Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

munzur  |  Cvp:
Cevap: 9
23.08.2015- 16:02

Sayemizde Nazım Hikmet okumaya başadıysanız bu iyiye işaret, Nazım Hikmet çok iyi bir şairdir!

hakkı  |  Cvp:
Cevap: 10
24.08.2015- 11:39

Alıntı Çizelgesi: munzur yazmış

Sayemizde Nazım Hikmet okumaya başadıysanız bu iyiye işaret, Nazım Hikmet çok iyi bir şairdir!


Ya ne şanslıyım sizin sayenizde Nazım Hikmet Ran ı da tanıdım.

bedrettin  |  Cvp:
Cevap: 11
01.09.2015- 17:40

Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış

Diktatörlüğü sorgulayan herkese aynı iftiralar atılmıştır.
1926 dan sonraki sosyalizm,in yanlışlarını hatalarını baskıcı sistemi anti demokrasi yi sorgulayan her kese bu iftiralar atılmıştır.
İşte bu iftiraların ve yanlışların sonucu 1989 sitemin çöküşü olmuştur.
yazık olmuş bu kadar devrimci emeğe yazık olmuş bu kadar umutlanmaya yazık olmuş bu uğurda verilen canlara.

Bu gün durumu görmüşken reel hayatın   sonucu görülmüşken yanlışları övgü yapan bu yazılar emeğe ihanettir.
Stalin sosvyet sisteminin en büyük yanlış tercihidir.



Kimi tercih ederdin, Troçki'yi mi?

melnur  |  Cvp:
Cevap: 12
16.11.2020- 18:25

Diktatörlüğü sorgulayan herkese aynı iftiralar atılmıştır.
1926 dan sonraki sosyalizm,in yanlışlarını hatalarını baskıcı sistemi anti demokrasi yi sorgulayan her kese bu iftiralar atılmıştır.
İşte bu iftiraların ve yanlışların sonucu 1989 sitemin çöküşü olmuştur.
yazık olmuş bu kadar devrimci emeğe yazık olmuş bu kadar umutlanmaya yazık olmuş bu uğurda verilen canlara.

Bu gün durumu görmüşken reel hayatın   sonucu görülmüşken yanlışları övgü yapan bu yazılar emeğe ihanettir.
Stalin sosvyet sisteminin en büyük yanlış tercihidir.


Hakkı arkadaşımız yazmış bunları. Daha iyi anlaşılması için SF'nin İ.Seçil'i, yazıyazforum'un baykuş'u diyeyim. Klasik bir yanıt vermiş. Konu başlığı ne olursa olsun Stalin adını duyduğunda ''diktatör'' deyip veryansın etmeye hazır bir (sol!) liberal arkadaşımız. ''Vasiyet''i bir kenara bırakmış ve Troçkistlerle sağlı sollu liberallerin üzerinde mutabık kaldığı bir damgayı yapıştırmış. Evet, Stalin bir diktatör! Önceden savunduklarını biliyorum, bu arkadaşımızın. 12 Eylül faşizminin hemen ertesinde başlayan ve özellikle reel sosyalizmin çözülüşüyle devam eden bir garip solculuk taraftarı. Kerameti kendinden menkul solculuk olarak tanımlamaya çalışıyorum bu arkadaşları. Hakkı arkadaşımız yalnız değil bu konuda. Ve bana göre içlerinde en samimi olanı. Reel sosyalizm çözülmüşse bir yanlışlık vardır yaklaşımından başlıyorlar, Marksizm Leninizm'in karşısına soyut bir demokrasi tanımını koyarak devam ediyorlar ve özellikle Stalin ve Lenin düşmanlığıyla da bitiriyorlar.

Hadi vasiyet konusunu bir kenara koyduk diyelim, zaten yazıdaki karakter bozukluğunu gidermek ve altına link koyabilmek için bir iki kez okudum. Pek karşı çıkılacak bir yanı olduğunu da sanmıyorum. Hakkı arkadaşa bir yanıt verilecekse, bir kere Stalin'in hatasız bir yönetici olduğunu iddia eden yoktur; sanmıyorum.   bir tutum temelden yanlış olur. Ama Stalin düşmanlığının da solculukla bir ilgisinin olmadığını söyleyebilirim. Ne yapmış Stalin? Alman devrimin yenilgisinden sonra tek başına kalmış köylü bir ülkede tıpkı Lenin gibi sosyalist kuruculuğa yönelmiş. Troçki, Kamenev ve Zinovyev troykası'nın menşevizme yakın siyasetlerine ve neredeyse karşı devrimci tutumlarına karşı mücadele etmiş. Emperyalizmin Hitler liderliğindeki saldırısını püskürtmüş ve hem SSCB'yi ve hem de dünyayı bir faşizm belasından kurtarmış. Şimdi böyle bir genel siyasi tutumun ve mücadelenin karşı çıkılacak bir yanı olabilir mi? Karşı devrimci ve şiddete yönelen muhalefete karşı da sert tedbirler almış. Doğru yanlış. Eğer bu süreçte birtakım yanlışlıklar da yapılmışsa bir koca sevda için, sosyalist kuruculuk için ve sosyalizm adına onca yaptıkları için olduğuna say! Nedir bu düşmanlık? Ne sanıyorsunuz, siyasal devrim olduktan sonra ve o özgün koşullarda liberal bir demokrasiye mi yönelecekti sosyalizme? ( Bunu savunduğunuzu da söylemiştiniz.) Yani...

Valla, yanisi şu...
Bu yazılanlardan sosyalizm adına anlamlı ve elle tutulur en ufak bir şey çıkmıyor.
Liberal içerikli bir Stalin düşmanlığı...
Bir de bilimsel sosyalizme karşı anlamsız bir ön yargı!
Hepsi o kadar!

melnur  |  Cvp:
Cevap: 13
18.11.2020- 03:58

''Vasiyet'i bir kenara koyup, şu demokrasi hikayesine ve tek ülkede sosyalizm zevzekliğine döneceksek, aslında iki kavramın da çoğunlukla birbirini beslediğini düşünüyorum. Hem kapitalizmin küreselleştiği bir dünyada sosyalizmin de tek bir ülkede değil bütün dünyada gerçekleşmesi gerektiği iddialarının gereksizliğini ve sol(!) bir gevezelikten başka bir şey olmadığının tekrar tekrar altını çizelim. Biraz sıkıştırıldıklarında ise, sosyalizm komünizmin ilk aşaması, devletsiz, sınıfsız diye bir söylem geliştirme, ve '' böyle bir düzen emperyalist hegemonyada tek bir ülkede gerçekleşebilir mi?'' diye akıl(!) yürütmeler!

Sağlı sollu liberaller için demokrasi nasıl ki her yaraya merhemse, SSCB (reel sosyalizm)ve Stalin karşıtları   için tek ülkede sosyalizm olmaz enternasyonalist(!) gevezelikler de o. Zımnen de olsa üzerinde anlaştıkları tek şey siyasal devrim perspektifinden yoksunluk. Ve böyle olduğu için de hemen tamamı kuyrukçu bir siyasal tutum takınıyorlar. Bazen belki de siyasal devrim perspektifinin ve doğal olarak sosyalizmin reddi için demokrasi ve tek ülkede olmazcılığı savunuyorlar diye düşündüğüm oluyor.

Demokrasiyi bir yönetim biçimi olarak alırsak bir Marksist bu kavramdan bir liberallik devşirmemeli. Liberal demokrasi biçimciliğine savrulmamalı. Siyasal devrim nasıl ki, bir devrimci özneye, sınıfın tarihsel çıkarlarını savunacak ve bu yönde stratejiler oluşturacak bir akla ihtiyaç gösteriyorsa, devrimden sonra bu tutum ve bu perspektiften asla taviz verilmemelidir. Çünkü sosyalizm, sosyalist kuruculuk kendiliğindenci bir olgu değildir. İşçi sınıfının ''dışarıdan'' yardım ve destek almadan   gerçekleştirebileceği bir hedef değildir. Bu dönemlerin bir ölçüde jakobenizm gerektirdiği ve devrimcilerin de bir yanıyla jakoben oldukları bu nedenledir. Ne var ki, bu durum demokrasinin dışlanması anlamına da gelmez. Bir parti için demokratik merkeziyetçiliğin vazgeçilmezliği ve aynı şekilde devrim sonrası için proleter diktatörlüğün kuruluşu liberal bir biçimcilik altında değil ama daha fazla ve olabildiğince daha katılımcı bir tarz ve biçim altında gerçekleştirilmelidir. Ve tekrar olacak, demokrasi vurgusu yaparak, daha doğrusu demokrasiye çok farklı anlamlar yükleyerek sosyalist kuruluşu kendiliğindenci bir sürece dönüştürmemek gerekiyor. Çünkü sosyalizm böyle bir biçim altında gerçekleşmez.

Mümkün değil.


Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]