Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

Hiç kuşku yok, dünyayı kirletiyoruz, doğayı yok ediyoruz, insanları ölüme, açlığa yoksulluğa tutsak ediyoruz. Çözüm de var aslında. Sosyalizm. Dünya sosyalizmle kurtulacak, insanın kaderi sosyalizmle değişecek. Peki bu nasıl olacak; insanı, dünyayı değiştirecek sınıfı sosyalizmle nasıl buluşturacağız? Kapitalizmin dünyayı ve insanı yıkıma götüren kahrediciliği insanda, emekçi sınıflarda kendiliğinden bir bilinç mi yaratacak? Hayır, böyle olmayacak, süreç bu şekilde işlemeyecek. Mutlaka bir değiştirici özneye ihtiyaç olacak ki, buna parti adını veriyoruz ve değişim de öncelikle bu öncü gücün çabasıyla olacak? Bir ikinci soru, siyasal iktiar sadece bu öncünün çabasıyla mı gerçekleşecek? Bunun da yanıtı, ''hayır'' şeklindedir. Böyle olmayacak, geniş emekçi yığınlarının katkısı, çabası ve partiyle birlikteliği olmadan da bu sürecin işlerlik kazanması mümkün değil. İşte sorulması gereken asıl soru bu noktada ortaya çıkıyor. Emekçi kitlelerin, emekçi halkın partiye katılımı nasıl olacak? Bilimsel sosyalizmin ne olduğu, artı değerin nasıl bir sömürü nedeni olduğu, kapitalizmin insanı nasıl da yoksul bıraktığını ve emeğini metaya dönüştürdüğünü anlatmamız mı gerekiyor? Hayır, kitlelerin, sınıfın, emekçi kesimlerin böyle bir yol-yöntemle kazanılması mümkün değildir.

Sosyalist partilerin zorluğu kuşkusuz bu noktada ortaya çıkıyor. Kitleleri kazanabilmek için sosyalist bir siyasete ihtiyacımız var ve bu siyaset dediğimiz uğraşın da bir reçetesi ve özgün bir bilimsel yanı yok. Hangi siyasetin bu amaca yönelik   bir artı kazandırabildiğini ölçmemiz gereken tek şey, pazar ağzıyla söylenecekse ne kadar alıcı bulduğudur. Sosyalist siyasetin bir yerden sonra doğruluğu ne kadar çok kitleyi etkileyebildiği, ilgisini çektiği ve kendisine bağladığıyla ilintilidir. Emekçi halkta karşılık bulmayan bir siyasetin doğruluğunda ısrarcı olmanın yanlışta ısrar etmekten başka bir anlamı olamaz. Sosyalistler, sosyalist partilerimiz bu ''doğru siyaseti'' bir şekilde bulmak durumundadır.

Altını çizmekte yarar var; sosyalizm geniş yığınların bilimsel sosyalizmi kavrayışıyla gerçekleşmeyecektir. Bilimsel sosyalist ideolojiyi kitlelerin kavraması sömürünün egemen olduğu sınıflı bir toplumsal yapı içinde mümkün değildir. Geniş kitlelerin sosyalist bir bilinç edinebilmesi için siyasal iktidarın kazanılması, siyasal iktidarın kazanılması için de halkta karşılık bulan (sosyalist) siyasetlerin bir şekilde oluşturulması gerekmektedir. Ölçütümüz de   bu siyasetlerin ve siyasi pozisyonun halkta ne kadar karşılık bulduğu, halkın ne kadar benimseyebildiğidir.

Sosyalizm bir amaç ise, sosyalist siyaset bir araç, bir maniveladır. Doğruluğu da toplumsal alanda ne kadar karşılık bulduğuyla ilgilidir. Aracı amaçla karıştırmak ve amaca yönelik   sosyalist doğruları (kuramı)   sürekli bir ezbere dönüştürmek bu süreçte karşılığı olmayan, halkta, sınıfta karşılık bulmayan bir yöntemden başka bir şey değildir. Doğru siyaset, halkta karşılık bulan, halkta ilgi uyandıran ve sosyalizmi benimseyebilmesine yol açan siyasetlerdir. Tersinden bakılacaksa ölçütümüz emekçi kitlelerde ilgi yaratan ve karşılık bulan siyasetler olmalıdır, bu siyasetlerde ısrar edilmeli, kalabalıkların dönüp bakmadığı siyasi pozisyonlar ve söylemlerin doğruluğu ise sorgulanmalı, terk edilmelidir.

( Devam ederiz.)

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]