Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Güncel Tartışma Konuları
melnur  |  Cvp:
Cevap: 97
27.07.2021- 00:41

Temmuz ayının başında henüz toplum yeterince aşı yoluyla korunaklı bir hale gelmeden normalleşme kararı alınmıştı. Turizm sezonu kaybedilmemek isteniyordu ve ayrıca hızlı bir aşılama yöntemiyle de olası olumsuzluklardan sıyrılabileceği hesap ediliyordu. Olmadı. Turizmin getirisi ne oldu ayrı bir konu ama, normalleşme kararının alındığı günlerdeki vaka sayısı   sekiz binlerden 5binlere doğru gerilerken bugünlerde tekrar 14 binlerin üzerine çıktı. Sağlık Bakanı kendi söylüyor; daha da artacağını söylüyor ve bu konudaki kaygılarını dile getiriyor. Ağustos ayında da günlük vaka eğiliminin bu yönde olacağı çok açık. Eylül ayına yeni bir pik dalgasıyla gireceğimiz de belli. Sonra?

Sonrası muhtemelen yine yasaklarla yüz yüze geleceğiz. Bu siyasi iktidarın bilimle, bilim insanlarıyla arası yok. Tek adam her şeyi biliyor ve her şeye de karar veriyor. Ve sonuç, çoğu kez olduğu gibi yine fiyasko. Dört tane maskeyi dağıtamamıştık, 80 milyonu iki doz aşıyla mı korunaklı hale getireceğiz. Kaldı ki, iki doz sinovacın da Delta varyantı karşısında çok etkili olmadığını ve üçüncü doz olarak Biontech'in vurulmasını gerektiğini söylüyorlar. Nasıl olacak, ne yapılacak, koca bir soru işareti...

Biz yine kendi önlemlerimizi kendimiz alacağız. Mutlaka aşı olacak, bu konuda gereken titizlik gösterilecek ve ayrıca maske, mesafe ve temizlik konusunda da dikkatli olacağız. Kalabalıklardan ve kapalı alanlardan kaçınmak ve zorunlu olmadıkça buralardan uzak durmayı da önemsemek gerekiyor.

Bu salgının gerçekten şakası yok.
Delta varyantıyla uğraşmaya hazırlanırken şimdi de İngiltere'de yeni bir varyantın ortaya çıktığı haberleri geliyor

Uzun süreceği, hayatımızdan çok uzun bir zaman çıkmayacağı belli...
Salgınla yaşamaya alışmak zorundayız, bu yüzden...
Alışmak zorundayız.

Ama bu ülkede alışmamak zorunda olduklarımızı da hiç unutmayalım.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 98
28.07.2021- 03:28

Günlük vaka sayıları kaygı verici bir şekilde artışına devam ediyor. Bir önceki gün 16 bin seviyelerindeydi, dün 20 binlere dayandı. Bugün muhtemelen bu sayıyı da geçecektir. Salgın, ülkemizde delta varyantı sayesinde tekrar başa sardı. Ağustos'u da böyle geçireceklerdir, ve Eylül ayı ile birlikte yeniden kısıtlamalar, yasaklar, zorluklar ve kabusa dönen günleri yaşamaya başlarız.

Geçenlerde Taksim İstiklal'de, dün Güngören taraflarındaydım. İnsanlar da bu normal olmayan ''normal''e alışmışlar. Mesafe zaten yoktu, temizlik var mı bilemem ama maske konusunda iyice boşlamışlar. Özellikle toplu taşıma araçlarında insanlar dip dibe seyahat etmeye başlamışlar. Görüntü eskileri aratmıyor. Sanki salgın diye bir şey yok. Sanki insanlar hastalanmıyor, salgın bir tehdit aracı değil...

Hiç kuşku duymuyorum, her konuda olduğu gibi yönetemiyorlar, olguyu bir kenara bırakmışlar, algıyla uğraşıp duruyorlar. Aldıkları kararların bilimsel hiçbir yanı yok. Kısaca bu covid sürecinde halkımız kendisiyle baş başa. Ne önlem alabiliyorsa o. Aşı mutlaka olabilmeli, mesafe, temizlik ve maske konusunu ise hiç sektirmemeli. Dua edecekse de sonrasında etmeli. Bu salgının hiç şakası yok. Emperyal kapitalizm bu konuda gerçekten çaresiz.


melnur  |  Cvp:
Cevap: 99
29.07.2021- 02:52

Bakanlığın açıkladığı günlük vaka sayısı dün 22 bin 291 olmuş. Gerçekten de kaygı verici bir eğilim. Yetersiz aşılamayla birlikte normalleşme adımlarının atılması en önemli yanlıştı. Atıldı, ceremesini çekiyoruz. Böyle de kalmayacak, geri bir adım atmazsak, önlemlerini acil olarak almazsak bu vaka sayılarındaki artış daha da artacak. Bir yıl boyunca kısıtlamalar ve yasaklarla birlikte geriletilen salgın, yeniden toplumsal hayatımıza giriyor, daha bulaşıcı, daha ölümcül olarak... Ve belki de turizm sezonunun bitmesiyle birlikte   o kısıtlamalarla ve yasaklarla dolu   hayata yeniden dönmek zorunda kalacağız.

Aşı olacağız; aşılama sürecini hızlandıracağız, ''60 milyon aşı yaptık'' diye gereksiz bir övünmeye kalkışmayacağız, toplum aldatılmayacak, tek doz aşının yeni varyantlara karşı hemen hemen hiçbir etkisi yok. İki doz aşı insanlarımıza vurulacak, bu süreç hızlandırılacak ve sonunda üçüncü gerekiyorsa dördüncü doz aşı mutlaka vurulacak. Başka çaresi yok. Bu salgın konusunda toplumsal bağışıklığı oluşturabilmenin yolu hızlı bir aşılama sürecinden geçiyor. Topumun yüzde 70-80'i en az iki doz aşı olmadan normal bir hayatımız olamaz. Mümkün değil. İki doz Sinovac aşısı bile bu yeni varyant (delta) karşısında çaresizken ve üstüne bir üçüncü doz   Biontech gerekiyorken yanlış yunluş, saçma sapan kararlar aldık ve bu yanlışlıkta halen ısrar ediyoruz!

melnur  |  Cvp:
Cevap: 100
05.08.2021- 04:35

Ülkede iyi giden, uyarında giden bir şey yok ki...Daha bir ay önce beş binin altına düşen günlük vaka sayısı yeniden tırmanışa geçti ve 25 binin üzerine çıktı. Turizm sezonunda kasaya girecek parayı insan sağlığına yeğleyen bir siyasi anlayış eminim bu durumun sorumluluğunu da üzerine almayacak ve yine toplumu, halkı suçlamayı sürdürecektir.

Çözüm baştan beri belli. AŞI. Sadece aşı. Toplumun asgari yüzde yetmişini, yüzde seksenini aşılamadan ve bu yolla toplumsal bir korunma duvarı yaratmadan normalleşme adımlarını atmanın bir büyük yanlışlık ve bir büyük risk olduğu zaten belliydi. Şimdi o süreci yaşıyoruz. Üstelik covid'in yeni delta varyantı bir öncekilerden çok daha bulaşıcı ve hatta öldürücü.

Aman dikkat!
Bulabildiğimiz her aşı, Sinovac, Biontech, tercih sorunu da yaşamadan ikinci, üçüncü dozları mutlaka olalım.
Ve ayrıca, her zamanki gibi maske, mesafe ve hijyene özen de göstererek...
Bu günleri bir şekilde aşmaya çalışacağız...

melnur  |  Cvp:
Cevap: 101
19.08.2021- 00:33

Önce yangın girdi araya sonra Karadeniz'deki sel baskınları. Her doğal afet bir yığın felaketle birlikte geliyor, bir yığın can yakıcı sorunu da beraberinde getiriyor ve pek çok canımızı yitirmek durumunda kalıyoruz. Doğal afetlere hazırlık ve önlem alma konusunda ve afet sırasındaki devlet refleksi bakımından sanki sıradan bir muz cumhuriyeti gibiyiz. Belki daha da geri... Yaz sıcaklıklarında yaygın bir orman yangını tehlikesiyle karşı karşıyayız ama yangın uçağımız yok. THK'nin uçaklarının uçmaması ve yangınlara müdahale etmemesi için hemen her şeyi de yapmaktan kaçınmıyoruz. Akıl alır gibi değil. Orman yangınlarında böyle de Karadeniz'de meydana gelen seller konusunda farklı bir yaklaşım mı var? 50 m.lik dere yatağını 15.'ye düşürüp gerisini betonla dolduran bir devlet aklı sonradan olabilecekleri nasıl öngörebilir ki? Resmi rakamlarda 78 can kaybı var, onlarca kayıp da cabası...

Covid 19'da da durum hiç farklı değil. Önce orman yangınları sonra sel felaketi salgın konusunu bir ölçüde geriye itti ama gelinen nokta günlük vaka sayısında 20binlerde, ölüm sayısında ise 160-200 aralığındayız. Kısaca durumun pek iyi olmadığı söylenebilir. Bilim kurulundan bir prof.un açıklaması da bir hayli ürpertici...Sinovac aşısının Delta varyantında pek etkili olmadığını ve hastaneye yatan hastalarda iki doz sinovak aşısı yaptıranların da bulunduğunu söylemesi pek iç açıcı değil. Bugüne kadar iki doz sinovac olanların bile yeni varyantlardaki etkisizliği bu salgın konusunda yeniden başa sardığımız anlamına gelmiyor mu?

Biontech bir an önce devreye sokulmalı ve yaş gruplarını da kategorize etmeye çalışmadan toplumun aşı yoluyla korunaklığı sağlanmalıdır. Türkiye'de cumhuriyet bu konularda gerekli olan altyapıyı sağlamıştır. Bu konuda hiçbir eksiğimiz yok. Günlük aşı rakamında milyonlara ulaşmanın mümkün olduğunu uzmanlar açıklıyorlar. O zaman ne bekleniyor, neden bu konuda gerekli olan adımlar atılmaz. Bu kadar mı beceriksiz ve yetersizlik içindeyiz? Oraya buraya milyonlarca dolar nakit yardım yapabiliyor, bununla da öğünüyoruz ama iş ülke içindeki yığınlara, emekçilere geldiğinde iban göndermeye çalışıyoruz.

Bir kez daha, Türkiye iyi yönetilemiyor. ''İyi''si fazla, Türkiye yönetilemiyor ve çok uzun zamandır böyle.

Aklımızda tutalım.
Ve zamanı geldiğinde bütün bu beceriksizliklerin ve sınıfsal tercihlerin hesabını   da (sandıkta) mutlaka soralım.

Mutlaka.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 102
27.08.2021- 07:15

Günlük vaka sayısı bir türlü 20 binin altına düşmüyor; ölüm sayısı ise bir gün önce 217 idi, dün 257'ye sıçradı. İstanbul için konuşulacaksa benim gördüğüm, özellikle maske konusunda halkımızın bu kurala uyduğudur. Toplu taşımalarda mesafe konusunu korumak pek mümkün değil, omuyor ama maske konusunda hemen herkes oldukça duyarlı. Burun deliklerini dışarıda bırakacak şekilde maske takanlara dahi anında uyarı geliyor. Kısaca halkımızın kendi elinde olan koruyucu önlemlere uyduğunu söyleyebiliriz, ama günlük vaka sayısında arzulanan düşme olmuyorsa bunun nedeni aşı. Evet aşı konusundaki yetersizlikler corona salgınının istenen düzeye düşmesini, minimalize olmasını önlüyor. Salgın toplum için hala büyük bir risk.

Daha önce de söylenmişti, bilim insanları da bu konuda uyarılarını sürdürüyorlar. Siyasal iktidar salgın konusunu değil de algı konusunu yönlendirmeye çalışıyor. Sağlık bakanının aşı konusunda söyledikleri yaşanan gerçeklikten uzak. Toplumun salgın konusunda bir koruma şemsiyesi yaratabilmesinin yolu en az yüzde sekseninin aşılanmış olmasına bağlı. Bu yüzdenin çok uzağındayız oysa. Bilim insanlarının verdiği sayı yüzde ellinin altında. Yavaş gidiyoruz, nedeni şu ya da bu, ama gerçekten yavaş gidiyoruz ve bu arada insanlarımız yaşamlarını yitirmeye devam ediyorlar.

Bir de şu aşı karşıtlığı meselesi var. Biraz önce bir haber kanalında okudum, AKİT yazarı, gerici A. Dilipak önderliğinde bir protesto mitingi de düzenlenecekmiş. Ne kadarı doğru bilemiyorum ama akıl alır gibi değil. Özgürlüğü savunmak bu kadar mı ayaklara düştü? Böyle bir şey olabilir mi? Bir insanın böyle bir konuda, toplum sağlığını ilgilendiren böyle bir konuda ''istediğini yapması'' gibi bir özgürlük alanı olabilir mi? İnsanlar ölüyorsa, salgın toplumun sağlığını ve özgürlüğünü tehit ediyorsa, korunma çaresi olarak da sadece aşı gibi bir önlem varsa kişinin ''ben aşı olmam'' kararını verebilmesi, ona   böyle bir ''hak'' tanınması söz konusu olabilir mi? Toplumun çıkarları için bireyin özgürlüünde belirli kısıtlamalar gerçekleştirmek gerçeğine ne oldu?

Aşılanma hızlanmalı ve artık şu yaş gruplarını da kategorize etme çabasından vazgeçilmeli. Salgın belasından kurtulabilme konusunda bir sıçrama yapılacaksa toplumun tamamının asgari yüzde 80'inin aşılanma dozlarının tamamlanması gerekmekte. Siyasal iradeye düşen görev de öncelikle ve ivedilikle bunu gerçekleştirebilmek ve gereksiz, saçma bir liberal sapkınlığa da prim vermemektir.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 103
02.09.2021- 01:04

Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı veriler endişe verici olmaya devam ediyor. Dünkü verilere göre   290 ölüm ve 23 bin 946 yeni vaka gerçekleşmiş. Vaka sayısı bir türlü aşağı çekilemiyor; ölüm sayısı ise giderek yine artıyor. 300 sınırına geldik ve neredeyse yine her gün bir uçak düşüyor.

Ne garip değil mi, ne kadar da kanıksar olduk!



melnur  |  Cvp:
Cevap: 104
03.09.2021- 03:34

Dünkü bakanlık açıklamasına göre değişen pek bir şey yok. Hayatını yitirenlerin sayısı 283, günlük vaka sayısı ise 23.496. Bakanlık 18 yaş üstü iki doz aşılama oranını yüzde 60 olarak açıkladı. Neden 18 yaş üstü, neden toplumun tamamının aşılama oranı değil?

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]