Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Güncel Tartışma Konuları
07.05.2021- 14:56

Sosyal medyada çoğunlukla trollerin köpürttüğü bir konu var. Denizlerin idamı konusunda CHP'nin evet oyu kullandığı ve Deniz, Yusuf ve Hüseyin'in idam sehpasına gönderilmesine neredeyse CHP'nin neden olduğu... CHP karşıtlığını/düşmanlığını solculuk sanan bir kısım solcu da hiçbir araştırma yapmadan bu tür yalanların bir parçası olmaya can atıyor sanki.. Alıyorlar, kullanıyorlar. Bir alışkanlık haline geldi. CHP, Cumhuriyet, Kemalizm, ve hatta laiklik bir şekilde hedef haline getiriliyor. Yıllarca AKP ile ko kola girilerek yaratılan iklim böyle bir iklimken buradan da CHP başta olmak üzere, TKP, ÖDP (SOlparti) ve hatta Halk Cephe'si de bu iklimden beslenen zihinler tarafından düşmanlaştırıldı. Gelişen süreç o iklimi bir ölçüde dağıttı ama sosyal medyada hala etkisi sürüyor

Evet, Denizlerin idamı konusunda sorumluluğu CHP'ye yüklemek bir kısım solcuda ve burjuva kozmopolitizmini proleter enternasyonalizmi sanan bir kısım kerameti menkul sosyalistte bir alışkanlık haline geldi. Neden böyle bir tavır savunulur, onu da anlayabilmek zor. Dinci faşist bir rejim oluşturma konusunda belki de son bir hamleye ihtiyaç duyan siyasal anlayışın değirmenine su taşımak anlamına gelmiyor mu böyle bir tavır?

Durum şu: o dönem CHP'nin mecliste 144 vekili var. Denizlerin idamına parmak kaldıranların sayısı 28. Karşı çıkanlar 47, çekimser 2, katılmayan 67. Mecliste Denizlerin idamını reddedenlerin toplam sayısı zaten 48. Bunun 47'si CHP'li... Şimldi bu tablodan ''Denizleri astıran parti CHP'' çıkar mı?

Solcu, komünist, enternasyonalist olmak ya da her neyse, kendimizi nasıl tanımlıyorsak tanımlayalım, önceliğimiz, siyasi perspektifimiz ''hepsi aynı, AKP de CHP ve diğerleri de hepsi bir'' saptaması üzerine kurulabilir mi?

( CHP'nin eleştirilecek çok yanı var, 80 öncesi için de sonrası ve bugünü için de eleştirilecek bir yığın neden sıralanabilir. Ama sosyalist siyaseti toptancı bir siyaset olarak niteleyebilmek ve böyle bir toptancı anlayıştan sola alan açmak mümkün olabilir mi? Dahası AKP MHP rejimi belki de son kozlarını oynarken ve iktidarda kalmak adına bir yığın manipülasyonlar içindeyken, solun bu tuzağa düşmesi ve ''hepsi bir'' anlamında bir toptancılığı savunmasının akıl alır yanı olabilir mi?)


melnur  |  Cvp:
Cevap: 1
10.05.2021- 02:28

Denizlerin idamı meclise geldiğinde CHP'nin bunu önleyecek bir gücü yoktu. Parti yönetiminin uğraşları da gençlerin asılmaması yönündeydi. İdamlar meclise geldiğinde AP sıralarından ''üçe üç'' haykırışlarının duyulduğu basında çok yinelenmiştir. Meclisteki hava ü fidanın idamına evet denileceği yönündeydi ve CHP'den 28 vekil de bu koroya katılırken, toplamda 116 vekil idama onay vermemiştir. Gerçek bu. Eleştiri yapılacaksa bu gerçek üzerinden yapılmalı ve bu yöntem de bir solcu için alışkanlık haline gelmelidir. Doğru olmayan, kulaktan dolma uyduruk bilgiler üzerinden yapılan karalamalar bir solcunun tavrı olmamalı, diye düşünüyorum. Bu tür yanlışlıklar ve bir solcuya geçekten hiç yakışmayan bu tür tavırlar hemen hemen hepimizde yer etmiş, kişiliğimizin bir parçası haline gelmiş. Ne kötü!

Perincek konusunda da benzer bir yanlışın içindeyiz. 60 sonrasının sol -sosyalist tarihinin her döneminde Perincek vardır. Hayatının önemli bir bölümü siyasi mücadelesinden ötürü hapislerde geçmiştir. Bir mücadele adamıdır ve altını çizeyim SOLCUDUR. Beğenilse de beğenilmese de Doğu Perincek solcudur. Böyle olması onu yanlışsız bir adam, bir siyasetçi haline getirmez. Dahası bir kişinin solcu, sosyalist, ''enternasyonalist komünist'' olması veya kendini öyle nitelemesi onu otomatik-olarak doğru bir çizgide bulunacağı ve önüne çıkan her konuyu doğru yorumlayıp, doğru bir siyasi pozisyon alacağı anlamına da gelmez. Perincek solcudur, soldadır ve bana göre seksen sonrasının siyasi çizgisi de baştan sona yanlıştır. Nedenleri başka bir tartışma konusudur.   Ama Öcalan'la Kandil'de çiçek alışverişi sırasındaki siyasi çizgisi ne kadar yanlışsa, bugün AKP'nin yanında pozisyon alması da o kadar yanlıştır. Solun içine milliyetçiliği sokması ne kadar eleştiriye açıksa, bu milliyetçi tavrın özellikle Kürt sorununda ortaya çıkan sorunlu yapısı da o kadar eleştiriye açıktır.

Şuraya gelmek istiyorum, nasıl ki, CHP'yi eleştirmek için ''Denizlerin idamına onay verdi'' gibi gerçek dışı yorumların yanlışlığından ve bir solcuya yakışmayan bir siyasi tavır olduğundan söz ediyorsak, aynı şekilde Perincek ''eleştirileri''ne de bu bağlamda yaklaşılmamalı mı?   ''Faşist'', ''polis'' veya ''ajan'' demekle bir şey söylemiş olmuyoruz ki. Hatta eleştirmiyoruz bile. Kolayına kaçıyoruz, nedenini, nasılını hiç sorgulamadan sallayıp duruyoruz. Perincek'in AKP'yi neredeyse anti-emperyalist ilan etme aşamasına gelmesi ve HDP'yi de MHP çizgisinde düşmanlaştırmasını öne çıkartarak eleştirmek ''ajan'' demekten daha etkili ve gerçekçi değil mi?

Sorgulamayan ve neden sonuç ilişkisine dayanmayan bir eleştirel yaklaşım olamaz. Olmamalı. Doğru bilgiye ulaşmak ve neden sonuç ilişkisine dayalı uygun bir çözümleme becerisi edinmek bence önceliklerimiz arasında olmalı. Sanırım öncelikle önyargılardan ve ezbercilikten kurtulmak gerekiyor. Yoksa...

Yoksa, gerçekten olmuyor.
Ne anlayabiliyor, ne anlatabiliyoruz!








Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]