Her dönemin meşhur sözü çiftçiye bakılmıyor. Çiftçi aç. Çiftçi şöyle çiftçi böyle. 
Piyasaya bakıyorum çılgınca konuların  başında çiftçi geliyor. Her sene koşulsuz şartsız faizsiz kredi alabilen çiftçiler. Mazotu 3.20 liraya alan çiftçiler , Yerli tohum üretmek yerine israil tohumu kullanan çiftçiler. Almadıkları yerli tohumlar depolarda yıllardır bekliyor.

Sürekli mazot indiriminden bahseden çiftçiler 3.20 kuruştan mazot alıp deponu dolduruyorsun.Benim asgari ücretli çalışanım 6.00 liradan mazot alıyor. 

Her sene koşulsuz şartsız faizsiz kredi alıyorsun. Benim asgari ücretlim bankaya gittiğinde kefil isteniyor kefil istenmediğinde de 10.000 TL kredi çekiyorsa geri ödemesi 15.000 TL'yi buluyor.


Her üreticinin bir kooperatifi var toplanıyor mahsul bekliyor kooperatif deposunda oradan aracıya satılıyor. En yüksek fiyat verene satıyorsun sonra patates 10 lira soğan 10 lira patlıcan 15 lira domates 9 lira oluyor. Sen bu millete pahalı mal yedirmek için uğraşıyorsun.Ben çok kazanayım diye halka pahalı malı yediriyorsun.


Açıyorum youtube'de kanal açmış her sene traktör alıyorum diye video çekiyor. Benim asgari ücretlim araba alsa yakıt koyamıyor.Her sene araç alamıyor sen açsın.
Dükkanıma geliyor hiç yoksa 20 tane çiftçi. Bölgenin tanınmış adamları. Kapısında hiç yoksa 2 tane binek aracı hiç yoksa 2 traktörü var. İşçi arıyor fıldır fıldır. Günlük 30 40 liraya çalıştıracak. 


Bu hafta itibariyle gariban alsın diye kurulan tanzim satış noktalarını eleştiriyor.Ben malımı depoya çektim nasılsa bitecek bu tanzim satışı o zaman fiyatı göreceksiniz diyor. Bunu söyleyen aç olan çiftçi...


Kış geldi nakliye piyasası durgun. Sebze meyve sarmaya gelen kamyon ve tırlar yükleyecek mal arıyor. 2.500 liraya yazılan antalya - ankara arası nakliye fiyatları 1.400 liraya çekilmiş. 490 km yol 200 litre mazot yaksa araç 200x6.00= 1.200 tl mazota çalışıyor tırcı kamyoncu.


Bugün de çıkmış bir partinin temsilcisi tarladaki ateş sönmeden mutfaktaki sönmez diyor. Hadi bir kez dürüst olmayı deneyelim. Tüm sülalene verilen pasaportlardan vazgeç, 300.000 tl 'ye kadar olan telefon faturanın devlet tarafından ödenmesinden vazgeç.Aylık aldığın vekil maaşından vazgeç. Mecliste 5 liraya yediğin 4 çeşit yemekten vazgeç. Sana tahsis edilmiş odandan , altına verilmiş makam aracından , 0 vergi ile aldığın son model aracından vazgeç. Halkın arasına in. 
Seçimden seçime kapı çal oy iste. Her seçim çiftçi aç de. 


Asgari ücret az benim belediyelerimde asgari ücret 2.500 lira de ama maaş ödemeleriniz seçimden sonra kaybedersem sizinde paranız gider diye tehdit et.  3 ayı geçkindir maaş ödeme.


Lojistik firmanda çalışan tır sürücülerine asgari ücretten fazlasını verme.(Trafik cezasını , kazasını sürücüye ödet)


Ama gariban gidip belediyenin sınırlarında kurulmuş tanzim çadırından 8 liraya pazardan almak yerine 3 liraya domates aldı diye tarladaki ateşi söndürmeden mutfaktaki sönmez de. Amacınız mutfaktaki ocak sönsün yemek pişmesin aç kalsın millet ki oy toplayalım.

Çıkarın maskelerinizi efendiler. Altındakileri biz zaten görüyoruz.

 
Söylediğiniz lafların açıklamalarını da yapayım.

Seçimden sonra dolar 8.00 TL olacak diyorsun.

Yani banka hesabındaki doların değer kazanacak.

Çiftçi aç diyorsun. 

Toptancı halindeki kabzımal tanıdığın halkı kazıklayamayacak 8 liraya domates satılsın diye mal depolayamayacak.

Trafik cezaları arttı diyorsun. Millet soyuluyor diyorsun

Hiç bir yakının trafik cezası ödemiyor. Tuning işi yapan tanıdıkların modifiye malzemesi satamıyor. 


NOT: Bu yazı siyasi görüş sorgulamadan gerçeklerin yazıldığı bir yazıdır.