Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Ustalardan ve yazarlardan
15.09.2015- 12:19

'Aydınlık’ çukuru
  Erkin Özalp  

Doğu Perinçek, geçmişteki başka seçimler öncesinde olduğu gibi 7 Haziran seçimleri öncesinde de, yüzde 10’luk barajı aşabileceklerini iddia etti. Hatta, 5 milyon oy almayı hedeflediklerini açıkladı. Vatan Partisi’nin elde ettiği sonuç: Yüzde 10 değil, yüzde 3 değil, yüzde 0,35. 5 milyon değil 162 bin...

Aynı Perinçek’in başkanlığını yaptığı İşçi Partisi, 2002 genel seçimlerinde oyların yüzde 0,51’ini, 2007 genel seçimlerinde yüzde 0,37’sini almıştı.

Demek ki, “çok oy alacağız” diye yalan söyleyerek oy oranı yükseltilemiyor...

Perinçek’in son seçimler öncesindeki özgün hamlesi, bazı ünlü sağcı siyasetçileri, emekli generalleri vs. kapsayarak “Vatan Partisi”ne dönüşmekti.

Demek ki, sağcılara ve emekli generallere yaslanmak ve isim değiştirmek de bir işe yaramayabiliyor...

Türkiye’nin en popüler yazarlarından biri olan Yılmaz Özdil, son seçimlerden önce Vatan Partisi’ni desteklemişti.

Demek ki, çok okunan, çok takip edilen kişilerin bir partiyi desteklemesi de bir işe yaramayabiliyor...

İşçi Partisi ve onun gençlik örgütü olan TGB, Gezi Direnişi sırasında fazlasıyla öne çıkmış gibi görünmüştü. “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” türü sloganların sıkça atılması, bu partinin güç kazanmakta olduğunu düşündürmüştü.

Demek ki, kitleler harekete geçtiğinde, harekete geçenlerin önemlice bir kesiminin benimseyebileceği sloganları üretmek ya da o sloganların asıl sahibiymiş gibi görünmek de çok fazla işe yaramayabiliyor...

Siyasal tarihi boyunca sayısız kez kulvar değiştirmiş olan Perinçek, bu kez de, Tayyip Erdoğan’ın, işlediği suçlardan dolayı yargılanma korkusuyla ve iktidarda kalabilmek için başvurduğu iç savaş politikalarının destekçiliğine soyundu.

Aklı başında herkes, 7 Haziran sonrasında ülkemizin bir kez daha iç savaş ortamına sürüklenmesinin asıl nedeninin Kaçak Saray merkezli müdahaleler olduğunu biliyor, görüyor. Ama Perinçek’in denetimindeki “Aydınlık” gazetesine bakılacak olursa, “şanlı ordumuz”, ABD’yi ve NATO’yu da karşısına alarak, “teröristlere” gereken cevapları veriyor!

Dahası var...

Geçmişte NATO’yu desteklemişliği de bulunan Perinçek’in “Aydınlık” çukurundaki son yazılarından birine göre, “millet”imiz, “devlet”iyle (?!) bütünleşmeli:

“Artık Türkiye, Küresel Efendilerle hesaplaşma dönemindedir. Bu durumda Milletin ve Devletin bütün güçlerinin topyekûn mücadele mevzisine girmeleri doğaldır.”

Tayyip Erdoğan’la işbirliği ise şöyle güzelleniyor:

“Söz konusu vatan olunca, geçmişte kalan anlaşmazlıklar, önyargılar, düşmanlıklar hepsi kırılıyor ve geçmişe terk ediliyor. Halk hareketine önderlik etmek, öncelikle milleti birleştirmektir. Bugün iç kavgaları bırakıp ABD güdümlü Bölücü Teröre karşı el ele verme, el sıkışma, omuz omuza yürüme günüdür.”

Bir de, kendilerini sosyalist, Marksist (ve dahası “enternasyonalist”) vb. sayıp, “Aydınlık” çukurunda yazmaya devam edenler var...

Demek ki, büyüğü küçüğü, önemlisi önemsizi, etkilisi etkisizi fark etmiyor... Ne kadar zavallı olurlarsa olsunlar, her tür “iktidar alanı”, belirli bir çekim gücü yaratıyor...

Allah düşürmesin!





Alisan  |  Cvp:
Cevap: 1
15.09.2015- 12:37

Allah Allah, birileri burada "solculuğu Perinçek düşmanlığı yapmak olarak" düşünüyor.

denizcan  |  Cvp:
Cevap: 2
15.09.2015- 14:48

Alıntı Çizelgesi: Alisan yazmış

Allah Allah, birileri burada "solculuğu Perinçek düşmanlığı yapmak olarak" düşünüyor.




Umut tam sana göre bir konu açmış, sen de balıklama üzerine atlamışsın!

denizcan  |  Cvp:
Cevap: 3
16.09.2015- 10:34

Vatan Partili Pekin istihbarat şefliğine talip oldu

Resim Ekleme  

(İleri Haber) Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve eski askeri istihbaratçı İsmail Hakkı Pekin, bugün Aydınlık Gazetesi'ndeki köşesinde istihbarat örgütlerinin yönetimine talip olduğunu duyurdu.

ORDU'DAN VATAN PARTİSİ'NE

Ergenekon Davası başlamadan önce Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı olan emekli korgeneral Pekin, dava sürecinde tutuklanmıştı. 17 - 25 Aralık Operasyonları'nın ardından hükümetin cemaate karşı yaptığı 'Ergenekon sanıklarını hapisten çıkarma hamlesi'nin ardından iktidara yakınlaşan Aydınlıkçıların geçen yaz kurduğu Vatan Partisi'ne katılmıştı.

'ÇALIŞMALAR YETERSİZ'


Pekin, partisindeki genel başkan yardımcılığı görevine devam ederken, 'sorumluluğunu artırarak' devletin istihbarat birimlerinin 'sevk ve idaresi' konusunda çalışma yapmaya hazır olduğunu söyledi. Yazısında devletin hatırı sayılır miktarda istihbarat birimi olduğunu vurgulayan Pekin, çalışmaların ise yetersiz olduğunu sözlerine ekledi.

Pekin'in yazısından ilgili bölüm şöyle:

“Gerekirse Türkiye'de istihbarat organizasyonları nasıl olmalı, nasıl sevk ve idare edilmeli, hangi teşkilat hangi görevler yapmalı, bunların koordinasyonları nasıl olmalı vb. konularda çalışma yapmaya hazır olduğumun da bilinmesini isterim.”


denizcan  |  Cvp:
Cevap: 4
16.09.2015- 10:37

Vatan Partisi'nin genel başkan yardımcısının AKP'ye desteği Perincek'e yakışmış. Ergenekon davasından dışarı çıktığından beri Perincek ve partisi AKP'ye destek çıkmaya devam ediyor.

abbas  |  Cvp:
Cevap: 5
16.09.2015- 13:37

Perincek ve partisi Ergenekon öncesinde kürt bölücülüğüne de AKP ve cemaat gericiliğine de şiddetle karşı çıkıyordu. Politikalarının büyük kısmı bu minvalde oluşuyordu. Cemaatle AKP'nin arasının 17-25 Aralık operasyonlarıyla bozulması, AKP'nin ergenekon davasını ''aldatıldık'' olarak yorumlaması ve Perincek dahil tüm Ergenekon ve Balyoz sanıklarının salıverilmesi Perincek ve partisinde değişim yarattı. AKP'nin bölücülüğe ve cemaate savaş açması Perincek'in iştahını kaparttı. Aslında Perincek'de çok değişen bir şey yok. Dün AKP cemaat ortaklığı ve bölücülüğe karşı iken AKP'nin de aynı çizgiye gelmesi beraber oldukları şeklinde bir görüntü veriyor. Perincek'in hatası bugün savaş açtıklarıyla dün beraber olduğu gerçeğini görmemesi. Daha doğru bir siyaset izlenebilirdi.

Perincek'in bence önemli hatası partisini bir tekke gibi yönetmeye çalışması. Geçmişin sağcı politikacılarını partiye doldurması ve kendisine biat etmeye hazır kişileri partinin üst kademesine doldurması. Parti mi, tekke mi belli değil. Daha önce konuştuğunuz bir partili AKP için sert muhalefet yaparken bugünkü sert muhalefet AKP'den ziyade başka odaklara yönelik oluyor. Kendilerine bu çelişki sorulduğunda ''taktik'' olduğunu söylüyorlar. AKP'ye karşıymışlar ama AKP'nin cemaate ve bölücülüğe karşı yürüttüğü mücadelenin desteklenmesi gerektiğini savunuyorlar. Bölücülüğün devlete meydan okuyacak bir güce ulaştığını, cemaatin ise devlet kadrolarını ele geçirdiğini bunlara karşı mücadelede birlik olunmasını söylüyorlar.

Bölücülüğün ve cemaatin Türkiye için bir tehlike oluşturduğunu düşünüyorum. Bu ülkede Kürt ve Türk toplumunun barış içinde beraberce yaşaması bölücü siyasetlerle gerçekleştirilemez. Bölücülük beraberliğin koşullarını ortadan kaldırıyor. Çözüm süreci boyunca PKK'nin doğuda her caddeye, her sokağa mayınlar döşemiş olması, sığınaklara tonlarca mühimmat yerleştirmesi barış ve beraber yaşama konusunda hiç bir samimiyet taşımadığını gösteriyor. PKK'nin amacı doğuda önce otonom bir bölge yaratmak, sonra Suriye, Irak ve İran'daki kürt bölgeleriyle birleşip bağımsız bir devlet kurmak. Stratejini bunun üzerine kuruyor PKK. Bu yüzden HDP'nin Türkiye'li olmak gibi açıkladığı siyasete önem vermiyor. Kürt toplumunu kendi çevresinde birleştirerek bu amaca yürümek istiyor. Bu yüzden AKP'ye karşı çıkmak adına bölücü siyasete destek vermeye karşı olduğum gibi, bölücülüğe destek vermek adına AKP'ye karşı çıkmaya da karşıyım. Aynı şeyleri cemaat için de söyleyebilirim. AKP de, bölücülük de, cemaatin devlet içindeki yapılanması da birbirinden daha önde değildir. Solcu olmak her üçüne birden karşı olmaktan geçiyor.

Alisan  |  Cvp:
Cevap: 6
16.09.2015- 17:54

Alıntı Çizelgesi: denizcan yazmış

Alıntı Çizelgesi: Alisan yazmış

Allah Allah, birileri burada "solculuğu Perinçek düşmanlığı yapmak olarak" düşünüyor.




Umut tam sana göre bir konu açmış, sen de balıklama üzerine atlamışsın!

Sivri zekana hayranım doğrusu.

denizcan  |  Cvp:
Cevap: 7
16.09.2015- 20:11

Perincek ve partisi Ergenekon öncesinde kürt bölücülüğüne de AKP ve cemaat gericiliğine de şiddetle karşı çıkıyordu. Politikalarının büyük kısmı bu minvalde oluşuyordu. Cemaatle AKP'nin arasının 17-25 Aralık operasyonlarıyla bozulması, AKP'nin ergenekon davasını ''aldatıldık'' olarak yorumlaması ve Perincek dahil tüm Ergenekon ve Balyoz sanıklarının salıverilmesi Perincek ve partisinde değişim yarattı. AKP'nin bölücülüğe ve cemaate savaş açması Perincek'in iştahını kaparttı. Aslında Perincek'de çok değişen bir şey yok. Dün AKP cemaat ortaklığı ve bölücülüğe karşı iken AKP'nin de aynı çizgiye gelmesi beraber oldukları şeklinde bir görüntü veriyor. Perincek'in hatası bugün savaş açtıklarıyla dün beraber olduğu gerçeğini görmemesi. Daha doğru bir siyaset izlenebilirdi.

Perincek'in AKP'yi neden desteklediği açık. Eleştiri AKP'nin ne olduğunu unutmuş gözükmesine. Perincek taktik gereği böyle bir siyasi manevra yapıyor olabilir, ancak bu duruşuyla AKP'nin yaptığı siyasi manevraya destek veriyor demektir. AKP'nin Suriye ve Irak politikasını desteklemesi ise çılgınlık. Bölgede kan gövdeyi götürüyorken, doğuda şiddeti yükselten bir unsur olduğu ortadayken AKP'ye destek verilmemeli. Perincek şapkadan tavşan çıkarmayı seviyor.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]