Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

Dün 1 Mayıs'tı ve bir kez daha anladım: Türkiye devriminin öncü partisi TKP'dir; TKP Türkiye sosyalist hareketinin omurgasıdır. Sosyalizme destek vermek herşeyden önce TKP'ye destek vermek, omuz vermekten geçtiğine inanıyorum.
Resim Ekleme
Türkiye'de sosyalist olmak, bilimsel sosyalizmi rehber edinmek herşeyden önce TKP'yle ilişkili olmaktan,orada örgütlenmek ve mücadele etmekten geçiyor. Eleştirilerim de oluyor, zaman zaman bana pek de doğru gelmeyen siyasi kararları eleştiriyorum, ancak bu eleştirilerin İÇERDEN eleştiri olduklarını sanıyorum. Öyle de değerlendirilmeli. Ama dün, Bakırköy'de bir kez daha gördüm ki, gerçekten de Türkiye sosyalizminin   öncüğüne TKP yerleşmiştir.

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan'ın 1 Mayıs mesajını araya sıkıştıralım, sonrasında bu konuya devam ederiz.

''Hoş geldiniz!

İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma gününde tüm emekçi kardeşlerimize selamlarımızı gönderiyoruz. 1 Mayıs’ı bir bayram coşkusuyla kutlayacağımız bir ülke mutlaka yaratacağız. İşçilerin ekmeğine, özgürlüğüne, kıdem tazminatına, emekliliğine göz diken emek hırsızlarının, uluslararası tekellerin saltanatı mutlaka bitecek. Türkiye’de her gün daha fazla kişi bu sömürü düzeninin karşısına dikilmek gerektiğini anlıyor. Anlıyor ve gereğini yapıyor. Gereği boyun eğmemektir, örgütlenmektir, mücadele etmektir. Patronlar, onların siyasi iktidarı, emperyalistler, yobazlar ülkemizi kararttıkça, biz aydınlığı, umudu çoğaltıyoruz. Onlar kaybedecek, emekçi halkımız kazanacak.

Bugün ülkenin dört bir yanında Türkiye Komünist Partisi saflarında 1 Mayıs miting ve yürüyüşüne katılan tüm emekçileri, dostlarımızı, partili arkadaşlarımızı Merkez Komitesi adına sevgiyle kucaklıyorum.   Arkadaşının sırtına koyarak doldurduğu form ile TKP üyeliğine başvuran, miting biter bitmez parti bürolarına gelip “başvurumu bugün, 1 Mayıs’ta yapmak istiyorum” diyen yüzlerce yeni yoldaşımıza “hoş geldiniz” diyoruz. Onlarla TKP daha güçlü olacak, mutlaka kazanacağız.''

Resim Ekleme

Resim Ekleme

melnur  |  Cvp:
Cevap: 1
30.06.2019- 19:00

23 Haziran kararını hiç desteklemedim, bu konuda olabildiğince de eleştirdim. Ne var ki, ''boykot değil sandığa gitmeme'' kararını eleştirmiş olmam, eleştiriyor olmam, TKP'nin bu ülkede sosyalizmin omurgası olduğu gerçeğini yadsıdığım anlamına gelmemeli.   Başlıkta da söylediğim gibi Türkiye sosyalizminin omurgası TKP'dir. Özellikle AKP'nin iktidara gelmesiyle gündemden hiç düşmeyen ve Kürt hareketinin de desteğiyle sağlı sollu liberallerin desteğini alan demokrasi ve özgürlük çığırtkanlığı AKP'nin öncülüğünü de kabul etme çılgınlığına kadar vardırılmış ve o dönemde abartmıyorum, sadece TKP bu sürecin AKP gericiliğinin devlete yerleşmesinden başka bir işe yaramayacağını öngörebilmiştir. Ayrıca,   bu süreçte TKP dışındaki sol tarafından sosyalist mücadele bir yana bırakılmış, solculuğun Kürt hareketine destekten, kuyrukçuluktan, biat etmekten geçtiği yolunda bir algı yaratılmış, hiç unutmuyorum, EMEP ve SDP'nin genel başkanlarının da katıldığı bir CNNtürk tartışma programında TKP'nin sözcüsü K.Okuyan'a ''önce demokrasi ve özgürlük'' mealinde nutuklar çekilirken parti hemen her konuda yalnız bırakılmış, yılmamış ve ısrarla ''önce sosyalizm'' diyebilmiştir. TKP o günlerden bu günlere o bağımsız sosyalist çizgisini koruyarak gelmiş, sosyalist solun en birikimli ve en ''kalabalık'' partisi haline gelebilmiş, ısrarla örgürlenme çağrı ve çabalarıyla da sosyalist solun omurgası olma yolunda çabalarını sürdürmüştür.

( Bana göre eksikleri de var, zaman içinde bunlar da çözülecektir kuşkusuz. Dilimiz döndüğünce de bu konularda ''içerden'' eleştirilerimizi sürdüreceğiz. Ama bir kere daha altını çizmekte yarar var: Türkiye sosyalizminin omurgası TKP'dir, eminim zaman içinde sosyalist solda da, toplumsal alanda da bir çekim merkezi haline gelecektir.)

melnur  |  Cvp:
Cevap: 2
28.09.2019- 23:01

TKP'nin 2013'te göbekten ikiye bölünmesi parti yönetimini sol-sosyalist aydınların partiye katılımı konusunda daha bir seçici hale getirdi, diye düşünüyorum. Parti tabanında örgütlenme konusundaki çağrılar elbette önemli ama yeterli mi, pek sanmıyorum. Bence parti yönetimi ısrarla bu sosyalist aydınların da partiye katılımı konusunda bir siyasi tavır geliştirmeli ve bu konuda ısrarcı olmalıdır. Böyle bir katılım olmadan, irili ufaklı diğer partilerde bulunan veya daha önemlisi partisiz durumdaki sosyalist aydınları partiye kazandırmadan partinin kitlesellik kazanması yolunda bir sıçrama yapması pek mümkün değil, gibi geliyor bana.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]