Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

08.03.2017- 15:23

Hepsi fare...-Aydemir Güler

AKP’yi teşhir edecekler ya, iç savaş tehditlerini şişirdiler önce. Yetmedi milis gücü kurdukları haber oldu. Şimdi de gaz maskesi dağıtılıyormuş örgütlere…

Bu habercilik çizgisinin AKP’ye muhalefete mi yaradığı yoksa muhalefeti sindirip dağıtmayı mı amaçladığını doğrusu merak ediyorum!

Ama önce bazı sorularım var ve bu sorular bu dehşet haberlerini yayanlara değil, tüm okurlara.

Türkiye’de siyasi iktidarların silahlı bir güce sahip olmadığını düşünen var mı? Bir kere, iktidar devletin ayrıcalıklarını kullanır. O ayrıcalıkların başında da ister kamu güvenliği ister şiddet tekeli deyin, silah vardır. Silahlı gücün siyasette kullanıma sokulması Türkiye insanı için şaşırtıcı olabilir mi? Faili meçhullerin faillerinin hiç de devlete meçhul olmadığı toplumun ortak kanaatidir. Devletin görünenin ötesinde bir kontra örgütlenmesine her daim sahip olduğu ise sık sık unutulsa da, bir o sıklıkta hatırlanır, hatırlatılır. Sivas’ta, Çorum’da, Maraş’ta, 6-7 Eylül’de, daha lokal olaylarda veya daha eskilerde “birilerinin galeyana geldiği” yolundaki açıklama gerçeğin üstünü örtmek, suçluları korumak için icat edilmiş kılıftır. Yani siyasi iktidarın resmi ve gayrı resmi şiddet olanağı yeni bir şey değildir.

Sonra; özel olarak AKP bu alanda o kadar çok oyun çevirmiştir ki! Ergenekon günlerinde yine soL’da ortaya attığımız tez, kontrgerillanın tasfiye edildiğinin bir yalan olduğu, eski kontrgerillanın yerine yenisinin inşa edilmekte olduğuydu. Kimler tarafından yürütüldüğü ise apaçık bir bilgiydi. AKP bu işi Fethullahçı tarikata teslim etmişti. Sonraları ortaya çıkan Hakan Fidan gerilimine paralel olarak Erdoğan’ın bu yapılanmada taşeron sistemini iptal edip doğrudan kendine bağlı bir yapıya yöneldiği anlaşılıyor. Fidan’ın Erdoğan’ın hep başında olduğu triumviralardan bir tanesine girmiş olması da bu nedenledir… Neyse, bunca karanlık işle siyasete müdahale edilip toplumsal mühendislik senaryoları sergilenen bir ülkede kontrgerilla diye silahlı bir olgunun varlığından kuşkusu olan var mı?

Devletin resmi güvenlik güçlerinin kamusal bir görevi de yerine getirmesi olağan devlet işlevinin parçasıdır. AKP’nin faşizm yöneliminin bir göstergesi de resmi güçlerin kamusal giysilerini terk edip milis gibi davranmaları olmadı mı? Örnekleri sayısız. Doğal olarak özerklik derecesi daha yüksek yargı, akademi gibi kurumlardan çok önce iç güvenlik mekanizmaları AKP’ye bağlandı. 2013’te öldürülen çocuklarımızı unuttunuz mu yoksa?

Peki 15 Temmuz’da kendini gösteren birkaç bin kişilik silahlı grupları gözden kaçırmış olabilir miyiz? Yoksa Yenikapı ruhunun sisleri arasında mı kaldı, elinde tabancayla poz veren çember sakallılar? Boğaz Köprüsünde kafası kesilen çocuğu unutmuş olabilir misiniz? Darbeyi Erdoğan için kendilerini sokağa atan sivil halkın engellediği son zamanların en büyük palavralarından biridir.

İyi de bunlar nereden çıktı diyen var mı? Yukarıda kontra bağlarından söz etmiştim. Yanına bu işin geleneksel aygıtı olarak faşist partileri koyun. Çok eskiden sadece MHP vardı. Sonra BBP eklendi. AKP’nin onca tarikatı var; niye dursunlar ki? Ama tarikatlar eninde sonunda iktidar partisinin ittifak kurduğu ayrı yapılardır. Kendi şeyhleri, özel mekanizmaları vardır… Madem öyle AKP kendi öz örgütünü de kuracaktı tabii ki. Gençlik kolları, Osmanlı ocakları, falan filan. 60’ların sonlarından itibaren bu sürülerin CIA tarafından yetiştirildiği belgelenmiştir. 21. yüzyılda buna gerek kalmadı. Her yer okul! Afganistan uzak mı kalıyor; Türk faşistleri Suriye’de savaş tedrisatından geçirilebilir kolayca…

Türkiye’de “kamuoyu” belirli metropollerin belirli semtlerinde belirleniyor olabilir. Ama artık Kürt kentlerinde, kasabalarında olup bitenleri görmezden gelmek ayıp olmaz mı? Kar maskeli birtakım adamların “yaşasın IŞİD” diye slogan atıp etrafı taradığı kasabalar, Türkiye Cumhuriyeti sınırlarının içindeydi. Bebeklerinin cesetlerini buzdolabında korumak zorunda kalan insanların yaşamaya çabaladığı bu yerleşimlerde keskin nişancıların da “görev” yaptığı söyleniyordu.

AKP ve Tayyip Erdoğan gayrı meşru. Neden? Türkiye’yi iç savaşla tehdit etmiş AKP’liler. Hatta ilçe örgütlerine gaz maskesi dağıtıyorlarmış. 16 Nisan’da hayır çıkarsa neler neler yapacaklarmış!

Bu haberlere çok şaşırıyor, AKP’nin gayrı meşruluğunu yitirdiğini düşünüyorsanız veya dehşete kapılıyorsanız… Elimden geldiğince nazik ifade edersem, Türkiye’de son zamanlarda olup biteni pek iyi izlemediğinizi söylemek durumundayım.

Ancak bu bilgi açığı veya unutkanlık telafi edilebilir. Önemli olan yeni bilgilere de erişebilmektir.

Durun, bitirirken ben size bir de yeni bilgi vereyim. Hayır çıkarsa iç savaş çıkaracaklar deniyor ya, siz hayır’ı daha ziyade geminin batması olarak düşünün. Önce fareler terk eder gemiyi. Yalnız ben bu yobaz cahil kalabalığına baktıkça, kendi kendime sorup duruyorum: “Bunların hepsi mi fare?”

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]