Konu Tarihi: 27.12.2013- 15:09

---

Kemal Okuyan: Kirli ittifak AKP'yi neden bitirmiyor?



 

Aralarındaki yakınlaşma sır değil, çok alametler belirdi, dahası Kemal Kılıçdaroğlu iki aydır bu açıdan son derece tutarlı bir siyasi çizgi izlemekte. Önceki gece öksürük krizine tutulan ve muhtemelen kabinesine almaya kalktığı bazı isimler tarafından reddedilen Erdoğan’ın, aniden düşmesini istemiyorlar.

Kemal Okuyan - soL

Kirli ittifak

“Biten” bir iktidara “bitti” dememenin nedeni ne olabilir?

Kılıçdaroğlu’nu önceki gün izlemişsinizdir, televizyonda ısrarla “hükümetin istifası”nı dillendirmekten uzak durdu; tersine sersemlemiş hükümetin üzerine gitmeyerek ve “yargı” sürecine odaklanarak Türkiye’nin bir siyasi krizden geçmediğini kanıtlamaya çalıştı. İki anlamı var bunun: Acelesi yok, gerilim istemiyor.

Cemaat, vurduğu can alıcı darbeden ve yarattığı depremden hoşnut, dün itibariyle “sakin” olalım demekte. Hüseyin Gülerce ne yazdı: “Bırakalım yaralar kabuk bağlasın”! Yine aynı sonuç: Acelesi yok, gerilim istemiyor.

Erdoğan hükümetinin bittiğini uzun süredir söylüyorduk, bu saptamaya katılanlar son birkaç günde çoğaldı doğal olarak. Artık kimse Erdoğan’ın uzun süre “zirvede” olacağını düşünmüyor, hatta yerel seçimlere kadar ayakta durmasının zor olduğunu ileri sürenler bile var.

Peki, biri ana muhalefet partisi, diğeri ana ruhban partisi iki oluşum, bu gerçeğe göre neden hareket etmiyor?

Aralarındaki yakınlaşma sır değil, çok alametler belirdi, dahası Kemal Kılıçdaroğlu iki aydır bu açıdan son derece tutarlı bir siyasi çizgi izlemekte.

Önceki gece öksürük krizine tutulan ve muhtemelen kabinesine almaya kalktığı bazı isimler tarafından reddedilen Erdoğan’ın, aniden düşmesini istemiyorlar.

Dilerseniz istemeyi açayım: Bu ikili, ama koordineli ama birbirlerinden bağımsız bir biçimde “sert” dursa, Erdoğan hemen gider.

Durmuyorlar.

Bunun ekonomik sonuçlarını göze alamıyorlar. Alabildiğine kırılgan bir ekonominin üstlerine yıkılmasından korkuyorlar.

Bunun toplumsal sonuçlarını göze alamıyorlar. Gerilim artınca ve Erdoğan da sertleşince kendilerini aşacak bir halk hareketinin bu kez farklı sonuçlar yaratmasından çekiniyorlar.

Bunun siyasi sonuçlarını göze alamıyorlar. AKP’nin bir bütün olarak çökmesinin yaratacağı boşluğu telafi edemeyeceklerini biliyorlar.

Biliyorum, Kılıçdaroğlu’na yakıştırılamayacak böyle ince bir “strateji” ama şu anda hem Cemaat hem de CHP lideri, Tayyip’i “ölüm çizgisi”nde tutarak yol alıyor.

Erdoğan toparlanmaya kalktığında yeni bir hamleyle onu sarsacak ve eskiye dönülmesini engelleyecek ama bekleyecekler.

AKP’nin iç dengelerinde değişim bekleyecekler. Şu sıralar aldığı darbelerin ve yerel seçimlerde üç büyük kentte yaşanacak çöküşün iktidar partisini istenen rotaya sokacağını hesaplıyorlar.

Böylece CHP’nin de içinde yer alacağı bir hükümet modeli için uygun koşullar ortaya çıkacak. Cumhurbaşkanlığı daha “yumuşak” bir formülle çözülecek.

Bunun için ağırdan almak durumundalar.

Erdoğan rahat durursa!

Hiç çekinmeden söyleyeyim, bu kirli bir ittifak, kirli bir stratejidir. Ama akıl doludur. Stratejinin asıl sahipleri hesabına!

Bizim ise bazı açılardan işimize gelir. Erdoğan’ın sonunu hazırlasa da, seçenek üretemediği için henüz noktayı koyamayan halk güçlerinin toparlanması için zaman kazanılır.

Ve gün gelir, belki halkın öfkesi Erdoğan’a değil de bu kirli ittifaka çarpar, kim bilir!

SOL