Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Dünyadan

Yunanistan'da halk 'hayır'ı kutluyor

Yunanistan'da halk, yeni kurtarma paketi karşılığında kemer sıkma tedbirleriyle ilgili yapılan referandumda 'hayır'ın %60'ları geçmesinden sonra sokağa çıktı.

Resim Ekleme

(İleri - Haber Merkezi) Yunanistan'da vatandaşlar kreditörlerin nakit akışının yeniden sağlanması karşılığında öne sürdüğü koşulları hükümetin kabul edip etmemesi konusunda yapılan referandumda bugün oy kullandı.

Sandıkların yüzde altmıştan fazlası açılan referandumda sonuçlar 'Hayır'ı işaret ediyor. Sonuçların gelmeye başlamasıyla birlikte sokağa çıkan Yunan halkı Syntagma Meydanı başta olmak üzere ülkenin birçok yerinde kutlamalar yapmaya başlarken Yunan hükümetinin atacağı adımlar merakla bekleniyor.

Sonuçlarla ilgili konuşan Yunanistan Maliye Bakanı Yanis Varoufakis ise şunları söyledi:

"Halkımız 5 yıl boyunca kendisine dayatılan kemer sıkma politikalarına hayır dedi. Biz de 5 ay boyunca halkımızın mantıklı isteğinin duyulması için mücadele ettik. Ne yazık ki kreditörlerimiz müzakereyi kabul etmediler, bize ültimatom verdiler. Halkımız ültimatomu iade etti. Bu sonuçla kreditörlerle yeniden masaya oturacağız. Borcumuzun yeniden yapılandırılmasını talep edeceğiz. Yarından itibaren Avrupa yaralarını sarmaya başlayacak."

umut  |  Cvp:
Cevap: 1
06.07.2015- 09:45

Yunanistan'da referandum: Sandıktan 'hayır' çıktı

Resim Ekleme

GÜNCELLEME 23:54

SYRİZA lideri Çipras açıklama yapıyor. Konuşmasından satır başları:

"Yunan halkı cesur bir tercih yaptı. Bu yetki Avrupa'yla çatışmak için değil, uygulanabilir bir çözüme ulaşmak için verildi. Bu yetkiyi hiç vakit kaybetmeden kullanacağım. Yunanistan, yarın bankacılık sistemini yeniden düzene sokmak için masaya oturacak. Yunan halkı, Avrupa'da olmak veya Avrupa'dan çıkmayı oylamadı. Bu soru tamamen tartışmanın dışında tutulmalı.

Bana verilen talimat AB ile iplerin kopması anlamına gelmiyor. Çözüm kolay olmayacak ama her iki tarafın da istediği makul çözümler var. Referandumun kazananı ya da kaybedeni yok. Yunanistan uygunlanabilir bir planı kabul edecek."


GÜNCELLEME 23:16

Yunanistan ana muhalefet partisi Yeni Demokrasi lideri Antonis Samaras istifa etti. Samaras, şu açıklamayı yaptı:

"Hükümet söz verdiği gibi 48 saat içerisinde anlaşma sağlamalıdır. Derhal anlaşmayı getirmelidir. EVET oyu kullanan vatandaşlar bu kabusun derhal sona ermesini istiyor. Avrupalı ortaklarımızdan bize yardım etmelerini istiyorum. Avrupalıların Yunanlıların Euro Bölgesi'nden çıkmayı istediğini düşünmesi trajiktir. Bütün Yunanlılar birlik olmalıyız. Bana gelince, partimizin yeni bir başkana ihtiyacı olduğunu anlıyorum. Bugünden itibaren başkanlıktan istifa ediyorum."


GÜNCELLEME 22:52

Yunanistan Maliye Bakanı Yanis Varoufakis şu açıklamayı yaptı:

"Bugün 'Hayır' oyu, demokratik bir Avrupa için 'Evet' oyudur. Yunan halkının, kapatılan bankalar ve medyanın yarattığı korkuyu gözardı edip bize verdiği bu cömert 'Hayır'la beraber, yarından itibaren ortaklarımızla yeniden işbirliği yapmaya çalışacağız ve hepsini birbir ortak bir zemin bulmak için davet edeceğiz. Olumlu olmaya çalışacağız."

"Halkımız 5 yıl boyunca kendisine dayatılan kemer sıkma politikalarına hayır dedi. Biz de 5 ay boyunca halkımızın mantıklı isteğinin duyulması için mücadele ettik. Ne yazık ki kreditörlerimiz müzakereyi kabul etmediler, bize ültimatom verdiler. Halkımız ültimatomu iade etti. Bu sonuçla kreditörlerle yeniden masaya oturacağız. Borcumuzun yeniden yapılandırılmasını talep edeceğiz. Yarından itibaren Avrupa yaralarını sarmaya başlayacak."


GÜNCELLEME 22:34

SYRİZA lideri Çipras'ın Fransa Cumhurbaşkanı Hollande'la seçim sonuçlarını telefonda görüştüğü ve yarın müzakerelerin başlaması için çağrı yaptığı aktarıldı.


GÜNCELLEME 22:10

Yunanistan'da oyların yarısından fazlası sayıldı.

Sonuç belli oldu gibi: Hayır yüzde 61, evet yüzde 39


GÜNCELLEME 21:27

Syntagma Meydanı'nda "hayır" oyları verenler kutlama yapıyor.

Resim Ekleme

GÜNCELLEME 21:16

Sandıkların yüzde 38'i açıldı.

Yüzde 60'a 40'la "hayır" önde görünüyor.

Yunanistan Savunma Bakanı Panos Kammenos, “Yunanlar tehdide boyun eğmez, demokrasi kazandı” açıklaması yaptı.


GÜNCELLEME 20:46

Oyların yüzde 20'si sayıldı.

Hayır oyu yüzde 60.5

Evet oyu 39.5


GÜNCELLEME 20:27

Oyların yüzde 10'una yakını sayıldı.

Seçim yasakları kalktıktan sonra yapılan açıklamada, açılan sandıklara göre durum şu:

"Hayır" oyları %59.7 ile önde görünüyor.

"Evet" oyları ise %40.3'de kaldı.

Resim Ekleme


GÜNCELLEME 20:08

Oyların sayımına devam ediliyor.

Sandık çıkış anketlerine göre "hayır" oyları önde görünüyor.

Mega TV, "Gecenin sonunda 'Hayır' oyları yüzde 55'i geçebilir" bilgisi paylaştı.


GÜNCELLEME 19:20

Yunanistan'dan ik sonuçlar gelmeye başladı.

Mega TV’nin verdiği ankete göre oy oranları:

Hayır: %53,5-49,5

Evet: %50,5-46,5

Alpha TV’nin verdiği ankete göre oy oranı:

Hayır: %54.5-49,5

Evet: %50,5-45,5

SKAİ TV’nin verdiği ankete göre oy oranı:

Hayır: %54-49

Evet: %51-46

Ancak sağlam bir veriye ulaşmak için gecenin ilerleyen saatlerinin beklenmesi gerektiği vurgulanıyor.


GÜNCELLEME 19:00

Oy verme işlemleri sona erdi. Sonuçlar bekleniyor.


Yunanistan halkı, Troyka'nın dayattığı kemer sıkma uygulamasına "evet" ya da "hayır" demek için bugün sandığa gitti.

Son bilgilere göre, katılım oranı yüzde 65'i geçti. Referandumun geçerli sayılabilmesi için seçmenlerin en az yüzde 40'ının sandığa gitmesi gerekiyordu.

AP, Yunan Mega televizyonunu kaynak gösterdiği haberinde de oy kullanma merkezlerinin önünde hala uzun kuyruklar olduğuna dikkat çekti.

'HAYIR' YÜZDE 4-8 FAZLA

Ria Novosti'nin ulaştığı sandık çıkış anketlerine göre, "hayır" diyenlerin oranı "evet" diyenlere göre yüzde 4 ile 8 oranında daha fazla.

Oy verme işlemi 19.00'a kadar devam edecek.

Ayrıntılar gelecek...


MALİYE BAKANLIĞI'NDA ZİRVE

Oy verme işleminin sona ermesine müteakip Maliye Bakanlığı'nda da banka temsilcilerinin katılacağı olağanüstü bir zirve yapılacak. Toplantıda, banka sektöründeki büyük kriz ve yeni önlemler masaya yatırılacak.

Yunanistan Savunma Bakanı Panos Kammenos da Avrupa'nın referandumdan çıkacak sonuca saygı duyması gerektiğini söyleyerek, ''Yunanistan'ın Avrupa'dan önce de Avrupalı olduğunu anlamalılar" açıklaması yaptı.

REFERANDUMA GİDEN SÜREÇ...

Kreditör kurumlarla sürdürdüğü müzakereler sürecinde Yunanistan hükümeti, AB, IMF ve Avrupa Merkez Bankası'na büyük tavizler veren bir kemer sıkma programı teklifinde bulunmuş ancak bu teklif reddedilmişti. Bu kurumlar tarafından da Yunanistan'a yeni bir plan dayatılmıştı.

Troyka'nın bu hamlesi karşısında sorumluluk almak istemeyen SYRIZA-ANEL koalisyonu söz konusu paketi referanduma götürmeye karar vermişti. Yunanistan hükümeti, 1,7 milyar dolarlık ödemeyi 30 Haziran'a kadar yapamaması üzerine temerrüde düşmüştü.

munzur  |  Cvp:
Cevap: 2
06.07.2015- 12:09

Yunan halkı referandumda AB'nin kemer sıkma politikasına yüzdee 61 ile hayır dedi. Sosyalist olarak önümüze sürülen Çipras ve Syriza ise bu kararı kullanarak halkın tepkisini yine AB'nin hizmetine koşacak, reformist politikalarla neoliberalizm ile pazarlık masasına oturacak. Sonuç ne olursa olsun kaybeden yine Yunan halkı olacak. Bu bilinmesine rağmen Avrupa ve Türkiye'de Syriza ve Podemos'a sosyalist olarak bakılıyor, nasıl bir sosyalistlik ise bu!

denizcan  |  Cvp:
Cevap: 3
06.07.2015- 14:06

Direnen Yunanistan'la ilgili güncel sorular-Doğan Ergün  

Yunan halkı dün AB'nin ve kreditörlerin dayatmalarına karşı net bir tavır sergiledi. Referandumdan çıkan "Hayır" oyunun başka bir anlamı bulunmuyor.

Yunanistan tarihinin en ağır ekonomik krizlerinden biri yaşanırken, halkın bu krizin sorumlularına karşı tepkisinin rüzgarıyla iktidara gelen Syriza'nın referandum kararı çok tartışıldı.

AB ile yapılan müzakerelerin tıkandığı noktada, emperyalist birliğin ağır tehditlerine maruz kalan Syriza iktidarı, çareyi halk oylamasında buldu.

Halk oylamasının ardından ortaya çıkan sonuç birkaç açıdan önemlidir.

Birincisi, Yunanistan'daki tablo AB için büyük bir tehdit anlamına gelmektedir. Avrupa Birliği'nin geleceği bugün çok daha belirsizdr.

İkincisi, Yunan halkı bugün düne göre AB'yi çok daha fazla sorgulamaktadır. Yunanistan'daki anti-emperyalist mücadelenin bir numaralı gündemi olan AB'nin Yunanlar için gayrimeşru hale gelmesi önemsenmelidir.

Üçüncüsü, Yunanistan'daki son parlamento seçimlerinin ardından, halkın AB ve kreditörlerin dayatmalarına karşı tepkilerinin soğurulması bir ihtimal olarak mümkündü. Ancak sonuç böyle olmamıştır. Uluslararası kapitalist sistemin krizi büyüktür ve bu kriz, Yunanistan'da "reformist" bir rahatlama dönemine dahi izin vermemiştir. Öfkeli Yunan halkı siyasetin asli unsuru olmaya devam etmiştir ve bir süre daha böyle olacağı öngörülebilir.

Gelelim sorularımıza...

Yaşadığımız dönem siyasi tarihe inanılmaz dersler bırakıyor. Suriye'de, Türkiye'de, AB içinde yaşanan gelişmelerin her biri sosyalist iktidar mücadelemiz için birçok verinin birikmesine neden oluyor.

Yunanistan örneğinde ise üzerinde çalışmamız gereken soruları şöyle özetleyebiliriz:

- Kapitalizmde ekonomik ve siyasi krizler genelde ardışık ya da eş zamanlı olarak ortaya çıkmaktadır. Krizin başından sonuna kadar geçen süre, bu sürede yaşananlar bir üst akıl tasarımı olarak görülebilir mi?

- Uluslararası kapitalist düzen, daha önce karşı karşıya kaldığı krizlerde yeni ekonomik-politik-ideolojik önermeler sunabilmişti. Bu işleyiş elbette "kriz çıktı, yeni bir önerme sunalım" şeklinde gerçekleşmemektedir. Daha önce üretilmiş modeller kriz durumlarında işlev kazanmaktadır. Bugün yeni-Keynesçi bir model ihtimali gerçekçi midir, bu modelin önünde üretim biçimi ve ilişkilerinden kaynaklanabilecek engeller var mıdır? Yoksa alternatif, faşizan iktidarları zorlayan bir tür neo-korporatizm midir? Bu iki modelin farklı örneklerde eş zamanlı denenmesi mümkün müdür? Bu modeller kapitalizmin sorununu çözebilir mi?

- Syriza tipi partiler sınıf mücadelesi bakımından düşman mıdır, yoksa kriz koşullarının ortaya çıkardığı özgün örnekler midir? Tarihte örnekleri var mıdır? Bu tür partiler üst aklın yarattığı proje partileri midir? Bu yaklaşım; Yunanistan'da kreditörlere ve AB'ye karşı mücadelenin Syriza'nın hanesine yazılmasına neden olmamış mıdır?

- Bu tür partilerle net ayrımları ortaya koymak, politik mücadelenin merkezinde yer almak ve Yunanistan örneğinde "kamulaştırma" tezinde olduğu gibi devrimci talepleri örgütlemek mümkün değil midir?

dayanışma  |  Cvp:
Cevap: 4
07.07.2015- 17:15

Yunanistan’da yüzde 60’lık bloktan hayır
HAYRİ KOZANOĞLU


Yunan halkı Troyka’nın şantajına boyun eğmeyip, güçlü bir “Hayır!” ile hepimizin yüreğine su serpti. Tüm baskılara, tehditlere, çarpıtmalara karşın geniş kitleler ‘kemer sıkma’ programını bir kez daha reddetti. Açık konuşalım; Yunanistan’da açık bir sınıf savaşı yaşandı, sonunda emekçiler kazandı. Dışarıdan IMF-Avrupa Merkez Bankası-Avrupa Komisyonu, özetle uluslararası sermaye çevreleri “Evet” için yüklendi. İçeride de medya bombardımanı desteğiyle bankacılar, sanayiciler, armatörler tüm güçlerini ‘teslimiyet’ için seferber etti. Zaten bu kesimler mevduatlarını bankalardan çekip, yurtdışına kaçırarak SYRIZA hükümetini baştan beri sabote ediyorlardı. Bu “şer cephesi” ne en son emekli subaylar da katıldı. Hamasi bayrak-vatan şovenizmi eşliğinde halkı neoliberal programa davet ettiler. Hâlâ yedi yıllık boyun eğmeye ‘Albaylar Cuntası’nın acı hatıralarını unutmayan Yunan halkına aba altından ‘darbe’ sopasını gösterdiler. Cevaplarını ise, kararlı bir “Hayır bir daha asla!” şeklinde aldılar.

Referandumdaki “Hayır!” iradesi; sadece emekçileri, emeklileri, gençleri yoksullaştıran, sosyal programları iğdiş eden, özelleştirmelerle yok pahasına ülkenin kaynaklarını uluslararası sermayenin hizmetine sunan neoliberal ekonomi programını elinin tersiyle itmedi. Aynı zamanda halkın egemenliğini hiçe sayan, tüm karar süreçlerini piyasa tanrısına terk eden neoliberal zihniyeti de mahkûm etti.

Piyasacı, Troykacı neoliberal kurgunun emrinden sual olunmaz, teknik, bilimsel, alternatifsiz olduğu safsatası da artık yıkılma yolunda. Yunanistan’dan yükselen “Oxi” sesini “Hayır”, “No”, “Nein” izlemek zorunda. Çünkü küresel krizin başından beri kemer sıkma politikaları Avrupa halklarına eziyet ediyor, büyük sıkıntılar yaşatıyor, ama bir türlü tünelin sonundaki ışık görünmüyor. Daha sosyal, dayanışmacı, emekten yana bir Avrupa’yı tartışmanın zamanı çoktan geldi. Ama buna Brüksel’deki teknokratlar değil, İspanya’daki, Portekiz’deki, Fransa’daki, emekçiler karar verecek.

IMF Troyka’yı tekzip etti

Referandum arifesinde hep Yunanistan’ın düze çıkma yoluna girmiş olduğu, ama beceriksiz Çipras hükümetinin bir çuval inciri berbat ettiği izlenimi verilmeye çalışıldı. Hâlbuki basına sızdırılan bir IMF dokümanı, kreditörlerin dayattığı tüm önlemler harfiyen uygulansa bile Yunan ekonomisinin düze çıkamayacağını açıkça ortaya koyuyor. Eğer tüm vergi artışları kabul edilse, bütçe kısıntıları uygulansa, özelleştirmelere hız verilse dahi, 2030’da hâlâ borç batağı devam edecek. En iyimser senaryonun gerçekleşmesi, önümüzdeki beş yıl içerisinde yüzde 5 büyüme sağlanması halinde bile kamu borcu GSYH’nin %124’ü düzeyinde seyredecek. IMF ise GSYH’nin %110’unu sürdürülebilir üst eşik kabul ediyor. Ele geçen belge, ayrıntılandırmamakla birlikte, ‘önemli tavizler’ verilmesi gerektiğinin altını çiziyor.

Peki, ne yapmalı?
Bu soruya, ‘Social Europe’ sitesinde yayımlanan makalesinde Özlem Onaran arkadaşımız “Yeni bir Avrupa borç konferansı” şeklinde cevap veriyor. Çünkü Kamu Borcu Gerçek Komitesi’nin 18 Haziran 2015 tarihli raporu Yunan borcunun kanun dışı, gayr-ı meşru, ‘mendebur’ diye nitelendirilebilecek öğeler içerdiğini ortaya koyuyor. Özetle, açılan kredilerin halkın yararına değil, büyük Yunan, Alman ve Fransız bankalarının çıkarına hizmet ettiği vurgulanıyor. Ekonominin sadece borçların servisine kilitlenmesinin çalışma hakkı; onurlu bir yaşam sürme hakkı; sağlık, eğitim, konut ve sosyal güvenlik hakkı gibi insan haklarından yararlanma ilkesiyle bağdaşmayacağının altı çiziliyor.

Özlem Onaran, Gerçek Komisyonu’nun Yunanistan’a ilişkin bulgularının pekâlâ İrlanda, Portekiz, İspanya, Letonya için de geçerli olabileceğinden hareketle, Avrupa’nın borç sorununun enine boyuna tartışılacağı bir borç konferansına gereksinim duyduğunu ifade ediyor. 1953’te Almanya’nın borçlarının yarısının silindiği 1953 Londra Borç Anlaşması’nı hatırlatıyor.

Türkiye de, Avrupa’ya geçmişte tüm borçlarını ekonomik ve toplumsal yıkım pahasına kuzu kuzu ödeyen ülke sıfatıyla ancak ‘kötü örnek’ oluşturabilir. Bizler Yunanistan ile dayanışma göstermek istiyorsak, olanağı bulunanlar tatil için komşuyu seçebilir. Siyasi bir talep olarak da hükümetten askeri harcamaları kısmasını, Ege ordusunu küçültmesini isteyebiliriz.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]