Başlığa adını veren cümle kürt hareketinin okumasından ortaya kaynaklanıyor. Sonra Babil arkadaşımız bir alıntı asmış; ondan sonraki yazı yine Hasan Karataş'ın bildiğimiz yinelemesi. Şöyle:

''Erdoğan'sız günleri hiçbir zaman düşünmeyin. Türkiye devleti var olduğu sürece Erdoğan devletin başında olacaktır. Erdoğan'sız günleri düşünüyorsanız, o zaman devletsiz günleri hayal ediniz. Bunu bu şekilde 5-6 ay önce yazmıştım. Zamanın behrinde, Perinçek'de Erdoğan yıkılacak diyordu. Seneler sonra Erdoğan yıkıldı dedi. Sordular nasıl yıkıldı? "Bizim söylediklerimizi söylemeye başladı, yani söylediğimize geldi. Yarın sizler de öyle söylersiniz. Erdoğan bizim söylediklerimizi söylüyor dersiniz. Yani onun yıkılma tarzı böyle. Söylem değiştiriyor. Dolayısıyla yıkılmış sayılıyor. Size karşı iyi oluyor. O zaman siz de Perinçek gibi onu seversiniz.''

http://www.sosyalistforum2.net/showthread.php?t=80623

Sonra Borga'nın yanıtı, yine borga'nın yanıtı ve Che'nin ''müdahalesi''. İlginç. SF'de üç yöneticinin ayrı tellerden çalması ve Che'nin ''üsluba dikkat'' demesi

Bence üzerinde durulması gereken bir başlık ve en çok da Hasan Karataş arkadaşımızın gerçeklikle ilgisi olmayan yorumları...
 

''Erdoğan'sız günleri hiçbir zaman düşünmeyin. Türkiye devleti var olduğu sürece Erdoğan devletin başında olacaktır. Erdoğan'sız günleri düşünüyorsanız, o zaman devletsiz günleri hayal ediniz. Bunu bu şekilde 5-6 ay önce yazmıştım.''

Bu cümleleri İ.Seçil kursa, ''hadi Türkçeye pek de vakıf değil'' denilerek üzerinde pek de durulmazdı. Ama Hasan Karataş öyle biri değil. Düşündüklerini ve söylemek istediklerini başı sonu düzgün sözcüklerle ifade edebiliyor. O zaman böyle bir cümle yığınından anlaşılması gereken şey ne?

Hasan Karataş'ın böyle bir sorunu var. Evet; cümleleri düzgün; düzgün de ya içerik? Ya anlatmaya çalıştığı şey?

Ne demek ''Erdoğan'sız devlet olmaz'' demeye getirmek. Erdoğan'ın gitmesi neden devletsiz günler anlamına gelsin? Ne anlaşılmalı; ne söylenmek isteniyor?

Belli değil!

Peki belli olmayan bir konu üzerinden neden kızılca kıyamet kopuyor?

Çok basit aslında; çünkü oradaki herkes okuduğuna değil, okuduğundaki anlama göre de değil; zihnindeki algılara göre yanıt veriyor. Tartışma da o minvalde sürüp gidiyor. Okuyanlar ne anlıyor?

Bence hiç!