Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

melnur  |  Cvp:
Cevap: 17
17.04.2015- 19:58

Biz kimseye parti olarak “Partimize oy vermezsen ulusalcısın, demokrat değilsin…” demedik. Demokrasiyi bunu demeyecek kadar biliyoruz, en azından yaşını başını almış bizler demokrasinin ne olduğunu unutmadığımızdan böyle bişey söylemeyiz.

Sanırım senin hafızanda bir sorun var Atatol Behramoğlu. Anayasa referandumu sürecinde HDP henüz kurulmamıştı bile. O dönem BDP ayrı tavır aldı –ki ben onlarla aynı tavırı alarak oy vermedim- diğer sosyalist arkadaşlar değişik tavırlar aldı. Senin gibi “Hayır” diyenler de vardı, “Yetmez ama evet” diyen arkadaşlarımızda. Biz o dönemi birbirimizi kırmadan yazılı olarak eleştirerek geçtik ve bu olgunluk daha sonra bizi HDK ve HDP çatısı altında biraraya getirdi.

Ama esas unuttuğun başka bişey var ki bu ciddi bir hafızasızlığı öne çıkartıyor, doğrusu üzüldüm senin adına. HDP cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce CHP’yle ciddi görüşmeler yaptı. CHP’ye Rıza Türmen ismi bizim tarafımızdan önerildi ve bu durumda seçime parti olarak girilmeyeceği söylendi. Kendi aramızdaki toplantı yada sohbetlerde değişik isimler üzerinde de duruldu. Mesela ben Altan Öymen’in adını önerenlerden biriydim.

Anlayacağın Recep Tayyip Erdoğan senin dediğin gibi bizim yüzümüzden saray görünümlü gecekondusunda oturmuyor, CHP’nin aldığı karar yüzünden oturuyor.


Ahmet Nesin siyasetçi değil, HDP'li mi, bilmiyorum; ama Ataol Behramoğlu'na yanıt verirken bunları yazmış. Nesin herhalde internete pek girmiyor, orada HDP'ye oy vermeyeceklerini açıklayanlara neler söylendiğini pek bilmiyor. ''Biz söylemedik'' mealindeki sözleri bu konudaki bilgisizliğinden kaynaklı değilse tamamen aptala yatma şeklinde yorumlanabilir.

Burada söylenmiş; Erdoğan'ın mecliste yaptığı konuşmada HDP'nin tavrı bir solcu için kabul edilir olamaz. Demirtaş o tepkiler karşısında ''erdoğan'a değil, makama saygı gösterdik'' mealinde bir şeyler söyledi. Hiç inandırıcılığı yoktu. Ataol da bunun altını çiziyor. Ahmet Nesin bu durumu savunmaya kalkmış. ''İnsanlığın gereği''ymiş! Ne zamandan beri dinci faşist diktatörlere saygı gösteriliyor?

Ahmet Nesin ne iş yapar bilmiyorum. Matematikçi olan sanırım abisi Ali Nesin'di. HDP'den Antalya vekil aday adaylığı için başvuruda bulunduğu gazetelere yansımıştı. Oldu mu, sıralamaya girdi mi, onu da bilmiyorum ama, Aziz Nesin'in oğluna kraldan fazla kralcılık hiç yakışmıyor. Behramoğlu'na yanıt vereceğim diye üstüste üç yazı kaleme almış, hepsi birden bir fındık kabuğunu doldurmuyor.

Ve Ataol'un soruları hala orta yerde duruyor!

yorum2006  |  Cvp:
Cevap: 18
18.04.2015- 01:35

Komünist örgütlenmenin zayıf olduğu ve ilerici hareketin küçük burjuva aydınları tarafından yönlendirildiği Türkiye'de, bazı küçük burjuva aydınları tek başına parti gibi hareket etmektedir. Bunların her biri, sanki parti polit bürosymuş gibi analizler yapmakta ve siyaset üretmekte, daha doğrusu üretmeye çalışmaktadır. Bu tip küçük burjuva aydınlarına Batı ülkelerinde de raslanıyor ama, bunlar Türkiye'de akıl almaz bir fenomen. Her konuda kendi bireysel politikalarını üretiyorlar ve tek başına parti gibi davranıyorlar. Bu süreçte zaman zaman harekete yararlı olsalar da, hiçbir insan tek başına parti olamayacağından, tek başına parti polit bürosunun işlevini de yerine getiremeyeceğinden, genelde harekete zararlı oluyorlar. Zaman zaman doğru şeyler söyleseler de, küçük burjuva bireyciliğinin batağında yanlışa düşüyor ve sırf özgün olsun diye saçma sapan fikirler ileri sürme noktasına geliyorlar. Ahmet Nesin de bunlardan birisi, Kendisini de komünist ideolog gibi yutturmaya çalışıyor. Üstelik komünist geçmişi yok. Kaldı ki geçmişi olsaydı bile farketmezdi. Oysa Behramoğlu komünist geçmişe sahip. Aradaki farklardan biri de bu. Ahmet Nesin'i bu kadar popüler kılan ise, babasının Aziz Nesin olması. Aslında komünistler için bu da birşey ifade etmez.   Komünistlik babadan oğula geçmez. Kaldı ki Aziz Nesin'in kendisinin bile, zamanında TKP ile ilişkisi olmuş ancak bu uzun sürmemiştir. 1952 tevkifatında yaşanan olaylarla partiden dışlanmıştır. Daha sonra namuslu davranmış, kendisini parti yerine koyup partiye savaş açmamış, komünist ideologluğa soyunmamış, halk yanlısı, ilerici eserler vermekle yetinmiştir. Türkiye toplumunun düşünsel yönden ilerlemesinde kuşkusuz büyük katkıları olmuştur. TKP yönetimi de, işçi sınıfı partisine yakışır şekilde, harekete zarar vermemek için yaşananları suskunlukla geçiştirmiştir. Şimdi Ahmet Nesin babasının kefeninden kendisine siyasi kaftan biçmekle meşguldür. En iyisi sen sus efendi, Türkiye sosyalizminin sana ihtiyacı olmadığı gibi, Kürt hareketinin de yok.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]