Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

Marksizme giriş için mutlaka okumanız gereken 5 kaynak

Marksizmi öğrenmek isteyenler için Marx’ın ve Engels’in kendi eserlerinden daha iyi bir kaynak hâlâ yazılmamıştır.Öte yandan, tüm bu tarih boyunca Marksizmin kimi zaman zorlayıcı olabilen felsefi ve yöntemsel tartışmalarını yalınlaştıran, kimi zaman da Marx ve Engels’in farklı eserlere dağılmış saptamalarını derli toplu biçimde ifade etmeye çalışan yardımcı kaynaklar da üretilmiştir.Bu listede, Marksizm hakkında okuma yapmaya yeni başlayanlar için söz konusu türden 5 kitap önereceğiz. Bir de bonus tabi...

Resim Ekleme

Karl Marx ile Friedrich Engels’in geliştirdikleri ve uygulamaya geçirdikleri, Marksizm adıyla anılan büyük teorik sistem ve devrimci sınıf mücadelesi kılavuzu, son 150 yılın tüm siyasi ve toplumsal tarihine damga vurmuş bir eserdir. Bu geniş çaplı ve birden çok konuya uzanan eserin öğrenilmesi ve özümsenmesi, sanıldığı kadar zor olmasa da belirli bir disiplin ve emek gerektiriyor kuşkusuz.

Bu açıdan, Marksizmi öğrenmek isteyenler için Marx’ın ve Engels’in kendi eserlerinden daha iyi bir kaynak hâlâ yazılmamıştır. Özellikle de Komünist Manifesto, Alman İdeolojisi, Fransız Üçlemesi adıyla anılan üç kitap ve bir başyapıt olan Kapital, Marksizmi öğrenmek isteyenlerin başvurması kaçınılmaz olan çalışmalar olarak okurlarını bekliyor.

Öte yandan, tüm bu tarih boyunca Marksizmin kimi zaman zorlayıcı olabilen felsefi ve yöntemsel tartışmalarını yalınlaştıran, kimi zaman da Marx ve Engels’in farklı eserlere dağılmış saptamalarını derli toplu biçimde ifade etmeye çalışan yardımcı kaynaklar da üretilmiştir. Bunlar arasında çok kaba ve yozlaştırıcı örnekler bulmak zor değildir. Ancak bu örneklere bakıp, Marksizmin çok değerli takipçilerinin ve önde gelen devrimcilerin eserlerinden mahrum kalmanın da bir gereği yoktur.

Bu listede, Marksizm hakkında okuma yapmaya yeni başlayanlar için söz konusu türden 5 kitap önereceğiz. Bir de bonus tabi...

1. DAVİD RİAZANOV – MARX- ENGELS HAYATI VE ESERLERİ

Sovyetler Birliği’nde Marx-Engels Enstitüsü başkanlığı yapmış olan ünlü Marksist yorumcu Riazanov’un bu eseri Marksizme giriş konusunda klasikleşmiş bir eserdir. Özellikle, tarihsel maddeci yaklaşıma uygun biçimde Marx ve Engels’in içinde yetiştiği toplumsal ve siyasal koşulları da okuyucuya sunması sayesinde Marksizmin oluşumunu tarihsel gelişmenin bir ürünü ve sonucu olarak değerlendirmeyi başarmıştır. Yayınlandığı günden bu yana tüm dünyada genç Marksistlerin okuma listesinin başında yer alan Riazanov’un eseri, Engels’e yönelik eleştirileriyle de dikkati çekmiştir. Ancak genel kanıya göre Riazanoz’un Engels’e yönelik eleştirilerinin bir miktar haksızlık barındırdığı yönündedir.

Resim Ekleme

2. AUGUST H. NİMTZ – DEMOKRASİ SAVAŞÇILARI OLARAK MARX VE ENGELS

August Nimtz’in hacimli eseri, Marx ve Engels’in düşüncelerinin özeti olmanın çok ötesinde, iki büyük düşünürün hem yetişme yıllarını hem de içinde bizzat yer aldıkları mücadele koşullarını ayrıntılı biçimde sunması açısından oldukça kıymetli ve öğretici bir kaynak olma özelliği kazanmıştır. Nimtz’in bu kurgusunun altında ise çok temel bir tercih yatıyor: Marx’ı ve Engels’i sadece birer düşünür olarak resmeden portre yazıcılığına karşı onların siyaset pratiğinin içinde yer alan, aktif ve militan devrimciler olarak karakterlerinin gösterilmesi. Sonuç olarak, Nimtz’in kitabında tanık olduğumuz Marx ve Engels, sadece düşünceleriyle değil, aktif devrimci mücadeleleriyle de bugünün Marksistlerine ilham kaynağı olmayı başarıyor.

Resim Ekleme

3. G.V. PLEHANOV – MARKSİZMİN TEMEL SORUNLARI

Rus Marksizminin kurucu babası sayılan ve Rusya’da Marksist bir siyasal akımın ortaya çıkmasında büyük bir emeği olan Plehanov, sadece bir Rus aydını olmanın ötesinde geçmiş ve Marksizmin temel tartışma başlıklarına dair özgün eserler de vermiştir. Bu maddede önerdiğimiz kitap halinde toplanmış çalışmalarında da Plehanov Marksizmin diyalektik yöntem, tarih felsefesi, bireyin rolü gibi ciddi tartışma başlıklarına eğilerek bir yandan yalın ve kafa karışıklıklarını giderici bir sunum ortaya koymuş, bir yandan da Marksizmin o çağdaki siyasal ve teorik tartışmalarına Ortodoks bir konumdan yanıtlar üretmiştir. Rus Marksizminin sonraki evriminde ve Ekim Devrimi karşısındaki tutumu talihsizlikler barındırsa da Rus devrimcileri tarafından her zaman hakkı verilen Plehanov’un eseri de Marksizmin tartışmalı başlıklarının bazıları hakkında ön açıcı ve ilgi çekici bir nitelik taşıyor. Yine Plehanov’un Sosyalizm ve Siyasi Mücadele adlı kitabı da okunması elzem olanlar arasında sayılmalı.

Resim Ekleme

4. PAUL SWEEZY – MARKSİZM ÜZERİNE DÖRT DERS

20. yüzyılın dünya çapındaki en etkin Marksist düşünürlerinden, iktisatçı Paul Sweezy’nin bu kısa ama doyurucu çalışması, Marksizmin en temel teorik alanlarından olan ekonomi-politik üzerine yoğunlaşıyor. Genellikle Marksizm öğrenmeye felsefe ve tarih okumaları ile başlamanın adet haline geldiği dünyada, Sweezy, deyim yerindeyse Marksizmin kalbine yönelip emek, sermaye, artı-değer, sömürü, kâr gibi kavramların anlaşılması için işlerlikli ve sürükleyici bir anlatı sunuyor. Sweezy, ayrıca Marx ve Engels’i kendi dönemlerinde yazdıkları üzerinden anlatmaktan ibaret kalmayıp, çağımızın emperyalizm olgusunu da Marksist kuram içinden yorumlamaya ve göstermeye çalışıyor. Bu özellikleriyle Sweezy’nin kitabı, Marksizme giriş için başvurulacak kaynaklar arasında ayrıcalıklı bir yer elde ediyor.

Resim Ekleme

5. TERRY EAGLETON - MARKS NEDEN HAKLIYDI?

Son maddede günümüzün önde gelen Marksistlerinden Terry Eagleton’ın yakın tarihte yayınlanmış kitabına yer veriyoruz. Eagleton, diğer kitaplarından aşina olduğumuz keskin zekası, ironik dili ve tartışmaları sadeleştirme yeteneği ile bu kitabında da oldukça öğretici olmayı başarmıştır. Üstelik kitabın genel planı Marx’ın teorisinin günümüzde hâlâ geçerli olduğunu kanıtlamak olmasına rağmen, Eagleton günümüzün tartışmalarına sıkışmayıp Marksizmin özgün tezlerini de özetlemeye ve böyleceMarksizm hakkında temel bir ders sunmaya yöneliyor. Sonuç olarak, Eagleton’un kitabını okuyarak, sadece Marx’ın düşüncesinin bugün hâlâ geçerli olduğunu görmüş olmakla kalmıyoruz, aynı zamanda sınıf, devlet, devrim, eşitlik ve özgürlük mücadelesi gibi konulardaki özgün yaklaşımını da öğrenmiş oluyoruz.

Resim Ekleme

BONUS: V. I. LENİN – MARKSİZMİN ÜÇ KAYNAĞI

Listemizde olmazsa olmaz bonus maddesi ise bir kitap değil, bir makale. Ekim Devrimi’nin lideri Lenin tarafından yazılmış bulunan bu kısa makale, kısalığına nispet yaparmış gibi olağanüstü berrak, açık, ancak buna rağmen yoğun ve eksiksiz bir Marksizm dersidir. Lenin’in makalesi Marksizm öğrenimi ve okumaları konusunda o kadar etkili bir otorite olmuştur ki, Lenin’den sonra yazılan benzer içerikli kitaplar büyük ölçüde bu makaledeki iskeleti takip etmeyi ve geliştirmeyi tercih etmişlerdir. Dolayısıyla, Marksizmin devrimci karakterini bir başka büyük devrimciden öğrenmek için söz konusu makale bulunmaz bir fırsattır.

http://ilerihaber.org/icerik/marksizme-giris-icin-mutlaka-okumaniz-gereken-5-kaynak-76914.html

melnur  |  Cvp:
Cevap: 1
08.10.2017- 21:10

Zaman zaman bu tür yayınlara rastlıyoruz. Marksizmi -bilimsel sosyalizmi anlayabilmek için okunması gereken kitaplar şunlar şunlar diye. Ben bu tür okumalarla Marksizm'in anlaşılabilir olabileceğine pek inanmıyorum. BU tür okumalar ancak bilimsel sosyalizm-Marksizm konusunda belli bir bilgiyi içselleştirmiş kişiler için yararlı sonuçlar verebileceğini söyleyebilirim ama o zaman da ''Marksizm-bilimsel sosyalizm konusunda belli bir bilgiyi içselleştirmek'' nasıl olacak? sorusuyla karşı karşıya kalıyoruz. Bir anlamda kısır döngü.

Çok açık, Marksizm-bilimsel sosyalizm teorik düzeyde ancak partisel-örgütsel çalışmalar sonucu anlaşılabilir, içselleştirilebilir. Tek başına okumanın her koşulda tam anlamıyla yararsız bir sonuç verebileceğini söylemiyorum. Uzunca bir zaman ve çok yoğun bir okuma belli bir altyapı ile birleştiğinde sonuç verebilir bunu reddetmiyorum ama çok daha önemli olanı toplu okumalardır ve bir parti çatısı altında yapılan okumalardır.

Parti adı vermekte de hiçbir sakınca görmüyorum. Özellikle günceli değerlendirmekte de diğerlerinden farkını ortaya koyabilen TKP ve TKH'yi önerebilirim.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 2
03.11.2017- 03:17

Orhan Gökdemir 24 Ekim tarihli Solportal'daki yazısında   ''Bizim kuşak romandan, şiirden, türküden, Yılmaz Güney filminden öğrendi solculuğu.” diye yazıyor. Buradan Yılmaz Güney'i alarak tek geçerim. Solculuğumuzu yıllar yıllar önce, hemen hemen ilk gençliğimizdeki Yılmaz Güney filmlerine bağlamak mümkün. UMUT başı çekerdi bu filmler içinde. Arabacı Abbas'ın hazin öyküsünden pek çoklarımız gibi ben de etkilenmiştim. Sonra bir dizi Yılmaz Güney filmiyle bu süreç devam edegeldi.

Ama benim ilk kıvılcımım babamdı. Evde zaman zaman siyaset konuşulurdu, devlet memuru olan babam   Türkiye İşçi Partisi'ne yakındı. Tersane işçisi amcaoğlunun getirdiği broşürler evde hararetli konuşmalara yol açardı. Benim solculuğumun ilk kıvılcımı babam olmama karşın, ilk okuduğum sol kitap Bülent Ecevit'in   ''Demokratik Sol nedir?'' adındaki kitabıydı. Sahaflarda bulmuş, satın almış ve etkilenerek okumuştum. Yanlış hatırlamıyorsam kitabın ilk cümlesi solculuk üzerine bir göndermeydi. ''Eğer bir hamalın sırtında taşıdığı yükün acısını içinizde yaşıyorsanız siz solcusunuz demektir'' gibi. Evet, ben de insanların çektiği acıları içimde hissedebiliyordum. Bu konuda duyarlıydım. Ve bu duyarlıklar hem evdeki ortam ve hem de Yılmaz Güney filmleriyle p

Babam için de, Yılmaz Güney için ''de ışıklar içinde yatsınlar'' diyorum.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]