Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

05.08.2013- 21:34

Kestirmeden söyleyeceksek "sosyal şovenizm" Türkiye'de kürt ulusal hareketine yedeklenmeme ve kuyrukçuluk yapmama siyasetinin adıdır! Çünkü uzunca bir dönemdir siyaset sağda da solda da kürt siyaseti üzerinden yorumlanmaktadır da onun için. Faşizm, ulusalcı, Kemalist yaftalamaları nasıl ki, içerdiği anlamlarla değil de kürt sorununda durduğun yere göre bir anlam kazanmışsa, sosyal şoven kavramı da aynı derecede bu sorunla iliştirilerek ileri sürülen bir karalama haline gelmiştir.

(Bu kavramı özellikle karşısındaki için kullanan birini gördüğünüzde ilk düşünülmesi gereken şey kullanan kişinin kendini -genellikle- solda tanımlaması (sanması) ve en önemli siyasi argümanının da doğru-yanlış- UKKTH olmasıdır. Haliyle kendini konumlandırdığı alan da sosyalist siyaset   değil, kürt ulusal hareketiyle yanyanalıktır. Sosyalist mücadelenin öneminin çoktan yitirildiği, sorunlara sınıfsal yaklaşımın gerekliliğinin bu zihniyet için çoktan terkedildiğini söyleyebilmek de mümkündür.)

Kürt sorununda kürt önderliğine yedeklenme, biat etme, kuyrukçuluk yapma dışında ne söylerseniz söyleyin sosyal şovenizm damgasını yemek sözde sol-sosyalist forumların temel bir özelliği haline gelmiştir. Bir sosyalistin, tarihsel toplumsal nedenleri olsa bile kimlik üzerinden yapılan bir siyasi hareketle iç içeliğinin mümkün olmayacağı, sınıfsal mücadelenin kendini kimlik siyaseti üzerinden varedemeyeceği, türetemeyeceği gerçeğini de bir türlü anlayamazlar ve anlamak da istemezler. Kaldı ki, 12 Eylül faşizmini yaşayarak darmadağın olmuş bir sosyalist hareket mensubuysanız, üstüne üstlük reel sosyalizmin çözülüşünün yarattığı bir dizi sıkıntıyla da iç içe bulunuyorsanız ve bu koşullarda dağınıklık, güçsüzlük etkin olmama ve gündem belirleyememe gibi sorunlar da yaşıyorsanız, en kestirme solculuk(!) kürt ulusal hareketinin doğrudan saflarına katılmak veya onun gölgesinde siyaset yapmaktır! Bir ulusal hareket içinde solculuk yapmanın tezahürü de kendisi gibi olmayanları kendince aşağı çekmek, yaftalamak ve bulunduğu garip konumlanışın üzerini bu yolla örtmek değil de nedir?

Sosyal Şoven-şovenizm kavramlarını siyaset dilimizde ve özellikle sözde sol-sosyalist forumlarda bu kadar öne çıkaran anlayış, bu gerip konumlanış olmakla birlikte kavramın kendisinin ne anlama geldiğini, bu bütünlük içinde değerlendirmek-tartışmak yararlı olacaktır, diye düşünüyorum.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 1
05.08.2013- 21:36


Şovenizm sözcüğünü bu yalın haliyle ırkçılık olarak almak yanlış değil. Sözcük anlamları zaten birbirinden çok da faklı değil. Tanımlamaya çalışırsak milliyetçiliğin daha abartılı bir yorumu olduğu söylenebilir ve kendi ulusunu ya da etnik kökenini öne çıkartarak farklı ulus ve etnik kökene yönelik ayrımcılık, ötekileştirme ve üstünlük olarak da değerlendirebilir. Sosyal sözcüğünü de toplumsal, toplumla ilgili olarak aldığımızda sosyal şovenizmi "toplumsal ırkçı" olarak mı anlayacağız?

Aslında sözde sol-sosyalist forumlarda çok da farklı anlamlarda kullanılmıyor. Özellikle kürt sorununda, alışılageldiği gibi, kürt ulusal hareketine kuyrukçuluk yapmayı sınıfsal konumlanışına aykırı bulan ve bu yüzden yedeklenmeyi kabul etmeyen ve gerektiğinde sınıfsal perspektifi gereği de eleştirel bakabilen siyasetlere bu türden yakıştırmalar ve yaftalamalarda bulunulurken söylenmek istenen de tam anlamıyla bu. "(Toplumsal) IRKÇI..." Çok da yadırgamamak gerek; sadece bu kavram değil ki, ulusalcı, kemalist kavramları da yine kendi içerikleriyle değerlendirilmiyor bu forumlarda,çoğunlukla duygusal reflekslerin hakim olduğu yüzeysel ve nerdeyse hakarete varan anlamlara büründürülerek dillendiriliyor ve bir önyargı ve bir ezber olmanın ötesine de geçemiyor.

Sosyal şoven kavramının sözcük anlamının "toplumsal ırkçı" olması çok fazla da bir şey söylemiyor aslında. Hadi "toplumsal"ı sosyalist olarak alsak, sosyalist ırkçı mı diyeceğiz? Bir sosyalistin milliyetçiliğin ötesinde ırkçı olabilmesi mümkün mü? Mümkün değil. Buna inanan, bu anlamda kullanan varsa zaten ciddiye de almamak gerek. Ama özellikle Lenin'in üslubunda-terminolojisinde de önemli bir yer tuttuğu çok açık. Sanırım bu kavramın tam olarak neye karşılık geldiğinin anlaşılması için Lenin'in nasıl kullandığına bakmak gerekiyor.

Lenin bu kavramı pek çok başlık altında kullanır. Özellikle UKKTH konusunda yoğun olarak kullanmasına karşın, İkinci enternasyonal tartışmalarında burjuva saflarına geçiş için de kullanır. Bilindiği gibi birinci paylaşım savaşı sırasında ikinci enternasyonalin sosyal demokrat partileri arasında, bu konuda sert tartışmalar yaşanmış ve başını Katsky'nin çektiği grup Lenin tarafından oportünizm, döneklik ve sosyal şoven olarak nitelenmişti. Lenin bununla da kalmaz Kautsky'nin proleter diktatörlüğünü reddi noktasında da benzer eleştiriler yapar. Böyle bakıldığında Lenin bu kavramı çok geniş bir yelpazede ve oportünizm anlamında kullanır. Kendi sözcükleriyle "...bu oportünizmin daniskasıdır. sözde devrime bağlılık ve gerçekte ise onun yadsınmasıdır." ( Devlet ve Devrim, inter yay. sah.140.)

"Tarihte, kurtuluşları için mücadele eden köleleştirilmiş sınıfların devrimci düşünür ve önderlerinin başına birçok kez gelen şey bugün de Marks'ın öğretilerinin başına geliyor. Ezen sınıfların, sağlıklarında büyük devrimcilere ardı arkası gelmez takibatlardan başka verebilecekleri hiçbir şey yoktu; onların öğretilerini, en vahşi düşmanlık, en koyu kin, en taşkın yalan ve karalama kampanyalarıyla karşşıladılar. Devrimci öğretinin içeriğini boşaltarak, devrimci ucunu koparıp atarak ve bayağılaştırarak, büyük devrimcileri ölümlerinden sonra zararsız ikonlar haline getirmeye, deyim yerindeyse azizleştirmeye, ezilen sınıfları "teselli etmek" ve onları aldatmak için adlarına belli bir şan vermeye çalışırlar. Burjuvazi ile işçi hareketi içindeki oportünistler, Marksizmin işte böyle işlenmesi birleşiyorlar. Öğretinin devrimci yanı, devrimci ruhu unutuluyor, bir kenara itiliyor, çarpıtılıyor. Burjuvazi için kabul edilebilir olan ya da öyle görünen şeyler önplana çıkartılıyor ve övülüyor. Şaka bir yana bütün sosyal-şovenler Marksisttir." Aynı kitap, sah.13-14)

Lenin'in benzer tanımları da var. Ortak yanları sosyal şoven kavramını oportünizmle bir tutmasıdır. Yani burjuva saflarda olduğunu iddia edip gerçekte karşı devrimci pozisyon almak. Marksizmin en temel ilkelerini yadsımak ve içeriğini boşaltmak. Lenin, sözleriyle sosyalist saflarda bulunduğunu açıklayan ama eylemleriyle tersini yapan veya marksizmin en temel çıktılarını marksizmin devrimci özüne aykırı biçimde değiştiren kişi ve grupları bu şekilde oportünist veya sosyal şoven olarak niteliyor ki, sosyal şoven sözcüğünün Lenin terminolojisindeki geniş anlamda karşılığı da budur.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 2
05.08.2013- 21:40

Lenin'in sosyal şovenizm kavramı pek çok başlık altında geçerken en çok da UKKTH konusunda "ezen ve ezilen ulus" bağlamında kullandığını söylemiştik. Buraya gelmeden kavramın Lenin'de tam olarak ne anlama geldiğinin anlaşılması için biraz daha üzerinde durulması gerekiyor. Bir önceki yazılarda Lenin'in Devlet ve Devrim adlı çalışmasından bir alıntı yapmış ve kavramın Lenin tarafından "sözde devrime bağlılık, gerçekteyse onun yadınması " şeklinde tanımlandığını söylemiştik. Lenin sosyalizm ve savaş adlı eserinde ise "sosyal şovenizm nedir? sorusunu sorar ve şöyle yanıtlar:

" Sosyal şovenizm, bugünkü savaşta ( 1.emperyalist savaş kastediliyor-melnur) 'anayurdun savunulması' görüşüne sahip çıkıyor. Bu görüş mantıksal olarak, savaş süresince sınıf mücadelesinin bir yana bırakılmasına, savaş harcamalarının vb. onaylanmasına yol açmaktadır. Sosyal şovenistler gerçekte proletarya karşıtı, burjuva bir politika izlemektedirler. Çünkü savundukları aslında, yabancı boyunduruğuna karşı micadele anlamında 'anayurdun savunulması' değildir, şu ya da bu 'büyük' gücün sömürgeleri yağmalama ve diğer ulusları ezme 'hakkı'dır. Sosyal şovenistler, savaşın özgürlükleri ve ulusların varlığını korumak için yapıldığına ilişkin burjuva kandırmacasını halka tekrar ediyor ve böylece proletaryaya karşı burjuvazinin yanında saf tutuyorlar. Sosyal şovenistler arasında, savaşan güçlerden birtanesinin burjuvazisini ve hükümetini süslü laflarla haklı göstermeye çalışanlar kadar, Kautsky gibi, tüm savaşan güçlerin sosyalistlerine 'anayurdun savunulması'nda eşit hak tanıyanlar da var. Aslında, 'kendi' (ya da her bir) emperyalist burjuvazisinin ayrıcalıklarını, çıkarlarını, yağma ve şiddeti savunmak demek olan sosyal şovenizm, tüm sosyalist ilkelere ve Basel Uluslarası Sosyalist Kongresi'nin tüm kararlarına mutlak bir ihanet demektir." (Sosyalizm ve Savaş; Evrensel Basım Yayın, Sah.20-21)

Lenin, aynı kitapta Sosyal Şovenizm tamamlanmış oportünizmdir başlığı altında ise "Oportünizmin ve sosyal şovenizmin ideolojik ve politik özü de aynıdır: Sınıf mücadelesi yerine sınıf işbirliği, mücadelenin devrimci yöntemlerinden vazgeçme...uluslarası marksizm emperyalizme karşı çıkarken, uluslarası oportünizmin daha o zamanlarda bile emperyalizmi desteklediğini görürüz." (sah 23-24)

Lenin sosyal şovenizm kavramıyla oportünizmi nerdeyse eş anlamlı kullanmakta, Kautsky'i, revizyonist Bernstein'dan bile tehlikleli görmekte ve onu devrimi reddetmek, sosyalist ilkelere ihanet etmek, burjuvazinin saflarına geçmek, ve emperyalizme karşı çıkmamakla eleştirerek "dönek, hain, burjuva uşağı olarak nitelemektedir.

Geçerken bir konuya daha değinmek gerek; çünkü sözde sol-sosyalist forumlarda yine yanlış anlaşılıyor. Lenin 2.enternasyonelcileri "anayurt savunması"na katıldıkları için eleştirmemektedir, onları sözde anayurt savunmaları için eleştirmektedir çünkü Almanya, Fransa ve İngilterenin başı çektiği ülkelerin bir anayurt savunması içinde olmadıkları belliyken ve savaşın da bir sömürgeleştirme, bir paylaşım savaşı olduğu ortadayken proletaryayı burjuvaziye karşı ayaklanmaya ve devrimi gerçekleştirmeye çağırmaları gerekenlerin burjuva saflarına geçmeleri ve gerekçe olarak da "anayurt savunması"nı ileri sürmelerini eleştirmektedir. Bu yaklaşımdan Lenin'in anayurt savunmasına karşı çıktığı şeklinde bir genelleme yapılmamalıdır. Ama bizim sözde sol-sosyalist forumlarda "işçinin vatanı yoktur" ezberinin yanına "proletarya savaşta anayurdu savunmaz" gibi bir ezber iliştirilir ve bunun da enternasyonalist mücadelenin gereği olduğu iddia edilir ki, doğru değildir. Her somut olayın somut çözümlemesinin gerekliliği bu yüzden önemlidir. Lenin bu yüzden anayurt savunması sözcüklerini kullanırken çoğu kez tırnak işareti kullanır ve bazen de "sözde anayurt savunması" şeklinde ifadeler kullanır.

Sosyal şovenizm kavramına döndüğümüzde Lenin'de çok açık olarak oportünizm anlamında kullanıldığını söylemek mümkün. Üslubu elbette ağır: en hafifi "küçük burjuva dönekleri"; değişik yerlerde "sosyalizmin hainleri", "uşak","burjuvazinin dalkavuğu" ve benzer bir üslubu da tercih ediyor.

Lenin'i çıldırtan şey; sosyalist saflarda bulunduğunu söyleyerek, sosyalist ilkeleri, işçi sınıfının enternasyonal çıkarlarını terketmek, burjuva saflarına geçmek ( burjuva siyasetini savunmak), ve emperyalizme karşı çıkmamaktır. Marksist (ML), komünist olmanın özü de bu değil mi?

Sosyalist ilkeleri, enternasyonal sabiti, siyasal devrim perspektifini, emperyalizm karşıtlığını reddettikten, en hafifinden önemsiz hale getirdikten, kısaca söylersek sosyalist gündemi terkettikten sonra "komünistim" demenin bir anlamı var mı?

melnur  |  Cvp:
Cevap: 3
01.09.2013- 16:31

Sözde sol-sosyalist forumlarda sosyal şovenizmin kürt ulusal hareketine kuyrukçuluk yapmamamın bir ifadesi olduğunu söylemiştik. Bu kavramla birlikte bir de "sosyal yurtseverlik" karşıtlığı türedi. Bir kere hemen söylemek gerek, bir solcu-sosyalist olmanın öncelikli koşulu anti-emperyalist ve anti-faşist olmaktan geçiyorsa ( ki, öyle) yurtsever olmadan nasıl anti-emperyalist olunacak sorusu akla da getirilmiyor mu?? Neymiş, Lenin 2.Enternasyonali eleştirirken "dönekleri" "anayurt savunması"nı öne çıkardıkları için yerden yere vurmuş! Böyle söylüyorlar ve burdan anayurt savunmasının yurtseverlik, o da eşittir milliyetçilik olduğu kanısına varıyorlar! Böyle yapıyorlar çünkü, özellikle AKP döneminde bir yığın liberal ve sol dönek, yazılı ve görsel medyadan kendisini solcu sanan bu kişilerin zihinlerine anti-marksist görüşleri akıtıp durdular ve burjuva kozmopolitizmini sanki ( proleter) enternasyonalizmiymiş   akıtıp durdular. Bu sözde solcular da bu görüşleri allayıp pullayarak etrafa satmaya çalışıyorlar!

Tekrar olacak, Lenin 2.enternasyonal döneklerini "anayurt savunması" nedeniyle eleştirmez. İkinci paylaşım savaşı'nın bir anayurt savunması olmadığını, özellikle Almanya gib, proletarya'nın hem ideolojik ve hem de örgütsel olarak güçlü olduğu bir ülkede savaşı iktidarın ele geçirilmesi stratejisine dönüştürmedikleri ve bu konuda burjuva saflara katıldıkları için eleştirir. Lenin'in bu tavrından " hiç bir koşulda sosyalistler anayurt savunmasına katılmaz" anlamı da çıkmaz. Bir düşünceyi somut koşulları içinde ele almadan, o konunun somut çözümlemesini yapmadan anlayabilmek mümkün değildir. Varacağınız nokta hep çıkmaz sokaklar olur. Zararınız sadece kendinize olsa yine iyi, ama bir forum yönetiyorsanız, o forum üstelik bir de sol-sosyalist forum olma iddiasındaysa, oraya gelen bir sempatizanı bile bu abuk subuk fikirlerle zehirliyorsunuz demektir.

Bakın Lenin bu konuda ne diyor:

"
" Sosyal şovenizm, bugünkü savaşta ( 1.emperyalist savaş kastediliyor-melnur) 'anayurdun savunulması' görüşüne sahip çıkıyor. Bu görüş mantıksal olarak, savaş süresince sınıf mücadelesinin bir yana bırakılmasına, savaş harcamalarının vb. onaylanmasına yol açmaktadır. Sosyal şovenistler gerçekte proletarya karşıtı, burjuva bir politika izlemektedirler. Çünkü savundukları aslında, yabancı boyunduruğuna karşı micadele anlamında 'anayurdun savunulması' değildir, şu ya da bu 'büyük' gücün sömürgeleri yağmalama ve diğer ulusları ezme 'hakkı'dır.." (Sosyalizm ve Savaş; Evrensel Basım Yayın, Sah.20-21)

Tıpkı Suriye'de olduğu gibi emperyalizmin bölge ülkelerine veya kendi ülkenize saldırmasını sözde karşı çıkıp, sosyalistlerin anayurt savunmasında yer almayacağını, almaması gerektiğini savunabilir, iddia edebilirsiniz. Ama bu düşünceyi yukardaki alıntıda olduğu gibi Lenin'e rağmen savunabilmek ve Lenin'e maledebilmek mümkün değildir.

NOT: Bu arkadaşlar neden mi "sözde solcu-sosyalist", işte hemen her konuda bu şekilde anti-marksist-leninist bir konumlanış içinde olduklarından. Bir farkla ki, o da terse yattıklarının bilincinde olmamalarıdır!

tekyoldevrim  |  Cvp:
Cevap: 4
26.01.2014- 21:19

Lenin sosyal şoven kavramını ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı bağlamında da sıkça kullanır. Türkiye'deki tartışmalarda sık sık   kullanılmasının nedeni ortada hala çözüm bekleyen kürt sorununun olması ve bu sorun bağlamında geleneksel solcuların kayıtsızlığıdır. İşçi Partisi hala kürt sorununu görmezlikten gelmekte ve Türk Milleti vurgularıyla sanki böyle bir sorun yokmuş gibi davranmaktadır. Şimdi işçi partisi için sosyal şoven yakıştırması yanlış mıdır?

umut  |  Cvp:
Cevap: 5
26.01.2014- 21:28

Tartışmaya açık bir konu:)

melnur  |  Cvp:
Cevap: 6
27.01.2014- 03:03

Alıntı Çizelgesi: tekyoldevrim yazmış

Lenin sosyal şoven kavramını ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı bağlamında da sıkça kullanır. Türkiye'deki tartışmalarda sık sık   kullanılmasının nedeni ortada hala çözüm bekleyen kürt sorununun olması ve bu sorun bağlamında geleneksel solcuların kayıtsızlığıdır. İşçi Partisi hala kürt sorununu görmezlikten gelmekte ve Türk Milleti vurgularıyla sanki böyle bir sorun yokmuş gibi davranmaktadır. Şimdi işçi partisi için sosyal şoven yakıştırması yanlış mıdır?



Sosyal şoven kavramını nasıl tanımladığınıza bağlıdır. Daha doğrusu kullanılan kavramların içinin nasıl doldurulduğu o kavramın doğru kullanılıp kullanılmadığında belirleyicidir. Siz bu kavramı nasıl tanımlıyorsunuz? Lenin'den söz ediyorsanız, Lenin'e göre hangi anlama geliyor?

abbas  |  Cvp:
Cevap: 7
27.01.2014- 12:17

Alıntı Çizelgesi: tekyoldevrim yazmış

Lenin sosyal şoven kavramını ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı bağlamında da sıkça kullanır. Türkiye'deki tartışmalarda sık sık   kullanılmasının nedeni ortada hala çözüm bekleyen kürt sorununun olması ve bu sorun bağlamında geleneksel solcuların kayıtsızlığıdır. İşçi Partisi hala kürt sorununu görmezlikten gelmekte ve Türk Milleti vurgularıyla sanki böyle bir sorun yokmuş gibi davranmaktadır. Şimdi işçi partisi için sosyal şoven yakıştırması yanlış mıdır?



Devrimi ağzına bile almayan, emperyalizmin kuyruğuna takılan, kürt sorununda parçalanma kaygıları taşımadan PKK ve BDP örgütlerini destekleyen kişiler sosyal şoven olmuyor da, devrim, antiemperyalizm, bölünmeyelim diyen bir siyasi parti mi sosyal şoven oluyor? Bana bu sorunun cevabını verebilir misiniz?

Alisan  |  Cvp:
Cevap: 8
27.01.2014- 13:03

Alıntı Çizelgesi: abbas yazmış

Alıntı Çizelgesi: tekyoldevrim yazmış

Lenin sosyal şoven kavramını ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı bağlamında da sıkça kullanır. Türkiye'deki tartışmalarda sık sık   kullanılmasının nedeni ortada hala çözüm bekleyen kürt sorununun olması ve bu sorun bağlamında geleneksel solcuların kayıtsızlığıdır. İşçi Partisi hala kürt sorununu görmezlikten gelmekte ve Türk Milleti vurgularıyla sanki böyle bir sorun yokmuş gibi davranmaktadır. Şimdi işçi partisi için sosyal şoven yakıştırması yanlış mıdır?



Devrimi ağzına bile almayan, emperyalizmin kuyruğuna takılan, kürt sorununda parçalanma kaygıları taşımadan PKK ve BDP örgütlerini destekleyen kişiler sosyal şoven olmuyor da, devrim, antiemperyalizm, bölünmeyelim diyen bir siyasi parti mi sosyal şoven oluyor? Bana bu sorunun cevabını verebilir misiniz?

Sizin bu sorularinizi bir zamanlar fasist MHP   ve benzeri partiler   ve örgütler soruyordu. Simdi siz üstlendiniz bu tip sacma sorulari.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]