Kürt hareketine milliyetçi bir hareket demek son olaylardan ve yapılan açıklamalardan anlaşılacağı gibi hafif kalıyor. Milliyetçilik kendi devletini, milletini ve halkını sevmekse bu sevgide başka milletlere, devletlere veya halklara düşmanlık yoktur. Başka devletlere, milletlere veya halklara düşmanlık ve nefretin başladığı yerde ise milliyetçilik değil halk düşmanlığı ve faşizm vardır. Alper Taş siyasi analiz yapaken kürt hareketini koruyucu bir tutum içine girmekte. Katliamları yumuşatmaya çalışmakta. Benim söylemek istediğim de bu. Kürt hareketine biat etmediğini sandığımız partiler bile kürt hareketinden tam bağımsız değiller. Eylem birliğinde bulunmasalar da anlayış birliği içindeler.
Türkiye solu kitlelerle buluşmak istiyorsa kürt sorunu konusundaki görüşlerini halkın anlayacağı biçimde açıklamalılar. Anlaşılmaz laflarla ve süslü cümleler kurarak geçiştirmemeliler. PKK'sı, HDP'si, KCK'sı ve Öcalan'ınıyla birlikte bütün kürt hareketi hakkında nasıl bir eleştiri getirdiklerini ve onlardan neden ayrı olduklarını açıklamak zorundalar. HDP gibi ''her türlü şiddete karşıyız'' demek yeterli değildir. Akademisyenlerin bildirisinde devlet terörü kınanırken, PKK terörüne arka çıkılması Türkiye solunun yaklaşımıdır. Türkiye solu böyle düşünüyorsa da düşünmüyorsa da açık açık ortaya koymalıdır.
Kürt hareketinin ne istediği, onun Türkiyelileşmek gibi bir amacı olmadığını Türkiye solu bilmiyor mu? Alper Taş bunu bilmiyor mu? Alper Taş dahil Türkiye solu amacı Türkiyelileşmek olmayan, kürt etnik yapısına bağımsızlık kazandırmak ve bunun için her türlü eylemi yapmaya kararlı olan bir hareketle ilgili ne düşünüyor? Bunu biliyor muyuz? ''Ben bu amaca katılmıyorum'' diyor mu? ''Türkiye'nin bölünmesini istemiyorum'' diyor mu? ''Türkiye'nin bölünmeye çalışılması kanlı bir iç savaşa yol açar'' deniliyor mu? ''Kanlı bir iç savaşı göze alan bir hareket iki halka da kötülük yapıyor'' diyerek karşı çıkılıyor mu? ''Bu siyaset Türkiye'ye ölümlerden ve katliamlardan başka bir şey kazandırmaz'' deniliyor mu? Sol bunun hiçbirini söylemiyor. Söylemeye çalışanların sesi ise o kadar cılız ki, insan istemeden söylüyor hissine kapılıyor.
Türkiye solu sol gibi davranmalı. 40 yıllık şiddeti toplumun kaderi haline getiren bir harekete karşı bugüne kadar olduğundan çok daha fazla tepki göstermeli, bu eylemlere hiçbir şekilde destek olmayacağını mitingler yaparak kitlelere anlatabilmeli. Her konuda açıklamalar yapan meslek odaları ve sendikalarla görüşerek bu katliamların halk düşmanlığı olduğunu söylemeli. Bunlar yapılamadığı için halkımız bu katliamları sadece kürt hareketine değil, sola da fatura ediyor.
TAK'ın açıklaması ile kürt liderlerin açıklaması örtüşüyor. Kürt liderlerinin Ankara katliamını kınayan eylemlerine ise hiç rastlamadık. ''İlkbaharla birlikte savaşı batı illerine yayacağız'' diyorlardı, TAK ''ilkbaharı beklemeyeceğiz'' demiş. İlkbaharı da beklemeden arka arkaya Ankara'ya saldırı düzenlediler. Sivil asker insanları katlettiler. Burada durmayacakları da belli. Kürt gençlerine metrolardan, vapurlardan, otobüslerden, hava yollarından, kalabalık yerlerden uzak durması istenmiş. Amerika ve Almanya bu hafta sonu için uyarılarda bulunuyor. Çevremdeki insanlardan duyuyorum, Pazartesi gününe kadar sokağa çıkılmamalı korkusunu yaşıyorlar. Kürt liderliği her zaman ''faşist TC ile savaştıklarını'' söylerlerdi. Son saldırılardan sonra asıl yüzleri ortaya çıktı. ''Faşist Türk devleti'' ile savaşmıyorlar, ''Türklerle'' savaşıyorlar. Türk olduklarını ilan ettikleri herşeyle savaşıyorlar. Bunun adı Kürt milliyetçiliği değil, Kürt faşizmidir. Kürt milliyetçiliği ve Öcalan'ın kullandığı sözcükle ''Kürtçülük'' doğuda yaşananlarla birlikte geride kalmış ve seviye atlamıştır. Dayatılan faşizmdir.
Bu katliamlar doğuda uğradıkları saldırılara cevap olduklarını söylüyorlar, doğudaki savaşta sanki hiç suçları yokmuş, bir ülkede bir etnik yapının silahlanması ve hendek kazması, mahkemeler kurması, haraç toplaması kendi kendine özerklik ilan etmesi normal bir seyirmiş gibi gösteriyorlar. Hangi ülkede bu şekilde eylemler normal görülür de, o silahlı grupların üzerine gidilmez? Silahlı grupların yasa dışı eylemlerine hiçbir ülkede kayıtsız kalınamaz. Devletin güvenlik güçlerinin doğuda yapmaya çalıştığı bu. Bunu yaparken güvenlik güçlerinin onaylanmayacak işlere kalkışması eleştirmek başka, yasa dışı silahlı eylemcilerin orada tutunmaması için verdikleri mücadele başka. Devletin güvenlik güçleri sanki başka bir ülkede halkın silahlı güçlerinin üzerine gitmiş de arada halktan insanlar ölüyormuş gibi bir hava yaratılıyor, solcularımız da yaratılan bu hava doğruymuş gibi kürt hareketine destek veriyor! Destek vere vere karşımıza çıkan şey katliamlardan başka bir şey değil.Bugün yaşadıklarımız terör örgütünün deyimiyle ''Kürtlerin Türklere savaş açması''dır. İstedikleri ise Kürt Türk savaşıdır. Bugüne kadar çok istediler, çok uğraştılar şimdi açık açık umutlarını böyle bir savaşa bağladılar. Böyle bir savaş çıkarsa, istediklerini yapmakta başarılı olurlarsa hamileri olan emperyalizmden durum değerlendirmesi yapmalarını isteyeceklerdir. Ne de olsa ülkede yaşanan Kürtlerin Türkler tarafından katledilmesi! İğrenç planları bu ve bu planları önce solcular tarafından görülmeli ve bozulmalıdır.
MHP CİDDİ ÖNLEM ALMAYA ÇAĞIRDI!
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Ankara’da “Devlet Mahallesinde” gerçekleşen terör saldırısının ardından yaptığı açıklamada, hükümete teröre ve terör destekçilerine karşı “ciddi önlem almaya” çağırdı.
“Terörü şiddetle kınıyoruz” diyen ve ölenler için başsağlığı, yaralılar için de acil şifa dileyen Bahçeli, “Hükümet, Terör destekçileri ile ilgili her türlü önlemi almalıdır” ifadesini kullandı. “İnsanlıktan uzaktan yakından ilgisi olmayan teröristler Ankara DevletMahallesine saldırmışlardır” diyen Bahçeli, “hiçbir cani, katil terör örgütüğ, bunları himaye eden yerli yabancı kimse amaçlarına ulaşamayacak. Türkiye Cumhuriyeti, zalimlerin insan canına kasteden alçakların oyununu bozacak güç ve kudrettedir” ifadesini kullandı
KILIÇDAROĞLU MYK’YI ACİL TOPLANTIYA ÇAĞIRDI
Ankara’da Devlet Mahallesi’nde gerçekleşen saldırının ardından, CHP de harekete geçti. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bugün sabah saatlerinde toplanan Parti Merkez Yürütme Kurulu’nu, saldırının ardından bir kez daha acil olarak toplantıya çağırdı.
DEMİRTAŞ: SALDIRIYI KINIYORUM
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş: “Ankara’daki acımasız saldırıyı kınıyor, hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifa diliyorum” dedi.
Sözcü gazetesi
Selahattin Demirtaş diğer parti başkanlarının dışında ne söyledi Diğerleri ne söylemişse Sn Demirtaş ta benzerini söylemiştir İllada öküzün altında buzağı aramanın alemi ne .
Sn Demirtaş ne demesi gerekiyor
Örneğin Devlet Bahçeli surda evler yıkılırken insanlar katledilirken ne söyledi Davutoğlu ne söyledi kılçtaroğlu ne söyledi İnsan eleştirirken birde kandine baklamı
Biz ne söylüyoruz bizde teröre lanet yağdırmıyormuyuz barbarlık katliam demiyormuyuz. Anakarada yapılanlarda surda yapılanlarda katliamdır birini illegal bir örgüt birini devletin kolluk güçleri yapıyor.
Terörün ortadan tamamen kalkması için teröre neden olan koşulların tamamen kalkması gerekir yoksa birinin kayıtsız şartsız teslim olmasını istemek taraf olmaktır.
Evet bu ülkede yaşamaktan korkuyoruz yazmaktan konuşmaktan korktuğumuz gibi ama bize bu korkuyu sadece PKK veya TAK vermiyor iktidarı elinde tutan güçlerde variyor.
Özgürlük alanlarımıza müdahale ediliyor yaşam hakkımızı kısıtlıyorlar hayatımıza evimizin içine karışıyorlar bize yüreğimize korku salmak istiyorlar bunu sadece TAK yapmıyor iktidar güçleride yapıyor belki daha fazlasını iktidarı elinde tutan güçler yapıyor.
Biz ne yapmalıyız eğer müdahale edecek gücümüz yoksa beladan uzak kalmalıyız tehdit içeren yerlerden uzaklaşmalıyız hayatımıza kısıntılar koymalıyız .Bu davranışlar sadece bize zarar vermez egemenlerin planlarınıda bozar ekonomi aşağı çekilir bankalar faiz gelirlerini ATM ler müşterilerini kaybeder
Tüketmemek hayatı minimuma indirmekte devrimci davranıştır. Hayat hep saldırı değildir bazen ricatta bir müdahale biçimidir.
Bana göre birilerinin ne yapması gerektiğini söylemekten çok bizim ne yapmamız veya yapmamızı söylemek daha önemlidir.
Bana göre birilerinin ne yapması gerektiğini söylemekten çok bizim ne yapmamız veya yapmamızı söylemek daha önemlidir.
Birilerinin ne yapması gerektiğini söylemeye çalışmıyoruz, solun ne yapması gerektiğinden söz ediyoruz. ''Bizim ne yapmamız veya yapmamızı söylemek daha önemlidir'' derken ''bizim''le kastettiğiniz sol ise, söylediğimiz de odur. Türkiye solu kürt hareketinden kopmalıdır başlığını onun için attım.