Son sandıklar açılıyor ve sonuç yüzde birlik bir farkla EVET şeklinde olacak gibi. Yüzde birlik farkla ülkenin rejimi değiştiriliyor. Üç büyük ilde HAYIR oyları kazanmış olmasına rağmen böyle bir sonuç çıkıyorsa yarından itibaren hem Anayasal sistem değişmeye başlayacak ve hem de ilk günden itibaren anayasa tartışmaları yeniden hortlayacak. İstikrar istikrar diyerek ülkeyi her konuda istikrarsızlığa sürüklediler. Bu sonuçlar istikrarsızlığın devam edeceğini göstermektedir.

Hayır kaybetti ama biz şimdilik yine HAYIRlısı demeye devam edelim.

HAYIR ile evet arasındaki fark bir milyon civarında; CHP'nin itiraz etttiği gibi referandumda kullanılan mühürsüz zarfların iki milyon olduğu yolunda...YSK kanununa göre seçimlerde mühürsüz zarf kullanılamaz. Eeee, yine ne oldu? Seçimlerde kediciklere alıştırmışlardı bizi; şimdi başka bir şey mi var; ya da başbakanımızın dediği gibi abidik gubidik bir durum mu?

Bu referandumda garip bir durum daha var: İstanbul, Ankara ve İzmir gibi üç büyük ilin ikisini alan seçimi kazanır denirdi; şimdi üç büyük şehir de HAYIR demişken nasıl oluyor da evet kazanmış oluyor?

YSK sandıkların yüzde 70'inin açıldığı bilgisini veriyor; CHP sandıkların yüzde 60'ına itiraz ediyor; bizim devletlü erkanımız ise balkon konuşması yapmaya hazırlanıyor! Muhtemel ''can sıkıcı bir değişime'' karşı ön almaya mı çalışıyorlar, ne!

Canım sıkılıyor; Survivor mı izlesem

Erdoğan konuşuyor ve '' bu sonuçla yasama, yürütme ve yargı birbirinden ayrılmıştır'' diyor. Yok yok, akıl sağlığımızı korumak için bir yol bulmamız gerek !

Referandum yüzde 51'e yüzde 49 olarak evet'le sonuçlandı. Çok şey söylenebilir elbet. Bugün başka bir yerden bakalım; 20 milyonun üzerindeki HAYIR oyunda komünistlerin payı nedir? Veya başka bir şekilde soralım; 20 milyonun üzerinde aydınlanmadan yana olduğunu söyleyebileceğimiz bir kesim içinde neden örgütlü değiliz? Bu konuda neden sorun yaşıyoruz? Hep bize gelmeyenlerde mi hata; biz hiç hata yapmıyor muyuz?

Türkiye'de son 15-20 yıldır yaşananları şöyle bir gözümüzün önünden geçirdiğimizde ve bu siyasi iktidarın hala seçimlerde hatırı sayılır bir oy alabilmesinin anlamı Gramsci'nin Hapishane Defterleri'nde söylediği gibi: ''Eskinin çürüyüp yok olduğu, yerinin ise bir türlü ortaya çıkamadığı bir değersizleşme, bir çürüme, bir nihilizm dönemi yaşıyoruz.'' Başka ne söylenebilir?!