Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

Face'e bu sabah yaptığım bir yorumla başlayalım, sonrasını getiririz.


''... arkadaş TİP'in Ataşehir ilçesindeki oyunun 16 bin küsür olduğunu ve yüzde 5'i geçtiğini yazmıştı. Merakımdan soruyorum, bu TKH ülke çapında kaç oy almıştır? TİP'in Ataşehir'de aldığını almış mıdır örneğin?

Evet, cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci tura kaldı. Buraya odaklanmak gerek ama şu bizim adı var kendi yok sosyalist partilerimizin durumu aklıma geldikçe gerçekten rahatsız oluyor ve utanıyorum. Ya bir tane de istifa olmaz mı? Bir tane yaşanan gerçekliğe uygun bir özeleştiri gelmez mi? Hepsi zaman geçsin, bunlar da unutulur ve biz de koltuklarımızda, yarattığımız konfor alanlarımızda sosyalistçilik oynamaya devam ederiz, düşüncesindeler. Birini diğerinden ayırmıyorum, hepsi böyle. Bir TKP farklı. Hakkını yemeyelim, onlar yine ETRAFI çok iyi yorumlamışlar, TİP'i ihtiyatlı bir şekilde paçalarından aşağıya çekmeye çalışmışlar ve ''daha fazla çalışacağız'' mesajı vermişler.!

Hava solcular-sosyalistler açısından öylesine karamsar ki, iyi ki TİP var. İyi ki TİP'ten TİP'ten bir rüzgar esiyor. Bu rüzgarı yitirmeyelim. Bu rüzgarı el birliğiyle çoğaltalım ve kalıcılaştıralım. Küçük ideolojik-siyasi farklılıklarımızı da beraberinde taşımanın hiçbir zararı yok ( en büyük hatamız zaten bu konuda oluyor) elbirliğiyle sosyalizmi toplumsal alanda daha etkin hale getirmenin bir yolunu bulalım, ve gerekiyorsa hiçbir şey beklemeden taşın altına ellerimizi koymaktan kaçınmayalım.

Ülke gerçekten dünden çok daha da karanlık bir sürece girdi, giriyor.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 1
20.05.2023- 00:08

14 Mayıs seçimlerinde TKP'nin seçim sonuçları şöyle:

*TKP*

Türkiye Oy Toplamı : 60.667

İstanbul Oy Toplamı: 10.602
Kadıköy Oy Toplamı:       725
Ankara Oy Toplamı   :   5.622
İzmir Oy Toplamı     :   7.193
(15 yıl önce de 60 bindi bu yılda ...)

Yine 14 Mayıs'ta TİP'in seçim sonuçları ise şöyle:

Türkiye :   902.113

İstanbul   :   410.171
Kadıköy   :     33.672
Ataşehir   :     16.165
Maltepe   :     22.177
Bakırköy   :     11.369
Beşiktaş:   :     10.127
Beyoğlu   :       5.780
Fatih         :       6.632
Üsküdar   :   16.966
Ankara     :   45.676
İzmir         :   85..057
Foça         :       1.636
Karşıyaka:     21.828
Hatay       :     75.643
Antalya   :     76.463
Eskişehir :       9.924
Muğla     :     40.437

( Veriler Feride Hn. ın sayfasından alınmıştır.)

Aradaki kıyas kabul etmeyen fark ortada. Bunları yazıp çizerken, yorumlarken ''benim babam senin babanı dövdü'' mantığı hakim değil. Böyle bir şey asla düşünmüyorum. Rahatsızım, eleştiriyorum çünkü böyle bir sonuç ve böyle bir gerçeklik varken parti yöneticileri   bu durumu normal karşılayamaz. Onlar ideolojik olarak CHP ile HDP arasında'' deyip ''biz sosyalist siyaset yapıyoruz ondan'' imasında bulunamaz. Çok net. Diyelim ki doğru, diyelim ki TİP CHP ile HDP arasında bir ideolojik   formasyonu savunuyor ve diyelim ki TKP de gerçekten ML'i yutmuş sosyalist aydınlar tarafından yönetiliyor. Bakın böyle olsa bile ki, TİP'in ideolojik-siyasi formasyonunun TKP'li dostların iddia ettiği gibi olmadığını söyleyebilirim, evet böyle olsa bile TKP'li yöneticilerin çok uzun zamandır saplandıkları binde birlik oy yüzdesinin gerekçesi olamaz. TKP bir fikir kulübü değildir, bir siyasi partidir ve toplumsal alanda bir etkiye sahip olmalıdır. Siyaset sonuç alma sanatıysa sosyalist siyaset tamamen öyledir. Bir seçim, üç seçim beş seçim binde bilmem kaçlara saplanıp kalınıyorsa ortada bir büyük yanlışlık var demektir. Bunun anlamı toplumsal alanda etkisini arttıracak bir siyaset oluşturamamaktır. Ve bunun karşılığı da istifa olmalıdır. İstifa kurumu sadece düzen partilerine özgü mü olmalı; sosyalist partiler bundan muaf mı?

( Konu sadece TKP de değil, Solparti, TKH, TSİP, HKP tamamı için de geçerli olmalıdır...-diye düşünüyorum.)

(face'e yazmıştım.)

melnur  |  Cvp:
Cevap: 2
21.05.2023- 04:12

Bir nokta daha var, söyleyip geçiyoruz ve sanırım anlamı da çok anlaşılmıyor. Seçimler her şey değildir. Kuşkusuz doğru ama seçimler çok şeydir ve seçimler bir gerçeği gözler önüne serer. Bir sosyalist-komünist partinin dönemsel ya da genel siyasetinin toplumda ne kadar karşılık bulduğu ve ne kadar benimsendiğinin şaşmaz doğrusudur. Halksız parti olamaz. Emekçi halkla, işçi sınıfıyla bir şekilde bir bağ kurulamıyorsa, parti ile sınıf-halk ile arada bulunan açı bir şekilde kapatılamıyorsa ortada bir başarısızlık ve bir yetersizlik va demektir. Hiçbir sosyalist parti bu başarısızlık ve yetersizlikle o partinin yönetiminde ilelebet kalamaz, kalmamaı. Üye ve sempatizan kitle bu gerçekliği kavramak, ona göre davranmak ve talep etmek durumundadır. Yoksa bu yanlış devran sürer gider bizler de sanki bir şey yapıyormuş gibi, kendi egolarımızı tatmin peşinde koşar ve Lenin'in sözleriyle ''devrimci lafazanlıklarla'' vakit geçiririz. Bu yüzden diyorum...
Bu yüzden daha güzel bir dünyayı kurma doğrultusunda isyanı göze alabilmiş insanların öncelikle bu rahatsız edici duruma isyan etmeleri gerekiyor. Bizler yenilenmeden, sorgulamadan, talep etmeden hiçbir şey değişmez.

Değişmediği gibi...

melnur  |  Cvp:
Cevap: 3
22.05.2023- 06:41

AA'nın verilerine göre sosyalistlerin 14 Mayıs parlamento seçimlerinde aldıkları oylar ve yüzdeleri:

TİP:           954.503 ile %1.78

SOLparti: 76.806 % 0.14 ( yani binde 1.4, binde 14 değil.)
TKP:         62.470, %0. 1.2 ( yani binde1.2, binde 12 değil.)
HKP:         31.891 %0.06 ( yani on binde 6)
TKH:         17.570 %0.03 (yani on binde 3)  

Arkadaşlar bu sonuçlar önemsiz değildir. Elbette düzen partileri ile yarıştırılamazlar ama hiçbir sosyalistin de bu sonuçları göz ardı etme hakkı bulunmamalıdır. Ve üstelik bu sonuçlar yıllardır böyleyse, girilen her seçimde hiç değişmiyorsa, ve bizler de hiç sorgulamadan bu sonuçları sineye çekmek zorunda kalıyorsak, sosyalist partilerimizin kitle kazanması   hiç mümkün olmayacak demektir. Binde 1'lere, on binde 3'lere 5'lere çakılmış sosyalist partiler toplumla hiçbir bağı kalmayan partilerdir. Toplumla hiçbir bağ kuramayan partiler de kalabalıklaşamaz. Kalabalıklaşamayan partilere de kalabalıkların dönüp bakmayacakları çok açıktır. Sorun, bu tablonun nedenini sorgulamamaktan gemektedir. Hem parti yönetimleri ve hem de parti üye ve sempatizanları bu sorgulamayı yapmadan sineye çekmektedir ki, sorun gerçekten de buradadır.

Amaç TİP ile diğerlerini kıyaslayarak egolarımızı tatmin etmek ve ''oh olsun'' demek değildir. Ama TİP ile diğerleri arasındaki farkı görmezsek, bunun nedenini ''biz komünist, onlar CHP ile HDP arasında'' gibi yorumlarla geçiştirirsek bu partiler ilelebet bu yüzdelere saplanıp kalacaklar, sosyalizmin zaten kısıtlı olan olanakları   heba olup gidecektir. Ve heba olup gitmektedir.

İşin en kötü yanı, bu sonuçların da gösterdiği gibi işler sosyalistler açısından o kadar kötüye gitmektedir ki, bizler hala sorunun ne olduğunu bile anlayabilmiş değiliz. Sorun bu partilerin siyasetlerinde yatmaktadır. Sorun bu partilerin lider kadrolarında ve görünen yüzlerindedir. Sorun kitleyle nasıl bağ kurulacağı konusunda hiçbir çaba gösterilmemesindedir, bu bağın nasıl kurulacağını bilememektir. Sorun yönetimler konusunda tıpkı sağ partiler gibi reflekslere sahip oluşumuzdur, bir türlü istifa mekanizmasını çalıştıramamak, ''biz gidersek sosyalist mücadele de sona erer'' gibi bir algıya sahip oluşumuzdadır.

Sanki ortada kayda değer bir sosyalist mücadele varmış gibi.
On yıllardır toplumsallaşamayan bir hareketin hangi mücadelesinden söz edilebilir ki.

( Face'e yazmıştım.)

melnur  |  Cvp:
Cevap: 4
23.05.2023- 05:49

14 Mayıs seçim sonuçlarından   sonra TKH'den bir açıklama duydunuz mu? GazeteManifesto'ya baktım Kurtuluş Kılçer son yazısını 29 Nisan'da yazmış. Bir açıklama yapması gerekmiyor mu? Türkiye ölçeğinde 16-17 bin oy alabilmiş; bunun bir izahını yapmayacak mı? En azından ''daha fazla çalışacağız'' diyebilir.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 5
06.06.2023- 08:27

Bazen aklıma takıldığı oluyor, şöyle;   bir sosyalist partinin, parti yönetiminin başarılı ya da başarısız olduğu nasıl anlaşılabilir? Bir sosyalist partinin doğru isimlerle yönetildiği, parti siyasetinin halkta asgari de bir olsa karşılık bulduğu ya da bulmadığı ...-nasıl? Düzen partisi olarak nitelediğimiz partilerde de benzer sorun var ama CHP'yi örnek alsak, hemen hemen her seçim başarısızlığında çok şey değişmese de itirazlar olduğu, kimi muhalif seslerin ortaya çıktığını ve hatta değişim isteklerinin yükseldiğini görüyoruz. Peki sosyalist partilerde böyle bir durum neden gerçekleşmez? Neden hemen hemen her seçim sonrasında ''mücadele sandık ve seçimlere sıkıştırılamaz'' ya da ''daha çok çalışacağız'' açıklamaları duyarız? Bir gariplik yok mu?

(face'e yazmıştım.)

melnur  |  Cvp:
Cevap: 6
10.06.2023- 05:40

''Sağın geriletilmesi sol ile mümkündür.'' demiş. Yahu ne geriletilmesi sorun teokratik bir yapılanmanın sandıkta yenilgiye uğratılması ve bir daha ''atı alanın Üsküdar'ı geçememesi''... 14 ve 28 Mayıs'ın taşıdığı anlam ve önem buydu ama bizimkisi bunu bile anlamamış görünüyor. Kötü. Anladılar da anlamamışlar gibi bir kurgu yapıp sonra söyleyeceklerine zemin hazırlamaya çalışıyorsa daha da kötü.

Sorun faşizmin alt edilmesiydi, sorun siyasi gerilimin tavan yaptığı bir süreçte sosyalizmin kitle kazanmasıydı. Beceremedin. Ne faşizmin alt edilmesi için somut bir siyasi pozisyon alabildin ve ne de seçim sonuçlarına bakıldığında TİP'in Üsküdar'da aldığ oyu tüm Türkiye'de alamadın.. Beceremediniz, başaramadınız. Olmadı, bir kez daha olmadı. Bunun hesabı verileceğine, bunun gereği yapılacağına hala ''biz doğruyuz onlar yanlış'' algısı yaratmaya çalışmalar...

Bu durum seçim yenilgisinden de kötü.

Ve daha daha kötüsü   hala bu tavırlar karşısında konsolide olmaya dünden fazla yatkın olan bir küçük sol kesimin varlığı...Gerçekten yazık.

( face'te yorumlamıştım, aslında buraya alırken üzerinden geçip, belki   biraz daha genişletmem de gerekli ama böyle de çok anlaşılmaz değil.)

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]