Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

dayanışma  |  Cvp:
Cevap: 57
20.02.2015- 15:11

Bolşevik parti bildiğim kadarıyla sosyalizmi savunur, en zayıf anında bile sosyalizm hedefinden vazgeçmez. Senin yazdıklarında böyle bir şey yok. Sosyalist devrim bile söyleyemiyorsunuz.

tarihselmaddeci  |  Cvp:
Cevap: 58
20.02.2015- 15:27

Alıntı Çizelgesi: dayanışma yazmış

Bolşevik parti bildiğim kadarıyla sosyalizmi savunur, en zayıf anında bile sosyalizm hedefinden vazgeçmez. Senin yazdıklarında böyle bir şey yok. Sosyalist devrim bile söyleyemiyorsunuz.



Arkadaş şu yazılanlara inanmak istemiyorum ya, burada gerçekten bu kadar algısı zayıf insanlarla tartıştığımı kabul etmek istemiyorum. Yahu burada tartıştığım ve gerçekten teorik olarak eksikleri olduğunu düşündüğüm proletersosyalist bile durumu kavradı, ortaya koydu. Hakkını vereyim ki tek bir kelime yoktur üstüne koyacağım. Siz bu kadar kıt olmayı nasıl başarıyorsunuz arkadaş?

4-5 giri öncesine bak arkadaş, biz sosyalist kelimesini kullanıyoruz. Bir sürü bildirimiz var bu şekilde. Sloganlarımızda bile var. Ayrıca kurmak istediğimiz sistem sosyalizm. Sosyalist devrim = sosyalist denklemi kuran adam bildiğin cahildir, sokaktaki sıradan apolitik insandan farkı yoktur. Bunu açıkça söylüyorum ya. Abi biz ne kadar dandik bir ülkede yaşıyoruz ya, sosyalisti cahil, muhafazakarı cahil, ülkücüsü tecavüzcü, ulusalcısı cahil... Bir kendinize gelin ya, buna düz mantık denir arkadaş.

dayanışma  |  Cvp:
Cevap: 59
20.02.2015- 15:34

Sinirlerine hakim olmalısın. Belki de anlayamayan sensin. Sosyalist devrim sosyalistlerin öncülüğünde olan devrimdir. Siz de sosyalist iseniz sosyalist devrimi savunursunuz. Demokratik halk devrimini değil.   Sen de bunu neden anlamıyorsun.

tarihselmaddeci  |  Cvp:
Cevap: 60
20.02.2015- 15:44

Alıntı Çizelgesi: dayanışma yazmış

Sinirlerine hakim olmalısın. Belki de anlayamayan sensin. Sosyalist devrim sosyalistlerin öncülüğünde olan devrimdir. Siz de sosyalist iseniz sosyalist devrimi savunursunuz. Demokratik halk devrimini değil.   Sen de bunu neden anlamıyorsun.


Belki de şu anda bu bilgisayar karşımda yoktur ve seninle konuşmuyorumdur belki de ne dersin?
Şu dediğim nasıl saçma ise benim bu konuda yanılmam da saçmadır.

Olgu var ortada, köylülük var, ortaçağcı gericilik var, emperyalizmin bu en geri unsurla ittifakı var. O antika zümrenin işbirlikçiliği, sömürge valisi gibi emir alışı var. Ama sen diyorsun ki azami program (sosyalist devrim) yapalım. Sosyalist devrim ne peki? Küçük burjuvaların elindeki tüm mülkleri almak, mülksüzleştirmek, onların mülkiyet ilişkilerini ve buna yönelik duygularını paramparça etmek. Eee bizim ne yapmamız gerekiyor? O küçük burjuvayı kazanmamız, devrim cephesine katmamız, karşı-devrim cephesine kaptırmamamız.

Mesele sosyalist adını kullanıp kullanmamak değil, sosyalistler kerelerce demokratik devrimi savunmuştur. Biz Avrupa değiliz, biz Kuzey Amerika değiliz. Bizim ülkemizde feodal unsurlar mevcut. Bunları kavrayabiliyor musun? Tezin sahibi Marks, Engels, Lenin, Stalin zaten, onlarda mı sosyalist değil?

Sosyalist devrim, Türkiye şartlarında bu topraklara turist olmak demektir. Avrupa ve ABD için söylemiyorum, onlar içlerindeki tüm feodal unsurları, tabakaları silmişlerdir. Onlar için de demokratik devrimi savunmak o derece aptallıktır, gericiliktir.

Biraz okuduğunuzu anlamaya gayet gösterin, insanı çileden çıkarmayın ya!

munzur  |  Cvp:
Cevap: 61
20.02.2015- 17:03

Rusya'da 1905 ve 1917 Şubat'ında neden sosyalist devrim yapılmadı ise o yüzden tercih etmiyoruz.

Çünkü sosyalistlerin böyle bir gücü yoktu. Menşevikler dahil diğer örgütlü sınıflar bolşeviklerden daha güçlüydü. Blşevikler gücü ellerine geçirdiklerinde sosyalist devrimi gerçekleştirmişlerdir. İktidara geldikten sonra programın asgari program olması devrimin öncüsü sosyalistler ise ve iktidarı da almışlarsa o devrim sosyalist devrimdir. İşçi partisi de siz de bu bakımdan sosyalist değilsiniz. Demokratik halk devrimini amaçladığınızı söyleseniz bile programınızda sosyalist olmanızı belirtmeniz ve nihai hedefinizin sosyalizm olduğunu söylemeniz gerekir. Bunu yapmadığınızda bu tür karmaşa ortaya çıkıyor.

Cevap: 62
20.02.2015- 18:38

Yani sol bir forumda gerçekten şaşkınlık içinde izlediğim bir tartışma yapılıyor. Aşamalı devrimi yada diğer adıyla demokratik halk devrimini savunmanın bir örgütü sosyalizmden çıkarttığı, sosyalistlerin sadece sosyalist devrimi savunabileceği iddia ediliyor. Bu kadar bilgisizce bir yaklaşım olabilir mi? Bu anlayışa göre Lenin demokratik halk devrimini yani işçi-köylü diktatörlüğünü savunduğu için hayatının önemli bir bölümünde Sosyalist değildi. Nisan Tezleri'ni yazdıktan sonra sosyalist oldu. Keza Marx'da Almanya'da küçük burjuvazinin sol kanadı ve proleteryaya dayanan demokratik bir cumhuriyetin kurulabileceğini savunduğu için sosyalizmden çıktı. :)   Lütfen bu meseleyi biraz daha okuyup yorum yapalım...

Şimdi sosyalist devrim-demokratik halk devrimi tartışmasına dönersek... Tarihsel Maddeci sanki sosyalist devrimi savunanları toplumun diğer ezilen tabakalarını yanına çekmeyi tamamen reddeden ayrıca iktidar olur olmaz ilk işi küçük mülk üreticilerinin mallarına el koyacak bir programı savunanlarmış gibi göstermeye çalışıyor. Halbuki ortada böyle bir durum yok. Devrimin düz bir çizgide ilerlemeyeceğini her zaman söylüyoruz. Devrim süresince oluşacak proleter dalgadan toplumun ara tabakalarının da etkileneceğini ve bu ara tabakalardan da devrime katılımların olacağını, sosyalistlerin de belli başlı bazı ara tabakalar üzerinde(mesela bana göre ordu gençliği bu noktada çok önemli) proleter devrime katma yönünde çalışma yürütmeleri gerektiğini katamasalar bile en azından tarafsızlaştırması gerektiğini söylüyoruz. Sosyalist devrim-demokratik halk devrimi tartışmasını soyut lafazanlıktan çıkarıp sağlam bir temel üzerine oturtacak en önemli nokta şudur; temel strateji hangi kesim üzerine kurulacak? Biz temel stratejinin proleterya üzerine kurulmasını, Türkiye'de proleteryanın iktidarı ele geçirecek nesnel imkanları elinde barındırdığını söylüyoruz. Sosyalist devrimi savunmak dediğimiz aslında bu dediğimi savunmaktır. Demokratik halk devrimini savunanlar ise küçük burjuvaziyi ve köylüyü de stratejilerinde odak noktası haline getirip bu kesimler olmaksızın proleteryanın iktidarı kendi başına ele geçiremeyeceğini, mutlaka bu kesimlerin de hem devrimci sürece hem de devrim sonrası iktidara ortak edilmesi gerekliliğini savunuyorlar. Yalnız şu önemli nokta atlanmasın buraya önemle dikkat çekiyorum; sosyalist devrimciler yada proleter devrimi savunanlar toplumun diğer ezilen tabakalarını dışlamıyor, bu tabakaların devrim sürecine katılabileceğini, gerekirse katılmaları için çalışma da yürütülmesi gerektiğini en kötü bu tabakalar devrimci sürece katılmasalar bile en azından tarafsızlaştırılmaları gerektiğini söylüyorlar. Ancak temel strateji bu kesimler üzerine kurulamaz, odak noktamız proleterya olmalı, proleteryanın kendi başına iktidarı ele geçirecek gücü vardır ve devrimden sonra iktidarı proleterya kendi başına idare edecek güce sahiptir diyorlar. Sosyalist devrimcilerin bu dediklerine karşı çıkıp ''ama nesnel koşullar yok ama ara tabakalar hala var'' diyenler şunu da düşünmeli; Lenin Nisan Tezlerini yazalı neredeyse yüz yıla aşkın süre geçmiş, Lenin o geri, köylü Rusya'da bile burjuva demokratik devrimin tamamlanmasını burjuvazinin iktidarı ele geçirmesi olarak açıklayıp, rotanın sosyalist devrim olduğunu, küçük burjuvazinin odak noktası haline getirildiği bir strateji oluşturulamayacağını stratejinin odak noktasının proleterya olması gerektiğini söylemiş. Bizse hala yok burjuva demokratik devrim yarım kalmıştır yok nesnel imkanlar var mıdır yok sadece proleterya odak noktası olamaz küçük burjuvazi de odak noktası olmalıdır diye tartışıyoruz. Bu tartışmayı yapmamızı sağlayanlar Lenin'in dediği gibi ''hayatın gerisinde kalmışlardır''.

Mesela Tarihsel Maddeci arkadaş yukarıda sosyalist devrimi ''küçük mülk sahibinin mülklerine el koymak, mülksüzleştirmek, onların mülkiyet ilişkilerini ve buna yönelik duygularını paramparça etmek'' olarak açıklamış. Bundan yola çıkıp sosyalist devrimcilerin küçük burjuvaziyi dışladığını, dışlamamak için demokratik halk devrimcisi olmak gerektiğini yazmış. Yahu sosyalist devrimin amacı her ne kadar mülkiyet ilişkilerini yok etmek olsa da ilk saldıracağı kesimler küçük mülk üreticileri değildir ki. Tam tersi sosyalistler her zaman bu kesimleri kendilerine müttefik yapmaya çalışmışlar ve bu kesimlerin süreç içinde dönüştürülmesini savunmuşlardır. Lenin Nisan Tezleri'nde sosyalist devrimi savunurken açık açık bu kesimlerin de güçlü bir proleter hat oluştuktan sonra devrimci dalgadan etkileneceğini, diğer taraftan sorunlarının sistem içinde büyük burjuvaziyle uzlaşarak çözülemeyeceğini fark edeceklerini söylüyor. Öyle de oluyor. Rus köylüsü sistem içi mücadeleyi bir tarafa bırakıp sosyalist devrime kitlesel bir şekilde katılıyor. Yani sosyalist devrimcilerin küçük burjuvaziyi dışladığını veya ona saldırganca yaklaşacağını düşünmeden önce bu konuda Lenin'in ne dediğini okumak lazım. Ayrıca sosyalist devrimi fazla da şablonlaştırmamak lazım. Aydemir Güler'in yanlış hatırlamıyorsam bu konuyla ilgili şöyle bir değinişi vardı; ''Savaş komünizmi, NEP, kollektileştirme bunların hepsi farklı farklı politikalar ancak biz bu politikaların hepsini ayrı devrimler olarak şablonlaştırıyor muyuz yoksa tek bir devrimin içindeki aşamalar olarak mı görüyoruz'' diyordu. Bence güzel ve açıklayıcı bir cümle. Sosyalist devrimin, sosyalist kuruculuğun kendi içinde ileri, geri adımları vardır, bu süreçler içinden ayrı devrimler çıkartmak yanlış.

Birde köylülük var, feodal tabakalar, ara sınıflar var falan deniyor. Ara sınıflar belki daha yüzlerce yıl olacak ve dünyanın her ülkesinde var ara sınıflar. Dünyanın hiç bir yerinde büyük burjuvazi ve proleteryadan oluşan bir ülke yok ki. Ölümcül Deney diye bir film vardı, film bundan yanılmıyorsam yüz yıl sonra falan geçiyordu Umbrella adlı firma üretimin yüzde doksan dokuzunu falan yapıyordu. Ara tabakaların olmadığı toplum odur. Belki yüz yıl sonra görürüz. Ancak şu anda dünyanın her yerinde ara tabakalar var. Dolayısıyla bu sosyalist devrime karşı çıkmak için bir mazeret olamaz. Köylülüğe, feodalizme gelirsem yahu nüfusun yüzde sekseni artık şehirlerde yaşıyor. Hangi köylülük? Kaldı ki köylerde de tarım büyük ölçüde makineleşmiş, köylerde yapılan üretim piyasaya açılmış dolayısıyla köylerde kapitalistleşmiştir artık. 1960'larda Türkiye yarı feodal bir ülkedir diyenler bile yine de köylerin yavaş yavaş kapitalistleştiğini yazıyorlardı(merak edenler için; Doğan Avcıoğlu-Türkiye'nin Düzeni tavsiye ederim) aradan 50 yıl geçmiş köylerde hala feodalizmin var olduğunu iddia etmek gerçeklikten kopukluktur. Üst yapısal anlamda bazı ilişkiler varlığını koruyor mudur? Evet. Zaten buda bir anda değişmez ki. Ancak siz yaşanan gelişmelere tamamen gözlerini kapayıp 1930'ların Türkiye'sindeymişiz gibi çözümlemeler yapamazsınız.

Bugün kentli, okumuş, dünyayı takip eden, yeni fikirlere açık, aydınlanmayı ve laikliği içselleştirmiş, yurtseverlik konusunda duyarlı ağırlıklı olarak hizmet sektöründe çalışan bir işçi sınıfı yapısına sahibiz. Bu sınıf dinamiktir de Gezi'den gördüğümüz gibi. Sosyalist devrim de bana göre sınıfın asıl olarak bu kesimine dayanmalıdır. Bu sınıfın diğer kesimleri reddedilsin anlamına gelmez. Mesela Tarihsel Maddeci'nin dediği gibi köylü zihnini aşamamış genelde sanayi, maden sektörü gibi alanlarda çalışanlar da var. Bunlar genelde düşünsel olarak gericiliğin daha baskın olduğu kesimler ama bir yandan sömürüyü, baskıyı ve hatta ölümleri daha baskın bir şekilde hissetmekteler. Sınıfın bu kesimi de hem bu kitlelerin somut sorunlarına çözümler üretmeye çalışarak, çalışarak diyorum çünkü kapitalizm koşullarında gerçek anlamda çözmeniz mümkün değil, hem de bu gerçeklikten yola çıkıp gerçek çözümünün sistem içinde olamayacağını pratiğin de içinde kitlelerin görmesini sağlayarak bu kesimlerin devrim saflarına katılması sağlanabilir.

yura  |  Cvp:
Cevap: 63
20.02.2015- 20:18

yazdıklarınıza göre hkp ile ip arasında bir fark yok demektir. ikisi de sosyalist devrim değil demokratik halk devriminden yana. işçi partisi   demokratik halk devrimine kemalist devrim adını veriyor. sonuçta pek bir şey değişmiyor.

dayanışma  |  Cvp:
Cevap: 64
20.02.2015- 23:18

Yani sol bir forumda gerçekten şaşkınlık içinde izlediğim bir tartışma yapılıyor. Aşamalı devrimi yada diğer adıyla demokratik halk devrimini savunmanın bir örgütü sosyalizmden çıkarttığı, sosyalistlerin sadece sosyalist devrimi savunabileceği iddia ediliyor.

Ben de sizi anlamıyorum. Konu sosyalist devrim, demokratik halk devrimi sorusu değil ki, bunları anlatıyorsunuz. Türkiye'de sosyalist devrim mi, demokratik devrim mi sorusu da değil. Bir parti sosyalist olduğunu söyletip demokratik halk devrimini gerçekleştirmek için yola koyuluyorsa, programında sosyalizmden bahsedilmez anlamı taşımaz. Partinin hedefinin sosyalizm olduğunu gizlemez. Asgari programın savunulması buna engel değil.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]