CNNTürk'te yaşanmış olay, Cumhuriyet'in haber sitesinde okudum. https://www.cumhuriyet.com.tr/video/cnn-turkte-ortalik-karisti-hulki-cevizoglu-canli-yayini-terk-etti-1822566
HDP eski milletvekili Altan Tan, Güneydoğu'da özerklikten söz edip, Atatürk'lü yıllara eleştiri yöneltince Hulki Cevizoğlu tepki göstermiş ve programın sunucusu Ahmet Hakan'a dönüp ''terör propagandası yapıyor ve sizler de kuzu kuzu dinliyorsunuz'' diyerek tepki göstermiş ve sonra da stüdyoyu terketmiş.
Programı izlemedim. uzun zamandır Halk tv, Tele1 ve KRT dışında hiçbir televizyon kanalını da izlemiyorum. İlgili video'yu da izlemedim. Ama tahmin edebiliyorum. Tanıdığım kadarıyla Hulki Cevizoğlu'nun hem Atatürk'e yöneltilen eleştirilere ve hem de doğu ve Güneydoğu'daki özerklik isteklerine karşı tepki gösterebileceği önceden tahmin edilebilir. Aynı şekilde Altan Tan'ın da pek çok gerici/şeriatçı gibi yeri geldiğinde Atatürk eleştirilerinde bulunacağı ve Kürt sorununda demokrasi gevezelikleri altında özerklik ve hatta federasyon benzeri yapılanmaları savunabileceği tahmin edilebilir. Cevizoğlu programa katılmışsa bütün bunları öngörmeliydi. Belki başka şeyler de konuşulmuş ve Cevizoğlu'nun bam teline basılmıştır, bilmiyorum.
Şuraya gelmek istiyorum; bu ''terör propagandası'' suçlaması hayatımızdan bir türlü çıkmıyor. Her hakim karşısına çıkartılana da ''terör propagandası'' suçlaması yöneltiyor ve Kürt sorunuyla ilgili hemen her tartışmada beğenmediğimiz cümleler kuranlara en hafifinden ''terör propagandası yapıyorsun'' deyiveriyoruz. Ayrıca ''terörist'' de diyoruz, vatan haini de... Cevizoğlu'nun bu başlığa yansıyan sözleri kapsamında Altan Tan'ı terör propagandası yapmakla suçlamışsa bence yanlış yapmış. Bilinen Altan Tan'ın terörle bir ilişkisi olamaz. Silahlı bir yöntemi de sanırım benimsemiyordur. Hatta ayrılıkçı bir siyasetten de yana değildir. PKK'yi de savunacağını sanmıyorum. O zaman neden ''terör propagandası''?
AKP iktidarıyla birlikte içi boş demokrasi gevezeliklerinin siyasetin baş köşesine oturduğu dönemler oldu. İşin en trajik yanı bu gevezeliklerin AKP'yi demokrat bir aktör olarak yorumlamalarıydı. AKP demokrat bir aktördü, demokrasi başlığı altında her türlü ayrılıkçı siyasetler baş tacı ve ayrılığa karşı duran her siyaset de sosyal şoven, ulusalcı ve hatta neo-faşist olarak tanımlanırdı. Dönem öyle bir dönemdi. Birileri de o dönemde, hemen her gün enternasyonalist komünist(!) olmaları gereği sağdan soldan buldukları alıntılarla sözde UKKTH'yi savunur pozisyonda ateşin altını harlarlardı, ne yaptıklarının bile farkında olmadan... Evet öyle bir dönemdi ve Altan Tan da o dönemlerin bir demokrasi havarisiydi. Gericiliği, şeriatçılığı o dönemde açık açık konuşulurdu ama terörist, vatan haini, terör propagandası...-ilgisi yok!
Türkiye'de ayrılıkçı siyasetlerden yana olmamak, karşı olduğumuz her siyasi yaklaşımı terörle ilişkilendirmek ezberinden kurtulmalıyız. Yetmez, yasalarımızda bu tür ilişkileri de somut bir hale getirmeliyiz. Örnekse Selahattin Demirtaş yıllardır içeride ve daha bir iki gün önce bir başka davadan da hapis cezası aldı. Bu siyasi iklim değişmedikçe, değiştirilmedikçe dışarıya çıkacağını da sanmıyorum. Sanırım içeride olmasının temel nedeni yine bu terör propagandası. Seçimlerinden sonra HDP'nin bölgede kazandığı belediye başkanlarının tamamına yakının görevden alınması da yine terör ve terör örgütü suçlaması... Kolayımıza geliyor. Adamın kurduğu cümlelerin içinde Kürt kelimesi geçiyorsa ve yerleşik düşüncelere biraz aykırılık taşıyorsa hemen aynı suçlamalar... Terörist, vatan haini, terör propagandası...
Bu ülkeye barış gelmeli, insanlarımız şiddetten yoruldu, bıktı, usandı...
Elbette ki, yapılması gereken çok şey, gidilmesi gereken çok yol var.
Ama önce zihnimizdeki ezberlerden kurtulmak gerekmiyor mu?