Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Güncel Tartışma Konuları

Gergerlioğlu dün akşam evine gelen polisler tarafından gözaltına alındı. Görüntüleri izlemişsinizdir. Ne kadar rahatsız edici. Ama en kötüsü, en incitici ve yaralayıcı olanı, kaç yaşında olduğunu bilmediğim oğlunun attığı tweetler. ''Babamı götürüyorlar'' diyor, ''ayakkabısını bile giymesine müsaade etmiyorlar''...

Şu son birkaç gün içinde gerçekleşen olayları alt alta, üst üste koyun, ülkede yaşananın fotoğrafı ortaya çıkacaktır. Beceriksizliğin, hiçbir sorunu çözememenin ve içi boş saplantıların ülkeyi getirdiği nokta tek adam diktatörlüğü denilen rejimin çocuklarımıza, insanlarımıza dayattığı şiddettir. En küçük eleştiriye, protesto gösterilerine dayanamıyorlar. Yüzlerine ayna tutulmasını istemiyorlar. Şiddetin bu kadar orantısız olmasının nedeni bu. Gergerlioğlu'na yöneltilen şiddetin nedeni de bu. Tıpkı Boğaziçi protestolarında o genç kızımızın boğazına çöken kendini bilmez, yönünü kaybetmiş şiddet gibi..

Evet, ne hale geldik.
Ve nereye gidiyoruz böyle?

Gergerlioğlu aslında HDP'nin muhafazakar kanadından bir isim. Piyango ona vurmuş bu kez, beş yıl önce atılmış bir tweeti, alıp yayınladığı (retweet deniliyor sanırım) için ceza alması, tıpkı Berberoğlu olayında olduğu gibi anlamsız bir biçimde vekilliğinin düşürülmesi, ve tam on gün sonra, kurallara uyuluyormuş gibi, bir Cuma akşamı, paldır küldür gözaltına alınması, alınırken karşılaştığı uygulama artık bir rutine dönüştürülmüş durumda. Herkes gözaltına alınabilir. Herkese bir gerekçe bulunarak şiddet, baskı uygulanabilir. İşler kötüleştikçe, ekonomi, pandemi, dolar, döviz derken, eleştiri ve protestoların dozu arttıkça baskı, şiddet ve gözaltı da artarak sürecektir. Bizatihi AKP MHP ittifakıdır bu sürecin yürütücüsü ve sorumlusu... Altını tekrar tekrar çizelim, AKP MHP ittifakı, tek adam diktatörlüğü, saray rejimi...

Tam da böyle bir süreçte rahatsız edici bir süreç de işletime sokuldu. Ya da bana öyle geliyor, bilmiyorum. Bir yerlerden düğmeye basıldı sanki, ''tam sırası siz yaşanan sürece sınıfsal referanslar ekleyerek sermaye sınıfı üzerinde yoğunlaşın'' denildi. Böyle bir söylem, hiç beklenilmedik bir yerden sürekli pompalanmaya başlandı. Hani neredeyse ''saray rejimi değil, onların hiçbir kusur ve kabahatleri yok, kapitalizm tükendikçe baskı ve şiddeti arttırıyor'' diyecekler. Belki de diyorlardır, o tür yazıları gerçekten de sonuna kadar okuyamıyorum.

O görüntü gözümün önünden gitmiyor. Bir yerde bulursam buraya asacağım. Bir polisin eli 17-18 yaşlarında   protesto hakkını kullanan kızımızın boğazına sarılmış, sıkıyor. O polis değil, o emri veren polis şefi değil, insanımızı o hale getiren siyasi anlayış değil, hepsinin üzerinde saray rejimi değil...-sermaye sınıfı!

Ümraniye'de bulunan birkaç el bombasından sonra Ergenekon operasyonları başlatılmış ve sağlı sollu liberallerin büyük desteğiyle de genişletilmişti. Solun bir bölümü ikin ''yesinler birbirini'' modundaydı. Nasıl olsa ''hepsi bir''di. Söylendiğine göre devlet bağırsaklarını temizliyor, saha temizliği yapıyordu. O dönem bu yaklaşıma karşı çıkanlar ve haklı olarak AKP cemaat ortaklığı yerleşmeyi hedeflediği yerlerde boşaltma yapıyor diyebilenlerin şimdi benzer şekilde ''hepsi bir'' noktasına gelmeleri gerçekten anlaşılmaz. Tamam bu süreçte partiyi büyütmek, sosyalizme alan açmak hedefleniyor da, bu siyasetin o siyaset olduğunu nasıl ileri sürebiliyorsunuz? Bu siyasetle üç beş kişi kazanılacaksa, beş on kişi de yitirilecektir. Dahası bu siyasetin tıpkı İstanbul Belediye seçimlerinde görüldüğü gibi saray rejiminin değirmenine su taşımak anlamına geldiği apaçık bir gerçek değil mi?

Boğaziçi protestolarındaki zorbalık da, Gergerlioğlu'na yapılan muamelenin de, ekonomiyi bu kadar kötüleştiren iradenin ve pandemi sürecinde yaşanan beceriksizliğin de adı saray rejimidir. Tek adam diktatörlüğüdür. Sınıfsal referanslı çözümlemeler eğer bu yalın gerçeği zayıflatıyor, dahası ortadan kaldırıyor ve saray rejimine karşı somut bir pozisyon almayı içermiyorsa kendiliğinden şey olarak kalacak ve hiçbir anlamı da olmayacaktır. Dahası ülkeye ve sola da bir yararı olmayacaktır. Ama zararı?

Umarım   olmaz!

Umarım.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 1
17.04.2021- 13:41

Gündem o kadar hızlı değişiyor ki, Gergerlioğlu olayını unutuverdik. Araya neler girmedi ki, pandemi zaten hiç gündemden düşmüyordu, veriler ürkütücü tutukla boyutlara geldiğinde ilk sıraya oturdu. Sonra Montrö ve emekli amirallerin gözaltı olayı var. Bir hafta on gün bu olayı konuşurken, gözaltında tutulan emekli amiraller adli kontrol koşuluyla serbest bırakıldı, böyle de kalmadı, arkasından bir başka emekli amiral dalgası patladı, ev aramaları falan...

Bıkkınlık veriyor, yaşanan süreç insanı gerçekten bıktırıyor. Belki de rejimin bu tür ataklarının nedeni bu; bıktırmak, sorgulamamayı alışkanlığa dönüştürmek, gereksizliğine inandırmak... Gözdağı vermeyi hiç gündemden düşürmemek, çarenin çaresizlik olduğu duygusunu topluma yerleştirmek...

Gergerlioğlu yalnız değil; Kavala var, Demirtaş var ve belki onlar gibi onlarca, yüzlerce insan var. Özgürlüklerinden yoksun bırakılmış sevdiklerinden koparılmış! Korkunç bir şey bu. Bir siyasal anlayış öyle gerekli gördüğü için bir kısım insanları yaşamdan kopartıyor. ''Sermaye'' denilip geçilemez, geçilmemeli. Böyle bir yorum gerçeğin bütününü açıklamakta çok yetersiz kalır. İlle de cümlelerin içinde sınıfsal referans değinileri olacaksa ''sermayenin en gerici, en şiddet yanlısı kesimi'' denilebilir, ama rejimi ve rejimin temel unsurlarını göz ardı etmek kadar eksikli bir tanımlama olamaz.

Bu siyasi anlayışı sadece kimi insanlarımızın özgürlüklerinden yoksun hale getirilme sürecinde değil, hemen her konuda ekonomiden siyasete, hukuktan sağlığa kadar her başlıkta   görebilmek mümkün. Soyut bir demokrasi tanımlaması gereği, ''çevrenin merkeze oturması''nı çok matah bir şeymiş gibi topluma dayatanların demokrasinin bu biçimciliğinin ortaya çıkardığı sorunları sanırım görmüşlerdir. Şimdi de bir başka yanlış yürürlüğe sokuluyor gibi geliyor bana...

Hani nerdeyse ''Gergerlioğlu'nu AKP değil, rejim değil, sermaye göz altına aldı'' denilecek!




melnur  |  Cvp:
Cevap: 2
07.07.2021- 00:04

Ömer Faruk Gergerlioğlu tahliye edildi
Resim Ekleme

AYM'nin kararı sonrası HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun cezaevinden çıktığı bildirildi.

AYM'nin Gergerlioğlu'nun tutuklanmasına dair verdiği 'hak ihlali' kararı Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti. İnfazın durdurulması yönündeki talep kabul edilmişti.

https://haber.sol.org.tr/haber/omer-faruk-gergerlioglu-tahliye-edildi-308706

***

Ömer Faruk Gergerlioğlu'ndan tahliye sonrası açıklama

Resim Ekleme

Tahliye edilen HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, ' Bizim çıkmamız, partimize yönelik saldırıların biteceğinin işaretidir' dedi.

Anayasa Mahkemesi'nin 'hak ihlali' kararı sonrası tahliye edilen HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, partisinin genel merkezinde açıklamalarda bulundu.

Gergerlioğlu şöyle konuştu:

''Bu bizim zaferimiz değil, halkın zaferidir. Ben buradan Anayasa Mahkemesi'ne teşekkür ediyorum. Hızlı bir süreç işletti. Sonunda da 1 Temmuz'da karar verdi. Anayasa Mahkemesi'nin kararı çok net bir karardır. Oy birliği ile alınmıştır. Yargı süreçlerinin utanması lazım.

Haklı olduğumu biliyordum, şimdi daha da netleşti. Ben arabada polislere, hukuki süreçleri işleteceğim dediğimde 'bizi tehdit mi ediyorsun' dediler. 'Evet hukukla' tehdit ediyorum dedim.

Bizi boş yere 6 gün daha yatırdılar. 1 Temmuz itibari ile Anayasa Mahkemesi'nin net bir karar vermesine rağmen 6 gün daha bizi mağdur ettiler. Bilsinler ki biz çıktık. Bizim çıkmamız diğer arkadaşlarımızın çıkmasının habercisidir. Bizim çıkmamız, partimize yönelik saldırıların biteceğinin işaretidir. Benim içim, yüzüm gülüyor. Halkın da yüzü gülsün. Direne direne kazanacağız.''

https://haber.sol.org.tr/haber/omer-faruk-gergerlioglundan-tahliye-sonrasi-aciklama-308709

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]