EF'de bir yorum okudum,   son cümlesi yerine pek oturmasa da güzel bir yorum. Feda Eylemcisi mahlaslı bir arkadaşımız yazmış, aynen alıyorum.


Tanrı insanı değil insan düşüncesi tanrıyı yaratmıştır


Herhangi bir şey tasarlamaya yeter karmaşıklıkta ki yaratıcı bir zeka ancak uzun bir evrimin son ürünü olarak ortaya çıkabilir,evrim geçirmiş yaratıcı zekalar kainata en geç katılanlardır,bu sebepten ötürü evrenin tasarımından sorumlu olamazlar.

bazı din adamları doğa'da müthiş bir ahenk var diyorlar,bu nasıl bir ahenktir ki? bütün canlılar birbirini yiyor,kainatta kusursuz bir ahenk var diyorlar, hayır öyle değil uzay tam bir keşmekeş tam bir kaotik bu dünya da ki bir canlının milyonlarca spermden sadece bir iki tanesi hayatta kalıyorsa bu bir tesadüftür.

amino asitler mükemmel şeyler değillerdir,canlı aleminde çok büyük hatalar vardır,bilim her geçen gün ilerlemektedir kendini yenilemektedir,mutas yon denen bir şey vardır,canlılar evrim geçirirler, işte bu sebepten ötürü "HİÇ KİMSE HER ŞEYİ BİLEMEZ".
Dolayısı ile tanrı ve tanrısal varlıklar insan düşüncesinin uydurduğu gerçek dışı şeylerdir,ve evrenin dışında başka bir evren başka bir hayat yoktur,sevgilerimle. ..

http://www.enternasyonalforum.net/diyalektik-materyalizm/10573-tanri-insani-degil-insan-dusuncesi-tanriyi-yaratmistir.html

Evet; güzel bir yorum, belli bir bilgi birikimi ile yazılmış olduğu da belli. Ama son cümlesi yerine pek oturmuyor. ''Doğru değil'' de denilebilir. Arkadaşımız yorumunu şöyle bitirmiş:
''evrenin dışında başka bir evren başka bir hayat yoktur'' Söylemek istediği farklı bir şey olabilir, tam olarak ifade edememiş de olabilir. Oysa bu cümle daha önce kurduklarıyla da pek bağdaşmıyor. Evren konusunda şu söylenebilir: Big-Bang mutlak olarak doğruysa ve bir ''ceviz kabuğundan'' ivmeli genişlemelerle evrenimiz ortaya çıkmışsa büyük olasılıkla başka evrenler de olabilir. Bunu bilmiyoruz, belki hiç bilemeyeceğiz ama doğada bir şey gerçekleşiyorsa o şeyin sadece özgün ve tek olması pek mantıklı değil. Evrenimiz bir ''noktadan'' ortaya çıkmışsa, bu ''nokta''nın neden tek olduğunu düşünüyoruz; varsa, daha da vardır. Ve evrenimiz ortaya çıkmışsa başka evrenlerin de ortaya çıkma olasılığı yüksek olacaktır.

Aynı biçimde bu ''kaotik evrende'' gökadamızın sıradan bir yıldızının, sıradan bir gezegeninde bir canlı yaşamı ortaya çıkmışsa ve evrim böyle bir sonuca yol açmışsa, görünür evrenin milyarlarca gökadalarının sahip olduğu yıldız sistemlerinin trilyonlarca gezegenlerin herhangi birinde ( pek çoğunda) başka canlıların ve başka uygarlık yaratabilen canlılığın ortaya çıkması hiç de olanaksız değildir. Canlılığı sadece dünyaya ilişkin bir olgu olarak yorumlamamak gerekir.

Arkadaşımız belki de ''başka evrenler ve dünyadan başka bir yerde hayatın olduğunu bilmiyoruz'' demek istemiştir. Böyleyse, doğrudur. Ne başka bir evrenin ve ne de başka bir gezegende başka bir canlılığın varlığından haberimiz, bilgimiz var. Bilmiyoruz, bu konuda hiçbir bilimsel kanıta sahip değiliz;   ama bildiğimiz onca bilgi de bize olabileceği konusunda güçlü çıkarımlarda bulunmamızı sağlıyor.

''evrenin dışında başka bir evren başka bir hayat yoktur''

Vardır denilebilir mi Ama yok demek var demekten daha mantıklı.
Sonra evren diyor bunun sınırlarını belirtmiyor. Bence yoktur demesi daha anlaşılır. Biz evren dediğimizde gözümüzle göremediğimiz uçsuz bucaksız bir boşluktan söz ederiz .

Bilimde bir terim vardır bilinmeyen herşey yoktur ancak bilindiğinde vardır. Var olabileceği hayali vardır ancak ortaya çıktığında var ve şu şekilde denilebilir.
Ama şüphe   hayal sorgulama olmazsa bilim yürümez.
Başka evrenin var olabileceğini söylemek bile bu evrenin sınırlarına varmak la olacaktır.

Şimdilik başka bir evren yoktur. Hayatta öyle.