Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Güncel Tartışma Konuları
26.06.2018- 22:13

"Bu Düzen Değişmeli" diyen bağımsız adaylar kaç oy aldı?

Türkiye Komünist Partisi'nin kurduğu Bu Düzen Değişmeli Platformu'nun adayları, 24 Haziran seçimlerinin kesin olmayan sonuçlarına göre toplamda 7 bin 952 oy aldı.

Yüksek Seçim Kurulu'nun seçime katılamayacağına hükmetmesinin ardından Türkiye Komünist Partisi (TKP) tarafından kurulan Bu Düzen Değişmeli Platformu , 24 Haziran Milletvekili Genel Seçimi'ne toplamda 17 adayla katıldı. Kesin olmayan seçim sonuçlarına göre 17 aday toplamda 7 bin 952 oy aldı.

İşte adayların aldığı oy sayıları:

AYDEMİR GÜLER: 1.331
KEMAL İBRAHİM OKUYAN: 990
ORHAN AYDIN: 757
ALİ RIZA AYDIN: 606
DENİZ ARIK BİNBAY: 678
DERYA DEMİR: 371
TURAN ARSLAN: 215
LÜTFİ DİLEK: 176
MUSTAFA TOZKOPARAN: 347
OKTAY YOLSEVER: 276
SELAHATTİN TURĞA: 168
BERNA ERSOY: 184
ATAKAN BOYOĞLU: 629
SALİH ÇAM: 250
SEVİNÇ SERTBARUT: 403
ÖZGE AYDEMİR GÜNEY: 303
TUĞÇE SEZEN GEDİK: 268

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/1009733/_Bu_Duzen_Degismeli__diyen_bagimsiz_adaylar_kac_oy_aldi_.html

melnur  |  Cvp:
Cevap: 1
07.07.2018- 20:00

Aydemir Güler'in 1712 oy aldığı açıklandı. Diğerleri için de küçük değişiklikler olabilir. Ama sonuç değişmiyor. TKP bazen kendi adıyla bazen bu şekilde bağımsız adaylarla seçime giriyor ve sonuç hüsran. Şaşırtıcı kısmı ise sosyalist solun en örgütlü ve toplumsal alanda en etkin partisi olarak böyle. Diğerleri seçime bile katılmıyor veya katılamıyor.

Peki neden böyle?

''Halk bizi anlamıyor!''
''Bu halk cahil!''
''Celladına oy vermek kanıksanmış bir alışkanlığa dönüştü!''
''Öğrenilmiş cehalet!''

Bu ve benzer türde yorumları bir kenara bırakmak gerek. Bunların sola hiçbir yararı yok. Nesnellik buysa, bu nesnellik içinde siyaset yapılıyorsa, buna da bir çözüm bulunmalı ve sosyalist solun bu dışlanmışlığına bir çözüm getirilmelidir. Sürekli yakınılarak doğru bir sonuç beklentisi içine girmek kendi kendimizi kandırmaktan başka bir işe yaramıyor!

Evet, örgütlü bir toplum haline gelmeliyiz! Peki bu konuda ne yapıyoruz; örgütlenmenin gerekliliğinin altını çizmek bir çözüm olmuyorsa bunun   nedenlerini sorgulamak gerekmiyor mu? Sürekli yineliyorum, demokratik merkeziyetçilik konusunun özünü kaçırmadan bir gevşeklik getirilmelidir. Yaklaşık yüz yıl öncesinin örgütlenme biçimini katı bir şekilde uygulamaya çalışarak toplumsal bir ses haline gelebilmek pek mümnkün olmuyor. Üstelik bu örgütlenme yöntemi ve bu yönteme uygun üye yapısıyla kitleyle iletişime geçebilmek de sorun çözücü olamıyor. Üye yapısında ve niteliğinde de bir değişim şart. Ayrıca bir ara yine TKP'li bir yöneticimiz söylemişti sanırım, -M.Çulhaoğlu olabilir-   ''sosyalist ajanlar''a ihtiyaç var. Hem sosyalizmi ve hem de partiyi emekçi kesimlere anlatabilecek üye profili veya üye dostlarına ihtiyaç var. Parti yönetimi bu konuda kanallar açmalıdır.

ÇÖzüm örgütlenmede,çözüm dağınık sosyalist bireyleri bir araya getirebilmekte. Öncelikle CHP ve HDP içinde bulunan sosyalist unsurları partiye çekebilecek bir söylem geliştirebilmekte yatıyor çözüm.

Partinin yani TKP'nin bu konuları da kapsayan bir değerlendirme yapması ve siyaset üretmesi gerekiyor. Yoksa aynı tarz-siyasetle farklı sonuçlar beklemek çok da mantıklı olmasa gerek!

melnur  |  Cvp:
Cevap: 2
24.09.2018- 04:55

Face'te rastlamıştım, 17   bölgede girilen seçimlerde alınan toplam oyun başarısızlık olarak nitelenemeyeceğini söyleyen ve benim babam senin babanı döver misali bu anlayıştan bir türlü kurtulamayan parti üyelerinin varlığı da insana rahatsızlık veriyor. Genel duruma şöyle bir bakıldığında, bir yanda seçimi boykot edenler, bir yanda Kürt ulusalcılığının peşine takılanlar ve öte yanda alınan üç beş oyun başarı sayılabileceğini ileri sürenler!...

Evet, bir şey yapmalı da ne?

melnur  |  Cvp:
Cevap: 3
24.03.2019- 22:08

Tahminim 31 Mart seçimlerinde de benzer bir sonucun olacağı yönündedir. Kapalı salon toplantılarında veya 1 Mayıs dahil miting ve yürüyüşlerde TKP kortejini arayıp bulan ve katılan kitlelerin seçimlerde aynı oranda oy vermemesi üzerine düşünmek gerekiyor. 31 Mart seçimlerinin özel durumu bence TKP'ye oy verilmesi için uygun koşullar içerse de bence tam aksine ''AKP'nin geriletilmesi'' düşüncesini daha öncelikli bir hale getirecektir.

Umarım 31 Mart seçimlerinin sonuçları üzerinde sağlıklı analizler yapılır ve kamuoyuna da açıklanır. Koşulların bu kadar uygun olduğu ama buna rağmen, solun toplumsal alanda bu kadar etkisiz ve karşılıksız kaldığı bir ülke var mıdır; açıkçası hiç sanmıyorum!

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]