Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

"Cumhuriyet'in ilerici rolünü tartışmak garabet"

FKF, Boğaziçi Üniversitesi'nde "1923 Devrimi ve Türkiye'de Cumhuriyetçiliğin Kökenleri" başlığıyla seminer düzenlendi. Seminere konuşmacı olarak Fatih Yaşlı, Barış Zeren ve Metin Çulhaoğlu katıldı.

Resim Ekleme

Fikir Kulüpleri Federasyonu Seminerleri’nin ilki “1923 Devrimi ve Türkiye’de Cumhuriyetçiliğin Kökenleri” başlığıyla Boğaziçi Üniversitesi Garanti Kültür Merkezi Seminer Salonu’nda yapıldı. FKF üye ve dostlarının katıldığı panelde konuşmacı olarak Barış Zeren, Fatih Yaşlı ve Metin Çulhaoğlu yer aldı.

"HÂLÂ CUMHURİYET'İN İLERİ ADIM OLUP OLDUĞUNU TARTIŞMAK GARABET"

Seminerde ilk konuşmayı yapan Halkın Tükiye Komünist Partisi Merkez Komite üyesi ve yazar Metin Çulhaoğlu, burjuva devrimleri üzerine konuştu. Çulhaoğlu konuşmasına, “Türkiye’de 1908’den 1920’lere kadar uzanan burjuva devriminin tarihsel anlamdaki ilerici rolünü ve işlevini, Cumhuriyet’in bu anlamda bir ileri adım oluşturduğunu, hâlâ bazı karşı görüşleri ikna etmek adına tartışmak zorunda kalıyorsak, bu Türkiye sol hareketi adına gerçek bir garabettir" diyerek başladı. Daha sonra burjuva devrimlerinin özelliklerinden bahseden Çulhaoğlu, “Burjuva devrimi tarihsel olarak ilerici bir anlam taşır. ‘Özgürlük, eşitlik, kardeşlik’, Fransız Devrimi’yle ortaya çıkmıştır ve ciddi bir adımdır. Aydınlanma, laiklik ve anti-klerikalizm, burjuva devrimlerinin hepsinde görülen temel özelliklerdir. Ulus devlet ölçeğinde sermaye sınıfı, küçük burjuvazi ve proletarya olmak üzere modern toplumsal sınıflar, burjuva devrimleriyle ortaya çıkmıştır. Bugün Tayyip Erdoğan’ın bir din olarak addedecek kadar düşmanlık beslediği yurttaşlık kavramı da burjuva devrimlerinin bir ürünüdür" dedi.

Çulhaoğlu konuşmasını, “30’lara dönmek mümkün değilse ve AKP’nin 10 santimlik kazanımına karşı 3 santim ileriye gidip bunu 7 santime geriletmek de gerçek anlamda bir ilericilik değilse, yapılabilecek bir tek şey vardır: Burjuva devrimiyle gelen aydınlanmacılık, laiklik, kamuculuk, yurttaşlık, özgürlük, eşitlik ve kardeşlik kavramlarının içini yeniden ve daha gelişkin tanımlarla doldurmak ve ileriye doğru hamle yapmak" diyerek sonlandırdı.

Resim Ekleme


"JÖNTÜRK HAREKETİ ENDER HAREKETLERDEN BİRİ"


Çulhaoğlu’nun konuşmasının ardından sözü akademisyen Barış Zeren aldı. Osmanlı toplum formasyonundan bahseden Zeren, “1907’de Osmanlı’da ortada egemen bir devlet yoktu. Osmanlı, kendi ülkesinde başkalarının vergi topladığı, başkalarının silahlı güçlerinin olduğu bir imparatorluktu. Jöntürk hareketi, dünya devrim tarihindeki ender hareketlerden bir tanesidir. Merkezi bir devlet aygıtı ile ülkeyi kurtarmak, anayasayı kabul ettirmek ve toplumsal yenilikler getirmek düşüncesiyle 30 yıllık bir despotizmi yıkmıştır. Toplumsal desteği büyüktür. 1908 Devrimi, yalnızca İttihatçılar tarafından değil, Makedonyalı komitacılar, gerilla grupları ve sosyalist grupların katılımıyla yapılmıştır. 31 Mart gerici ayaklanmasını birlikte ezmişlerdir. Enternasyonal bağları güçlüdür" dedi.

Zeren, Mustafa Kemal ve sosyalizm ilişkisine de değinerek sözlerine son verdi: “Mustafa Kemal ve arkadaşları, Sovyetler ile ilişkiye özel bir önem verseler de Bolşevizmi bir tehdit olarak görmüşlerdir. Bir anti-komünist kampanya yürütmemişlerdir.”

"SOLUN 'YENİ BİR CUMHURİYET' ANLATISINA İHTİYACI VAR"

Seminerin son konuşmasını yapan Yurt Gazetesi yazarı Yrd. Doç. Dr. Fatih Yaşlı ise Kemalizme nasıl bakılmaması gerektiği üzerine konuştu. Yaşlı konuşmasında “‘Bir tarafta ceberut devlet varsa, Kemalist devlet varsa; bizim onun karşısında demokrasi güçleri yanında, örneğin TÜSİAD’ın yanında durmamız gerekir, çünkü TÜSİAD STK’dır ve sivildir.’ Bu anlayış, AKP döneminde tavan yapmıştır. AKP, ‘Bu ülkeyi 80 senedir Kemalist vesayet yönetiyor ve buna karşı mücadele etmemiz lazım’ demiştir. Murat Belgeler ve bir takım liberaller de buna ‘Türkiye askeri vesayeti temizliyor’ diyerek destek çıkmıştır. Türkiye’yi bu liberal ve muhafazakâr paradigma üzerinden okudukları için AKP’nin yanında saf tutmuşlardır. Her ne kadar bu paradigma günümüzde zayıfladıysa da, akademide yazılan tezlerde ve köşe yazılarında izlerini hâlâ görebilirsiniz.” dedi.

Yaşlı, Kemalizme ‘nasıl bakılması’ gerektiğini ise şöyle özetledi: “Cumhuriyet, 1908 ile birlikte Osmanlı-Türkiye modernleşme sürecinin burjuva devrimi ayağını oluşturur. Cumhuriyet, tarihsel bir ilerlemedir, çünkü teokratik bir yönetim yapısından laikliğe, monarşiden cumhuriyet rejimine ve feodaliteden kapitalizme geçiş anlamında bir tarihsel ilerleme söz konusudur. Ancak Cumhuriyet’in sınıfsal karakter olarak bir burjuva rejimi olduğunu gözden kaçırmamamız gerekir. Kürt sorununa problemli bakışını, aydınlanma ile olan ilişkisinin sınırını, kamuculuğa bakışındaki pragmatist yanı ve en önemlisi de anti-komünizmini de gözden kaçırmamamız gerekir.”

Yaşlı sözlerine “Türkiye’de eğer sol yeniden toplumsallaşmak ve etkin siyasal bir aktör haline gelmek istiyorsa, topluma sunabileceği bir büyük anlatının olması gerekir. Bu büyük anlatı, önüne ‘yeni’ ekini getirerek cumhuriyet olmalıdır.” diyerek son verdi.

Konuşmaların tamamlanmasının ardından seminer soru-cevap kısmıyla sonlandırıldı.

Resim Ekleme

--------------------------------------------------------------------------------

Kaynak: fkf.org.tr

melnur  |  Cvp:
Cevap: 1
13.12.2014- 09:21

Yazıyazforum'dan başlayarak burada da bu konuyu çok işlemeye çalışıyoruz. Özellikle sanalda Cumhuriyet, Kemalizm vb. düşmanlığının solculuk olduğu algısı çok yaygın. Bu algının oluşmasında özellikle kürt milliyetçiliğine ''soldan'' destek verdiğini sanan kuyrukçu takımının da büyük rolü var. Oysa Cumhuriyet, Cumhuriyetin kazanımları sosyalist hareket için asla geri düşülmemesi gereken bir eşiktir. AKP bugün dinci faşist bir doğrultuda yol alıyorsa, adına birinci Cumhuriyet dediğimiz bu kazanımları hedefine koyduğu, bu doğrultuda kitlesellik kazandığı ve kazanımları yerle bir ettiği içindir. Çulhaoğlu doğru söylüyor, sosyalistler olarak Cumhuriyet'in ve kazanımlarının ilerici yönünü hala kendisini solcu-sosyalist ve dahi ''gerçek komünist'' olarak gören çevrelere anlatmak zorunluluğu duyuyorsak, ortada gerçekten garabet bir durum var demektir.

Hemen her konuyu kürt sorunu ile ilişkilendirmek zorunda kalıyoruz. Bu konunun da bu sorunla doğrudan ve dolaylı bir ilişkisi var. 80'lere kadar Türkiye solunun Cumhuriyet ile bir sorunu yoktur. Bu garabet durum   SSCB'nin çöküşü ile birlikte Türkiye solunun en dramatik yenilgisine uğradığı bir momentte ortaya çıktı ki, bu moment kürt hareketinin yükselişe geçtiği yıllardı. O yıllar hemen hemen sol hareketin tüm bölmelerinin kürt hareketini desteklediği yıllardı ve bu desteğin altında hareketin sola alan açacağı beklentisi de vardı. Böyle bir süreç yaşanmadı. Kürt hareketi gelişti, kitlesel bir karşılık buldu, zaten dağınık ve yılgın olan sol hareket ise giderek daha parçalı bir hal aldı. Gelişen süreçte kürt hareketinin giderek sağa açılması, milliyetçiliğe yönelmesi, milliyetçiliği daha yüksek sesle dillendirmesi, kürt hareketinin politize olmuş sempatizan kitlesinde Cumhuriyet, Kemalizm, ve hata laiklik karşıtlığının, ve hatta düşmanlığının ortaya çımasına da yol açtı. Bu aşamada devreye girenler de ''gerçek komünistler!'' oldu hep. AKP ve yandaşları ( liberaller, dönekler) çeşitli söylemler altında bu düşmanlığı medyada dillendirirken, bizim gerçek ve dahi enternasyonal devrimcilerimiz, ki biz onlara öteden beri kuyrukçu diyoruz, bu söylemi sanalda sürdürmenin prim yaptığını da fark ettiler. Eskisi gibi olmasa da bu iklim hala sanal platformlarda hakim. Burjuva devrimlerinin tarihsel bir ilericiliği olduğunu yadsıma, Cumhuriyet ve laiklik temelinde bir düşmanlık neredeyse bu iklimin sol sempatizan oluşturma koşullarının temeli haline gelmiş. Solcu olmak, kürt hareketine yedeklenmek ve Cumhuriyet ve kazanımlarına düşmanlık etmek gibi bir algıya dönüşmüş. Sanal ortamda bu algının oluşmasında kuyrukçu takımının   epey payları var, bu yüzden!

Türkiye solunun kitle kazanması yolunda alınması gereken epey yol var. Bu konuda burjuva devrimlerinin tarihsel ilericiliğinden başlamak zorunda kalmak ise, gerçekten üzücü. Türkiye solu ne yazık ki böyle bir gerçeklikle de karşı karşıya!

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]