Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

Cumhurbaşkanlığı seçimleri bir şekilde halledildi. Kimisi önceden görerek, kimisi son an'a kadar ve nedense ayak direyerek Erdoğan karşıtlığında buluştular. CHP'nin öncülüğünde millet ittifakı, HDP (YSP) ve TİP'in başını çektiği Emek ve Özgürlük İttifakı ve TKP başta olmak üzere sosyalist parti ve örgütler Kılıçdaroğlu'nun tek adaylığını destekleme kararı aldılar. Umarım başarılır ve 14 Mayısta saray rejimine bir büyük yenilgi yaşatılır.

Parlamento seçimleri ise (bence) iki ayrı siyasi pozisyonun, iki ayrı siyasi yaklaşımın kendisini sınayabileceği bir zemin haline geldi. Bir yanda sadece sosyalistlerin birlikteliği, diğer yanda ise HDP'nin, TİP ve Emep'in içinde bulunduğu bir ittifak... Evet, iki ayrı siyasi pozisyon bu ve iki ayrı siyasi yaklaşım. Sosyalistlerin birliğinde   amaç sanırım propaganda yapmak ve bir de toplumda ne kadar karşılık bulduğunun sonucunu görmek. Bu şekilde seçimlere girildiğinde yüzde 7'lik baraj aşılamayacağı için meclise vekil sokmak bir hayal. Mümkün değil. Aday açıklamak da tam bir ritüel. Her seçim döneminde de benzerlerini yapıyor ve sonuçta binde 2-3'lerde bir oy alarak toplumsal alanda hemen hemen hiçbir karşılığımızın olmadığını görüyoruz. Ders çıkarıyor muyuz; başka yollar deniyor muyuz? Hayır. Bu yöntemle hep aynı sonucu alıyorsak, bir şeylerin değişmesinin ve toplumda etkimizi arttıracak farklı şeyler yapmanın zamanı gelmedi mi? Aynı yanlışlarda ısrar ederek farklı bir sonuç beklemek daha ne kadar sürecek ki?

TİP ise diğer kulvarda ve HDP ile ''milletvekili pazarlığı'' yaparak girdiği seçimlerde sonuçta 4 vekil elde etti ve yaptığı muhalefet ile sosyalizmin sesinin çok daha gür bir şekilde yayılmasını ve toplumsal alanda   bir etki yaratabilmeyi başardı. Bu pozisyonu, bu anlayışı önemsemek gerek. Sosyalizmin bir güç haline gelebilmesi toplumda ne kadar etki yaratabildiğiyle ve ne kadar karşılık bulabildiğiyle   ilgilidir. Başarmamız gereken şey kalabalık olmak, kitleselleşebilmek ve sosyalizmi bir güç haline getirmektir. Bunun için yollar aramak, çareler üretmektir. Sol hamaset hastalığına yakalanmamak, kitleye sol hamasetle seslenmemektir.

Emek ve Özgürlük ittifakı bileşenlerinin her konuda aynı şeyleri paylaştığı, uzun erimli amaçlarının da aynı olduğu   iddia edilemez. İttifak denilen şey de bu değil mi? Belli konularda anlaşmak, anlaşlan konularda ortak bir mücadele alanı yaratmak değil midir amaç? Bu ortaklaşılan konularda birbirine güç vermek, daha güçlü hale gelebilmek ve bir sonuca varmak. Birbirlerinin aynı olanlar, aynı siyasi pozisyonda ve aynı yaklaşımda bulunanlar neden ittifak kursunlar ki? Örnekse TKP ile TKH neyin ittifakını yapıyor? Hangi keskin ve uzlaşmaz farklılıklar onları ayrı ayrı partiler haline getiriyor ve neyin ittifakını yapıyorar, bu kesimde öncelikle yapılması ve üstesinden gelinmesi gereken sorun bu değil mi?

TİP doğru yolda. Parlamento seçimlerinde sosyalizme alan açacaksa gerekirse milletvekili pazarlığı da yapılır. Bu ''pazarlık'' kişisel bir çıkar için değildir. Yine sosyalizmin zaferi için ileri doğru atılan bir adımdır ve başka bir şey değildir, başka bir şeymiş gibi yorumlanmamalıdır.

Evet, TİP doğru yolda. 14 Mayıs parlamento seçimleri için YSP ile birlikte tek liste halinde seçime girmeyi kabul etmeyerek belki bir risk almaktadır ama yönetim böyle bir riske girmenin gerekliliğini düşünüyorsa, ve gerekli hesaplarını da yapmışsa bu iddianın, bu cüretin arkasında durmaktan ve ona destek olmaktan başka yapacak bir şey olmamalı.

Sosyalizme ihtiyacımız var, Türkiye İşçi Partisi (TİP) desteklenmelidir.
Bugüne kadar bir şekilde CHP ve HDP saflarında bulunan sosyalistler ve yüzü sola dönük kesimler bu kez baraj korkusu da olmadan sosyalizmi parlamentoya sokabilme mücadelesine katkı vermelidirler.
Başarabiliriz.
Biat anlayışından kurtularak, sosyalist olmayı takım tutma gibi algılamadan bu somut duruma uygun bir tavır alabilmeliyiz.
Karanlıkları alt edebilmenin başka bir yolu da yok ki!
Hep birlikte...
Bir solcuya, bir sosyaliste yakışan da hep daha güçlü olma yolunda kararlar almak ve adımlar atmak değil mi?

melnur  |  Cvp:
Cevap: 1
06.04.2023- 10:48

HDP ile TİP arasında seçim listelerinin hazırlanma sürecinde ortaya çıkan gerilim gereksiz bir biçimde kamuoyuna yansıdı. Sanki bir çözülme yaşanıyormuş gibi, kimi kırgınlıkların da yaşandığı iddiası dile getirildi. Ama sonuçta bu gerilim bir şekilde geride kaldı. TİP 40 ya da 41 seçim bölgesinde kendi logosu ve adıyla seçime katılacak. Geriye kalan 60 bölgede ise Emek ve Özgürlük ittifakı adayları desteklenecek. Aslında yaşanan bu gerilim, eğer gerilim diye tanımlayacaksak, bir gerçeği de ortaya çıkardı. TİP gerçekten de toplumsal alanda bir etki yaratmış. İlgi görüyor. Face'te bunun için ''bir sol rüzgar'' tanımlamasında bulunmuştum. Umarım bu ilgi sandık sonuçlarına da yansır.

Türkiye sosyalizmi yıllardır süregelen sıkışmışlığını kırmak durumundadır. Bunun da tek bir yolu var, kalabalıklaşmak. Daha kalabalık olmak zorundayız Toplumsal alanda etkimizi arttırmak, ve bunun için de çok daha geniş kesimlere ulaşmak durumundayız. TİP bu eşiğe gelmiş görünüyor. 14 Mayıs bu eşiğin aşılması potansiyelini taşıyor. Seçim barajı bir şekilde aşılmıştır, TİP sosyalizmi bir şekilde bu aşamaya taşıyabilmiştir Şimdi sıra bizde. İlgimiz ve mücadelemiz bu eşiğin aşılmasına yol açacaktır.

Bu fırsat kaçırılmamalıdır. CHP ve HDP yükünü almıştır. Cumhurbaşkanlığı referandumunda Erdoğan'a kazandırmamak için gereken duyarlık en sonunda gösterilebilmiştir. Sıra parlamento seçimlerindeki sosyalist sorumluluğumuzu yerine getirmekte... TİP, Erkan Baş ve arkadaşları Metin Çulhaoğlu'nun belirlediği yolda doğru siyasetlerle sosyalizmi geniş kitleler karşısında görünür hale getirmişken bizlerin desteğine ihtiyaç duyuyorlar.

Başarabiliriz.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 2
08.05.2023- 00:41

Bugünü saymazsak seçimlere dokuz gün kaldı. Duygusal davranılmamalı. Hepimizin gönlünde bir başka sol-sosyalist parti de olabilir ama önceliğimiz sosyalizmin toplumsal alandaki etkisini arttırması değil mi? Eğer gerçekte de sosyalizm derdimiz, tasamız, gelecekte yaşanacak güzel günlerin adı ise,   bakış açımıza böyle bir perspektifi yerleştirebilmeliyiz. Çok parti var. Hepsinin birbirinden çok da farkı yok. İdeolojileri üç aşağı beş yukarı birbirinden farklı değil. Birleşeceklerine, benzer olanlar en azından yan yana geleceğine daha fazla bölünüyorlar. Bu şekilde de zaten sosyalizm Lenin'in deyimiyle bir ''gevezelik'' olmaktan öte bir anlama sahip olamıyor. Yapılması gerekeni onlar, parti kadroları, parti yöneticileri yapamıyorsa, yapmak için çaba bile harcamıyorsa biz yapabiliriz. Biz içlerinden birini öne çıkartabilir, toplumsal alandaki etkimizi daha fazla arttıracak bir çaba içine girebiliriz. Yapmalıyız.

TİP'in arkasından bir rüzgar esmeye başladı. TİP'in kendisinin bir rüzgar estirdiği de söylenebilir. Bu fırsat kaçırılmamalı. Seçim barajı TİP için işlemiyor. Verilecek her oy meclise vekil gönderme anlamına gelecek. Riski de var ama buraya takılmamak gerek. Saray rejimi zaten yıkılacak. Kılıçdaroğlu referandumda alıp götürecek. Parlamento seçimlerinde de muhalefet toplamda saray rejimi partilerinden sayıca fazla olacak. Tek sorun TİP'i meclise sokmak. Sonra diğer sol-sosyalist partiler arasında öne çıkmasını   ve yüzde 3'ü geçmesini sağlayarak hazine yardımından yararlanmasını sağlamak. Hep yakınmıyor muyuz, sosyalizmin bölük pörçük olmasından, işte fırsat. Sosyalist solda br çekim merkezi de yaratabiliriz.

Başarabiliriz.

(face'te yaptığım bir yorum.)

melnur  |  Cvp:
Cevap: 3
10.05.2023- 03:39

Çok açık, çok net, 14 Mayıs seçimlerini önemsizleştirmeye çalışan ve özellikle Erdoğan'ı diğer muhalefet liderleriyle aynılaştıran kim varsa   söyledikleri ne olursa olsun ve   kendilerini ister enternasyonalist veya isterse ''komünist solcu'' olarak tanımlasınlar, ya cehaletin dip yapmış halidir ya da trol. AKP'nin sanal medyada on binlerce trolü olduğunu biliyoruz, bu trollerin solun içine sızmadıklarını iddia edebilmek mümkün mü? ''Seçim boykotu''nu arada bir dillendiriyorlar, aman ha, ciddiye almayalım.

Bir oy Saray Rejimini yıkmak için Kılıçdaroğlu'na...
Bir oy da sosyalizme eşik atlatmak için TİP'e...

( CHP ve HDP-YSP bir şey kaybetmeyecektir, kazanacağımız ise koca bir dünya vardır.)

(face'te yorumlamıştım.)

melnur  |  Cvp:
Cevap: 4
14.05.2023- 04:05

İşin sonuna geldik. Sanırım yarın akşam ''adam kaybetti'' diyeceğimiz bir sonuçla karşılaşacağız. 21 yıldır başımıza çöreklenmiş bir örgütlü gericiliği sandıkta yenilgiye uğratmanın keyfini de çıkaracağız. Yarın akşam artık şampanya mı içerim yoksa rakı mı o zaman karar veririz. 🙂

Bugün bir anket gördüm, TİP'i yüzde 1.8 gösteriyor. Yarın akşam böyle bir sonuçla da karşılaşabiliriz. Ülkenin tüm seçim bölgelerinde seçime girmemesine rağmen alınan bu oy yaklaşık 1 milyonluk toplumsal destek anlamına geliyor. Vekil çıkaracak mıyız, kaç vekil çıkacak bilemem ama oy yüzdesi (bana göre) yüzde 1'in üzerine çıktığında başarı sayılmalıdır. Ve sonrası planlanmalı, siyaset biraz daha netleştirilmeli ve partinin görünen yüzü parti gerisinde duran arkadaşların teorik çözümlemeleri ile de desteklenmelidir.

Çulhaoğlu bugünler görebilseydi, mutlu olmak bir yana bu yeni duruma uygun çözümlemeler yapar ileriye dönük ışığını yansıtırdı. Büyük bir eksiklik, ışıklar yağsın üzerine. Partili arkadaşlar eminim bundan sonrası için eksikliğini kapatma yönünde çalışmalar yapacaklardır. Seçim sonuçları netleştiğinde daha derinlikli analizler yapılabilecektir. Ama şimdiden şu sonucu görebiliyoruz. Türkiye İşçi Partisi sosyalist sol hareketin merkezine oturmuştur. Toplumsal ilgiyi kaybetmediği sürece de sosyalist solda bir çekim merkezi haline gelecektir. Emek verenlere başta Metin Çulhaoğlu ustamız olmak üzere binlerce teşekkürler.

(face'te yapığım son yorumlardan biri...)

melnur  |  Cvp:
Cevap: 5
15.05.2023- 03:11

Anneler günüydü ve anneler gününde bir büyük mesaj vermeyi hedeflemiştik ama olmadı. Elbette üzgünüz ama üzüntümüzü bir ölçüde hafifleten TİP'in, Erkan Baş ve arkadaşlarının verdiği mücadele ve aldıkları sonuçtur. TİP sosyalizmin makus talihini kırmakla kalmamış, sosyalizmin toplumsal alandaki etkisini arttırmanın yol ve yöntemini de göstermiştir. Bu yoldan yürünecektir. TİP'in fener tuttuğu bu yol sosyalistlerin bundan sonra ne yapmaları, nasıl bir siyaseti savunmaları gerektiği konusunda yol gösterici olacaktır.

(face'te yaptığım kısa bir yorum.)

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]