Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

MLKP savaşçısı Emre Aslan Kobanê Direnişi'nde yaşamını yitirdi

25 Şubat 2015

YPG/YPJ öncülüğündeki Kobanê Direnişi'nde yer alan MLKP savaşçısı Emre Aslan yaşamını yitirdi

Kobanê'de IŞİD çetelerinin önce kent merkezinden ardından kantondaki köylerden temizlenmesi sürerken çatışmalarda savaşçı kayıpları da devam ediyor. Kobanê Direnişi'nde yer alan Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) savaşçısı Emre Aslan (Alişer Dersim), Kobanê'nin güney cephesindeki Cedê köyünde IŞİD çetelerine karşı devam eden direnişte yaşamını yitirdi.

''Direnişin her cephesinde dövüştü''

MLKP Rojava Emre Aslan'ın yaşamını yitirmesiyle ilgili bir açıklama yayımladı.

Açıklamada ''Emre Aslan (Alişer Dersim) yoldaşımız bugün (24 Şubat) sabah saatlerinde Kobanê'nin güney cephesinde bulunan Cedê köyünde, DAİŞ çeteleriyle girilen bir çatışmada şehit düştü. Halklarımızın ve ailesinin başı sağ olsun. Kobanê'nin faşist DAİŞ çetelerince kuşatılmaya başladığı günlerde, sınırı aşıp, savaş siperlerine en önce koşanlarımızdan olan Alişer yoldaşımız, direnişin her cephesinde dövüştü. Bulunduğu bütün alanlarda partimize layık bir savaşçı olarak konumlanmaya çalıştı. Siperlerde kızıl bayrağımızı dalgalandırdı'' diye belirtti.

Emre Aslan'ın mücadele yaşamına ilişkin bilgi verilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:


Alişer yoldaşımız, 1 Şubat 1992 yılında Adana'da dünyaya geldi. Aslen Dersim Mazgirtli olan yoldaşımız, Adana'da lise öğrencisiyken örgütlendi. Üniversite yıllarında komünist gençlik saflarında mücadelesini yükseltti. Öğrencisi olduğu Hatay Mustafa Kemal Üniversitesinde, komünist gençliğin militan temsilcilerinden biri oldu. Antakya'daki antifaşist mücadelede en önde dövüşenlerden biri olarak, partimizin milis faaliyetlerinde yer aldı. Antakya Armutlu'daki antifaşist savaşımın mevzilerinden biri olan Yasemin Çiftçi Komitesinde milis olarak görev yaptı.

İstanbul'daki IMF protestolarında da aktif yer alan Alişer yoldaşımız, burada polis tarafından yaralandı. İstanbul'da bir süre işçi olarak çalıştı. Bu süreçte de devrim ve sosyalizm davasına bağlılığını sürdürdü.

Aslan'ın Haziran ayaklanması döneminde sokakları terk etmeyen Gezi direnişçilerinden biri olduğuna işaret edilen açıklamada şöyle denildi:

Haziran ayaklanması günlerinde, Adana'daki eylemlerin örgütçü militanlarından biri ve sokakları tutuşturan öfkenin öncülerindendi. Bu mücadelenin en önünde yürüyen partimize karşı yapılan operasyonda gözaltına alınan Alişer yoldaşımız kısa bir süre Adana Kürkçüler hapishanesinde tutuklu kaldı.

Kobanê Direnişi'nde yaşamını yitiren Emre Aslan aynı zamanda inşaat işçisiydi. İnşaatlardan Kobanê'ye uzanan bir yol seçti...

Kobanê Direnişi'nde yaşamını yitiren Emre Aslan aynı zamanda inşaat işçisiydi. İnşaatlardan Kobanê'ye uzanan bir yol seçti...

''En önde yanıt verenlerden biri oldu''

Aslan'ın DAİŞ saldırılarının başlamasının ardından Kobanê'ye geçtiğini belirten MLKP Rojava, ''Kobanê için komünistler en öne, savaş siperlerine! çağrımıza en önde yanıt verenlerden biri olan Alişer yoldaşımız, 24 Eylülden beri Kobanê cephesinde savaşmaktaydı. Temel silah eğitimlerinden sonra Batı, Doğu ve Güney cephelerinde doçkacı olarak bulundu. Havan alanında uzmanlaşmak için eğitim alan yoldaşımız, bu silahla da yararlı işler yaptı. Kobanênin özgürleştirilmesinden sonra, köylere dönük kurtarma eylemlerinde de aktif yer alan partimizin Güney cephesindeki temsilcilerinden biri olarak feda ruhuyla dövüştü'' ifadelerini kullandı.

''Onların düşleri zafere ulaşacak, bu onur sözümüzdür''

MLKP Rojava açıklamasının devamında şöyle denildi:

''Marksist Leninist dünya görüşümüzün kararlı savunucularından biri olarak, karargahımızda sürdürülen eğitim çalışmalarında hem öğrenci hem de eğitmen olarak yer aldı. DAİŞ çetelerinin kıyıcı saldırganlığı koşullarında tuttuğu mevzilerde umudu ve düşlerini büyüttü. Bu duygularla şiirler yazdı, umutlarını çoğalttı, sevinçlerini paylaştı.

Kobanê'nin özgürleştirilmesi ve Rojava devriminin savunulmasında partimizin bayrağını dalgalandırmak, özgürlük ve onur mücadelesini büyütmek, YPG/YPJ'li siper yoldaşlarıyla omuz omuza dövüşmek Alişer yoldaşımızın kendi kişisel tarihi açısından da bir devrim ve sıçrama imkanı oldu. O bu devrimde, değişti, dönüştü ve gelişti. Devrim yangınını dört bir yana taşıma kararlılığını kuşanan bir ateş taşıyıcısı oldu. Bu bilinçle kendini donattı.

Yurtsever halkımız, işçiler, emekçiler, gençler;

Alişer Dersim yoldaşımız, özgürlüğü için en önde dövüştüğü Kobanê'den halklarımızın ve yoldaşlarının omuzlarında uğurlanacak. Onu hak ettiği gibi karşılamak, uğruna ölümün üstüne yürüdüğü özgürlük ve sosyalizm şiarlarıyla, kitlesel, militan bir törenle ve şiirlerle uğurlamak, şehitlerimize layık olmanın da gereğidir.

Alişer Dersim, özgürlük ve onur kavgamızın ölümsüz şehitlerinden biri olarak, halklarımızın mücadelesinde yaşayacak. Onun faşist çetelere karşı susmayan silahı, yeni Alişerlerin, Emrelerin ellerinde yükselecek.

Rojava devrimi ve sosyalizm kavgamız, Alişerlerin, Saryaların, Alganların, Paramazların, Serkanların, Arinlerin, Kaderlerin ve tüm ölümsüz şehitlerimizin yolunda yürüyenlerin, onlar gibi dövüşenlerin eseri olacak, onların düşleri zafere ulaşacak. Buna inancımız tamdır. Bu aynı zamanda onlara verdiğimiz onur sözümüzdür. Canımız pahasına bu sözü tutacağız.

Alişer Dersim ve ölümsüz şehitlerimizin hesabını soracağız. Anılarını özgür Rojava ve Kürdistan başta olmak üzere tüm bölgede büyüteceğimiz devrim coğrafyasında yaşatacağız. Alişer Dersim ve ölümsüz şehitlerimiz yolumuzu aydınlatıyor.''

Cevap: 1
28.02.2015- 03:30

Ortadoğu gibi bir yandan İslamcı diktatörlüklerin hüküm sürdüğü ve bu diktatörlüklerin kendilerine bağlı yeni İslami devletler arayışında olduğu ve bu bağlamda insanlık dışı çetelere güç verdiği diğer taraftan ise Saddam örneğinde olduğu gibi antikomünist ve ırkçı yönelimleriyle bir yandan halkları katleden diğer taraftan ise halkların bölgedeki ezilmişliğine çare bulacak örgütlülüklerin önünü kesen diktatörlüklerin bulunduğu bir coğrafyada Kürt halkı ve PYD bambaşka ve sahip çıkılması gereken bir proje ortaya koydu. Kadın-erkek eşitliğinin sağlanmaya çalışıldığı ve bunun en önemli koşullarından biri olan kadının silahlanması gerekliliğinin başarıldığı, ordu-polis mekanizmalarının parçalanıp halk milislerine dayanıldığı, doğrudan yönetim deneyimleriyle bürokrasinin işlevsizleştirilmeye çalışıldığı, petrolün kamulaştırıldığı, halkların bir ulus oluşturma projesince baskılanıp, katledilmesindense anadilde eğitimin ve her türlü kültürel hakkın korunduğu özgürlükçü, toplumcu bir proje... Kısacası Marksistler olarak oluşturmak istediğimiz toplumsal yapının örneğini görebileceğimiz bir proje. Bu demek değildir ki Kürt Hareketi ve PYD eleştirilemez yada eleştirilecek yönleri hiç yok. Suphi Nejat'ın babası oğlu öldükten sonra yaptığı bir röportajda ''Suphi Nejat'ın Kürtleri en çok eleştirdiği dönemde Kobane'ye gittiğini çünkü Suphi Nejat'ın Rojava pratiğine sahip çıkılması gereken bir proje gözüyle baktığını'' söylemişti. Gerçekten bu coğrafyanın dününe ve bugününe baktığımızda Suphi Nejat çok haklı. Dünde bugünde ırkçılığın, dinciliğin, mezhepçiliğin, piyasacılığın kol gezdiği bu coğrafyada bu ilerici pratiğe herkes sahip çıkmalı. Bu ilerici pratiğe uğrunda ölümü göze alacak kadar sahip çıkma yürekliliğini gösteren Emre Aslan, Suphi Nejat ve adını saymadığım tüm enternasyonal komünist yoldaşlara selam olsun!

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]