AKP demokrasisi bugün de ÇARŞI davasıyla kendini gösteriyor. ÇARŞI darbe suçlamasıyla yargılanıyor. ÇARŞI baretiyle, su şişeleri, limonuyla, attığı ilerici sloganlarla mahkeme önüne çıkarılıyor. ÇARŞI üzerinden, taraftar grupları üzerinden gözdağı verilmeye, korku imparatorluğu yaratılmak isteniyor. Bu konuda da avuçlarını yalayacaklar.

Hepimiz ÇARŞI'yız!

Çarşı davası başladı, adliyede slogan sesleri

Haziran Direnişi'ne destek verdikleri için ‘hükümete darbe girişimi’nden yargılanan Beşiktaş’ın taraftar grubu Çarşı’nın 35 üyesinin yargılandığı dava bugün başladı.



GÜNCELLEME 13:02
Av. Ömer Kavili: Bazı sanıklara hala iddianame ulaşmamış. İddianamenin tebliğiyle duruşma günü arasında 1 hafta olmalı. Dosyadaki tüm delillerin onaylı örneklerinin sanıklara tebliğ edilmesi gerekir. Bu eksiklikler giderilmeden yapılacak yargılama AİHM ve AYM nezdinde ihlal niteliğinde görülecek. Bu nedenle duruşmanın ertelenmesini istiyoruz.

GÜNCELLEME 12:59
Avukatlar dosyada başka bir soruşturma için yapılmış telefon dinlemelerinin tapelerinin bulunmasına tepki gösterdi, hukuksuz olduğunu belirtti. Avukat Ali Rıza Dizdar ve Ersan Şen, dosyadan tapelerin çıkarılmasını istedi. Avukatların talep konuşmalarının ardından sanıkların savunmasına geçilecek.

GÜNCELLEME 12:34
Hakim, duruşma salonunda çekim yapanlar hakkında işlem başlatacağını söyledi.

İddianamenin okunmasına geçilirken, dışarıda "Faşizme karşı omuz omuza" sloganları atılıyor.



GÜNCELLEME 12:10
Çağlayan Adliyesi'nde tüm katlarda "siyah-beyaz" tezahüratları duyuluyor.



GÜNCELLEME 11:58
Duruşma salonunun yeri değiştirildi. Mahkeme büyük salonda görülecek, henüz salonu alımlar başlamadı. Taraftarlar slogan ve tezahüratlarla adliye içinde bekliyor.



Çarşı’ya destek için birçok taraftar grubunun üyesi de Çağlayan Adliyesi’ne giderken, 13’üncü Ağır Çeza Mahkemesi’nde başlayan davanın 25 kişilik mahkeme salonunda yapılmak istenmesi tepki çekti.



Avukatlar ilk olarak salonun küçük olması sebebiyle duruşma salonunun değiştirilmesini talep etti. Duruşma hakiminin bu talebe ilk yanıtı “Duruşmayı deplasmana götürmeyelim” oldu.

Salonda gerilimin artmasıyla mahkeme başkanı Metin Tamirci, kimlik tespiti sonrasında salonun değiştirilmesi kararını aldı.

Berkin Elvan’ın anne ve babası Gülsüm – Sami Elvan da destek için adliyeye gitti.

CHP Milletvekilleri Mahmut Tanal, Umut Oran, Kadir Gökmen Öğüt ve Sezgin Tanrıkulu da duruşmaya katılmak için Çağlayan Adliyesi’ne gitti. çArşı’ya Trabzonspor, Galatasaray ve Fenerbahçe formalarıyla gelen diğer takımların taraftarları da destek veriyor.

Çarşı davasında sanıklar iddiaları çökertti

Haziran Direnişi'ne destek verdikleri için ‘hükümete darbe girişimi’nden yargılanan Beşiktaş’ın taraftar grubu Çarşı’nın 35 üyesinin yargılandığı davada süren savunmalar, savcının tüm iddialarını boşa düşürüyor.

GÜNCELLEME 19:27

Duruşmada savunmalar sürüyor. Sanıklardan Hakan Tezel, "Eğer çarşı terör örgütüyse AKP'nin Kazlıçeşme mitinginde niye bayrakları vardı? Orada arasınlar terör örgütünü" dedi. Tezel, "Ben akciğer kanseriyim. Hiçbir şeyden korkum yok. Hükümet havalara giriyor. Çarşı'ya terör örgütü iftiradır. Gezi'de benim evim, Gümüşsuyu'nda. 50 yıldır oraya çıkarken korkmadım. Evime giderken hesap mı vereceğim?" ifadelerini kullandı.

Sanıklardan Ayhan Güner, savunmasında "Bize terörist diyenler aynaya baksın. Gençleri öldürdüler. Biz değiliz darbeci onlar Çarşı'ya darbe yapıyor" dedi.

GÜNCELLEME 19:22

CHP Milletvekili Melda Onur, Meclis kürsüsünde yaptığı konuşmada giydiği giysilerle yargılanan Çarşılılara destek verdi.







GÜNCELLEME 17:32
Duruşmaya yarım saat ara verildi.


GÜNCELLEME 17:04

Dava sanığı Barış Karaca: çArşı’yla hiçbir ilgim yok, ben Fenerbahçeliyim


GÜNCELLEME 16:50

Koray Yalnız: O dozeri ben kullanmadım, ehliyetim bile yok.

Yalnız'ın bu sözlerine üzerine hakim, "Sen kullanmamışsındır da arkadaşın kullanmıştır belki" dedi.


GÜNCELLEME 16:45:

Arda Mutlu Doğan: Oyunculuk mesleğim gereği evimde bulunan oyuncak tabanca "kuru sıkı" olarak gösterildi iddianamede


GÜNCELLEME 15:48

Bülent Ergenç'in savunmasından:


Gezi eylemlerine katıldım. Katıldığım hiçbiri yürüyüş ve etkinlikte şiddet yaşanmadı. Başbakanlık ofisine yürüyüşte İstanbul'da değildim. Tekirdağ'a düğüne gittim.

Tapeleri hukuka aykırı dinleme olduğu için kabul etmiyorum. Birilerini arayarak talimat verdiğimi gösteren bir telefon konuşması yoktur. Bıçaklanmam sebebiyle fikir alışverişine dair konuşmalar söz konusu. İddianamede yer alan telefon görüşmelerinin bütünü gözetildiğinde şiddetten kargaşadan uzak durulması, polis müdahalesinde yerinde kalmak olduğu yönünde yorumlarım olduğu görülecektir.

Evde dinlendiğim sırada içinde olmadığım bir hareketi yönlendirmem söz konusu değil.

Çarşı taraftar grubudur yasadışı örgüt hiç değildir. Cem Yakışkan'la arkadaşlığım vardır bu ilişki asla yöneticilik ilişkisi değil. Çarşı'nın herhangi bir lideri yoktur. Kurumsal üyelik değildir. Başbakanlık ofisi yürüyüşünü basında öğrendim. Bu yürüyüşlerle ilgili talimat verdiğimi gösteren bir görüşme ya da talimat söz konusu değil. Beraatimi istiyorum.




GÜNCELLEME 15:44

Bülent Ergenç savunmasını okuyor:


Yargı süreci dikkate alınmadan ağaçların sökülmesi yurttaşların tepkisiyle karşılaşmıştır. Kişisel rant uğruna tahrip edilmesine karşı polis şiddeti tepkilerin ülke genelinde yaygınlaşmasıyla sonuçlandı. İnsanlar demokratik tepkisini gösterdi. Taksim yayalaştırma projesinin hukuka aykırı engellenmesi protestolarla engellendi. Bazı gençler hayatını kaybettti, binlerce insan yaralandı. Danıştay'ın projeyi iptal kararı kamuya uygunluğuna delil oldu.

Bu soruşturmanın açılması "darbeye teşebbüs", "örgütüyeliği" iddialarıyla mahkeme karşsında olmaktan dolayı şaşkınım.

Çarşı toplumun yakından tanıdığı taraftar grubudur, işyeri ya da konutu olan birbirine selam verip hal hatır soran, insanları, semtini, özgürlüğünü seven insanların birlikte yarattığı geleneği temsil etmektedir.




GÜNCELLEME: 15:32

Bülent Ergenç'in savunması:


1 Haziran'da Tekirdağ'daydım. Örgüt kurmayla ilgim yoktur. Silahı yazlıkta hırsızlık olayları olduğu için edindim. Hiçbir olayda kullanmadım, kenarda köşede duran silahımdır. Dozerle yüründüğü belirtilen gün Marmara Ereğlisi'ndeydim.

Kandil günü yürüdük. Dolmabahçe'deki imam arkadaşın kandil kutlaması için yapılan bir yürüyüştür, kandil simidi de verecektik.

Gezi parkında polis müdahalesi döneminde birçok insanımızı yitirdik. Oradaki arkadaşlara en fazla gözaltına alınabileceklerini söyledim, onların canı her şeyden daha önemliydi.


GÜNCELLEME 15:26
Bülent Ergenç'in savunmasına geçildi.


GÜNCELLEME 15:14

Cem Yakışkan:


"Benim o tarihlerde Twitter hesabım yoktu. Yönlendirme gibi ifadem yok telefon görüşmelerinde de. Birkaç ağaç meselesi sözü bana ait değildir. Ben ‘bizi yönlendirdiler’ diyenleri tanımıyorum, neden böyle konuştuklarını bilmiyorum. Ben pizzacı dükkanı açmıştım, akrabam divan otele pizza istedi ben de 1 bin liralık sipariş verilince 'iyi' dedim.

Terör örgütü yöneticiliği, çarşının terör örgütü yöneticiliğini reddediyorum. Beşiktaş kulübü yöneticiliğine gönül vermiş, ülkemize adını duyurmuş, sosyal misyonu olan birlik. Birçok sosyal faliyetlerimiz arasında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak yoktur, çarşı beşiktaşın haksızlığa uğrayanın yanındadır, toplumun sesidir, ona gönül verenleri suçlu göstermek haksızlıktır.

İddianamede soyut ağır ithamlar var haksız suçlamaları reddediyorum, yersizdir, daha önce verdiğim savunmaları rtekrar ediyorum, suç işlemedim somut kanıtlarla ortaya çıkmasını beklemek en doğal hakkım. Somut dleiller varsa cevap vermeye hazırım. Beşiktaş'ta oturan işyeri olan bir insanım. Beşiktaşlı duyarlılığıyla hareket ettim, şiddet uygulamadım. Beşiktaş'ta kimse kimseye emir ve talimat veremez. Çarşı sevgi ve saygıya adanmış bir gruptur, topumun sempatisini kazanmıtşır. Beraatimi istiyorum."

Yakışkan savunmasını, "Darbe yapacak gücümüz olsaydı Beşiktaş'ı şampiyon yapardık" sözleriyle noktaladı.


GÜNCELLEME 14:57

Cem Yakışkan savunmasına başladı.


GÜNCELLEME 13:35
Adliye koridorlarında, "Çarşı vicdandır, yargılanamaz" sloganı atılıyor.

Adliye dışında ise taraftarlar Çağlayan'ı miting alanına çevirdiler.

Çarşı sadece taraftar grubu değil. Sosyolojik bir fenomen haline geldi. Savunma verilirken söylenenler de harika. Böyle bir direniş gençliğimiz olduktan sonra AKP faşizminin Türkiye'de kalıcı olacağına hiç inanmıyorum. Hepimiz Çarşıyız! Diren Çarşı!