Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Kadın çocuk ve aile

Çocuklarını sevmeyen insanların ülkesi...-Gonca Eren  


Bir insanı sevmekle başlayacak her şey denmiş vakti zamanında. Bir çocuğa değer verebilmekle başlayacak her şey demek istiyorum ben de. Bu ülke büyük çelişkilerden koca bir yumak. Her koyunun kendi bacağından asılmasından olsa gerek her yetişkin kendi çocuğunun kurtulmasından mesul. O yüzden yazılıyor ve okunup anlaşılmaya çalışılıyor binlerce sayfa makale ve kitap. O yüzden can kulağı ile dinliyor evlerde iş yapan kadınlar sabah programlarına çıkıp çocukları ile ilgili ahkam kesen her boydan uzmanı.

Korkuyor herkes çocuğunu sokağa ve hayata salarken. Orta sınıflar kendi korunaklı kalelerini yaratmaya çalışırken kalenin içeriden zapt edilmesi paranoyasını da taşıyor çoğu kez. Geniş emekçi yığınlarının ise nazarı kovalamaktan, belaları Allah’a havale etmekten başka çaresi yok.

Oysa bir çocuğa değer vermekle başlayacak herşey. Kendi çocuğuna değil ama sadece, “bir çocuğa” değer vermekle başlayacak herşey.

Ama hani kastettiğim sokaklarda dilenen Suriyeli kadının kucağındaki bebeği görünce içinin ezilmesi değil. O da var ama sadece o değil.

Ama hani eğitimin gericileştirilmesine karşı meydanları doldurmak değil. O da var ama sadece o değil.

Ama hani bir yaşını bile dolduramadan ölüp giden bebelere vicdanının sızlaması değil. O da var ama sadece o değil.

Bu ülkeyi çocuklarını seven bir ülke haline getirmek anlatmaya çalıştığım.

Çocukların evlerinin kapısının önünde özgürce oyun oynadığı, tek bir çocuğun bile öleceği veya öldürüleceği, saldırıya uğrayacağı korkusunun olmadığı bir ülke kastettiğim.

Aslında çocukların sadece çocukluklarını yaşadıkları bir ülke anlatmak istediğim.

Bu ülkeyi yaratabilme hayali ile başlayacak her şey...

Tek tek kendi çocuklarını çok seven milyonlarca anne babaya rağmen bu ülke çocuklarını sevmeyen insanlar ülkesi.

Eğer öyle olmasa idi Elazığ’ın Bulgurcuk köyü şu anda 8 yaşından beri 7 yıl boyunca küçücük bir kız çocuğuna tecavüz eden 20 kişinin başına yıkılırdı.

Eğer öyle olmasa idi Elazığ’ın Bulgurcuk köyü bu tecavüze sessiz kalan tüm köy halkının başına yıkılırdı.

Eğer öyle olmasa idi Mardin 13 yaşındaki N.ǒye tecavüz eden aralarında kamu görevlileri ve askerlerin de olduğu 28 kişinin başına yıkılırdı.

Eğer öyle olmasa idi 14 yaşında bir kız çocuğunu taciz ettiği için 150 yıl hapsi istenen kişiyi 7 ay sonra tahliyesini isteyen ve “basit bir cinsel istismar”, “kızın rızası varmış” diyen savcı bugün görev koltuğunda oturmaya devam edemezdi.

Eğer öyle olmasa idi 14 yaşındaki B.ǒyi taciz eden gerici basının emektar kalemşörlerinden Hüseyin Üzmez yaptığı yanına kar kalıp bu dünyadan göçüp gidemezdi.  

Eğer öyle olmasaydı ahlak bezirganı görünüp her tür istismarın üzerini kapatan gerici partilerin bu vakaların yaşandığı yerlerde bırakın ezici çoğunlukta olmasını, esamesi okunmazdı.

Anne baba olsun olmasın çocuklarını seven, onların bugününe ve geleceğine sahip çıkanların isyanı ile başlayacak herşey.

denizcan  |  Cvp:
Cevap: 1
26.05.2015- 16:38

Bir köy 7 yıl boyunca tecavüzü seyretti

Elazığ'ın Karakoçan İlçesi'ne bağlı bir köyde yaşayan S.A. 8 yaşındaydı. Yedi yıl boyunca yüzlerce kez 20 erkeğin tecavüzüne uğradı. Annesi bile onu suçladı. Tüm köyün sessiz kaldığı vahşetle ilgili sanıklara 22 yıla kadar hapis istendi.

Resim Ekleme

S.A.'ya yaşları 14 ile 70 arasında değişen 20 kişi tarafından 7 yıl boyunca yüzlerce kez tecavüz edildi. Olayı anlattığı öz ağabeyi tarafından da tecavüze uğrayan küçük kız, annesi tarafından suçlanarak dayak yedi. S.A., 15 yaşına kadar derdini kimseye anlatamadı.

Taraf Gazetesi'nden Bahar Kılıçgedik'in haberine göre,   S.A.'nın yanına gelen her erkek, ''Onunla olmuşsun, benimle de olacaksın'' diye tehdit ederek istismarı sürdürdü. Tüm köyün bildiği ama kimsenin dur demediği bu utanç, sınır anlaşmazlığı yüzünden köye gelen Jandarma tarafından tesadüfen ortaya çıkarıldı.

JANDARMA SORUŞTURMA BAŞLATTI

2013 yılında Jandarma iki köy arasında nöbet tutarken, sohbet ettiği köylülerden bazıları cinsel istismar olayından söz etti. Bu olay Jandarma astsubayın dikkatini çekti. Jandarma astsubay başka köylülerle de sohbet edince, olayın boyutunu anladı. Jandarma olayla yakından ilgilenerek gizli tanıkların ifadesi doğrultusunda soruşturma başlattı.

İLK OLARAK 7 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

S.A. ifadesinde aralarında ağabeyi ve 70 yaşındaki G.E.'nin de bulunduğu yaklaşık 20 kişinin ismini vererek, başına gelenleri detaylı bir şekilde anlattı. Jandarmanın soruşturma kapsamında cinsel istismarda bulundukları tespit edilen 7 kişiyi gözaltına almasıyla olay yargıya taşınmış oldu.

6. SINIFA GEÇTİĞİNDE TECAVÜZ ETTİLER

S.A. ifadesinde ilkokul 2. sınıfta iken köy halkından olan K.E.'nin kendisine cinsel tacizde bulunduğunu, durumu öğretmenlerine anlatması üzerine bu kişinin öğretmenler tarafından okula çağırılıp uyarıldığını söyledi. S.A. uyarının ardından K.E.'nin kendisinden bir süre uzak durduğunu, 6. sınıfa geçtiğinde kendisini evine çağırıp zorla tecavüz ettiğini anlattı.

S.A., 6 gün sonra verdiği ifadesinde korktuğu için isimlerini söylemediği kişiler olduğunu belirtip ifadesinde yaşadığı diğer tecavüzleri de anlattı. Ağabeyinin sanıklardan K.E.'den para istemeye zorlandığını anlatan S.A., M.A'nın da ''F.B. ile birlikte olmuşsun'' diyerek kendisine cinsel istismarda bulunduğunu söyledi.

M.A.'nın durumu anlatması üzerine F.A.'nın da mağdure S.A.'yı tehdit ederek cinsel ilişkiye girdiğini, F.A.'nın yaşadıklarını kardeşi M.A.'ya anlatması üzerine bu kişi tarafından da tecavüze uğradığını anlattı.

TÜM KÖYÜN HABERİ VAR

Bu durumu bütün köy halkının bildiğini söyleyen S.A. aralarında çocukların da bulunduğu 6 kişinin de cinsel tacizine uğradığını belirtti. Hiçbir cinsel münasebeti kendi rızasıyla yaşamadığını, saymış olduğu tüm bu isimlerin kendisine baskı yaptıklarını anlatan S.A., bu kişilerin tehdit ettiğini ifadesinde söyledi.

9 SANIĞA DAVA

9 sanık hakkında 'nitelikli cinsel istismar' suçundan dava açıldı. 11 şüphelinin ise yaşlarının küçük olması nedeniyle dava dosyaları ayrıldı. Elazığ Cumhuriyet Savcısı Nevzat Kandırmaz tarafından hazırlanan iddianame, Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Sanıklar K.E., E.E., S.K., M.E., K.A., Ö.A., İ.K., S.A. ve M.A.'nın 12 yıldan 22 yıla kadar hapis cezası ile yargılanmaları talep edildi. Tüyler ürperten tecavüzün tüm detayları iddianamede yer aldı.

denizcan  |  Cvp:
Cevap: 2
26.05.2015- 16:42

Ya bunlar insan değil, hayvandan beterler, lanet olsun hepsine.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 3
26.05.2015- 19:29

Bir insanı sevmekle başlayacak her şey denmiş vakti zamanında. Öyle, Sait Faik söylemiş bunu, sanırım ''Alemdağ'da var bir yılan'' adlı öyküsünde. Ve ardından da eklemiş, ''Ama burada her şey sevmekle bitiyor.'' Yıllar yıllar önce Oktay Akbal bir denemesinde bu konuyu işlemişti., ''sevmekle neden her şey bitiyor?'' diye sorarak!

Zaman aktı, zaman uçup gitti. Çok değişen bir şey yok, sevgili ülkemizde. Yazarın dediği gibi, tam bir çelişkiler ülkesi. Bir yanda özünde sevgi ve aydınlık olan bir Haziran ayaklanması da yaşanabiliyor bu topraklarda, öte yanda, küçücük bir çocuğa yıllarca tecavüz edip, o tecavüze susarak ortak olanların soluklandığı topraklar da aynı coğrafya!

Çürüyen kapitalizm en ilkel halini hurafeci din anlayışını egemen kıldığı toplumlara yaşatıyor. Bu örnekler de öyle örnekler. Kapitalizm çürürken çürütüyor aynı zamanda. İnsanı insanlığından uzaklaştırıyor. 7-8 yaşlarında bir çocuğa tecavüz etmek, bunu yıllarca yapmak, tehditle, korkutmayla aynı işkenceyi hayatın baharında bir gence uygulamak insana aykırı faaliyetlerin en ilkelinin yaşandığı bir ülkede insanın da en ilkel bir hale dönüşmesinden başka bir şeye yol açmıyor ki!

Her şey sevgiyle başlıyor. İnsanı seveceksin. İnsan olabilmenin özünde bu yatıyor! Yeterli değil. Yurdunu seveceksin! Solcu olabilmenin özünde de bu yatıyor. İnsanı ve yurdunu sevemeyen ve bu konuda yanlış bilinçle donanan bir insandan solcu çıkmaz. İnsanı ve yurdunu sevmeyen bir insan sömürü ve sömürenler karşısında mücadele edebilme gücünü bulamaz. İnsanı seveceksin ki, o insan için mücadele edebilme gerekçen olsun; yurdunu seveceksin ki, egemen sınıfla meşru kapışma alanı olan bu topraklarda bu kötücül yaşanmışlıklara son verebilme perspektifi oluşturulabilesin! Yoksa...

Yoksa, hiç bir şey olmuyor!
21 yüzyılın ilk çeyreğinde hala feodal bir çürümüşlüğü yaşamaya devam edecek bu toplum! Ve giderek her şey daha da kötü olacak! Yinelemeye değer, kapitalizm çürürken, insanı da çürütüyor çünkü!

Evet, Bir insanı sevmekle başlar her şey; ama burada her şey sevmekle bitiyor!

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]