SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Fazla söze gerek yok: Katili tanıyoruz           (gösterim sayısı: 2.756)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: dayanışma
Konu Tarihi: 12.10.2015- 16:56


Fazla söze gerek yok: Katili tanıyoruz

Maddeleri alt alta koyunca; ortaya 13 yıldır aşina olduğumuz tablo çıkıyor

Resim Ekleme  

ERK ACARER

Başkent sokakları sabahın ilk ışıklarıyla birlikte hareketleniyor. Ankara güneşli… Fakat kapkara bir güne ağır yaralı uyanıyor! Farklı şehirlerden gelenler açık buldukları dükkânlara, karşılaştıkları kişilere, simitçi ya da taksicilere adres sorarak, telaşla yürüyor. Adresler belli; sabahın köründe uçak veya otobüslerle Başkent’e gelenler; Ankara Numune, Hacettepe, Ankara Tıp, İbn-i Sina, Turgut Özal hastaneleri ve Adli Tıp Kurumu’nu arıyor. Ya yaralılarıyla ilgili akıbetlerini öğrenecek ya cenazelerini teslim alacaklar.

O izler çıkmayacak!
Diğer hastaneler gibi Ankara Numune’de de endişeli bir bekleyiş var. Katliamın tanıklarıyla konuşup, koordinasyon merkezinden bilgi alıyoruz. Söylenenler kan dondurucu… Pantolonlarda, gömleklerde, arkadaşların, kardeşlerin, yoldaşların, 'kelimenin tam anlamıyla’ izi var! Ruhlara sinmiş o izler çıkmayacak! Söylenecek fazla söz yok aslında. Adli Tıp Kurumu’nda babasının cenazesini almak için bekleyen genç kadın yekten özetliyor: “Tek kelime bile kalmadı. Katili tanıyoruz!” Gençten bir çocuk, hayatınızda duyabileceğiniz en ağır sözleri söylüyor: “Ben yerde bir kalp gördüm abi, üzerini gazete kâğıdıyla örttüm.” Ankara’nın kalbi kırık, katili tanıyoruz! Çünkü biz bu filmi daha önce de gördük!

10 maddede katliam:

Türkiye 7 Haziran’dan bu yana tam 696 ölüme şahit oldu. ‘Kaos ve seçim korelasyonu’ 400 sayısını bile altüst etti. Ne var ki ‘10 Ekim Başkent Katliamı’, Türkiye’nin şimdiye kadar gördüğü en büyük terör saldırısı olarak tarihe geçti. Daha da artmasından korkulan ölü sayısı 128 olarak telaffuz ediliyor. Dinlediğimiz tanıklar, mağdurlar, izlenimlerimiz, HDP ve CHP vekillerinden aldığımız bilgiler, katliamın yine göstere göstere geldiğini ortaya koyuyor.

1. Türkiye tarihinde bir milat

Adli Tıpta, yakının cenazesini almak için bekleyen bir kadın çığlık çığlığa bağırıyor: “Bu Türkiye tarihinde bir milat, nasıl kıydınız bu çocuklara? Tek suçları barış istemekti. Türkü Kürdü yan yanaydı. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmasın ne olur!” O kadının çığlığı, Karslı bir annenin Kürtçe ağıdına karışıyor. Ağıt Kürtçe başlasa da Türkçe bitiyor: “Ay balam, kara gözlü kuzum benim!”

2. Suruç’a çok benziyor

Ankara, nereden bakarsanız bakın, her haliyle Suruç’a benziyor. Hatta Ankara’yı, Suruç bombacısının ağabeyinin kana buladığı iddiaları var. Görgü tanıklarından biri olan Kemal Gültekin, şöyle anlatıyor: “Patlama anında henüz kortejler alanda değildi. Ankara dışından gelenler hemen meydana girdiği için, patlamada da ağırlıklı olarak bu insanlar öldü. İstanbul ağırlıklı. İzmir ve Malatya’dan da çok kişi yaşamını yitirdi. İlk patlama EMEP kortejinde oldu. HDP ve CHP kortejleri yakındı. Kısa bir süre sonra ikinci patlama yaşandı. Ölen dostlar bize siper oldu. Montumda et parçaları varmış, biri hastanede bir ceket bırakıp gitti. Biz yaralıları taşımaya, pankartları söküp, kopan kollarını, bacaklarını sarmaya çalışırken, polis müdahalesi oldu.”

3. Ambulanslar geç geldi, ölülere bile biber gazı sıkıldı
Gültekin, “Zaten ambulanslar da geç geldi” diye ekliyor. Şöyle sürdürüyor: “Polis, ambulansların alana girmesine engel oldu. HDP korteji ardında silah sesleri de duyduk. Yaralılarımıza ulaşmaya çalıştık. Polis müdahale etmeseydi, yaralılarımızı kurtarabilirdik. Aramızda sağlık örgütlerinden katılımcılar vardı. Ancak polis yaralılarımıza ve hatta ölenlere biber gazı sıktı! Arkadaşlarımızın ölüm haberlerini de hastanelerde almaya başladık. Kayıp olduklarını ve öldüklerini düşündüğümüz bazılarının gözaltına alındığını öğrendik!

4. Polis arama yapmadı, önlem almadı
Adli Tıp Kurumu’nda arkadaşlarını bekleyen Mert Yıldız da benzer şeyler anlatıyor: “Ambulanslar gelmediği için yaralılar öldü. Bu en acımasız savaştan daha acımasızdı. Bizi kasıtlı olarak patlamanın olacağı yerde topladılar. Polis arama yapmadı, önlem almadı ancak patlamadan hemen sonra geldi. Yaralılara ulaşmaya çalışanlara saldırdı. Herkesi tahrik etti. Yerden et parçaları topladım. ‘Yapmayın, bakın bunlar insan’ dedim. Gözlerini kaçırdılar”

5. Delil kararttılar
Mert Yıldız; “Dersimliyim, bu katliamı bekliyorduk” diye anlatıyor: “Suruç’taki patlamayı da yaşadım. Orada zırhlı araçlar gelmişti. Suruç’ta çok daha rahattılar, sanki bölge onlarındı. Sırf bu korkular yüzünden bu yıl Dersim Festivali’ni kutlayamadık. IŞİD mahallelerde yazılama yaptı. Atatürk Mahallesi’nde bayrağını açtı, marşını çaldı, gözdağı verdi. Kime şikâyet edelim ki? Buradaki patlamada da polisin alana girip delil karattığına şahit olduk. Tertip komitelerini, siyasi parti temsilcilerini ve demokratik kitle örgütlerini alana sokmadılar. Arkadaşlarımızın bedenlerinin parçalarına bastılar!”

6. Vahim iddialar:   Polis cenaze mi kaçırdı?

Yine Adli Tıp’ta akrabasının cenazesini almak için bekleyen, A.A. adlı orta yaşlı bir erkek, daha vahim iddialarda bulunuyor: “Tam patlamanın ortasındaydım. Mucize eseri kurtuldum. Birkaç polisin, kafası olmayan bir bedeni taşıdıklarını gördüm. İnsan parçalarını da poşete doldurdular. Bunu başka kişilerin de gördüğünü anladım. Acaba bu ceset kime aitti?”

7. Mülki ve idari yetkililer nerede?
Adli Tıp önünde beklerken; ne ‘Vali’ ne ‘Kaymakam’ ne de ‘Büyükşehir Belediye Başkanı’ görüyoruz. Hiçbir AKP’li siyasetçi de yok. “Yüzleri yok diyor” bir kadın! “Dün bir ara göründüler ama yuhalandılar. Fakat biz ne yapalım ki onlara, canımızın derdine düştük zaten. Bir kişi de gelip hal hatır sormaz mı? Ne kadar barışçı olduğumuzu da anlayamamışlar.”

8. Fazla söze gerek yok: Katili tanıyoruz
Yakınlarıyla birlikte babasının cenazesini almak için bekleyen genç kadın S.D; “Söylenecek söz kaldı mı?” diye soruyor. Bir başka kadın, Fethiye Ok duygularını şöyle dile getiriyor: “Öfkemiz, isyanımız, tepkimiz büyük, bu yaşananlar kimsenin yanına kâr kalmayacak.”
Adli Tıptan ayrılıp, Sıhhiye Meydanı’na yakın bir yere ulaşıyoruz. Yaşamını yitirenler anılacak! Patlamada önlem almayanların bu kez geniş güvenlik önlemi aldığına şahit oluyoruz. Demek ki, katliam serbest karanfil yasak! Halk dayanışma içinde alana geçiş sağlıyor. Üst aramasını gençler üstleniyor. Bu dayanışma ruhuna, gece boyunca şahit olduğumuzu da ekleyelim. Bazı otellerin yaralı yakınlarına oda açtığına, hastaneye koşanların, mağdurları avluda bırakmadığına tanıklık ediyoruz. HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ve CHP’li Musa Çam’ın sözlerinde benzer vurgu ve tepkiler ortaya çıkıyor: “Katilleri tanıyoruz!” ‘Barışı’ meydanda görüyoruz; polisin tahrik etmesine rağmen kitle olaysız dağılıyor. Gençler uyarılıyor: “Sakin olun çocuklar, ölülerimiz yerde daha! Endişeniz olmasın biz kazanacağız!”

9. Acının tarifi yok
Esnaf, taksiciler ve Ankaralılar patlamanın kilometrelerce öteden bile duyulduğunu anlatıyor. Ankara’da tüm hastanelerde ortak bir endişe var: Ölü sayısının artması! Adli Tıp Kurumu’nun önünde; kardeşinin cenazesini teslim almaya gelen genç bir kadın, “Allah aşkına otopsi filan yapmayın, zaten paramparça oldu kardeşim, verin gidelim” diye feryat ediyor.

10. Felaket geliyorum dedi
CHP’li Veli Ağababa ile görüşme fırsatı buluyoruz. “Malatya Gençlik kolları diye bir şey kalmadı ortada” diyor. Zorlukla konuşuyor… “9 genç çocuğu yitirdik. Bu çocuklar, barışı istemekten başka ne yaptı?” Soruyoruz: “CHP ne yapacak, kitlesel bir eylem çağrısı olacak mı?” Ağbaba şunları aktarıyor: “Suruç’tan sonra geniş bir izlenim raporu hazırladık. AKP’ye sunduk. Canlı bombaların aileleriyle görüştük. İsim isim verdik! Şimdi çıkmışlar ‘Tüm tedbirleri aldık’ diyorlar. Kimseyi kandırmasınlar, hiçbir tedbir almadılar!”

Birgün



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör DAHA FAZLA SİYASET, DAHA FAZLA PARTİ melnur 6 4532 06.02.2018- 12:56
Konu Klasör Marksizm'i aşıyoruz! melnur 2 2438 24.10.2019- 10:59
Konu Klasör Neden kitle kazanamıyoruz, sorun ne? melnur 3 557 18.06.2023- 09:53
Konu Klasör 12 Eylül ve üç tanık... melnur 2 2400 13.09.2021- 11:05
Konu Klasör HDP Eş Genel Başkanı Sancar: 10 milyon oy alıyoruz, PKK ile bir bağımız yok... melnur 0 765 12.07.2022- 03:30
Etiketler   Fazla,   söze,   gerek,   yok:,   Katili,   tanıyoruz
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS