bölgede bir iç çatışmaya yol açacak. Elbette bölgede "kırmızı çizgi"den bahseden yalnızca Obama değil.

TYLER HUFFMAN

EL MONİTOR -31 Ağustos 2013

Çeviren: Merve Özrak

Yaklaşık üç ay önce, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, muhaliflere karşı mücadele eden Beşar Esad rejiminin askeri birliklerine destek vermek adına seçkin askeri birliklerini Suriye'ye göndermeye karar vermişti. Rusya Dışişleri Bakanı Yardımcısı Mikail Bogdanov, 27 Nisan'da yaptığı Lübnan ziyareti sırasında Hasan Nasrallah'ın kendisine "Çökmenin eşiğindeki rejimi kurtarmak adına Suriye'ye müdahale ettim" ifadesinde bulunduğunu söyledi. Beyrut'taki kaynaklara göre, yaklaşık 3 bin kişinin katıldığı söylenen Kuseyr Savaşı'nda Hizbullah'ın da yer alması, Suriye'deki askeri çatışmaların dengesinde rejimin lehinde bir değişikliğe yol açtı.

İsminin gizli tutulmasını isteyen bir Hizbullah kaynağı ise rejimin planının Batı ve Doğu Guta'daki savaşın yanı sıra, Kalamun'da da yeni bir savaş başlatmak suretiyle Şam'ın eteklerinde kontrolü ele geçirmek adına Hizbullah'la işbirliği yapmaya devam etmek olduğunu söyledi. Kalamun bölgesi, Batı Beka'ya bakan Lübnan sınırına bitişik ve engebeli bir araziye sahip. Öte yandan bahsi geçen bu iki savaşın neticesinde Halep'te de bir savaş ihtimali olduğu ve bunun daha geniş çaplı olabileceği gibi Suriye'nin tüm iç çatışmalarını yönlendirecek nitelikte olabileceği söyleniyor. Fakat Hizbullah'tan alacağı askeri destek sayesinde Suriye ordusunun dizginleri elinde tutacağı bu muhtemel savaşın planı, Batı'nın Suriye rejimini kimyasal silah kullandığı yönündeki suçlamaları doğrultusunda Amerika'nın Suriye'ye karşı herhangi bir askeri müdahaleye hazır olduklarını açıkladığı gün durduruldu.

SURİYE'DE DÖNÜM NOKTASI
Hizbullah çevresinde de bu gelişme, Suriye krizindeki her şeyi etkileyecek bir dönüm noktası olarak görülüyor. Yine aynı kaynak, Suriye krizinin uluslararası boyutunun yeni bir aşamaya girdiğini dile getirdi. Daha önceleri Suriye muhalefetine dolaylı yoldan mühimmat ve istihbarat temini, şimdilerde doğrudan müdahaleye dönüşüyor. Fakat yine aynı kaynağın ifadesine göre, Batı'nın beklenen askeri saldırısı tüm bölgede bir iç çatışmaya yol açacak ve "kırmızı çizgi"nin geçilmesiyle sonuçlanacak. Elbette bölgede "kırmızı çizgi"den bahseden yalnızca ABD Başkanı Barack Obama değil. Özellikle Suriye'deki rejimin yıkılmasını önlemek ve Lübnan'daki İslami direnişi korumak konusunda, İslam Devrimi lideri Ayetullah Ali Hamaney için de bir kırmızı çizgi mevcut.

"OLASI SALDIRI İSRAİL'E DE SIÇRAR"
Hizbullah kaynağı, şu anda bölgede, Obama'nın bahsettiği kırmızı çizgi ve Hamaney'in bahsettiği arasında bir çatışma olduğunu düşünüyor. Bu noktada, İran Devrim Muhafızları'ndan bir yetkilinin, Batı'nın Suriye'ye yapacağı muhtemel bir saldırı durumunda bu savaşın İsrail'e de sıçrayacağı tehdidinde bulunduğunu hatırlatmakta fayda var.

Hizbullah'a yakın birtakım kaynaklar ise herhangi bir Amerikan saldırısı halinde, partinin şu üç senaryodan birini izleyeceğini bildirdi: En kötü ihtimalle, rejimin kontrolü yeniden ele geçirdiği noktalarda Hizbullah bu bölgeleri korumaya yardımcı olacak ve Amerika'nın saldırısını fırsat bilerek rejimi devirmek isteyen muhalif güçlere de engel olacak. Özel güvenlik operasyonları düzenleyerek Washington'a güvenlik konusunda mesaj gönderecek. Bu gibi operasyonların gidişatı şimdiden öngörülemez, zira savaş esnasında sürprizler doğurabilir. Fakat yalnızca ve yalnızca başta İran ve Hizbullah'ın, Amerika kuvvetlerinin zaman konusunda limiti olmadığından ve muhaliflere mhimmat desteğinde bulunduğundan emin olması durumunda parti bu seçeneğe başvuracaktır. En uç ihtimal ise eğer Tahran'da Washington'ın rejimi çökertmek amaçlı askeri muharebe yapacağı netleşirse, Hizbullah İsrail'i bombalayacaktır.

Önümüzdeki günlerde patlak vermesi beklenilen bu savaşın kalbinde, roketlerin büyük bir rolü olacak. Bu, herhangi bir müdahale olduğu takdirde kıvılcımın İsrail'e de sıçrayacağı yönünde yapılan İran tehdidinin bir simgesi şeklinde. 27 Ağustos tarihinde yaptığı açıklamada İran Savunma Bakanı Hüseyin Dehkan, "Suriye"ye yapılacak herhangi bir saldırı bölgenin güvenliğini ve istikrarını etkileyecekti." dedi. Ayrıca İran Dışişleri Bakanlığı, Suriye'ye karşı askeri güç kullanımının Suriye çevresinde de ciddi yansımalara sebep olacağı konusunda uyarıda bulundu.

İKİ CEPHEDE SAVAŞ
Mevcut şartlar ışığında, Hizbullah oldukça karmaşık bir durumda bulunuyor. Hizbullah kendisinin aynı anda iki cepheyle savaşmak zorunda kaldığını hissediyor; hem ABD liderliğinde NATO ülkeleri koalisyonuna karşı hem de İsrail'e karşı. Bu ölçüde bir çatışma, Suriye-Lübnan sınırına, Suriye-Türkiye sınırından da Lübnan'ın İsrail sınırına kadar uzanabilir.

Bu durumda partinin güçlerini genişletmesi gerekiyor. Bunun için ise yüz binden fazla füze sistemi destekli savaşçı, omuzda taşınabilen karadan karaya, karadan denize ve belki de karadan havaya füze sistemleri kullanması gerekebilir. Lübnanlı birtakım askeri uzmanlar, Hizbullah'ın böyle bir savaş olması durumunda, tıpkı 2006 yılında kullandığı gibi şaşırtıcı derecede askeri güç kullanması beklenmedik bir olay değildir. Hatırlarsanız, Hizbullah karadan denize yolladığı bir füzeyle Lübnan kıyısından Beyrut'u bombalayan İsrail''e ait bir savaş gemisini vurmuştu. Ayrıca Hizbullah, İsrail tanklarına Rus Kornet tipi bir anti tank füze fırlatmış ve ağır kayıplar yaşanmıştı.

Aynı kaynaklar, Hizbullah'ın Suriye'de savaşma konusundaki kararının doğru olduğunu düşündüğünü ifade ediyorlar. Kaynaklar, şimdiye kadar olabilecek en tehlikeli şeyin, İran'ın Amerika'ya bölgedeki partileri etkisiz hale getirmesi için izin vermesi olabileceğini söylediler. Fakat henüz böyle bir durum yaşanmadı ve bölgedeki partiler birlik halindeler. "ABD saldırganlığına" yalnızca Suriye'den değil, Suriye'nin Türkiye ile olan sınırından başlayıp Lübnan'ın İsrail'le olan sınırına dek her yerden bir yanıt gelecektir.

http://haber.sol.org.tr/dunyadan/merak-edilen-soru-hizbullahin-olasi-saldiriya-yaniti-ne-olur-haberi-79206