Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

Silah Kürtlerin Teminatıdır...

Serkan Menteş

Yazımda hem yapılan eleştirilerin haksız taraflarına hem de haklılık payı olanlarına değineceğim. Yani hem nalına hem mıhına vuracağım.

İki gün önce AKP'nin barış sürecini yürüten heyetiyle HDP heyeti ortak bir basın açıklamasıyla Abdullah Öcalan'ın PKK'ye silahsızlanma çağrısı yaptığı metni okudular. Özet olarak çağrı şuydu: ''PKK bahar aylarında olağanüstü kongresini toplayıp silahsızlanma yoluna gitsin.''

Sonrasında hazır kıt'a bekleyen savaş basını, yandaş basın, ağababaları, AKP'nin propagandasını yapmaya giriştiler. Neymiş ''silahlara veda'', ''silahın miadı doldu'' gibi dezenformasyonlarla aklınca barışı isteyen AKP dışındaki tüm demokratik güçler ''savaş lobisi, barış karşıtı, savaş taraftarı'' gibi bir izlenim verme yarışına giriştiler!

Barış güzel bir olgu ama hayata gerçekten geçirilirse ve geçirmeye niyeti olan güçlerle müzakere edilirse. Bu yüzden güvensizliğimiz. Barışa bile temkinli yaklaşmamız bu yüzden.

Düşünsenize, ölümden, faili meçhulden, gözaltında kaybedilmelerden, cezaevinde çürütülme çabalarından en çok çekmiş Kürtler ve Türkiye solu barışa temkinli yaklaşıyor. Niye bu durum böyle biliyor musunuz, çünkü biz bu filmi daha önce çok kere gördük.
Bu çağrılar geçmişte de oldu

2013 Newroz'unda da silahsızlanma çağrısı yapıldı, oradaydım, kendi kulaklarımla duydum. On yıllardır Kürtlerin tüm kazanımlarını silahla elde etmiş PKK'ye silahsızlanma çağrısı yapıldı ve bir milyonu aşkın kitlenin azımsanmayacak bir kısmı bu çağrıyı sahiplendi. Bu sahiplenişin, Kürtlerin teminatı olan silahı bırak çağrısını sahiplenişin gözler önüne serdiği tek gerçeklik, halkın barışa ne denli özlem duyduğudur!

Peki, sonrasında ne oldu, devlet ne yaptı? DAİŞ gibi bir barbarlar ordusunu besledi, büyüttü ve Kürt Halkının şahsında tüm Ortadoğu Halkları'nın üzerine saldı. Çocuk öldürmeye devam etti. Siyasi operasyonlara devam etti, kendine muhalif olan herkesi susturmaya devam etti... Hatırlatma: 2013'te de Öcalan sınırdışına çekilme çağrısı yapmıştı ama AKP gereklerini yerine getirmediği için gerilla çekilmemişti...

Bu nedenle, haklı olarak yapılan bu çağrının AKP'ye seçime kadar nefes aldırmaya yaradığı, AKP'nin yine seçim yatırımı yaptığı, Kürt Özgürlük Hareketi'nin buna müsaade ettiği eleştirilerine yol açtı.

Eleştiriler eksik bilgiye dayanıyor, gaza geldik

Ama eleştiriler biraz eksik bilgiye dayanıyor. Çünkü, sunulan 10 Maddelik müzakere taslağı önce hayata geçirilecek, daha sonra silahsızlanma seçeneği gündeme gelecek. Yani hükümet medyasının kopardığı yaygaraya inandık, bence gaza geldik!

Kürt Mücadelesi de çağrıyı sahiplenmedi. KCK Yürütme Kurulu üyesi Mustafa Karasu'dan ''Sorun çözülmeden ''PKK silah bırakacak'' demek demagojidir, aldatmaktır'' açıklaması geldi. Hemen sonrasında HDP genel başkanı Selahattin Demirtaş: ''Hükümet çözüm sürecinde zerre umut vermiyor. Hükümet İç Güvenlik Paketi'yle mi barış getirecek?'' minvalinde şeyler söyledi! Haksız mı!

Barış olmasını, gençlerin ölmemesini kim istemez? Ölen de biz öldüren de biz değil miyiz hep? Ama barışa ya da savaşa karar verecek olan biz klavye başı emekçileri değiliz, zira klavye başlarını tutanların çoğu savaş taraftarı! Savaşan güç ise Kürt Özgürlük Hareketi'dir.

Onurlu bir barış mı, onursuzca teslimiyet mi?

Silahın manasının ne olduğunu en iyi silaha sahip olanlar bilir. Ne bizim ne de kimsenin haddi değil oturduğumuz yerden dağlarda mücadele eden gerillalara akıl vermek, ne yapacağını söylemek! PKK'nin şu an 100 bine yakın savaşçısı var 4 parça Kürdistan'da. AKP gibi faşist bir zihniyetten mi korkacak? Onurlu bir barış yerine onursuzca teslimiyeti mi seçecek? Güldürmeyin yahu!

Kürt Özgürlük Hareketi tarihinin en güçlü pozisyonunda, tüm Dünyada meşruiyet kazanmışken dünyanın başına bela olmuş DAİŞ gibi bir örgütü yenmiş tek güçken (peşmergeyi de unutmamak lazım) niye Kürtlerin teminatı olan silahtan vazgeçsin?

AKP'yi çocukken izlediğimiz Battal Gazi filmlerine benzetiyorum Osmanlı hep iyi, Bizans hep kötü! AKP de Bizans'ın başkenti Konstantinopolis'den Bizans entrikaları üretiyor: Her konuda iyi olan hep AKP, kötü olan kendisine muhalif olan herkes kötü. Barış isteyen AKP, istemeyenler karşısında konumlanmış kötü güçler!

Oysa biz kimin iyi, demokratik ve haklı kimin kötü, faşist ve haksız olduğunu biliyoruz. Bence Kürt Özgürlük Hareketi sadece Kürtlerin değil tüm demokratik güçlerin teminatıdır Türkiye gibi faşist bir devlet karşısında! KÖH ne yapacağını, nasıl refleksler göstereceğini çok iyi bilir. Yoksa kan gölü olmuş bir Ortadoğu'da ayakta kalabilir miydi on yıllardır!

http://gezite.org/silah-kurtlerin-teminatidir/

Alisan  |  Cvp:
Cevap: 1
02.03.2015- 22:53

Eminim Serkan Menteş "kuyrukcu"!!!!!!

solcu  |  Cvp:
Cevap: 2
02.03.2015- 23:41

Düşünsenize, ölümden, faili meçhulden, gözaltında kaybedilmelerden, cezaevinde çürütülme çabalarından en çok çekmiş Kürtler ve Türkiye solu barışa temkinli yaklaşıyor. Niye bu durum böyle biliyor musunuz, çünkü biz bu filmi daha önce çok kere gördük.
Bu çağrılar geçmişte de oldu.


Türkiye solunun barışa temkinli yaklaştığı doğru da, kürt hareketinin bu konuda kafası bir hayli karışık.

Alisan  |  Cvp:
Cevap: 3
02.03.2015- 23:46

Alıntı Çizelgesi: solcu yazmış

Düşünsenize, ölümden, faili meçhulden, gözaltında kaybedilmelerden, cezaevinde çürütülme çabalarından en çok çekmiş Kürtler ve Türkiye solu barışa temkinli yaklaşıyor. Niye bu durum böyle biliyor musunuz, çünkü biz bu filmi daha önce çok kere gördük.
Bu çağrılar geçmişte de oldu.


Türkiye solunun barışa temkinli yaklaştığı doğru da, kürt hareketinin bu konuda kafası bir hayli karışık.


Türkiye solunun bir kısmı Kürtler savaşırkende yoktu devleti masaya zorlayıp konuşurkende yok. O kesim ancak yazar, çizer, eleştirir,...... ama kendisi asla bir şey yapmaz.
Onların gücü sadece elma taşıyan ağacı taşlamaya yeter, hayal kurmaya yeter,.....

spartakus  |  Cvp:
Cevap: 4
04.03.2015- 13:02

Kürt hareketi mi AKP'yi masaya zorladı, yoksa AKP mi kürt hareketini masaya oturttu? Hangisi bu durumdan faydalanıyor?

Kaçak  |  Cvp:
Cevap: 5
04.03.2015- 15:02

Alıntı Çizelgesi: spartakus yazmış

Kürt hareketi mi AKP'yi masaya zorladı, yoksa AKP mi kürt hareketini masaya oturttu? Hangisi bu durumdan faydalanıyor?





Her ikisi de faydalanmaya çalışıyor. Önemli olan sürecin ne yöne evrileceği. Kafadan evet-hayırcı zihniyetle meseleye yaklaşmak doğru değil.

denizcan  |  Cvp:
Cevap: 6
04.03.2015- 16:04

AKP kürt hareketini masaya getirerek iki seçim boyunca kendisine avantaj sağladı. Kürt hareketinin bu dönem boyunca kürt halkına bir avantaj sağlamadı. İki senedir görüşme yapılıyor, baraj konusunu bile halledemediler. Şimdi kıvranıyorlar. Nasıl avantajmış bu?

Alisan  |  Cvp:
Cevap: 7
04.03.2015- 16:24

Alıntı Çizelgesi: denizcan yazmış

AKP kürt hareketini masaya getirerek iki seçim boyunca kendisine avantaj sağladı. Kürt hareketinin bu dönem boyunca kürt halkına bir avantaj sağlamadı. İki senedir görüşme yapılıyor, baraj konusunu bile halledemediler. Şimdi kıvranıyorlar. Nasıl avantajmış bu?

Sen simdi ciddi ciddi   devlet ile Kürt harekati arasindaki baris görüsmalerinin AKP dönemindemi basladigini ve   AKP'nin Kürt hareketini masaya zorladiginimi iddia ediyorsun?
Eger ediyorsan sana diyecek tek bir lafim yok artik. Sana hocalarin desin artik ne kadar bilgisiz ve birikimsiz oldugunu.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 8
04.03.2015- 18:51

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Silah Kürtlerin Teminatıdır...

Serkan Menteş

Yazımda hem yapılan eleştirilerin haksız taraflarına hem de haklılık payı olanlarına değineceğim. Yani hem nalına hem mıhına vuracağım.

İki gün önce AKP'nin barış sürecini yürüten heyetiyle HDP heyeti ortak bir basın açıklamasıyla Abdullah Öcalan'ın PKK'ye silahsızlanma çağrısı yaptığı metni okudular. Özet olarak çağrı şuydu: ''PKK bahar aylarında olağanüstü kongresini toplayıp silahsızlanma yoluna gitsin.''

Sonrasında hazır kıt'a bekleyen savaş basını, yandaş basın, ağababaları, AKP'nin propagandasını yapmaya giriştiler. Neymiş ''silahlara veda'', ''silahın miadı doldu'' gibi dezenformasyonlarla aklınca barışı isteyen AKP dışındaki tüm demokratik güçler ''savaş lobisi, barış karşıtı, savaş taraftarı'' gibi bir izlenim verme yarışına giriştiler!

Barış güzel bir olgu ama hayata gerçekten geçirilirse ve geçirmeye niyeti olan güçlerle müzakere edilirse. Bu yüzden güvensizliğimiz. Barışa bile temkinli yaklaşmamız bu yüzden.

Düşünsenize, ölümden, faili meçhulden, gözaltında kaybedilmelerden, cezaevinde çürütülme çabalarından en çok çekmiş Kürtler ve Türkiye solu barışa temkinli yaklaşıyor. Niye bu durum böyle biliyor musunuz, çünkü biz bu filmi daha önce çok kere gördük.
Bu çağrılar geçmişte de oldu

2013 Newroz'unda da silahsızlanma çağrısı yapıldı, oradaydım, kendi kulaklarımla duydum. On yıllardır Kürtlerin tüm kazanımlarını silahla elde etmiş PKK'ye silahsızlanma çağrısı yapıldı ve bir milyonu aşkın kitlenin azımsanmayacak bir kısmı bu çağrıyı sahiplendi. Bu sahiplenişin, Kürtlerin teminatı olan silahı bırak çağrısını sahiplenişin gözler önüne serdiği tek gerçeklik, halkın barışa ne denli özlem duyduğudur!

Peki, sonrasında ne oldu, devlet ne yaptı? DAİŞ gibi bir barbarlar ordusunu besledi, büyüttü ve Kürt Halkının şahsında tüm Ortadoğu Halkları'nın üzerine saldı. Çocuk öldürmeye devam etti. Siyasi operasyonlara devam etti, kendine muhalif olan herkesi susturmaya devam etti... Hatırlatma: 2013'te de Öcalan sınırdışına çekilme çağrısı yapmıştı ama AKP gereklerini yerine getirmediği için gerilla çekilmemişti...

Bu nedenle, haklı olarak yapılan bu çağrının AKP'ye seçime kadar nefes aldırmaya yaradığı, AKP'nin yine seçim yatırımı yaptığı, Kürt Özgürlük Hareketi'nin buna müsaade ettiği eleştirilerine yol açtı.

Eleştiriler eksik bilgiye dayanıyor, gaza geldik

Ama eleştiriler biraz eksik bilgiye dayanıyor. Çünkü, sunulan 10 Maddelik müzakere taslağı önce hayata geçirilecek, daha sonra silahsızlanma seçeneği gündeme gelecek. Yani hükümet medyasının kopardığı yaygaraya inandık, bence gaza geldik!

Kürt Mücadelesi de çağrıyı sahiplenmedi. KCK Yürütme Kurulu üyesi Mustafa Karasu'dan ''Sorun çözülmeden ''PKK silah bırakacak'' demek demagojidir, aldatmaktır'' açıklaması geldi. Hemen sonrasında HDP genel başkanı Selahattin Demirtaş: ''Hükümet çözüm sürecinde zerre umut vermiyor. Hükümet İç Güvenlik Paketi'yle mi barış getirecek?'' minvalinde şeyler söyledi! Haksız mı!

Barış olmasını, gençlerin ölmemesini kim istemez? Ölen de biz öldüren de biz değil miyiz hep? Ama barışa ya da savaşa karar verecek olan biz klavye başı emekçileri değiliz, zira klavye başlarını tutanların çoğu savaş taraftarı! Savaşan güç ise Kürt Özgürlük Hareketi'dir.

Onurlu bir barış mı, onursuzca teslimiyet mi?

Silahın manasının ne olduğunu en iyi silaha sahip olanlar bilir. Ne bizim ne de kimsenin haddi değil oturduğumuz yerden dağlarda mücadele eden gerillalara akıl vermek, ne yapacağını söylemek! PKK'nin şu an 100 bine yakın savaşçısı var 4 parça Kürdistan'da. AKP gibi faşist bir zihniyetten mi korkacak? Onurlu bir barış yerine onursuzca teslimiyeti mi seçecek? Güldürmeyin yahu!

Kürt Özgürlük Hareketi tarihinin en güçlü pozisyonunda, tüm Dünyada meşruiyet kazanmışken dünyanın başına bela olmuş DAİŞ gibi bir örgütü yenmiş tek güçken (peşmergeyi de unutmamak lazım) niye Kürtlerin teminatı olan silahtan vazgeçsin?

AKP'yi çocukken izlediğimiz Battal Gazi filmlerine benzetiyorum Osmanlı hep iyi, Bizans hep kötü! AKP de Bizans'ın başkenti Konstantinopolis'den Bizans entrikaları üretiyor: Her konuda iyi olan hep AKP, kötü olan kendisine muhalif olan herkes kötü. Barış isteyen AKP, istemeyenler karşısında konumlanmış kötü güçler!

Oysa biz kimin iyi, demokratik ve haklı kimin kötü, faşist ve haksız olduğunu biliyoruz. Bence Kürt Özgürlük Hareketi sadece Kürtlerin değil tüm demokratik güçlerin teminatıdır Türkiye gibi faşist bir devlet karşısında! KÖH ne yapacağını, nasıl refleksler göstereceğini çok iyi bilir. Yoksa kan gölü olmuş bir Ortadoğu'da ayakta kalabilir miydi on yıllardır!

http://gezite.org/silah-kurtlerin-teminatidir/




Serkan Menteş'in yazısı konuya yakın değil uzak bir projeksiyon almış. Bu projeksiyona biraz da hamaset karıştırmış ve böyle bir yazı çıkmış ortaya. Oysa yazdıklarını biraz daha kısa tutup soruna temelden girebilirdi. Sözgelimi, bu sözde barış görüşmeleriyle ne amaçlandığını sorgulayabilirdi. Konu ortadoğu coğrafyası ise, kürt hareketinin anlaşma da olsa ( neyin anlaşması o da ayrı) silah bırakmayacağı, ve bırakmaması gerektiği çok açık. En mantıklı ve kabul edilebilir olanı Türkiye içindeki militanlarının bırakması veya sınır dışına çıkmasıdır ki, bu bile iki yıl boyunca sözde müzakereler sonucunda çözülemedi. Peki o zaman ''neden?'' sorusunun yanıtını aramıyoruz. Neden hem kürt ve türk halklarını kandırıyor ve bu inanılmayan bir süreç işletilerek AKP'ye taze kan taşınıyor, seçim kazanmasına yol açıyoruz?

Yazarın hiç olmazsa yazısının arasına bu soruyu da sıkıştırması gerekmiyor mu?

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]