Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Güncel Tartışma Konuları

Bu ülkenin yetiştirdiği büyük devrimci Mustafa Kemal Atatürk'ü ölümünün 82. yılında - bir kez daha- sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Resim Ekleme

Yıldızlar yoldaşı olsun...

melnur  |  Cvp:
Cevap: 1
10.11.2020- 06:07

''Devrim, vadesi dolanın yerine yeni bir hayat kuran büyük toplumsal dönüşümlerdir.

Yüz yıl kadar önce Anadolu’da bir büyük devrime imza atanlara, Mustafa Kemal’e saygıyla… ''


https://sol.org.tr/yazar/nutuk-neden-soysuzla-basladi-18892

melnur  |  Cvp:
Cevap: 2
10.11.2021- 02:18




Resim Ekleme
''İki sarhoş''tan biri dense de...
Yalnız adamdı.
Devrimciydi.
Devrimci bir cumhuriyet kurdu.
Bu toprakların makus talihini değiştirdi.

Sevgi ve saygıyla...

Resim Ekleme

melnur  |  Cvp:
Cevap: 3
11.11.2021- 08:24

Dün 10 Kasım'dı. Memleketin her yanında Atatürk anıldı. Bu anmayı önemsiyorum. Tıpkı 23 Nisan'ı, 19 Mayıs'ı, 30 Ağustos ve 29 Ekim'i önemsediğim gibi. Bu ülkede bir MİLLİ MÜCADELE yaşandı. Öncesi de vardı, imparatorluğu köhnemiş kurum ve ilişkilerini yenilemekten yana kişi ve ilerleme adımları da atılmak istenmiş, başarılı olunmuş, ya da olunamamıştır. Ama 1908'den itibaren bu ilerleme çabaları çok daha örgütlü ve somut bir mücadeleye dönüşmüş, Anadoluda bir bağımsızlık ateşi tutuşturulmuş, bir direnç ortaya çıkarılmış, bu direnç örgütlü hale getirilmiş ve sonuçta Mustafa Kemal'in öncülüğünde emperyalizm yenilgiye uğratılarak bu topraklarda devrimci bir cumhuriyetin kurulması sağlanmıştır.

Kemal Okuyan bu tarihsel dönüşümü, bu tarihsel sıçrama konusunda şunları söylüyor: '' Türkiye’nin kritik bir kesitinde, önemli dönüşümlere önderlik eden bir tarihsel kişiye ilişkin suskunluğa gömülecek değildik herhalde. 1919’le birlikte Türkiye’de burjuva devrim sürecinin en anlamlı etabına tanık olundu. Bir önceki 1908 etabı hem Jön Türk hareketinin ileri gelenlerinin tutarsızlıkları hem iç ve dış koşullar hem de emperyalist ülkelerin sistemli çabalarıyla büyük bir trajediye evrilmişti. Birinci Dünya Savaşı’nın yıkıcı etkisi ve ardından gelen işgal koşullarında, Tanzimat aydınlarından Genç Osmanlılara, Jön Türklerden İttihatçılara, bütün bir devrimci birikimin heba olması söz konusu olabilirdi. Anadolu’daki direniş kuşkusuz bu birikimden yararlandı ve başarıya ulaştı. Mustafa Kemal’in buradaki rolü için çok şey söylenebilir ama ben en fazla Osmanlı İmparatorluğu’nun ideolojik ve kurumsal mirasından uzak durmasını önemsiyorum.''

Bir sosyalistin 1908 ve 1919 tarihleriyle sembolleşen bir mücadele sürecini ve bu mücadeleyi örgütleyen devrimcileri yorumlama perspektifi bu olmalıdır. Doğrusu budur ve tarihsel süreç boyunca bu coğrafyadaki ilerlemeci adımları ete kemiğe büründüren Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki devrimci kadroları hemen her uğrakta anmayı görev kabul eden sosyalistlerin yakın tarihimizi değerlendiriş ve yorumlayış biçimi bu tarihselci yaklaşımları nedeniyledir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu toprakların yetiştirdiği tartışmasız en önemli ve en saygı duyulması gereken önderidir ve sosyalistler açısından da saygı duyulması gereken bir devrimcidir. Kemal Okuyan aynı yazısında bu konuda şunları ekliyor:

''Zorunluluğun kavranması... Bunu herkesin kavradığı düşünülmüyor herhalde. Dikkatle bakıldığında Mustafa Kemal’in İstanbul hükümetinin Milli Mücadele’yle ilişkilenmesinin bütün kanallarını kapattığını görürüz. İngilizlerin himayesindeki Saray’ın Anadolu’da hareketin dostu olmadığı da ortada. Benim asıl üzerinde durduğum, Mustafa Kemal’in direnişin birçok aktöründen farklı olarak imparatorluğu bir biçimde yeniden ayağa kaldırma fikrine temelden karşı olmasıdır. İkinci sorunuzun yanıtıysa oldukça büyük önem taşıyor. Bugün Anadolu’daki hareketin “yabancı”ya karşı mücadeleye indirgenmesi için yürütülen çaba, dar anlamıyla AKP’nin Yeni-Osmanlıcı zihniyetine indirgenemez. 1919-1923 uğrağının devrimci içeriğinden kurtulmak bugün düzen siyasetinin bütün unsurlarının ortak arzusu. Şunu anlatmaya çalışıyorlar: Herkes işgale karşıydı, herkes elinden geleni yaptı, aradan Kemalistler sıyrıldı, otoritelerini kurdular, kendi iktidarlarını pekiştirdiler. Bu gerçeğin ters yüz edilmesidir. Bir kere herkesin işgale karşı olduğu doğru değil. Kuşkusuz Saray da rahatsızdır, koskoca mazisi olan İmparatorluğu temsil ediyorsun, en işbirlikçi kafa bile fırsatını bulsa, yabancıların himayesinde iktidarda kalmak istemez. Ancak o dönem bir iç mücadele, deyim yerindeyse iç savaş yaşanıyor. Burada taraflardan biri işgalcilerin yardımını alıyor. Bu iç savaş yalnızca işgalle ilgili değil. Köhnemiş kurumların yıkılması, yerine yenilerinin kurulması…''

Mustafa Kemal'in önemsenmesi ve saygı duyulması gereken bir lider olarak niteleyen çevrelere karşı düşmanca bir yaklaşım gösterilmesi, ilginçtir, sadece her dönemin gericileri ve liberalleri tarafından yapılmamıştır, özellikle yakın dönemde, verili koşulların yarattığı iklimin de etkisiyle kendisini solcu, sosyalist ve dahi enternasyonalist olarak niteleyen kesimlerce de sürdürülmüştür. Bir zihin savrulması yaşanmış, tarihsel bir gerçeklik ters yüz edilerek bu coğrafyanın   yaşadığı en ilerici ve devrimci dönem ve o dönemin önderleri konusunda   solun asla savunmaması gereken bir düşmanlık ortaya çıkarılmıştır. Doğru değildir, solun asla bulaşmaması gereken gerici ve liberal bir tayfanın dümen suyuna girmek demektir. Sosyalizmin tarihselci yaklaşıma uygun da değildir. Altını tekrar tekrar çizmeliyiz: Sosyalistler sınıfsal niteliği ne olursa olsun tarihi ilerletici ve hızlandırıcı tüm   devrimcilere saygı duyarlar. Saygı... Bu   nedenle yaşanmış bir devrimci dönemi, devrimci cumhuriyeti ve devrimci önderleri başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere saygıyla anmayan ve bir gerici gibi, bir liberal gibi benimseyip yorumlamaya çalışan kişi ve kurumların içine yuvarlandıkları çizginin savunulur bir yanı yoktur ve olamaz. Burjuva devrimlerini önemsizleştiren ve sınıfsal kökeni ne olursa olsun devrimci önderleri düşmanlaştırmaya çalışan bir siyasal anlayışın sol-sosyalist bir çizgide yer alabilmesinin de pek   mümkün olmadığını düşünüyorum.

Bu vesileyle   Mustafa Kemal Atatürk'ü 83. ölüm yıl dönümünde bir kez daha saygıyla anıyorum.

Not: Kemal Okuyan'ın SOLportal'daki ilgili yazısı için: https://haber.sol.org.tr/haber/soylesi-kemal-okuyanla-mustafa-kemal-uzerine-liberaller-cumhuriyetle-barisamaz-317995



melnur  |  Cvp:
Cevap: 4
13.11.2021- 09:36

29 Ekim ve 10 Kasım bağlamında ortaya çıkan tartışmalarda solun tavrının ne olması gerektiğini dilimiz döndüğünce yazıp çizmeye çalışıyoruz. Bir üstte de Kemal Okuyan'ın kimi yorumlarına değinerek Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığından bir solculuk çıkmayacağını söylemeye çalışmıştık. Bugün de Aydemir Güler SOLortal'daki yazısında bu konuya değinmiş. Aynen şunu söylüyor: ''... bütün açıklığıyla söyleyeyim, 29 Ekim-10 Kasım başlığında tarihin gerçeklerinden kaçarak solcu olunamaz. Kimi solcular geçmişte çeşitli momentlerde yanlış yapmış olabilirler, bu başka. İlericilik-gericilik saflaşmasında gericilik yakasına yerleşenlerse, sola istifalarını vermiş olurlar. Yanlış anlaşılmasın, birilerinin başkalarını soldan ihraç etmesinden söz etmiyorum. Kast ettiğim, daha ağırı, tarihin hükmüdür.''

Yanisi şu: Mustafa Kemal atatürk ve Cumhuriyet söz konusu olduğunda sağ siyasetin saflarında Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığı yapanlardan solcu, sosyalist çıkmaz. Böyle söylüyor ve ekliyor: benim yorumum değil, tarihin hükmü.

Ve sonra da:''Nedir tarihin hükmü?'' diye sorarak, devam ediyor: '' Kim bu istifacılarımız? Bu iki sorunun dışında bir üçüncü nokta olarak, TKP’nin yalnızca bugününe değil bütünsel tarihine yönelik ortaya atılan “Kemalistlik” suçlamasına da değinmek durumundayım.''

''Tarihin hükmü nesnel ilerlemenin toplumsal bilince yansımasıyla oluşur. Karşıdevrim dalgaları bu bilinci topa tutar. Örnek Latin alfabesine geçiş olsun. “Bir gecede cahilleştik” zırvalığı, öncesinde Rus, Fransız, İngiliz edebiyatı gibi devasa bir birikim olsaydı, hani üstünde durmaya değebilirdi. Üstelik Türkiye’de okuryazarlık neredeyse ihmal edilebilir düzeyde düşüktü… Latin alfabesi ile zorunlu temel eğitimin organize edilmesi çakışmıştır ve ortaya böyle böyle bir toplumsal bilinç çıkmıştır. Bu bilince göre “yeni alfabe geniş halk kitlelerinin yararınadır.” Nokta! Nesnel ilerleme de gerçektir, bunun yansısı da çok sağlam ve doğrudur. Tarihin hükmü bu. Bunu yıkmak için ne 12 Eylül’ün Türk-İslam sentezi, ne son yirmi yılın şeriatçılığı işe yaradı. ''

Aydemir Güler'in yazısının devamı için: https://haber.sol.org.tr/yazar/tarihten-kacmakla-olmuyor-318251

melnur  |  Cvp:
Cevap: 5
09.11.2022- 20:04

Sanal medyada güzel insanlar tarafından önemseniyor ve ''dolaştırılıyor''. ''Yarın erken kalkın dostlar bir devrimciyi selamlayacağız''.

Aynen öyle.

Resim Ekleme



Sevgi ve saygıyla...

melnur  |  Cvp:
Cevap: 6
10.11.2022- 05:51

Bugün 10 Kasım.
Bugün o büyük devrimcinin ölüm yıldönümü.
Sevgi ve saygıyla...

Resim Ekleme
Mustafa Kemal Atatürk'ün bu coğrafyaya doğmuş olmasının bu ülke için çok büyük bir şans olduğunu düşünüyorum. Devrimciydi, çok büyük bir devrimciydi. Kurtuluşu sağladıktan sonra bu büyük mücadeleyi yeterli görmemiş ve bu ülkeye tarihsel bir sıçratma yaşatmış,   cumhuriyeti armağan etmiştir. Gerçekleştirdiği devrimlerin birer üstyapı devrimleri olduğunu, Kemal Atatürk'ün bir burjuva devrimcisi olduğunu söyleyerek önemsizleştirmeye ve küçümsemeye çalışanlara hiç takılmamak gerek. Bu topraklarda solcu ve/veya sosyalist   olabilmenin yolu öncelikle bu büyük devrimcinin bu topraklara kazandırdıklarını sahiplenmekte yatmaktadır. Sahipleneceğiz ve aşacağız. Laik cumhuryeti sosyalist bir cumhuriyete eninde sonunda dönüştüreceğiz. Dönüştürülme mücadelesi verilmeden bu ülkenin laik bir cumhuriyet olarak ayakta kalması mümkün değildir. Çünkü bu topraklardaki ilerici olan her atılıma, her kazanıma ve her sıçramaya ve dolayısıyla Atatürk'e ve laik cumhuriyete düşmanlık etmek bu coğrafyada tarihsel bir süreklilik içermektedir. Bu tarihsel gerici damarı karşıya alabilmek her şeyden önce Atatürk ve yol arkadaşlarını, onların kurduğu cumhuriyeti sahiplenmekle mümkündür. Bu yüzden diyoruz, bu yüzden sürekli altını çizme gereği duyuyoruz: Mustafa Kemal Atatürk'ü, bu büyük devrimciyi anlamayan, saygı göstermeyen, bu topraklardaki tarihsel sıçramayı sahiplenmeyen herhangi birinin solcu, sosyalist olabilmesi mümkün değildir.

Resim Ekleme

Bir kez daha sevgi ve saygıyla.



melnur  |  Cvp:
Cevap: 7
09.11.2023- 01:31

Devrimciydi,
Devrimci bir cumhuriyet kurdu.
Bu toprakların makus talihini değiştirdi.

Resim Ekleme

Sabah erken kalkın dostlar, bir devrimciyi anacağız.



( Ayın dokuzuymuş bugün. Bir gün öncesinden başlamış olduk. Galatasaray mağlup olunca dağılıyor muyum ne? :)

melnur  |  Cvp:
Cevap: 8
10.11.2023- 06:20

Bugün 10 Kasım

Resim Ekleme
Sevgi ve saygıyla...

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]