Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Kürt Ulusal Sorunu

Selahattin Demirtaş'tan sonra Pervin Buldan da benzer bir açıklama yaptı. Cumhur ve millet ittifaklarının dışında bir ''üçüncü ittifak''ın kurulabileceğinden söz ettiler. İlk başta cumhur'a karşı millet ittifakına girilmesinin bu aşamada sorunlu olduğunu ben de düşünüyor ve HDP'nin ittifaklar dışında kalan bir seçim stratejisi izlemesi gerektiğini düşünüyordum. Sanırım, biraz da böyle bir nedenle ve ayrıca ikinci tura kalabilecek bir seçimde pazarlık gücünü daha da arttıracak bir şekilde bir ittifak kurmak kendisi için daha yararlı olacaktır.

Demirtaş'ın önceki açıklamasında böyle bir vurgu var mıydı, hatırlamıyorum ama Pervin Buldan'ın açıklamasındaki ''devletçi'' sözü dikkat çekici. Buldan hem Cumhur ve hem de Millet ittifakı için   ''devletçi iki egemen blok'' olarak niteliyor ve kendi ittifaklarının bir demokrasi ittifakı olacağının altını çiziyor. Bu üçüncü ittifak konusu koşullu bir öneri. Demirtaş'ın açıklamasında da vardı. Millet ittifakı ''geniş çaplı bir demokrasi ittifakına dönüşmezse'' diyorlar. Haksız oldukları söylenemez.

Benim dikkatimi şu ''devletçi'' vurgusu çekti. Kürt hareketi tarafından zaman zaman kullanılıyor. Bir dönem liberaller çok kullanırdı ve devletten değil bireyin/kamunun özgürlüğünden yana olmak gibi bir anlamdan söz edilmiş olunurdu. Buldan da bu kavrama vurgu yapmış. Ben bir adım daha öteye gidiyor ve bir dönem enternasyonal forumda da çok kullanılan ''devletçi sol'' vurgusuna değinmek istiyorum. Belki bu yolla hem Buldan'ın ve hem de EF'de kullanılan devletçi sol kavramları arasında bir benzerlik kurulabilir.

Aslında böyle bir benzerlik kurulabilmesi için bu iki vurgunun tam olarak hangi anlamlarda kullanıldığını bilmek gerekecek ki, ben bu konuda sıkıntılı ve sanırım sorunluyum. Liberallerin söylemleri bir yana Kürt hareketinin ''devlet'' vurgusu, devletten yana olmak mı, yoksa Kürt hareketinin söylemlerinden yana durmak mı, gibi bir ikilem mi dayatıyor.? Bana öyle geliyor ki, bu anlamda kullanılıyor. Özellikle devletçi sol kavramı bir suçlama olarak   ve Kürt hareketinin istemlerine eleştiri yönelten ve o istemlerin arkasında durmayan sola yönelik olarak kullanılırdı. Böyle kullanıldığı için de bana hiç de doğru bir tanımlama olarak gelmezdi.

İşin bam teli bence tam da burası. Devletçi sözü liberallerin kullandığı biçimiyle bana çok da soyut gelirdi hatta kullanılış şekliyle yanlış da bulurdum,   Kürt hareketinin vurgusunda da bu anlamda bir benzerlik var, diye düşünüyorum.

Devletçi miyim, ''devletçi sol'' tanımının içine giriyor muyum, pek kestiremiyorum ama Kürt Ve Türk halklarını kısa veya uzun vadede ayrıştıracak her türlü söyleme hiç sıcak bakmadım, bu tür söylemleri ne adına dillendirilmiş olursa olsun kendime yakın bulmadım. Örnekse PKK'nin şiddet temelli siyasetinin yanında hiçbir şekilde durmadım. UKKTH veya hangi gerekçeyle olursa olsun. Ülkedeki Kürt sorununun çözümünün birleştirici bir büyük siyasetten geçtiğini ve dolayısıyla çözümün merkezi konusunu da bu şekilde bölünmeden ve ayrıştırıcı siyasetlerden değil birleştirici siyasetlerden yana olmaktan geçtiğini düşünüyorum.   Özerklik ve federasyon konusuna da ilkesel düzeyde böyle bir perspektiften bakıyorum. Kürt halkından yana olmanın böyle bir perspektif dışındaki seçenekleri dışlamak anlamına gelmelidir. Kurtuluş birlikten geçiyor, ayrıştırmadan değil.

Detaylandırılabilir elbette, ana dilde eğitim konusu bile bence bu çerçeve içinde yer almalıdır. Dolayısıyla kolaycı ve duygusal reflekslerle çözüm ve tanımlama peşinde koşmak bir yarar getirmiyor, getirmeyecek diye düşünüyorum.

Pervin Buldan'ın kullandığı şekliyle ''devletçi egemen blok''un bende yarattığı çağrışım böyle.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]