Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Güncel Tartışma Konuları
melnur  |  Cvp:
Cevap: 9
09.05.2019- 04:36

''Tek çözüm boykot ve tek çözüm sosyalizm'' sloganını sürekli yineleyerek sosyalizme bir yol açtığımızı mı sanıyoruz, yoksa ülkenin tepesine oturmuş bir dinci gericiliği alt edeceğimizi mi? Boykot konusunu artık kapatmak gerekmiyor mu? Dün İlhan Cihaner açıkladı; CHP MYK'sında Cihaner dahil üç beş kişi bu konuyu gündeme getirmiş. Ama gündeme getirirken bile toplumsal muhalefetin herhangi bir bileşeninin boykota aykırı bir tavır sergilememesi gerektiği, boykotun başarıya ulaşabilmesinin koşulunun bu olduğunu da söyledi. Onun söylemediğini de biz söyleyelim; boykot 23 Haziran'da oy vermemek değildir. Böyle bir kapsama sıkıştırılamaz. Topumsal muhalefet bir süreklilik içinde AKP karşıtlığını meydanlara dökmek ve sonuç alınıncaya kadar da sürdürebilmektir. Sosyalist solun toplumsal alanda bu kadar güçsüz, Kılıçdaroğlu CHP'sinin   böyle bir eylemi sürdürebilecek iradeden yoksun, ve toplumsal muhalefet bileşenlerinin de o tür bir eylem karşısındaki güvenilmezliği boykot seçeneğinin gündemden düşürmüştür. Gereksiz bir ısrarın kafa karıştırmaktan öte bir anlamı yok.

31 Mart sandık sonuçlarının Erdoğan tarafından kabul edilmeyişi 23 Haziran seçim sonuçlarının da aynı şekilde bir sonuç vereceği ihtimalinin olduğu anlamına gelmez. 23 Haziran'da sandıktan çıkacak bir muhalefeti Erdoğan yok sayamaz. Böyle bir eğilim toplumsal bir çatışmadan başka bir sonuç vermez. O   günün koşullarını ve neler olup biteceğini o gün anlayabiliriz. Bu gün için yapılması gereken şey, gereksiz ve yararsız bir boykot söylemiyle oyalanmak değil, sandıktan AKP ve Erdoğan muhalefetini çıkarmak olmalıdır.

 
Sonrası sonrasının işi.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 10
11.05.2019- 11:15

AKP 23 Haziran'da yenilmelidir.   31 Mart bu konuda çok büyük bir umut ve heyecan yaratmıştır. Sola düşen bu coşku, heyecan ve umudu küçümsemek olmamalıdır. 23 Haziran kaybedilirse, 31 Mart kazancı boşa gitmeyecek mi? sorusu haklı bir soru olmakla birlikte şu an için yararsız bir soru haline gelmiştir. Artık yapılacak bir şey yoktur. 31 Mart öncesi ve sonrasında dönen ve döndürülen onca dolaplara rağmen hala ''mağdurluk'' edebiyatıyla seçim propagandasına başlayan Binali Yıldırım ve Erdoğan   sandıktan çıkamamalıdır.

Sadece bu tavrın mide bulandırıcılığı bile etkin bir AKP karşıtlığını pratiğe dökmemiz gerektiğini göstermiyor mu?


Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]