Hakkari Belediye Eş Başkanları gözaltına alındı



Evlerine yapılan baskın nedeniyle savcılıkla görüşmek için adliyeye giden Hakkari Belediye Eş Başkanları Dilek Hatipoğlu ve Nurullah Çiftçi savcılığın talimatıyla gözaltına alınarak Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.
 

DİHA'nın haberine göre, Hakkari'de 3 gün önce polislerce evlerine yapılan baskında kapıları kırılan ve evde olmadıkları için gözaltına alınamayan Hakkari Belediye Eş Başkanları Dilek Hatipoğlu ve Nurullah Çiftçi, adliyeye giderek savcılıkla görüştü.

Belediye eş başkanlarına destek vermek amacıyla birçok kitle örgütü temsilcisi adliye binası önüne gelirken, polis ve özel harekat timleri bina etrafında yoğun güvenlik önlemi aldı. Savcılık ile görüşen eş başkanlar daha sonra, polisler tarafından savcılığın talimatı ile gözaltına alınarak, Hakkari Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

Öte yandan Kadir Saklı (22) adlı yurttaş ise çarşı merkezinde özel timler tarafından gözaltına alınarak İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

Hakkari gibi PKK'nin güçlü olduğu bir yerde eş başkanlar   savcılığın talimatıyla gözaltına alınıyorsa bu talimatın savcılıktan geldiğine inanmak güç. Daha üst makamlardan da ona talimat verilmiştir. Hakkari belediye başkanlarından önce başka belediye başkanlarının da gözaltına alınması siyasi bir çalışmanın bölgede yapıldığını gösteriyor. Devlet PKK'nin çatışma iradesine kayıtsız kalmayacak, bunu anlıyoruz. PKK doğru yapmıyor, yüzde 13 oy almışken kitlesini kendinden soğutuyor, bu da Erdoğan'ın işine geliyor. Sanki Erdoğan ve PKK elbirliğiyle HDP'yi nasıl baraj altı yaparız diye çalışıyor. Demirtaş da ne yapsın ''acı çekiyorum'' diyor.

Bu kürt coğrafyasının çektiği nedir kardeşim! Bir yandan devlet terörü, bir yandan PKK'nin yaptıkları! Şiddetin bir sonuca yol açmadığı bilinmesine rağmen ve Demirtaş'ın çabasıyla da parlamentoya güçlü bir şekilde girilmişken terörü tırmandırmanın kime yararı oluyor? PKK yöneticileri bunu da mı göremiyor?   Erdoğan'ın değirmenine su taşıdıklarını görmüyorlar mı?

HDP de bir alem, HDP içindeki solcular da bir alem! Parlamentoya bu kadar güçlü girilmişken ve barajı da yıkmışken ortaya güçlü bir irade koymaktan neden kaçınılır? Siyasete atılmışsanız, Türkiyelileşmek gibi bir hedefiniz de varsa, bu çirkin savaşın önüne geçebilmek için neden bir şey yapmazsınız? Demirtaş'ın cılız açıklamalarına, ''Pkk elini silahtan çekmeli' demecine,Diyarbakır belediye başkanı karşı çıkıyor ve herkese tehditler yağdırıyor.Bu nasıl bir partidir ki, genel başkanı başka, belediye başkanı başka konuşuyor! Herkes de söylediğiyle kalıyor!

HDP'nin asıl gücü kürt hareketi, PKK ve Öcalan'dır. HDP PKK ve Öcalan'a bağlıysa ve kendi bağımsız siyaseti yoksa parti içindeki sol bileşenler burada ne iş yapar? Milletvekili maaşları mı tatlı geliyor?

HDP kötü bir sınav veriyor. Kürt hareketi ilk defa bu kadar parçalı bir hale geldi. Kandil başka, HDp başka, belediye başkanları başka telden çalıyor. Öcalan'a sorulsa belki o da başka bir şey söyleyecektir. Bunun yorumu bana göre kürt hareketinin çaresizliğidir. Kürt hareketi bütün bileşenleriyle birlikte üzerinde anlaşacağı bir stratejiye sahip değil. Türkiyelileşmek mi istiyorlar, yoksa kaostan etnik bir çıkar peşinde mi koşuyorlar? Belli değil. HDP'ye sorsan başka, PKK'nin yaptığı başka!

Bu kaotik durum bir iç savaş tehlikesini de içinde barındırıyor. Çatışma biraz daha alevlense kürt ve türk boğazlaşması hiç uzak ihtimal değil. Bu gerçek karşımızdayken Türkiye solunun bir kısmının hala bu şiddet ortamına karşı çıkmaması ve PKK'ye destek çıkması ibret vericidir.