Komünistler haftalık dergi çıkarıyor



Kısa bir süre önce Komünist Parti (KP) çevresince ilk sayısı çıkarılan "Boyun Eğme" isimli aylık derginin haftalık yayınlanması için çalışmaların hızlandığı öğrenildi.

İlk sayısı kısa bir süre önce "Örgütlenme Çağrısı" başlığıyla yayınlanan ve meydanlarda elden satılan derginin Ağustos ayında bir sayı daha çıkacağı belirtiliyor.

Tanıtım amaçlı bu iki sayının ardından derginin Eylül ayından itibaren haftalık olarak yayınlanmasının planlandığı ve dağıtıma da verileceği dile getiriliyor.

1 Ekim 2012'de "Halka Yalan Söylemek Suçtur" sloganıyla yayın hayatına başlayan günlük Sol gazetesi, mali zorluklardan dolayı 4 Haziran 2014'te kapanmış, bir süre sonra ise yayınını haftalık dergi olarak devam ettirmişti.

Sol, 7 Haziran seçimleri sürecinde ise 4 sayfa günlük olarak yayınlanmış ve elden dağıtılmıştı.

"Boyun Eğme" dergisinin Eylül ayı ortasından itibaren haftalık olarak bayilerde olması bekleniyor...







Şenol Çarık

Türkiye'nin aydınlık yüzlü insanları bunlar. Türkiye halklarının kurtuluşu bu güzelliklerin artmasıyla gerçekleşecek, buna inanıyorum ve inanmaya da devam edeceğim.

İNADINA...

Komünistiz. İnat olsun diye değil. Sadece Tayyip Erdoğan'a, Kenan evren'e, Turgut Özal'a, Bush'a, Soma holding'e nükleer santral lobisine müteahhit Ağaoğlu'na ya da Kral faysal'a inat olsun diye komünist olsak bu da çok yanlış olmazdı. Ama komünistsek inat olsun diye değil. Dünyanın ve ülkemizin gidişatını görüyoruz. Sorunların kaynağında yatanın ne olduğunu anlıyoruz. ''Sırf inadına'' değil, ama komünistiz.

Ve inatçıyız.

Bu ülkede insanın insanlığında inat etmesi gerekiyor.

Ve yalnız kendi gücüne güvenmesi...

Komünist parti, insanın kendi gücünü örgütlüyor.

Uluslarası kuruluşlara, Tusiad'a, şu ya da bu hocaefendiye, generallere, Amerikan elçilerine, Alman şansölyelerine değil.

Sırtımızı insana dayıyoruz. Komünist parti, özgür ve eşit bir ülke için mücadele edecek insanlarla yürüyor. Onları örgütlüyor.

Bu satırları okuyanlara sorumuz da bu: Siz de onlardan biri olacak mısınız?



Boyun Eğme dergisinden bir bölüm.

BİZ SEÇİMİMİZİ YAPTIK

Sır değil, gizlemeye, unutturmaya ihtiyaç duymuyoruz. Komünist Parti, 2015 seçimlerinde 14 bin oy aldı.''Başka herhangi bir partiye değil, benim oyum Komünist Parti'ye'' diyen insanların sayısı buydu.

''Demek seçimlerde yanlış şeyleri savunmuşuz'' demedik. ''Başka şeyler söyleseydik keşke, ya da kazanacak ata oynayıp başka bir partiyi destekleseydik'' diye düşünmedik.

Çünkü seçimlere girerken söylediğimiz şuydu: Yalnızca komünistlerin söyleyeceği sözler birikti Türkiye'de ve komünistlerden başka kimse söylemeyecek.

Sözümüzü sakınmadık.

Yapmadığımız, yapamadığımız bir şey varsa o da sesimizin daha gür çıkmasını, sözümüzün daha çok yere ulaşmasını, daha çok insanı örgütlemesini sağlamaktı.

Şimdi sizlere sorumuz da bu: Komünist sözün örgütlenmesine, her yere ulaşmasına, yayılmasına katılacak mısınız?

HER İŞİN BAŞI ÖRGÜTLENME



Komünist Parti'de örgütlenmeye çağırıyoruz.

Birincisi dağınık, her biri bir köşeye savrulmuş, aklını, gücünü birleştiremeyen, birlikte hareket edemeyen insanlar için kurtuluş bir hayal.  

İkincisi, başkalarının örgütleriyle önümüze sunulan ''kurgulanmış'' seçeneklerle gidebileceğimiz yer yok. Komünist Parti, sermayeden, emperyalizmden, Vatikan'dan, El Kaide'den Avrupa Birliği'nden, şu ya da bu milliyetçi odaktan mutlak olarak bağımsız bir güçtür.

Ve tüm bunlardan daha önemlisi...

Ülkemiz ve dünyamız, sürekli ertelenen bir büyük dönemecin eşiğinde.

''Böyle gelmiş böyle gider'' diyenler yanılıyor. ''Yeni düzen, komünizm falan...Bunlar hayal'' diyenler uyduruyor.

İnsanlık bir bütün olarak önemli kararlar vermek zorunda kalacak. Yunanistan'da yaşanan kriz, Yunanistan'a   ait değildir. Avrupa'nın çöküşü, büyük iddialarla sahneye fırlayan Avrupa Birliği'nin ''kendine hayrı olmayan'' bir gücedönüşmesi, Çin, Rusya, ABD, Almanya ve Japonya gibi güçlerin arasındaki çekişmeler boşuna değil.

Geçtiğimiz yıllarda bir tür bozgun eşliğinde rafa kaldırılan Avrupa Ordusu tartışmalarının yeniden açılması, Japonya Anayasası'ndaki ''meşru müdafaa'' durumları dışında güç kullanımını yasaklayan maddeyi yeniden yorumlayan militarist yasanın geçen yıl kabul edilmesi... Bunlar boşuna değil.

Bildiğimiz bir şey var: İnsanlık artık egemenlerin planlarını kabul etmeyecektir. Savaşlar dünyanın her tarafına yayıldı ama insanlık militarizmi kusuyor. Gericilik, yobazlık özellikle bizim coğrafyamızda vahşi ve kural tanımaz bir güç haline geldi, ama insanlık özgürlük için mücadeleye her zamankinden daha hazır. Bilimin dogmalarla örtülmesine karşı insanlık aydınlanma mirasına daha sıkı sarılıyor.

Sorduğmuz soru bu: İnsanlığın en ileri mirası olan komünizme, özgürlük ve eşitlik idealine bağlılığınızı, örgütle buluşturacak mısınız?

HİÇ BOYUN EĞER Mİ İNSAN?



Evet, size sesleniyoruz. Bu satırları okuyan sizlere. Belki yorgun argın döndüğü işinden evine ulaşmak için bindiği tıklım tıkış otobüste ayakta, belki bir çay molasında işyerinde, belki bir okul kantininde bu satırları okuyanlar...

Belki Komünist Parti'ye oy verdiniz, ''elim kırılmasın, kalbim hiç kırılmasın'' dediniz.

Belki Komünist Parti'nin sesi sizi ikna edemedi.

''Tayyip Erdoğan'dan kurtulmak önemli. Faş,zm tehlikesini savuşturmak lazım. HDP barajı aşsın, CHP iki milletvekili daha çıkarsın. Meclisin rengi değişsin'' dediniz, oyunuzu Komünist Parti'den sakındınız. Şimdi ''ne değişti'' diye düşünüyorsunuz.

Gelin boyun eğmeyin.

Daha doğrusu.

Hiç boyun eğer mi insan!