Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

melnur  |  Cvp:
Cevap: 41
15.12.2016- 20:32

Boyun Eğme'de bu hafta: Siyasetin kirini alın teri temizler!

Haftalık siyasi dergi Boyun Eğme'nin 58'inci sayısı yarın okurlarıyla buluşuyor.

Resim Ekleme

Haftalık siyasi dergi Boyun Eğme'nin 58. sayısı "Halksızlaştırılan kirletilen siyasete işçi sınıfı ağırlığını koymalı, siyasetin kirini alın teri temizler" manşetiyle çıkıyor.

Dergide yer alan bazı konu, başlık ve yazarlar şöyle:

- Hayran gözlü bir çocuk: Naci Ortaç (Cemil Fuat Hendek)

Dünya solunun şaşkınlığa sürüklendiği günlerde de duruşunu bozmadı. "Paniğe gerek yok; bu olanlar, cephede geçici bir yenilgiden ibarettir. Topyekün bir savaşı kazanacağız, çünkü biz işçi sınıfıyız. Omuzlarımızda tarihin yüklediği bir misyon, aklımızda geleceği kurmamıza yardımcı bir pusulamız var." Naci Ortaç bu yol göstericiyi, Marksizm-Leninizm pusulasını elinden bırakmadı. Siyasi mücadelenin ancak bir komünist partide örgütlenerek sürdürülebileceği görüşünden ayrılmadı.

- Yalanlarla, kanla, şantaj ve rüşvetle yapılıyorsa: Siyasette kirlenme sınıfsal sorundur

Emeğin sözcüsü olmayan, emeğin hakkı için kavga vermeyen yeterince muhalefet partisi vardır ve bunların varlığının emekçilere hiçbir faydası olmamıştır. İşçi sınıfının öncüsü ve sözcüsü, yaşamın her alanında onun çıkarları ve ideolojisi için kendini örgütleyen bir parti tek çıkış yoludur.

- Gaziantep'te iki aile, yedi çocuk: Suriyeliler, çocuk işçiler, savaş ve sömürü...


Gaziantep'te yaşam kavgası veren Suriyeli ailelere ulaşmak, hele çalışan çocuklarla görüşmek çok zor. Kendisi de 4 yıl önce Suriye'den gelmiş çevirmenimiz aracılığıyla ailelerle görüştük...

- Dinselleşme ve din dersleri hakkında bir söyleşi: Çocuklarımızın geleceğine sırt çeviremeyiz

Aydınlanma Hareketi'nin bir buluşmasından sonra, katılanlar arasındaki bir aile ile söyleşitk. Zorunlu din dersleri ve kendi çocuklarının durumuna yaklaşımlarını anlattılar. Hepimiz gibi umutlu, kaygılı, kızgın, tedirgin ve kararlıydılar.

- Oyak Renault'dan atılanlar davaları kazanıyor: Sıra fabrikanın içindekilerde (Alpaslan Savaş)

Patronun adamları işçiye bunu kabul ettirmeye çalışıyor: "Sen küçücük bir işçisin. İsteyebilirsin, kabul etmeyebilirsin ama değiştiremezsin. Biz çok büyüğüz ve sen küçücüksün!" Şayet buna inanırsa, işçinin gerçekten küçüleceğin, biliyorlar. Kuralı biliyorlar. Umudunu kaybeden teslim olur. Teslim olan küçülür. Bugün Oyak Renault'da patronların yapmaya çalıştığı bu: İşçiyi küçültmek.

- Suriye'de kritik safha başlıyor (Erman Çete)


Suriye ordusunun Halep'i büyük oranda kurtarmasının ardından, önümüzdeki günlerde "masa"nın tekrar kurulması beklenebilir. Ancak ülkedeki fiili durumların hukuki statülere nasıl kavuşacağı hâlâ belirsiz.

- Kapitalizmi sorgulamazsan, kendini sorgularsın böyle... (Kemal Okuyan)

Kapitalizmi sorgulamadan, düzen değişikliği talebini merkeze koymadan alınan her Erdoğan karşıtı pozisyon onu daha da güçlendiriyor. Açık konuşmak gerekiyor, bu düzen değişmeyecekse ve mesele "huzur, güven, istikrar" gibi her tarafı dökülen kavramlar etrafında bir arayışa indirgenecekse, ben de derim ki Erdoğan değişmesin!

- Komünistler "Avrupa Birleşik Devletleri Sloganı"nı tartıştı

Avrupa Komünist İnisiyatifi Avrupa'dan 16 komünist partinin katıldığı bir seminerde Lenin'in "Avrupa Birleşik Devletleri Sloganı Üzerine" makalesini tartıştı. Komünist Parti, kurucularından olduğu inisiyatifin bu etkinliğine bir heyetle katıldı. KP heyetinden Kemal Okuyan'ın yazılı katkısından bazı bölümleri okurlarımızla paylaşıyoruz.

- Birleşik ve Bağımsız Kıbrıs: Federal mi üniter mi? (Burçak Özoğlu)

YKP (KKE) Kıbrıs süreci konusunda detaylı bir analiz ve karar metnini Ekim sonunda yayınladı. AKEL ile yayınlanası öncesinde paylaşılan karar metni, Kıbrıs halklarının birleşik mücadelesi için tek devlet öngörüyor ve NATO'nun yanında AB'nin askeri varlığını da reddediyor.

- AKP'nin 'fetih' dönemine bakarken: "ODTÜ Ayakta!"


Üniversite, yargı, ordu gibi kurumlarda bugün tam hakimiyet kurduğu düşünülen AKP düzeni, bundan 4-5 sene önce bu kurumlar üzerinde sıkı bir kavga vermeye devam ediyordu. Üniversiteler cephesinin önemli bir örneği olan ODTÜ ve "ODTÜ Ayakta" sloganıyşa yapılan yürüyüş, dönemin derslerini kavramak için iyi bir örnek oluşturuyor.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 42
22.12.2016- 17:56

Boyun Eğme'de bu hafta: Beterin beteri var diyerek zorbalara teslim olmayın!

Haftalık siyasi dergi Boyun Eğme'nin 59'uncu sayısı yarın okurlarıyla buluşuyor.

Resim Ekleme

Haftalık siyasi dergi Boyun Eğme'nin 59'uncu sayısı, "Beterin beteri var diyerek zorbalara teslim olmayın, daha neyi bekliyorsunuz?" manşetiyle yarın çıkıyor.

Haftanın iç ve dış gelişmelerinin değerlendirildiği dergide yer alan konu, başlık ve yazarlar şöyle:

- Sahte umutlar tükeniyor, çok övülen huzur bozuluyor: Bekleme örgütlen! (Mehmet Kuzulugil)

Düzenin çıkışsızlığının hesabının hemen düzenden sorulacağını zannetmeyelim. Örgütlü bir bir çıkış yolu bulunmazsa, buradan "inceldiği yerden kopsun" görüşü çıkar. Fatura düzene değil, düzeni bozanlara kesilir. Aradığı huzuru bir türlü bulamayanlar, sorunu huzurun bir yalan olmasında aramaz da, durağanlığı kabul etmeyen, çıkış aramak için duvarları zorlayanları suçlar.

- OHAL’İ fırsat bilip hukuksuzluğa alan açıyorlar ama: Çanakkale öğretmenlere sahip çıkıyor

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında olağanüstü hal ilanı ve KHK'lerle Çanakkale’de açığa alınan Eğitim-İş ve Eğitim-Sen üyesi öğretmenler, açığa alınmalarının üzerinden 5 aya yakın süre geçmesine rağmen görevlerine iade edilmedi. Çanakkaleliler, yıldırılmaya çalışılan öğretmenlerine sahip çıktı.

- Kürtler de çekip gider mi? (Aydemir Güler)

Ver kurtulculuk da, vur kurtulculuk da sonunda varacakları nokta olabilirdi. Ancak bu yollarla kimse kurtulmuş olmayacaktır. Kürt bölgesinin Türkiye'den kopması bir anlaşmanın değil olsa olsa şiddetli bir iç savaşın sonucu olabilirdi. "Ver kurtul" denilerek girilen yolun barışa ulaşması mümkün değildir. "Vur kurtul" diyenlerin ima ettikleri imha etme, yok etme eylemi ise hangi boyutlara varılırsa varılsın, sergilenecek vahşet ne olursa olsun, Amerikan projesinin belirlediği bir dünyada zavallıca bir deneme olmaya mahkumdur.

- Büyükelçiyi kim öldürdü? (Kemal Okuyan)

Devam edin ey AKP'liler, bir yandan "provokatörler Rusya ile yakınlaşmamıza kurşun sıktı" deyin, diğer yandan suikastçı polisin mahallenizde "şehit" diye kutsanmasına çanak tutun. Belki bu kilitlenmeyi aşarsınız!

- İzmir'in dibine saklanmış bir işçi cehennemi Aliağa: Ya çöplük, ya cennet (Ahmet Çınar)

Aslında iki seçenek var Aliağa’nın önünde: Ya kapistalist-emperyalist ülkelerin atık çöplüğü olacak, ya İzmir’in aydınlık bir sahil kenti… Ya patronların ‘ucuz işgücü cenneti’ olacak, ya örgütlü ve bilinçli yurttaşların şehri… Ya petrol tekellerinin kâr hırsıyla yağmaladığı bir ‘işçi cehennemi’ olacak, ya eşitlik ve özgürlük içinde yaşayan bir mutluluk kasabası…

- "Böyle gelmiş böyle gider" demediler: Aypateks işçisi boyun eğmedi

Burjuva hukuku içinde bile bu kadarı olmaz dedirtebilecek şeyler, tekstil patronlarının fabrikalarında yaşanıyor. Bunun tek sebebi işçilerin baştan kaybederek yola çıkmaları. Aypateks işçisi bunu kabul etmedi. Pek çok sınıf kardeşi için de örnek oldular.

- "Geleceğimiz ortaktır"

KNE ve Komünist Gençlik'in iki ülkenin gençlerine ortak çağrısı: Yunanistan ve Türkiye'nin gençleri ortak sorunlara, ortak mücadeleye ve ortak geleceğe sahipler.

- Yunanistan Komünist Gençliği'nin ziyareti üzerine: Ege'nin iki yakası sosyalizmde birleşecek

Türkiye ve Yunanistan komünist gençliklerinin arasındakiyoldaşlık bağı, 13-14-15 Aralık'ta İstanbul'da gerçekleştirilen ikili toplantıların da gösterdiği gibi, kapitalist dünyanın belirlediği sınırları aşıyor. İki ülkenin komünistleri, gençlerin kanıyla destan yazmaya kalkan sömürücülere haddini bildirecek ortak mücadeleyi yükseltmek için birlikte çalışıyor.

- Zam karşıtı çalışmalar ve "halka karşı sorumluluk"

Yılın sonuna yaklaşıyoruz ve "kriz" giderek daha fazla konu edilmeye başladı. Türk parasının değer kaybı, zamlar... Komünist gençlerin mücadele tarihinden "Zamlara karşı" eylemleri kısaca anlatmakta yarar görüyoruz.

Resim Ekleme

melnur  |  Cvp:
Cevap: 43
26.01.2017- 20:12

Boyun Eğme'nin bu haftaki kapağında TKP: Vardım, varım, var olacağım!

Haftalık siyasi dergi Boyun Eğme'nin 63. sayısı yarın okurlarıyla buluşuyor. TKP'nin siyaset sahnesine dönmesini kapağına taşıyan dergi "Vardık, varız, var olacağız" manşetiyle çıkıyor.

Resim Ekleme

Haftalık siyasi dergi Boyun Eğme'nin 63. sayısı yarın okurlarıyla buluşacak. Türkiye Komünist Partisi bürolarında, Nâzım Hikmet Kültür Merkezlerinden edinilebilecek derginin bu haftaki kapağında Türkiye Komünist Partisi'nin siyaset sahnesine dönmesi yer alıyor.

Dergideki diğer bazı konu, başlık ve yazarlar şöyle:

- "Bu kadar işin arasında sırası mıydı" diyen varsa: Suphilerin mücadelesi bugüne ışık tutuyor (Aydemir Güler)


1921'de burjuva devrimcilerinin kuyruğuna takılmak için değil, milli mücadaleye işçi sınıfının el koyması içn ölüm yolculuğuna çıkan TKP önderlerinin, bugünün sıcak gündemleri içinde alacağımız yerde bize sundukları bir örnek var.

- TKP yoluna devam ediyor

22 Ocak Pazar günü, İstanbul Haliç Kongre Merkezinde binlerce TKP'linin katılımıyla yapılan toplanıtda Türkiye Komünist Partisi'nin yoluna devam ettiği ilan edildi.

- Türkiye Komünist Gençliği hangi yolu açacak?

TKP’liler gençlik alanında her dönem bir geleneği temsil ettiler. TKP denilince akla gelenlerden birisi de devrimci gençler ve öğrenciler olageldi. Türkiye Komünist Gençliği hem bu geleneği sürdürecek, hem de bugünün genç kuşaklarında sosyalizmin kalıcı mevziler elde etmesi için atağa kalkacak.

- Ahmaklık da evrenseldir (Kemal Okuyan)

Türkiye'de de sol iki kavram üzerinden sürekli olarak sistem içi kavgalara bağlanıyor: Demokrasi ve bağımsızlık! Tekellerin dünyasında demokrat aranıyor; sermayenin millisinin aranması gibi... Oysa kapitalizmde demokrasi ve özgürlüklerin sınırlarını kâr mekanizmaları belirler; ulusal çıkarları ve sınırları da! Bunca yaşanandan sonra ufkunu bunlarla sınırlamak ahmaklık değil de nedir?

- Metal grevinden geriye kalanlar: İşçi sınıfına güvenin (Alpaslan Savaş)

Metalde yaşananlar en basit haliyle bireysel işçinin haklarını aramak için toplu mücadele etmesi anlamına gelen ekonomik mücadeleden fazlasına işaret ediyor. Grev yasağına karşı fabrikalarda gerçekleştirilen eylemler ve alınan sonuç, işçilerin sadece birlikte hareket etmesinin değil örgütlü hareket etmesinin ürünü. Sınıfa güvenin, sınıfın üyelerinin birbirlerine güvenmesinin, sonuna kadar birlikte hareket edebilmenin güvencesi de örgütlülük.

- Bireysel emeklilik soygunu

Zorunlu bireysel emeklilik sigortası uygulaması olarak lanse edilen düzenleme, çalışanlardan yapılan zorunlu kesintilerle oluşturulan fonun uzun vadede yağmalanmasına, kısa vadede ise başka hakların gaspı için kullanılmasına hizmet ediyor. Çıkma hakkını kullanan bir banka çalışanı, soygunun detaylarını anlattı...

- Nasıl bir TKP'ye ihtiyaç var?

Türkiye Komünist Partisi bir isim, bir imza olarak değil, mücadele   örgütü olarak, kolektif özne olarak yaşama dönmelidir. Bu çok tarihsel, çok değerli, çok anlamlı ismin hak ettiği de bu değil midir? 22 Ocak bir sürecin son noktası, mükafatı değildir. 22 Ocak yeni bir başlangıçtır.

Resim Ekleme

melnur  |  Cvp:
Cevap: 44
03.02.2017- 10:25

Boyun Eğme'de bu hafta: Zorunlu din derslerine hayır!

Haftalık siyasi dergi Boyun Eğme'nin 64. sayısı yarın okurlarıyla buluşuyor. Laik eğitim konusunu kapağına taşıyan dergi "Zorunlu din derslerine hayır" manşetiyle çıkıyor.

Resim Ekleme

Haftalık siyasi dergi Boyun Eğme'nin 64. sayısı yarın çıkıyor. Nâzım Hikmet Kültür Merkezlerinden, Türkiye Komünist Partisi bürolarından ulaşılabilecek dergi, "Laik eğitim için görev başına: Zorunlu din derslerine hayır" kapağıyla yayınlanıyor.

Dergide yer alan bazı konu, başlık ve yazarlar şöyle:

- Zorunlu din dersini reddediyoruz

Gerici müfredat değişikliği paketi içinde din derslerine ters yönde ciddi bir makyaj yapılması beklenmiyor. Zorunlu uygulamaya karşı açılan bir dava ise geçtiğimiz günlerde olumlu sonuçlandı. Şimdi açılacak davalarla ışığı büyütme zamanı...

- "Çocuklarımızı dinci dayatmalardan korumak için dava açmalıyız..."


İdare mahkemesine veli olarak yaptığı din dersinden muafiyet başvurusu kabul edilen Cem Haktan Karatekin'le dava sürecini ve deneyimlerini konuştuk... Tüm ailelerin yaşadığı kaygıları paylaştığını anlatan Karatekin, bütün karamsarlığına rağmen mücadele etmenin zorunluluğunu vurguluyor.

- Çocuk işçilik yasaklanmalı (Gülçin Yamaç)

Çocuk işçiliğinin engellenmesi için verilecek mücadele, çocuk işçilere dönük hedeflenen somut kazanımların ötesinde işçi sınıfının kendi mücadele başlıklarında kavga vermesinin önünü açmak anlamına geliyor.

- Emperyalist sistemde eller ve cepler fena karıştı (Osman Çutsay)

Türkiye'de yaprak kımıldasa Almanya'nın ve tersi Almanya'da yaprak kımıldasa Türkiye'nin bir yerlerinin kanayabileceğini artık bilmeyen yok. Türkiye, Almanya için önce bir iç politika unsurudur. 3 milyonu aşkın Türkiye kökenli bir nüfus bu ülkede yaşıyor diye değil. Başka nedenler de var...

- ABD'de işçi olmak (Ogün Eratalay)

Kapitalizm büyüyen ve hakkını aradıkça güçlenen işçilerin birlikte durmasının, örgütlenmesinin önüne geçmek için çok çabalamıştır. Irkçılık köleliğin kaldırılmasından yüz yıl sonra körüklenmeye devam etmiş, böylece artık köle değil işçi olanlar birbirine düşman edilmiş, emekçi saflarını bölmek için tekil kurtuluş hayalleri, kendi işinin patronu olma rüyaları zihnlere sokulmuştur.

- Fransa cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlanırken: Komünistler örgütlenmeye çağırıyor

Dünya emperyalist sistemindeki çelişkiler hızla keskinleşirken, sistemin önemli bir üyesi Fransa cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanıyor. Komünistler seçimleri sınıf mücadelesini güçlendirecek bir fırsat olarak değerlendirmek için kolları sıvamış durumda... Seçimlere kısa bir zaman kala Devrimci Komünistler Partisi ve Fransa Devrimci Komünist Partisi ile Fransa’nın dünü ve yakın geleceği üzerine kısa bir röportaj yaptık...

- TKP, hem solun hem ülkenin aklı ve namusudur (Aydemir Güler)

Bundan önceki referandum 12 Eylül 2010'da yapılmıştı. Muhtelemeln nisan ayında yine anayasada değişiklikler konulu bir halkoylamasına gidilecekken, altı buçuk yıl önce TKP'nin pozisyonu ve tavrı ne anlama gelmişti, hatırlamakta yarar var.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 45
09.02.2017- 19:15

Boyun Eğme'de bu hafta: Yetmez ama hayır!

Haftalık siyasi dergi Boyun Eğme'nin 65. sayısı yarın okurlarıyla buluşuyor. Referandum tartışmalarını kapağına taşıyan dergi, "Sömürüye ve gericiliğe karşı tek derdimiz 'tek adam' değil; YETMEZ AMA HAYIR" manşetiyle çıkıyor.

Resim Ekleme

Haftalık siyasi dergi Boyun Eğme'nin 65. sayısı yarın okurlarıyla buluşuyor.

Referandum tartışmalarını ve "nasıl bir hayır" sorusunu gündemine alan dergi, "YETMEZ AMA HAYIR" manşetiyle çıkıyor.

Dergide yer alan bazı konu, başlık ve yazarlar şöyle:

- Sadece Erdoğan'a 'hayır' demek bize yetmiyor: Hayır'ınız kime? (Gülçin Uz)

Hayır cephesini bölmemek adına taertışmalı konulardan uzak durmamız da gerekecek mi? "Zorunlu dşn dersine de hayır" diyerek mütedeyyin vatandaşların bir kısmının tam "hayır" demeye hazırlanırken vazgeçmesine neden olabilir miyiz ki! Hayır cephesini düşürmemek için gericillikle mücadele etmeyi biraz ertelesek mi? Hayır.

- Fon diye yazılır hortumculuk olarak okunur: Yağmada 'yenilikçilik' (Adile Kaya)

Varlık Fonu, kamu kaynaklarının, ücretlerden yapılmış kesintilerle oluşmuş birikimlerin denetim dışı tutulan fonlar aracılığıyla sermayeye peşkeş çekilmesinde yeni bir aşama. Bu büyüklükte bir fonun AKP çevresi ytarafından hortumlanması kaçınımaz. Bundan da kötüsü, fonun AKP'nin sermyae çevreleri ile ilişkilerinde bir araç olarak kullanılması olacaktır.

- Zorunlu din derslerinden muafiyet için harekete geçin: 'Sistem'den çıkabilirisiniz

Art arda kazanılan davalar, yıllar süren hukuksuzluğun ve açık yasa tanımazlığın makum edilmesi anlamına da geliyor. Din dersinden muafiyet bir haktır. Zorunlu din dersi uygulaması hukuk ve yasa dışıdır. Şimdi haklarımızı savunmanın zamanı. Nasıl yapacağımızı tekrar hatırlatalım...

- Sandık gençliğe neden yetmiyor?

Bu referandumda milyonlarca genç "hayır" oyu verecek. Sandıkta "hayır" demek önemsiz değil. Ancak sonucu değiştirebilecek tek güç, "sandıkta hayır demek gençliğe yetmez" diyenlerin örgütlenmesi olacak.

- Evet: Çökmüş Osmanlı projesinde ısrar; Hayır: ? (Kemal Okuyan)


İşin gerçeği, Osmanlı projesini durdurmak, yeni bir Türkiye, eşitlikçi-özgürlükçü bir düzen için de gerekli enerjiyi yaratabilir. İddia edildiği gibi değil: "İlki kolay, ikincisi zor" değil. Yeter ki, enerji doğru yerde biriksin. İnatla bunu savunacağız. İnatla Türkiye'nin emekçi sınıflarını 100 yıl öncesinin "sınıf-mınıf yok, hepimiz aynı gemideyiz" yalanına karşı örgütleyeceğiz. Evet, halka, halkın enerjisine fena halde ihtiyaçları var. O enerjiyi yaratacağız ama halk düşmanı burjuvaziye, onun ajanlarına kendimizi kullandırmayacağız.

- BES zorbalığına karşı sendikalardan 'cayma' çağrısı

Zorunlu Bireysel Emeklilik Ssitemi (BES), darbe girişiminden bir ay sonra, o kargaşa ve kaos ortamında TBMM’de kabul edildi. Bir bakıma oldubittiye getirildi. Zorunlu BES’in yasalaşmasından itibaren sendikalar bu dayatmaya itiraz ettiler, kimi sendikalar da “cayma” çağrısında bulundu… İşte BES zorbalığına karşı kimler ne dedi, ne yaptı?

- Gülse ve Nilhan'ın "tamamen duygusal" halleri: Para–piremseslik eğrisi (Reşat Bilici)

Nilhan Osmanoğlu'nun derdi saltanat değil ki! Soyadını internette "değere" çevridğinde bunu belli etti zaten. Nilhan'ın "hanedan üyeliği" Gülse Birsel'in "Fırsatlar ülkesinde herkes prenses" cümlesi kadar sanal sonuçta. Ve "tamamen duygusal"!

- Krizsiz kapitalizm mümkün mü: En çok "kriz kaçınılmazdır" derken haklıydı (Ayşe Kaya)

Türkiye ekonomisinin manipülasyonlarla sarsılmaya açık bağımlı yapısı ve giderek daha sık yaşanan manipülatif müdahaleler, gerçek ve yapısal krizin kapitalizmin fıtratında olduğunu unutturmasın...

Resim Ekleme

melnur  |  Cvp:
Cevap: 46
08.03.2017- 15:14

Haftalık siyasi dergi Boyun Eğme 10 Mart'ta yeniden, yenilenmiş haliyle...

2 Ekim 2015'ten beri düzenli olarak yayınlanan haftalık siyasi dergi Boyun Eğme, 10 Mart'tan itibaren yenilenmiş olarak ve yeniden okurlarıyla buluşacak. Dergiden yapılan açıklamada, "Boyun Eğme, yaşadığımız dünyayı karanlıktan aydınlığa çıkarmak isteyenlerin omuz omuza verdiği bir dergi olacak" denildi.

Resim Ekleme


İlk sayısı 2 Ekim 2015'te yayınlanan haftalık siyasi dergi Boyun Eğme, yenilenmiş biçimi ve içeriğiyle 10 Mart'tan itibaren okurlarıyla buluşmaya devam edecek.

Derginin yenilenmiş halinin tanıtımı için yayınlanan broşürde, "Siyaset ve toplum yaşamında gizlenen ya da söylenemeyen gerçekler, çirkin ve yıkılası olan da insanlığın yarattığı erdemli güzellik de sayfalarımızda yer bulacak kendisine" denildi.

Broşürde şu ifadelere yer verildi:

10 Mart günü yenilenmiş bir haftalık dergi olarak okurlarımızla buluşacağız. İçerik olarak zenginleşmiş; üretimine, yayılmasına ve tartışılmasına çok daha fazla insanın katkı koyacağı; toplumun, emekçi halkımızın çok daha geniş kesimleriyle buluşma arzusunu gösteren bir dergi olacağız. Bir siyasi dergi Boyun Eğme. Siyaseti kendi başına meşgale edinmiş, siyasetten başka bir ilgisi ve gündemi olmayanların yazdığı, okuduğu bir dergi değil ama... Siyaseti, olağan yaşamın dışında, ona yabancı bir şey olarak gösteren düzen siyasetinin kendisi. Çoğu pek güvenilmez insanlar olan siyasetçilerin yaptığı iş ile biz zaten kavgalıyız! Ama bizim siyasetimiz başka... Ve toplumun, emekçilerin o siyasete de yabancılaşmasını kabul edemeyiz. Toplumsal yaşamın bütün alanlarına, insana dair olan her şeye dokunmak istiyoruz.

İnsanlığın kazanabilmesi, emekçilerin, dürüst yurttaşların, halkın zenginleşebilmesi için siyaset, hâlâ en önemli araç.

Ülkemizi karanlıktan aydınlığa çıkartacağız. Ülkemizi ve dünyamızı, daha güzel, daha umutlu, daha insanca yaşayacağımız bir yer haline getireceğiz. Bunun için kavga edeceğiz! Kavgasız olmaz...

Boyun Eğme onları es geçmeyecek. Mücadelecilikle felaket tellallığını, eleştirellik ile karamsarlığı karıştırmayacak. Kavga ederken, kötüyü gösterirken, değişmesi gerekeni anlatırken... Değişimin işaretlerini, korunması gerekeni, güzel olanı da göstereceğiz. Bütün güzelliklerin kaynağında aydınlık için verilen kavganın olduğunu bildiğimizden...

BOYUN EĞME DERGİSİ İÇİN NE DEDİLER?

Dergiye katkı sunacak yazarlar, siyasetçiler, gazeteciler ile derginin ilk sayısından bu yana okuru olan bazı isimler, Boyun Eğme dergisi için şunları söylediler:

Resim Ekleme

melnur  |  Cvp:
Cevap: 47
11.03.2017- 19:07

Yenilenen 'Boyun Eğme' yola devam ediyor: Okurdan büyük ilgi

3 hafta aranın ardından yenilenmiş haliyle okuruyla buluşan Boyun Eğme dergisi, büyük ilgiyle karşılandı.

Resim Ekleme

3 haftalık bir aranın ardından yenilenen sayısıyla çıkan haftalık dergi Boyun Eğme, bugün okuruyla buluştu.

Ülkenin pek çok noktasında sokakta okurla buluşan dergi, Kadıköy'de, Ankara Kızılay ve Kuğulupark'ta, İzmir Alsancak'ta yapılan satışlarda büyük ilgi gördü.

Alsancak'ta yağışlı hava nedeniyle şemsiyelerin altında satılan Boyun Eğme, Bahariye ve Kuğulupark'ta yapılan satışlarda da okurunun "Neredeydiniz" sorusuyla karşılandı.

Resim Ekleme

"Havuç yetmedi, AKP sopa sallıyor" manşetiyle çıkan dergiye omuz verenler arasında; Enver Aysever, Serpil Güvenç, Özgür Şen, Harun Karanfilci, Kemal Okuyan, Barış Terkoğlu gibi isimler bulunuyor.

Resim Ekleme

Resim Ekleme

Resim Ekleme

Resim Ekleme

Resim Ekleme

Resim Ekleme

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]