Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Şiir,Öykü ve Denemeleriniz
melnur  |  Cvp:
Cevap: 9
24.12.2017- 07:19

Resim Ekleme

melnur  |  Cvp:
Cevap: 10
09.01.2018- 11:03

Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış

Resim Ekleme





Facebook'un iyi bir yanı da çoğu kez aklımızda olup bir türlü veciz hale getirmediğimiz bir düşünceyi birdenbire karşımızda görebilme potansiyeli içeriyor olması. Bu da öylesi bir örnek.

Değerini bilmiyorsa onun için mücadele etmenin ne gereği var.   LEON

melnur  |  Cvp:
Cevap: 11
12.01.2018- 01:59

Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış

Resim Ekleme

Yahya Kemal Beyatlı'nın dediği gibi

''Üstümüze zaman yağdı. Hüznümüz ondan''




Bir bakıma gidenin ve gitmeye karar verenin ardından bakakalmaktır, hayat. Ve hayat yaşanan üzüntüler, pişmanlıklar ve hayal kırıklıklarının toplamından başka bir şey de değildir. Böyle olduğundan hiç kuşkum yok, bu ülkede insan ilişkileri hep yoğun bir sevgisizlik ve iletişimsizlik üzerine kuruludur; ve sonuçta, Keşkelere yazgılıdır. Hiç birimizin bir diğerinden farkı da yoktur, aslında. Kimimizin mutsuzluğu yüzünden okunur, kimimiz her gün bir maskeli balo oyuncusudur.  

Dışa kapalı bir toplumun içe dönük bireyleriyiz ve   ne yaparsak yapalım bu gerçeği değiştiremiyoruz. Belki de değişim konusunda bir adım atamıyoruz. Korku mu, bizi engelleyen;   becerememe ve küçük düşme kaygısı mı?

Oysa zaman geçip gidiyor.
Karşılaştığımız hep, keşkelere bezeli bir yaşam.

Ve yine, yeniden (kim demişti), ''elde var hüzün!''




melnur  |  Cvp:
Cevap: 12
19.02.2018- 21:21

Bir üstte ''Ve hayat yaşanan üzüntüler, pişmanlıklar ve hayal kırıklıklarının toplamından başka bir şey de değildir.'' demişim; bir yerde belleğin hırsızlığı bu cümle. Sanırım A.Camus'un böyle bir cümlesi var. Uyumsuz Yaşamada olduğunu sanıyordum, biraz taradım bulamadım. Ama bende Camus'un böyle bir saptaması olduğuna ilişkin bir his var.

Sabahattin Ali de Kürk Mantolu Madonna'da hayatın bir kez oynanan kumar olduğunu söyler. Kaybedildiğinde insan ruhunda yarattığı korkunun ikinci bir ''kumar''a yol açmayacağını da hissettirir.

Öyle mi gerçekten?
Öyle miydi?

Hayat sürekli kaybedilen bir kumar mıydı ve sonuçta insan hayatı hep yaşanılan üzüntü ve pişmanlıkların toplamından mı oluşuyordu?

Belki!

Direnebilecek gücümüz yoksa ve anlamsız korkularımızdan kurtulamıyorsak...

Evet!
Öyleydi!

melnur  |  Cvp:
Cevap: 13
09.10.2018- 03:55

İnstegram'da karşıma çıktı:

''Çok eskiden kullandığım bir parfüm vardı, aşırı seviyordum. Bitmesin diye kullanmaya kıyamıyordum falan. Şimdi rafta duruyor öyle, artık ilgimi çekmiyor, abartmışım diyorum, o kadar da güzel değilmiş diyorum, sıradan geliyor işte zamanla. Vazgeçemem sandığım her şeyden böyle vazgeçtim.''

Duraksadım bu parçayı hangi başlığın altına koymak konusunda. ''Garip Bir Melankoli''ye koydum ama, ''Yalnızlığın Yarattığı İnsan' başlığına da cuk otururdu.

Garip ya da değil, melankolik insanlar için ve hatta Yalnızlığın Yarattığı İnsan tipleri için vazgeçmek, vazgeçebilmek pek de öyle mümkün görünmüyor. Parça ilk anda çok önemli, çok gerekli, hemen herkes için edinilmesi gereken bir tavırmış gibi gelse de, öyle değil, özellikle bizim gibi dışa kapalı bir toplumun içe dönük bireylerinin melankolik yapısına uygun bir tavır değil. Her şeyden önce vazgeçmek ve vazgeçebilmenin sıradan bir hale gelebilmesi iki insanın birbirini bulabilmesinin bu kadar zorluklar ve hatta olanaksızlar olduğu bir dünyada pek de mümkün değildir. Melankoli zaten vazgeçememek değil midir? Görünür gerçek ne olursa olsun, içte yaşanan hep farklı olmuyor mudur? Ve üstelik hayat da bu kadar kısayken ve eninde sonunda her birimizin karşı karşıya kalacağı mutlak gerçek sonsuz bir ayrılış ve kopuş olacaksa bu gerçeklik yani hiç vazgeçememek biraz daha bizim insanlarımızın yapısına uygun düşmüyor mu?

Ne trajedi ama!
Ve ne büyük bir çelişki!

Melankoli dediğimiz duygular toplamı da böyle bir şey değil mi?

melnur  |  Cvp:
Cevap: 14
08.11.2018- 00:13

Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış

Resim Ekleme

Yahya Kemal Beyatlı'nın dediği gibi

''Üstümüze zaman yağdı. Hüznümüz ondan''




Karşıma her çıktığında bakakalıyorum bu fotoğrafa. Bir hüzün kaplasa da içimi, yine yeniden, Nazım Hikmet'in dediği gibi: ''Bazen önemli olmamalı gidecek olan yada gelmeyen. Çünkü bazen, başlaman gerekir her şeye yeniden.'' diyorum. Zaman da zaten hep bu yönden çalışır, geçip giden günleri, fotoğrafları sarartıp dururdu.

Her şey geride kalıyor, ama her şey!

melnur  |  Cvp:
Cevap: 15
06.02.2019- 10:52

Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış

Resim Ekleme

Yahya Kemal Beyatlı'nın dediği gibi

''Üstümüze zaman yağdı. Hüznümüz ondan''




''Müziğin sesini biraz daha duyabilsek...'' demiş ya şair; hani, ''bu böyle biraz daha sürebilse, sanki neden yaşadığımızı, yaşarken neden bu kadar acı çektiğimizi kendimiz de anlayabileceğiz! Ah, bir bilebilsek; bir bilebilsek!''

Ama işte!

Ah, şu korkularımız; ah, şu bir türlü sıyrılamadıklarımız ve bir türlü şu gerçek olamayışımız!

Oysa, zaman geçiyor; geçip gidiyor ve hiç geri gelmiyor!
Ve her ayrılıkta bir ölüm yaşanıyor!

Ah, bir bilebilsek! Bir bilebilsek!




melnur  |  Cvp:
Cevap: 16
14.09.2019- 08:12

Nette okuma yapmaya çalışıyor ve özellikle sol haber sitelerine göz gezdiriyorum. Halk tv. açık, bir yandan da kulağım orada. Halk Kahramanları programı var; Adile Naşit ve Münir Özkul'u tanıtıyorlar. İyi de yapıyorlar. Bu sanatçılar ve daha niceleri bir dönem gönül telimizi titretmişlerdi. Filmlerini hala izledikçe, onlarla ilgiji her haberde hala duygulanıyoruz. Programda halk röportajları var; halktan birilerine ''nasıl bilirdiniz?'' diye soruluyor. Eksiksiz tamamı güzel şeyler söylüyor; ''tonton'', ''güler yüzlü'', ''aile anası-babası'', ''bizi güldürürdü'' yorumları çoğunlukta. Bense onlara ve daha nicelerine baktığımda, onları her hatırlayışta bir daha asla geri gelmeyecek o güzel günlerin özneleri, kahramanları olarak hatırlıyorum.

Evet, onlar güzel insanlardı...
O günler de güzel günlerdi...

Onlar neden güzel insanlardı ve o günler neden güzel günlerdi sorusunun yanıtı ise bence onlar hakkında söylenen onca güzel sözlere ek olarak o insanlar ve o günlerin bir daha asla geri gelmeyecek oluşuydu...   Geride bıraktığımız her şeyin bir daha asla geri gelmeyecek oluşu, hayatımıza giren insanları bir daha hiç göremeyecek oluşumuz, onlara bir daha hiç dokunamayışımız--ayrılıklar, ölümler!

''Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var'' diyor, bir şiirinde Ataol Behramoğlu...
''İnsan hayatı pişmanlıklarının ve üzüntülerinin toplamından başka bir şey değildir'' mealinde bir yorumda bulunmuş, A.Camus. Buna bir de   her türlü yaşanmışlığın   artık geride kaldığını, sararıp solduğunu, bir daha hiç yaşanmayacağını...

Yarın da!

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]