SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Gerçeklik, iyimserlik ve kötümserlik üzerine           (gösterim sayısı: 4.377)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: solcu
Konu Tarihi: 08.04.2014- 18:05


Gerçeklik, iyimserlik ve kötümserlik üzerine
Metin Çulhaoğlu



Bu ülkede Haziran 2013 gerçekti. Yarattığı iyimserliği yer yer uçlara da taşıyabilen bir gerçeklik...

30 Mart 2014 seçim sonuçları da gerçektir. Bu kez kötümserliği beraberinde getiren, bu havayı gene yer yer ileri noktalara götürebilen bir başka gerçeklik…

İkisinin arasında 8 ay var. Yani 8 ay arayla ortaya çıkan iki gerçeklikten ilki bu ülkenin solunda soluk tazeleyici de değil yeni soluk yaratıcı bir iyimserlik dalgası kabartırken, ikincisi aynı dalganın üzerine çöküp bu kez yükselen umut ve beklentileri köreltici bir etki yaratabiliyor.

Nasıl olabiliyor?

Duruma bakıp ne denmesi gerekiyor?

***

Kimse kusura bakmasın; böyle konuların “teorik boyutu” vardır ve bu boyut tekil kişilerden (ki onlar da birer öznedirler) önce kolektif öznelerle ilişkilidir. Daha açık bir deyişle mesele, “devrimci özne” ile somut gerçeklik arasındaki alışverişin nasıl olması gerektiğiyle ilgilidir.

Bir yol: Devrimci özne, gördüğü çıplak gerçeklikte ne buluyorsa, bu gerçeklikte neler öne çıkmışsa salt bunlara baksın, bunlardan beslensin ve kendine ona göre çekidüzen versin…

Salt “kendiliğindencilik”, “kuyrukçuluk” vb. değildir; aynı zamanda kaba materyalizmdir.

Diğer yol: Çıplak gerçeklik ne olursa olsun, devrimci özne kendini onda bire bir bulmalı, kendini ona dayatmalı, olmuyorsa da “bana uyumuyor” deyip kendi nüfuz alanı neresiyse oraya sıkışmalı, kendine orada bir meşgale bulmalıdır…

Aslında devrimci öznede olması gereken “iradecilik” falan değildir; sadece idealizmdir.

O zaman?

O zaman, bizde solun “fazla teorik” bulduğu, oysa her tür devrimci uğraşın olmazsa olmazı bir başka yola başvurmak gerekir: Devrimci öznenin, kendisi ile maddi gerçeklik arasındaki ilişkiyi bir “ara düzlemde” yeniden kurgulaması…

İsteyen “düşünülmüş somut” da diyebilir.

***

Ara düzlemde ya da düşünülmüş somutta, ne devrimci öznenin kendi içsel belirlenimleri ne de maddi gerçeklik diğer tarafı ikinci plana itecek bir başatlık taşır. Bu düzlemde devrimci özne, maddi gerçekliğin içerdiği öğeleri kendi belirlenimleriyle öncelik sırasına koyar; o gerçekliğin hemen ilk planda işaret etmeyebileceği sınıf bağlantılarını devreye sokar ve en önemlisi, verili maddi gerçekliği, içerdiği eğilimlerden hareketle bir tarihsel perspektife (dün-bugün-yarın) oturtur.

Maddi gerçeklik ise elbette devrimci öznenin öncelik sıralamasını etkiler; eksikleri, gedikleri, yetersizlikleri vb. neyse bunları o özneye gösterir; öznenin özel olarak nerelere yüklenmesi gerektiği konusunda ona önemli veriler sağlar, işaretler verir. “Öncelik sıralaması” bağlamında belki de en önemlisi, nerelerin acilen müdahale gerektirdiği, nerelerin ise değişim açısından daha uzun döneme yayılmış uğraşları zorunlu kıldığını ortaya koyar.

Özetle, bu ara düzlem, bir yandan devrimci öznenin maddi gerçeklikle temasını sürekli kılıp yeniden üretirken, onu “hayatın içinde” tutarken, diğer yandan herhangi bir gerçekliğin devrimci özneyi kendi rüzgârına göre sağa sola savurmasını önler.

***

Çok mu “soyut” oldu?

Oysa hiç de böyle değildir.

Birinci gerçekliğe bakalım: Haziran’da sokağa dökülen milyonlar “biz 12 Eylül 1980’den bu yana ülkenin üzerine çöken otuz küsur yıllık bir dönemi kapatmak üzere harekete geçiyoruz” deyip böyle bir bilinçle mi hareket etmiştir? Yoksa Haziran’a içkin olan bu gerçek, devrimci özne(ler) tarafından bir sonuç olarak mı çıkarsanmıştır?

Haziran kitleleri “şu AKP’ye öyle bir diş gösterelim ki Cemaat de, büyük sermeye de, emperyalist odaklar da korkuyla harekete geçip bu adamlara bir ayar versinler, olmadı götürsünler” mantığıyla mı hareket etmiştir, yoksa bu denge değişimi devrimci özneler tarafından tespit mi edilmiştir?

Haziran gerçekliği, bu ülkenin sosyalistlerine “özgürlük özlemleri”, “sınıfın değişen yapısı”, gençliğin ve kadınların önemi gibi konularda “başka türlü anlayacakları yok” tespitiyle ders vermek üzere mi ortaya çıkmıştır, yoksa bu dersler “ilgili özneler” tarafından çıkarılmış mıdır?

Bütün bunlar, devrimci özne ile maddi gerçekliği, ilkinin temel ilkelerinden ve hedeflerinden ödün vermediği, ikincisinin ise başkalaştırılıp kendisine yabancılaştırılmadığı bir “ara düzlemde” buluşturan bir alışveriş değil midir?

Bu, işin başıdır; alışverişin daha gelişkin kurgulara, tercihlere ve yüklenmelere taşınması ise devrimci öznenin işidir.

***

Alışveriş, ikinci gerçeklikte de böyle olmalıdır.

30 Mart seçimlerinin çıplak sonuçlarına baktığımızda, yalnızca buraya odaklandığımızda, AKP karşıtlığının getirdiği yeni soluğu, bir mücadele hattında direnme ve ileriye yürüme kararlılığını görebilir miyiz?

30 Mart seçim sonuçlarını bir ara düzlemde yeniden kurgulamadan “zafer” kutlamalarının geri planındaki kaygıları, “balkon konuşmasının” verdiği işaretleri, fiili bir savaş tehlikesini, Cumhurbaşkanlığı seçimine taşınacak kimi operasyonları tespit edebilir, öngörebilir miyiz?

Bu da işin başıdır; bu görme ve tespitlerin daha gelişkin kurgulara, tercihlere ve yüklenmelere taşınması ise, bir kez daha devrimci öznenin işidir.

Kısacası, devrimci öznenin işi, Haziran iyimserliğinin “fazlalıklarından arındırılmış” özü ile 30 Mart kötümserliğinin gizlediği iyimserlik nüveleri arasında bir süreklilik sağlayıp ileriye böyle yürümektir.





Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Devrimci mücadelede gerçekçilik, iyimserlik... melnur 0 3422 23.10.2016- 10:50
Konu Klasör 'Komünist partiler baskıcı yönelime hazırlık yaparken iyimserlik de çoğalıyor'... melnur 0 603 08.11.2022- 05:31
Konu Klasör Gerçekçi olalım… melnur 1 996 23.07.2022- 06:37
Konu Klasör Çavuşesku, romantizm ve gerçekler... melnur 0 1703 28.12.2020- 04:51
Konu Klasör Meral Okay'dan gerçek bir aşk hikayesi... melnur 0 173 19.09.2023- 21:26
Etiketler   Gerçeklik,   iyimserlik,   kötümserlik,   üzerine
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS