Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Güncel Tartışma Konuları
04.02.2021- 08:20

Birkaç gündür medyadan izliyoruz. (Evet, sözcüğün tam anlamıyla izliyor, izlemekle yetiniyoruz.) Yerlerde sürükleniyorlar; gençler, kızlı erkekli siyasi iktidarın emniyet güçleri tarafından her türlü baskı ve şiddetle karşılaşıyorlar. Cumhurbaşkanı da açıklama yapmış, ''öğrenci misiniz, terörist mi?''

Herkesin boyun emesini bekliyorlar; özellikle eğitim alanında ''dindar ve kindar bir nesil yaratmak için'' gösterdikleri çabanın karşısında bir tepki gördüklerinde baskı ve şiddetin boyutu da, dozu da artıyor. Hiçbir şey görmüyor gözleri; kızlı erkekli çocuklarımıza duyulan bu büyük öfke sadece onlara yönelik de değil. Boyun eğmeyen, boyun eğdiremedikleri milyonlara, hepimize. ''Ya taraf olacaksınız, ya bitaraf'' diyorlar aslında. Baştan beri böyle. Anayasa referandumundan beri böyle.

Boğaziçi'ne bir ''rektör'' atanmış icumhurumuz öyle istiyor; anladığımız kadarıyla atanan kişinin hayali de öyleymiş. Öteden beri Boğaziçi'ne rektör olmak süslemiş hayallerini. Bilimsel niteliği, entelektüel düzeyi pek de uygun değilmiş, olamamış, o da çözümü AKP'li olmakta bulmuş. Sanırım önce vekillik konusunda bir hamle yapmış ama olamamış. AKP belki de vekil olabilmesi için gereken yeterlilikte görmemiş. Ama ne gam, şimdinin ''rektör''ü, eninde sonunda bir AKP'li olarak gereken ilgiyi göreceğinden emin, o uzun zaman hayallerini süsleyen göreve üstten bir atamayla getirilmiş. O artık atanmış bir rektör, Boğaziçi'nin rektörü. Ve ortalık yıkılırken, ülkenin pek çok yerlerinde protesto gösterileri gerçekleştirilirken ve o protestolarda öğrenciler yerlerde sürüklenirken, gözaltına alınırken, o çok istediği oyuncağına sahip olmuş ''artık benim kimseye vermem'' der gibi, ''istifayı düşünmüyorum'' diyor. Belki de ''ben getirdim seni oraya, sen istifa edemezsin'' deniliyordur. O kadarını bilemem!

Boğaziçili öğretim görevlileri istemediklerini, böyle kayyum tipinde bir rektörle çalışamayacaklarını açıklıyorlar. Öğrenciler, sadece Boğaziçi öğrencileri değil, boyun eğmemeyi çağdaş olabilmenin temel unsuru olarak gören aydınlık ruhlu gençlerimiz de yılmadan direniyorlar. Üniversitelerin tıpkı belediyeler gibi kayyumla yönetilmesi yönündeki çabaların karşısına dikiliyorlar. Karanlık bir sürecin üniversitelere yansımasına tepki gösteriyorlar. Üzülmemek mümkün değil onların yerlerde sürünmesine, ters kelepçe ile karga tulumba otobüslere bindirilmesine ve gözaltı sürecine... Ülkenin bu hale gelmesine, getirilmesine üzülmemek mümkün mü?. Ama işte hepsi bu kadar da değil, her şey bu kadar da umutsuz değil. Diyalektik bu süreçte de işliyor. Pırıl pırıl, aydınlıktan, çağdaşlıktan yana gençlerimiz var. Direniyorlar; her türlü baskı, şiddet ve yıldırma çabasına karşı mücadele ediyorlar. Sadece onlar da değil, boyun eğmeyen, teslim olmayan milyonlar var böyle. Asla karanlığa boyun eğmeyecekler... Ve karanlıklar asla aydınlığı teslim alamayacak.

Asla!

melnur  |  Cvp:
Cevap: 1
06.02.2021- 04:42

Resim Ekleme
Face'te, instegram'da dolaşıyor bu kare. Dolaştıranlar, iyi de yapıyorlar. iki yüz civarında öğrencinin hepsi savcılık sorgusundan sonra serbest bırakılmış. Çok şükür terörist falan değillermiş!. Hem sonra bu gençlerin istisnasız yüzlerine bakıldığında bu güzelliklerden terörist falan çıkmayacağı belli olmuyor mu? Var olun çocuklar ve A.Kadir'in söylediği gibi ''çok olun çocuklar çok olun; yüzlerce, binlerce olun'' bu ülkenin de ve dünyanın da daha güzel olabilmesinin yolu sizlerin çokluğundan ve inanın o aydınlık gülümsemelerinizden geçiyor.
Biliyor musunuz, bu ülkeye ve bu ülke insanına o kadar anlamlı bir umut veriyorsunuz ve o kadar güzelsiniz ki...



Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]