Kemal Okuyan'ın Flash Tv.deki programda solun bölünmüşlüğü konusundaki açıklamaları önemli. Önce bu açıklamaları buraya asalım, sonrasında üzerinde konuşuruz.
''Sol bütün dünyada parçalı ama Türkiye’de biraz fazla parçalı.
İttifaka değil ama sol birliğe, solun tamamen birleşmesine hayır derim. Solu birleştirmeye dönük çabalar genellikle daha fazla parçalanmayla sonuçlanmış. Gerçek ayrımlarla gerçek olmayan, anlatamayacağınız ayrımları ayırmak lazım. Önemli meseleler var, laiklik, sermaye karşıtlığı, emperyalizm karşıtlığı gibi. Aynı şeyleri savunanlar yan yana gelebilmeyi, birlikte yürümeyi öğrenmeli, çok yakın olanlar da birleşmeli.
Bugün Türkiye’de 50 tane sol varsa, bana göre bu 5’e kadar daralabilir. Yan yana gelmeliler, herkesin ayrımı da gerçek değil. Tarihin yazabileceği ayrımlar önemlidir, 50 yıl sonra aralarındaki ayrım yazılamıyorsa gereksiz bir ayrımdır.
Bizim yaklaşımımız önce nasıl bir Türkiye’yi, neyi savunduğumuzu ilan etmek üzerine. Sonra da çağrı yaparak genişlemeliyiz. Önce yan yana gelelim, sonrasına bakarız doğru bir yöntem değil. Böyle bakınca laiklik, emperyalizm karşıtlığı ve sermaye karşıtlığında anlaştığımız herkesle yan yana geliriz. Kimseyi dışlama niyetinde değiliz.''
https://haber.sol.org.tr/haber/kemal-okuyan-tkp-emekci-halkin-cumhurbaskani-adayini-cikaracak-329767
'' Bugün Türkiye'de 50 tane so varsa 5'e kadar daralabilir. Yan yana gelmeliler, herkesin ayrımı gerçek değil. Tarihin yazabileceği ayrımlar önemlidir, 50 yıl sonra aralarındaki ayrım yazılamıyorsa gereksiz bir ayrımdır. Çok yakın olanlar birleşmeli.'' diyor Kemal Okuyan. Yerden göğe kadar haklı. Hiç kimse varolan durumu, bu çok parçalı hali ''sol bütün dünyada böyle'' diyerek meşrulaştırmaya çalışmamalı. Tam tersine aynılar aynı yerde olmalı, çok yakın olanlar birleşmeli.
Kalabalık olmaya ihtiyacımız var. Parti kalabalık olmadan, toplumsal etki konusunda yetersiz kalıyor. Toplumsal alanda kendini güçlü hale getirecek siyasetleri sürekli üretirken, bu konuda siyasi ve ideolojik farklılıkları çok da derin olmayan, parti içinde sorun yaratmayacak ölçüde siyasi eğilimlere sahip olanları partiye kazandırmaya çalışırken öte yandan ve mutlaka, ara vermeksizin ''çok yakın olanları'' aynı parti içinde biraraya getirmenin yolları da aranmalı, çözüm yolları bulunmalı ve varsa birleşmeyi önleyen kırgınlıkların giderilmesine çalışılmalı, diye düşünüyorum.
****
İnternetin varlığı, sosyal medyanın çeşitliliği hiç kuşku yok siyasetin yapılış biçiminin de çeşitlenmesine yol açtı. Yararlı olan yanları kuşkusuz var, ama bu çeşitliliğin aynı zamanda kerameti kendinden menkul bir solculuğun da ortaya çıkmasına yol açtığı göz ardı edilmemelidir. Şunu da eklemek gerek, belki farklı bir konu, solun bölünmüşlüğüyle pek de ilgisi yok ama, yine de hatırlatmak ve hatırlatmanın ötesinde altını kalınca çizmek gereği hissediyorum. Bu ülkede enternasyonalizm adı altında özünde burjuva kozmopolitizminden farklı olmayan, farklı olmadığı açığa çıktıkça Marksist Leninist ustaların alıntılarıyla bir çeşit ezberciliği sürekli dillendiren ve siyaset alanında başta TKP düşmanlığı ile sivrilen ve aynı zamanda bu coğrafyada ilerici ve ilerletici her şeye düşmanlıkla malul/kafayı bozmuş olan tiplerin aramızda, yanı başımızda olduğunu ve sola (TKP'ye) düşman bir siyaseti sürekli pompalamaya çalıştıklarını akılda tutmakta yarar var. Kendi başlarına bırakılsalar pek problem değil ama, özellikle samimi solcular tarafından ve hatta TKPliler veya TKP kökenliler tarafından da destek görmeleri gerçekten rahatsız edici. Kendi zihin bulanıklıklarını ortaya saçtıkça başka zihinlerin de bulanmasına yol açmaktan başka bir iş yapmıyorlar. Yıllardır internetin sözde sol, sosyalist ve dahi enternasyonalist forumlarında boy gösterdikten sonra, ilginin facebook ve tvitır gibi alanlara kaymasıyla buralarda boy göstermeye ve egolarını bu zeminlerde tatmin etmeye çalışıyorlar. Solun kendini aşan yeterince sorunu varken, bu tiplerin sinsi yorumları göz ardı edilmemeli ve daha kalabalık olmak gibi bir sorunumuz varken, gerçekte ne olduğu da pek belli olmayan bu tiplere dikkat edilmelidir, diye düşünüyorum.