Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Biyolojik Evrim

1,6 milyar yıllık fosiller en eski karmaşık hayatın izlerini mi taşıyor?

Hint kayaçlarında bulunan ve antik kırmızı alglere benzeyen üç fosil türü, hayvanlara ve bitkilere evrilen yaşam biçimlerinin, daha önce düşünülenden 400 milyon yıl önce evrilmiş olabileceğine dair ipuçları sunuyor. Bu keşif bilim insanlarını cezbederken birçok soruyu da beraberinde getirdi.

Resim Ekleme

Aslı Özge - bilimsoL

İsveç Doğa Tarihi Müzesi'nden araştırmacılar, bu hafta başlarında PLOS Biology dergisinde yayınladıkları çalışmada, 1.6 milyar yıllık fotosentetik alg türleri olabilecek bulgular sundular. Bu iddia teyit edilirse, bu fosiller şimdiye kadar keşfedilen herhangi bitki benzeri çok hücreli yaşamdan 400 milyon yıl daha eski olacak.

Fosiller, kuzeybatı Hindistan'ın Uttar Pradesh eyaletinde bulunan Chitrakoot'daki tortul kayaçlarda keşfedildi. Boyutlarına, düzenlemelerine ve fosilleşmiş organel olarak bilinen hüçre-içi yapıların varlığına bakıldığında hücreler erken-ökaryotlar gibi görünüyorlardı. Uzmanlar, daha önceden, en eski ökaryotların 1,2 milyar yıl önce evrimleştiğini düşünüyorlardı.

YENİ FOSİLLER

Araştırmacılar yuvarlak ve dolgun plakalara benzeyen, bozuk para yığını gibi dizilmiş fosillerden birini Denaricion mendax olarak isimlendirdi. Diğer ikisinden, araştırmacıların Rafatazmia chitrakootensis   (manşet görselinde yeşil renklendirilmiş) olarak adlandırdığı tür, ipliksi formda karakterize edilmiş ve algal kloroplastların bir parçası olabileceği düşünülen büyük rhomboidal diskler içerdiği ifade ediliyor. Ramathallus lobatus olarak adlandırılan üçüncü fosil ise daha küresel bir yapıya sahip.  

Araştırma ekibi sinkrotron (elektron hızlandırıcı) tabanlı X-ray tomografik mikroskopi kullanarak kırmızı alglerde bulunan yapılara benzer yapıları içeren fosillerin içini gözleyebilmeolanağına sahip oldu. Ekip fosiller içerisinde, fotosentezin gerçekleştiği bitkilerdeki bir organel olan kloroplastların bir parçası olduğunu düşündükleri plateletleri tespit etti.

BULGULAR KESİN Mİ?

Bilim insanları, zaten kırmızı alglerin en eski ökaryotik organizmalardan biri olduğunu düşünüyorlardı. Araştırma ekibinde yer alan İsveç Doğa Müzesi'nden emekli paleozooloji profesörü Dr. Stefan Bengtson’a göre, bu kadar eski bir materyalde DNA kalmadığı için sonuçlardan yüzde 100 emin olmak mümkün değil, ancak fosillerdeki çoğu özellik kırmızı alglerin morfolojisi ve yapısıyla oldukça iyi bir şekilde uyuşuyor.

George Dvorsky, bu bulgudan önce, en eski karmaşık çok hücreli organizmanın, 1.2 milyar yıl öncesine ait Kanada kutup bölgesindeki Somserset Adası'nda keşfedilen fosilleşmiş kırmızı alg türü Bangiomorpha pubescens olduğunu söyledi. Yakın tarihli bir araştırma, tek hücreli yaşamın gezegenin şekillenmesinden kısa bir süre sonra en az 3.77 milyar yıl önce ortaya çıktığını gösteriyor. Dvorsky, bu tek hücreli yaşam formlarının gezegenin yaklaşık 2.5 milyar yıl boyunca tek hakimi olduğunu belirtti. Ancak 2,5 ila 2,7 milyar yıl önce, o hücreler birleşerek, bir komuta merkezi (hücre çekirdeği) içeren karmaşık (ökaryotik) hücrelere sahip organizmalara evrildi.

Rutgers Üniversitesi'nden evrimsel biyolog Debashish Bhattacharya ise yeni fosillerin kırmızı alg türlerini temsil ettiğini, ancak bu fosillerin "çok eski bir yan soya" ait olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu düşünüyor.

Resim Ekleme

KUŞKULU YAKLAŞIMLAR


Bazı bilim insanları ise, çalışmanın bulgularına temkinli yaklaşıyor. İlk kez Bangiomorpha pubescens’i tanımlayan Cambridge Üniversitesi'nden paleobiyolog Nicholas Butterfield, fosilin kırmızı alg ve hatta bir ökaryot hücre olduğuna ikna olmadığını söylüyor. Yeni fosiller kırmızı yosunlarla benzer bazı özelliklerini paylaşırken, iç plateletlerin varlığı Butterfield’i ikna etmek için yeterli değil. Butterfield’a göre, milyarlarca yıl önce yaşamış olan küçük organizmaların birçoğu, yüzeysel olarak birbirine benziyor ve bunları birbirinden ayırt etmek epey zor.

Avustralya'daki Macquarie Üniversitesi'nden paleobiyolog Glenn Brock ise fosillerin gerçekte ne olduğuna bakılmaksızın, araştırmadaki büyük getirilerinden birinin yeni görüntüleme tekniklerinin potansiyeli olduğuna dikkat çekti ve "Nispeten eski veya en azından eşdeğer yaşta fosillere bakmak için bu tekniklerden bazılarını kullanmaya başlayınca, bu fosillerin daha önce düşündüğümüzden daha yaygın olduğunu görmeye başlayabiliriz, çünkü esas olarak onlara yepyeni bir yolla bakabiliriz." dedi.

Bu fosillerin karmaşık yaşamın ilk ne zaman ortaya çıktığına dair son sözü söylemeyecekleri kesin. Kim bilir, belki araştırmacılar yakında bu tarihi daha da geriye götüren yeni fosiller keşfedebilirler.

Kaynaklar:

http://www.sciencemag.org/news/2017/03/indian-rocks-may-harbor-16-billio...

http://www.smithsonianmag.com/smart-news/old-algae-fossil-complex-life-m...

Görsel kaynak: https://www.researchgate.net/figure/227158492_fig1_Figure-1-Bangiomorpha...

http://haber.sol.org.tr/bilim/doga-bilimleri/16-milyar-yillik-fosiller-en-eski-karmasik-hayatin-izlerini-mi-tasiyor-190242

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]