Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

Cevap: 25
21.01.2015- 00:50

Alıntı Çizelgesi: bedrettin yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: bedrettin yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: munzur yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Yunanistan konusuna bu kadar takılıp tartışmanın başka bir noktaya evrilmesi doğru değil. Zaten defalarca varsayalım ki SYRİZA'yı sosyalist kabul etmeyelim dedim. Benim verdiğim üç örnek daha var; Çin, Küba ve Vietnam. Üçünde de sizin dediğiniz gibi Komünist Partiler tam anlamıyla üstyapıya hakim. Peki sırf Komünist Partiler üstyapıya hakim diye o ülkeler sosyalist olarak adlandırılmalı mı? Ben üç ülkede de biri diğerinden az veya çok kapitalizmin ve piyasanın var olduğunu ve böyle ülkelere sosyalist demenin sosyalizm kavramının içeriğini boşalttığını söyledim. Ben bu ülkelerin kapitalizmi ve piyasayı tek başlarına ortadan kaldırmalarını da beklemiyorum zaten. Burada bu rejimler üzerine eleştiri emekçi sınıfların ülkedeki durumuna paralel olarak yapılır. Eğer bu incelemeler de mevcut rejimlerin emekçi sınıfların yaşamını ileri götürdüğü tespit ediliyorsa bu rejimler övülür geriye gidiş varsa eleştirilir. Ancak bu rejimlerden ne tek başlarına sosyalizmi kurmalarını(komünizmin alt evresi) beklemek doğru değil nede proleter diktatörlük sürecini yani piyasanın ve kapitalizmin var olduğu bir süreci sosyalizm kavramının içini boşaltacak biçimde sosyalizm olarak adlandırmak doğru değil.



SYRİZA'nın iktidara gelmesiyle o ülkeye sosyalist diyemeyişimizin nedeni SYRİZA'nın komünist olup olmaması değil. Yunanistan'a veya başka bir ülkeye en komünist parti gelse dahi aynı şeyi söylerim. Burada bir farkı ortaya koymaya çalışıyorum. Konunun daha iyi anlaşılır olmasını sağlıyor. Devrim yoluyla bir komünist özne iktidara gelince yapacağı şey, devrimin sınıfsal içeriğini değiştirmek, devrimi korumak ve sosyalist devrimleri sürdürmek. Mülkiyetin özel niteliğinin kaldırılması gibi. Böyle bir devlet benim için kuruculuktur ve o devlete sosyalist devlet derim. Burada söylemek istediğim sosyalizmi devletsiz aşamanın bir parçası olarak almadığımdır. Alınmaması gerektiğine inanıyorum.


Bende diyorum ki seçimler üzerinden devrim gerçekleşmeyecek diye bir kanun mu var? Eğer SYRİZA gibi imkanlara sahipseniz seçimler üzerinden devrim gerçekleştirebilirsiniz. Devletin sınıfsal yapısını değiştirip, emekçi sınıflar lehine dönüşümler gerçekleştirebilirsiniz. Ancak özel mülkiyet ve piyasanın tam anlamıyla kalkamayacağını söylüyorum. Devrimle de gelinse, seçimle de gelinse bu yapılamaz. Belki devrim yoluyla gelen daha radikal düzenlemeler yapabilir ama karşılığında başka sorunlarla da karşılaşabilir. Sonuç olarak ben devrim yoluyla herhangi bir sosyalist parti üstyapıyı ele geçirdi diye o ülkeyi sosyalist olarak ilan etmem.



Seçimler yoluyla devrimin gerçekleşmeyeceği konusunda kanun da var, teorimiz de var? Kapitalist bir ülke özel mülkiyetin kaldırılmasına izin vermez. Proleter diktatörlük kurulmasına izin vermez. Bizim teorimiz de bu konuda olur vermiyor. Böyle bir örnek de yaşanmadı. Olabilirse, o zaman bu görüşleri yenileyebiliriz. Bu koşullarda olur diyebilmek doğru değil. Devletin sınıfsal yapısını nasıl değiştireceksiniz? ''Ben ordunun tüm kademelerini hallaç gibi atacağım, yerine proletaryanın ordusunu kuracağım?'' nasıl dersiniz, derseniz neye dayanarak dersiniz? Burjuvazi elini kolunu bağlı mı tutacak? Devletin polisi, askeri, mahkemeleri size yol verir mi? Parlamentoya 40, 100 milletvekili soktunuz diye bu devrimci değişim yasal yollarla yapılamaz. Devrimin parlamenter yolla barış içinde olmayacağını bu nedenle ileri sürüyoruz.


Seçim yoluyla devrim gerçekleşebilir diyorsak burada arkanda geniş kitleler vardır demektir. Ülkede bir devrimci coşkunluk vardır demektir. Kitleler yönetime aktif bir şekilde katıldığında, kendi geleceklerini kendi inşa etmek için bizzat sorumluluk aldıklarında burjuvazi buna dayanabilir mi? Askeriyenin, yargının vs. içinde bu durumdan etkilenecekler olmayacaklar mı?   İşte Venezuela örneği ortada. Chavez'e yapılan darbe kitleler tarafından nasıl boşa çıkarıldı. Siz kitleleri arkanıza alıp, ülkenin kurumlarını da bu devrimci dalgaya kattığınız takdirde(mutlaka olacaktır) burjuvazinin bütün çabaları gerek legal gerek silahlı boşa çıkmaya mahkumdur.



Seçimle iktidara gelip komünist bir dönüşüm yaratmak isteyen bir parti, gerçekten Marksist Leninist bir partiyse ve arkasında seçim kazanabilecek kadar bir çoğunluğa erişmişse bence parlamenter yolda ısrar etmezdi, çok daha önceden ayaklanmalarla iktidarı alır ve burjuvaziyi sokakta yenerdi. Böyle bir partinin parlamenter yolu seçmesi mantıklı değil. İktidarı alamadan burjuvazinin milis gücüyle önü kesilirdi. Sınıf mücadelesinden sözkonusu. Burjuvazi bu kadar kolay iktidarı vermez.


Neden parlamenter yoldan, barışçıl bir şekilde iktidarı almak elde varken ayaklanmaya yönelinsin? Bunun nesi mantıklı? Zaten parlamenter yoldan alman demek sokakta da yenmen demektir. Burjuvazinin milis gücü derken orduyu kastediyorsan ordu yaşanan devrimci dalgadan hiç etkilenmeyecek mi? Kaldı ki sokak üzerinden de iktidarı almayı hedefliyorsan orduyu bir şekilde yanına çekmelisin. Ayrıca Chavez örneğinde olduğu gibi sen kitlelerle birlikte çok büyük bir çoğunlukla iktidarı ele geçirmişsen, askeriyenin kendi başına deneyeceği bir tertip başarısızlığa mahkum olur(kaldı ki asker kesinlikle homojen bir yapıda olmayacaktır öyle bir dönemde).

Cevap: 26
21.01.2015- 00:54

Alıntı Çizelgesi: bedrettin yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Ayrıca seçimler üzerinden devrim gerçekleşmeyeceğine dair ne Marx'da, ne Engels'de, nede Lenin'de bir kanun var. Eğer imkan varsa seçimler üzerinden iktidara gelip proleter diktatörlük kurulabilir, eğer şartlar uygun değilse ayaklanmaya yönelinir.



Engels ya da Marks, İngiltere'de barışçıl bir geçişin mümkün olacağını söyledilerse de sonradan bu görüşten vazgeçildi.


Engels aynısını çok sonra Almanya içinde söylüyor. Lenin'de eğer imkan varsa barış içinde geçiş yapılabileceğini savundu.

Cevap: 27
21.01.2015- 01:00

Alıntı Çizelgesi: Alisan yazmış

Burada konu olan değişime halk izin verirmi neden bunun üzerine düşünmüyorsunuz? Halk sizi iktidara getirdiyse gene halka rağmen değişiklik yapmak olmaz.
Halkın çoğu protestodan dolayı SYKİRZA oy veriyor, siyasi ideolojisine inandığı için değil. Belkide son anda halk SYKİRZA'nında sonuçta yaralarına melhem olmayacağı, belkide dahada artıracağı kanısına varıp oylarını vermeyecek. Pazar günü hepimiz göreceğiz. Şu an iktidara en yakın olan parti oarak görünüyor, eğer son anda bu durum değişirse tabiiki bunun nedenlerinide sorgulamak gerekir.


Halk bir değişim istiyor ki sistem partilerinden bıkıp sistem dışı bir partiyi iktidara getirmiş.

Halkın çoğunun protestodan dolayı SYRİZA'ya oy vermesi küçümsenemez. Senin protesto dediğini açarsak bu AB'ye protestodur, kemer sıkmaya protestodur, neoliberalizme protestodur kısacası sisteme protestodur. Sistemin ideolojik hegemonyasından bir şekilde sıyrılmaya başlandığının göstergesidir bu durum. Dolayısıyla bu irade küçümsenemez. İnsanlar zaten böyle böyle siyasi ideolojilerini değiştirirler.

denizcan  |  Cvp:
Cevap: 28
21.01.2015- 11:27

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: bedrettin yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Ayrıca seçimler üzerinden devrim gerçekleşmeyeceğine dair ne Marx'da, ne Engels'de, nede Lenin'de bir kanun var. Eğer imkan varsa seçimler üzerinden iktidara gelip proleter diktatörlük kurulabilir, eğer şartlar uygun değilse ayaklanmaya yönelinir.



Engels ya da Marks, İngiltere'de barışçıl bir geçişin mümkün olacağını söyledilerse de sonradan bu görüşten vazgeçildi.


Engels aynısını çok sonra Almanya içinde söylüyor. Lenin'de eğer imkan varsa barış içinde geçiş yapılabileceğini savundu.



Lenin'in böyle bir söz söyleyeceğini sanmam. Alıntınız var mı?

Cevap: 29
21.01.2015- 13:36

Alıntı Çizelgesi: denizcan yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: bedrettin yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Ayrıca seçimler üzerinden devrim gerçekleşmeyeceğine dair ne Marx'da, ne Engels'de, nede Lenin'de bir kanun var. Eğer imkan varsa seçimler üzerinden iktidara gelip proleter diktatörlük kurulabilir, eğer şartlar uygun değilse ayaklanmaya yönelinir.



Engels ya da Marks, İngiltere'de barışçıl bir geçişin mümkün olacağını söyledilerse de sonradan bu görüşten vazgeçildi.


Engels aynısını çok sonra Almanya içinde söylüyor. Lenin'de eğer imkan varsa barış içinde geçiş yapılabileceğini savundu.



Lenin'in böyle bir söz söyleyeceğini sanmam. Alıntınız var mı?


''Eylül ayında Lenin, Sovyetlere bağlı bir sol hükümeti kabul edeceklerini, böylece ''barışçıl'' bir geçişin gerçekleştirilebileceğini de yazdı. Böylece bir Sovyet hükümeti altındaki özgür koşullarda, ''gerçeklerin kendilerinin yanında'' olduğunu bilen ve dolayısıyla da ''gerçek demokrasiden korkmak için hiçbir nedenleri olmayan'' Bolşevikler seçimlere katılabilirlerdi. Lenin ''yüzde birlik bir şans varsa'' bile bu barışçıl ve demokratik yolu denemeye değer buluyordu.''

''On Comprimises'',(Collected Works, 1977,c.25, s.305-310)

Marksist Klasikleri Okuma Kılavuzu sayfa 489'da Haluk Gerger yazmış bunları ve kaynağını da vermiş.

Alisan  |  Cvp:
Cevap: 30
21.01.2015- 16:51

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: Alisan yazmış

Burada konu olan değişime halk izin verirmi neden bunun üzerine düşünmüyorsunuz? Halk sizi iktidara getirdiyse gene halka rağmen değişiklik yapmak olmaz.
Halkın çoğu protestodan dolayı SYKİRZA oy veriyor, siyasi ideolojisine inandığı için değil. Belkide son anda halk SYKİRZA'nında sonuçta yaralarına melhem olmayacağı, belkide dahada artıracağı kanısına varıp oylarını vermeyecek. Pazar günü hepimiz göreceğiz. Şu an iktidara en yakın olan parti oarak görünüyor, eğer son anda bu durum değişirse tabiiki bunun nedenlerinide sorgulamak gerekir.


Halk bir değişim istiyor ki sistem partilerinden bıkıp sistem dışı bir partiyi iktidara getirmiş.

Halkın çoğunun protestodan dolayı SYRİZA'ya oy vermesi küçümsenemez. Senin protesto dediğini açarsak bu AB'ye protestodur, kemer sıkmaya protestodur, neoliberalizme protestodur kısacası sisteme protestodur. Sistemin ideolojik hegemonyasından bir şekilde sıyrılmaya başlandığının göstergesidir bu durum. Dolayısıyla bu irade küçümsenemez. İnsanlar zaten böyle böyle siyasi ideolojilerini değiştirirler.


Haklısın halk bir değişiklik istiyor ama o isteği doğru okumak gerekli. Halk   mesela sosyalizim istiyor diyebilirmisiniz? Ben diyemem.
Diğer taraftan tabiiki protesto denilince akla yazdıklarınız geliyor ama protesto edenler örneğin AB'den çıkalım falan demiyor, hatta SYKİRZA dahi AB'de kalma niyetli, açıklamalrı bu yönde.
Halk siyasete ve sorunların çözümüne sizin baktığınız gözle bakmıyor, yani ya kapitalizim ve dolayısıla sömürü, sefalet, borç,..... devam veya Sosyalizim ve böylece tüm sorunlardan kurtuluyoruz gözüyle bakmıyor.
Zaten inşallah SYKİRZA iktidar olursa nerelere kadar el atacaklarını görürüz. En önemlisi halka verdikleri sözü tutarlar, aksi taktirde halk nezdinde diğerlerinden fazla bir farkları olmaz.

solcu  |  Cvp:
Cevap: 31
21.01.2015- 17:50

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: denizcan yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: bedrettin yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Ayrıca seçimler üzerinden devrim gerçekleşmeyeceğine dair ne Marx'da, ne Engels'de, nede Lenin'de bir kanun var. Eğer imkan varsa seçimler üzerinden iktidara gelip proleter diktatörlük kurulabilir, eğer şartlar uygun değilse ayaklanmaya yönelinir.



Engels ya da Marks, İngiltere'de barışçıl bir geçişin mümkün olacağını söyledilerse de sonradan bu görüşten vazgeçildi.


Engels aynısını çok sonra Almanya içinde söylüyor. Lenin'de eğer imkan varsa barış içinde geçiş yapılabileceğini savundu.



Lenin'in böyle bir söz söyleyeceğini sanmam. Alıntınız var mı?


''Eylül ayında Lenin, Sovyetlere bağlı bir sol hükümeti kabul edeceklerini, böylece ''barışçıl'' bir geçişin gerçekleştirilebileceğini de yazdı. Böylece bir Sovyet hükümeti altındaki özgür koşullarda, ''gerçeklerin kendilerinin yanında'' olduğunu bilen ve dolayısıyla da ''gerçek demokrasiden korkmak için hiçbir nedenleri olmayan'' Bolşevikler seçimlere katılabilirlerdi. Lenin ''yüzde birlik bir şans varsa'' bile bu barışçıl ve demokratik yolu denemeye değer buluyordu.''

''On Comprimises'',(Collected Works, 1977,c.25, s.305-310)

Marksist Klasikleri Okuma Kılavuzu sayfa 489'da Haluk Gerger yazmış bunları ve kaynağını da vermiş.




Lenin barışçıl geçişi savunmamıştır, çünkü devrim barışla, seçimle, burjuva parlamentosuyla gerçekleşmez.Lenin'i böyle bir cümleyle yan yana getirmek bile doğru değil. Haluk Gerger'in alıntısının Türkçe'ye çevrilmiş hangi eserinde geçtiği ve hangi koşullarda söylendiğine bakmalı. Kesinlikle Lenin'de böyle bir düşünce yoktur diyorum. Ortada bir yanılgı var. Diğer tartışmaya gelince seçim yoluyla ne siyasal devrim olur ve ne de proleter diktatörlük kurulur. Bu ihtimali aklımızdan silmek lazım.

umut  |  Cvp:
Cevap: 32
21.01.2015- 21:11

Alıntı Çizelgesi: solcu yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: denizcan yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: bedrettin yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Ayrıca seçimler üzerinden devrim gerçekleşmeyeceğine dair ne Marx'da, ne Engels'de, nede Lenin'de bir kanun var. Eğer imkan varsa seçimler üzerinden iktidara gelip proleter diktatörlük kurulabilir, eğer şartlar uygun değilse ayaklanmaya yönelinir.



Engels ya da Marks, İngiltere'de barışçıl bir geçişin mümkün olacağını söyledilerse de sonradan bu görüşten vazgeçildi.


Engels aynısını çok sonra Almanya içinde söylüyor. Lenin'de eğer imkan varsa barış içinde geçiş yapılabileceğini savundu.



Lenin'in böyle bir söz söyleyeceğini sanmam. Alıntınız var mı?


''Eylül ayında Lenin, Sovyetlere bağlı bir sol hükümeti kabul edeceklerini, böylece ''barışçıl'' bir geçişin gerçekleştirilebileceğini de yazdı. Böylece bir Sovyet hükümeti altındaki özgür koşullarda, ''gerçeklerin kendilerinin yanında'' olduğunu bilen ve dolayısıyla da ''gerçek demokrasiden korkmak için hiçbir nedenleri olmayan'' Bolşevikler seçimlere katılabilirlerdi. Lenin ''yüzde birlik bir şans varsa'' bile bu barışçıl ve demokratik yolu denemeye değer buluyordu.''

''On Comprimises'',(Collected Works, 1977,c.25, s.305-310)

Marksist Klasikleri Okuma Kılavuzu sayfa 489'da Haluk Gerger yazmış bunları ve kaynağını da vermiş.




Lenin barışçıl geçişi savunmamıştır, çünkü devrim barışla, seçimle, burjuva parlamentosuyla gerçekleşmez.Lenin'i böyle bir cümleyle yan yana getirmek bile doğru değil. Haluk Gerger'in alıntısının Türkçe'ye çevrilmiş hangi eserinde geçtiği ve hangi koşullarda söylendiğine bakmalı. Kesinlikle Lenin'de böyle bir düşünce yoktur diyorum. Ortada bir yanılgı var. Diğer tartışmaya gelince seçim yoluyla ne siyasal devrim olur ve ne de proleter diktatörlük kurulur. Bu ihtimali aklımızdan silmek lazım.



Taktik olarak böyle bir cümle kurmuş olabilir. Ne zaman ve hangi koşullarda söylediğine bakmalı. Ancak Lenin'in barışçıl geçişi savunduğunu ileri sürmek Lenin'in kendisine aykırılıktır.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]