SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   [2] 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
ayhan
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 05.12.2013
İleti Sayısı: 1.076
Konum: Tekirdağ
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: ayhan
Cevap Tarihi: 09.08.2014- 18:50


Alıntı Çizelgesi: Kaçak yazmış

Alıntı Çizelgesi: ayhan yazmış

Seçimi kaybetmiş ve yenilgi tatmış bir Erdoğan'ı televizyonda izlemek hoşunuza gitmez mi? Sadece bu yüzden bile İhsanoğlu'na oy vermek gerekiyor diyorum.



bu olamayacağına göre, artık "seçimi kaybetmiş ve yenilgi almış bir" kılıçdaroğlu ve bahçeli ile yetinmeniz gerekecek. onları televizyonda izlemek de eğlenceli olabilir. :)



Tayyip'in kazanacak olmasına seviniyor gibisin, bu seni rahatsız etmiyor mu?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
abbas
[ emeğin gücü ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 21.12.2013
İleti Sayısı: 830
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: abbas
Cevap Tarihi: 09.08.2014- 18:53


Alıntı Çizelgesi: Kaçak yazmış

Alıntı Çizelgesi: ayhan yazmış

Seçimi kaybetmiş ve yenilgi tatmış bir Erdoğan'ı televizyonda izlemek hoşunuza gitmez mi? Sadece bu yüzden bile İhsanoğlu'na oy vermek gerekiyor diyorum.



bu olamayacağına göre, artık "seçimi kaybetmiş ve yenilgi almış bir" kılıçdaroğlu ve bahçeli ile yetinmeniz gerekecek. onları televizyonda izlemek de eğlenceli olabilir. :)



Siz kiminle yetiniyorsunuz, neyi savunuyorsunuz, Erdoğan karşıtlığınızı nasıl şekillendiriyorsunuz? Erdoğan ve AKP'ye karşı mısınız o da belli değil. Türkiye koşar adım   tek adam diktatörlüğüne gidiyor, siz hala işin eğlencesindesiniz. Gerçekten yazık!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.021
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 09.08.2014- 23:28


Alıntı Çizelgesi: yorum2006 yazmış

KP ve HTKP yöneticileri kariyerist eğilimleri nedeniyle bölünmekle sosyalizme ihanet etmişlerdir. Kendi aralarında bile birliği sağlayamayanların kalkıp seçimler için söylediklerinin etkili olacağını sanmıyorum. Genel seçmen kitlesi üzerinde etkili olamayacağı gibi, kendi sempatizan çevrelerinde de etkili olamaz. Esasen bu tavrı yalnızca KP ve HTKP de koymuyor. Sosyalist geçinen diğer örgütlenmelerin de tavrı buna yakın. En azından net birşey söylemiyorlar. Burada korkaklığın da rolü var. Aman bize CHP kuyrukçusu derler, diğer fraksiyonlar karşısında geri kalırız, hızlı sosyalistliğimize halel gelir v.b. korkusu var. İşte kitlelerden kopma da tam bu noktada başlıyor. Vay efendim Gezi olaylarının lokomotifi olamadık. Olamazsın tabii. Gezi olayları düzen karşıtı kalkışma değil, Tayyip karşıtı kalkışmaydı. Onun despot tavrına, tek adam yönetimine, kent ortasında kalmış, doğayla başbaşa kalmak isteyen, hava almak isteyen yoksul insanların, işsizlerin, sokak çocuklarının sığındığı bir avuç yeşil alanı bile katlederek, yerine Osmanlı dönemindeki gericiliğin topçu kışlasını yapmaya kalkması, aslında bunu da ticarete dökerek, günümüzün karhaneleri olan AVM modeli ile karışık yapması ve arada komisyonları götürmesine karşı ayaklanmaydı. Bunu göremezsen yaya kalırsın. Bunun öncülüğünü yapmış olsaydın, bu kitlesel kalkışmayı, ileride düzen karşıtı kalkışmaya da dönüştürebilirdin.



Çok ağır olmuş ve bana göre biraz da haksız bir eleştiri.... Bölünme konusunu başka başlıklarda konuştuk. Şu var; TKP'nin bölünmesiyle ortaya çıkan iki yapı her şeyden önce birbirlerine yönelik kırıcı ve ilerde muhtemel bir birleşmeyi olanaksız hale getirecek bir dil kullanmadılar. Bölünme olduysa Haziran ayaklanmasından sonra ciddi ve aşamadıkları bir sorun ortaya çıkmış demektir. Tam olarak ne olduğunu ben hala anlamış değilim. Ama demek ki, ciddi bir sorun var. İki ayrı kongrede bir taraf diğerine önemli bir üstünlük kurabilseydi, eminim tasfiyesiz bir birleşme de gerçekleşebilecekti. Ama o da olmadı. İki tarafın da birbirine yakın bir delegeye sahip olduğu ortaya çıktı. Artık bunu kabul etmek gerek. En kısa birleşme temennisinde bulunup artık bu konuyu bence çok sık da kurcalamamak gerek. Bekleyeceğiz göreceğiz.

KP, HTKP, Halk Cephesi ve benzer örgütlenmelerin boykot kararının zemini olmadığını düşünüyorum. Ama bu durum, boykotçuların boykot kararı gerekçelerine katılmadığım anlamına gelmiyor. CHP sağcı, islamcı, ve hatta uysal AKP'ci birini göstererek hem seçimi kaybedeceğini ve hem de Haziran direnişiyle ortaya çıkan aydınlanmacı ve sola yatkın güçleri böyle bir sürece dahil ederek heyecanlarını ve dirençlerini yok edeceğini görebilmeliydi. Aday ona göre olmalıydı. Yine kaybederdi ama, hiç olmazsa bu güçlerin heyecanlarını seçim süreci boyunca diri tutabilirdi. Bu koşullarda komünist örgütlenmelerin sorumluluğı ''kurtuluşun sosyalizmde'' olduğunu anlatmaktır, sistemin içinde çözüm olmadığının altını çizmektir, yoksa ''Ekmeleddin'e oy vereceğiz'' demek, bu örgütlerin işi değil. Çünkü Erdoğan'ı alt edecek çözüm sokaktır. Bu anlaşılmış olmalıydı. Erdoğan'ı sandıkta alt edebilmek mümkün değil. Çünkü Erdoğan sıradan bir burjuva lider de değil. Gözü kara, diktatör, kazanmak için her şeyi yapabilen biri. Kurduğu sistem sadece kendisine yarıyor. Demokrasi falan hak getire. Ayakkabısının bağını bağlarken bile 15 televizyon naklen yayına geçiyor ve devletin her türlü imkanını büyük bir pespayelikle kullanıyorsa bu kişinin sandıktan çıkmaması mümkün değil. Boykotçular bunu görüyor ve haklı olarak sosyalizmi öne çıkaran bir eylemi daha fazla önemsiyorlar. Benim boykotu yanlış bulmam, bu konjöktürde halkta bir karşılığının olmayacağı nedeniyledir. Yoksa, bu örgütlerin yayınları incelendiğinde, bütün okların Erdoğan ve 2.cumhuriyet'e yönelik olduklarını görülebilir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.021
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 09.08.2014- 23:43


Alıntı Çizelgesi: yorum2006 yazmış



Tayyip'in önünü kesmek şarttır. Durum pek umutlu görünmüyor ama, yine de denemek gerekiyor. Ülke giderek koyu bir diktatörlüğün, İslamcı-gerici faşist bir diktatörlüğün pençesine düşüyor. Bölgede kanlı çatışmalara bulaşmasına da ramak kalmıştır. Türkiye'ye bulaşmasa bile, bölgedeki diğer ülkelerin insanlarına yazıktır. Tayyip sayesinde son aylarda ülkeyi dolduran, sokaklarda dilenen, toplumdan dışlanan, vatanından koparılmış gariban Suriyelilere bakın. Yazık değil mi bu insanlara? Nerede kaldı enternasyonalizm? Yeni Osmanlı olacağız derdindeki bu İslamofaşist ve mezhepçi klik tüm bölgeyi kana boğan, El Nusra ve IŞİD gibi vahşet örgütlerinin yaratılmasında büyük rol oynamıştır. Ülkeyi de mezhep kavgasına sürüklüyorlar. Gazze'deki katliamlardan da sorumludurlar. Bunu da görmek gerekiyor.

Bazılarının görmek istemediği birşey daha var. Türkiye tarihinin en büyük hırsızlıkları, yolsuzlukları yaşanıyor. Ortada milyarlarca dolar dönüyor. Bu kadar servete sahip adamları siyaset sahnesinde yenmek de zordur. Çünkü günümüz toplum düzeni paranın düzenidir. Çevrenize bakın, adamın zaten kazanması beklenen seçimlere bile yatırdığı paraya bakın. Buna demokrasi demek için utanmaz olmak gerekir. Bütün medyayı ele geçirdi. Ama adam yalnızca papağanı olan bu medya yazsın, söylesin diye siyaset de yapmıyor, çevirdiği reklam filmlerine bakın. Sanki ciklet reklamı yapıyor, gazoz reklamı yapıyor. Böyle siyaset mi olur? Durum böyleyken "bütün adaylar aynı" demek aymazlıktır.



Buna katılıyorum. Tayyip'in önünü kesmek şart. Peki bu nasıl olacak? 30 Mart seçimleriyle Erdoğan bir şekilde eşik atladı. Daha düşük bir oy oranı olsaydı, belki de aday olmazdı. Ama yüzde 43 oy almışken, Öcalan da ''barış süreci''nden memnunken, sakin kafayla düşündüğünüzde Cumhurbaşkanlığı seçimini de alabileceği akla geliyordu. TKP o dönemde Meclis'in boşaltılması önerisinde bulunmuştu. CHP ve BDP böyle bir eyleme girişebilseydi, Haziran'ı diri tutmak mümkün olurdu. Sürekli olarak Erdoğan'ın seçim tiyatrosuna bel bağlamak, Haziran ayaklanmasının da 2. Cumhuriyet'e yedirilmesi anlamına geliyor. Bakın 1 yılı bir ay geçtik, o heyecanlardan ve dirençten eser kalmadı. Her şey hep Erdoğan'ın istediği şekilde ve istediği düzlemde yürüyor. Daha önce söylemeye çalıştım, bu düzlemde bu koşullarda Erdoğan'ı alt edebilmek mümkün değil.

Yarın oyumu Ekmeleddin'e vereceğim. Sadece Erdoğan karşısında en güçlü aday olduğu için. Başka hiç bir nedeni yok. Şunu da biliyorum, Erdoğan seçilirse, ki seçilecek, sistemin en tepesine gelmiş olacak. Açık açık söylüyor, ''diktatör olacağım'' diyor. Parlamenter sistemi ortadan kaldıracağım diyor, Kurduğum diktatörlüğü daha ileri götüreceğim diyor. 11 Aralık bence yeni bir mücadele tarihi olacak. Burada en önemli dostlarımızın bugün ''boykot'' kararı alanlar olduğunu bence unutmamalıyız. Erdoğan'ın karanlığı günün birinde aydınlığa dönüşecekse, ki dönüşecek, bundan hiç kuşkum yok, burada en büyük katkı da yine bu örgütlerden gelecektir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.021
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 09.08.2014- 23:50


Hazır sürekli boykot konusunda yorumlar yapıyorken, özellikle bu kuyrukçu takımının boykot kararını eleştirip, ''oylar Demirtaş'a'' demesine de değinmek gerek. Bu çevreler, bu arkadaşlarımız 'boykot'un koşullarının olmadığını söyleyip ''oylar Demirtaş'a'' derken, Erdoğan'ın birinci turda seçilememesi durumunda ne yapacaklarını açıklamaları da gerekmiyor mu? Madem boykota karşısın, maden sandığa gidip boş oy atılmasına karşısın, ve madem bunu şimdiden deklare ediyorsun, o   zaman ileri sürdüğün düşünceyi şimdiden bir adım daha öteye götürüp muhtemel bir ikinci oylamada nasıl bir tavır alacağını da söylemelisiniz?

Erdoğan mı, Ekmeledin mi? Boykot mu?

İlkeli olmak önemliyse, daha şimdiden bütünlüklü bir yanıt ortaya koymak gerekmiyor mu?



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   [2] 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Erdoğan'a Açım Diye Bağıran Adam ve Erdoğan'ın Tavrı ocen45 0 1908 14.02.2020- 09:39
Konu Klasör Seçimde...ne yapmalı? melnur 2 1491 27.02.2022- 08:03
Konu Klasör Oyum CHP'ye, Sarıgül'e ayhan 4 5288 25.03.2014- 13:16
Konu Klasör Oyum komünistlere, CHP veya HDP'ye değil. melnur 3 4005 07.06.2015- 03:24
Konu Klasör Demirtaş: Sayın Kılıçdaroğlu, benim oyum sizedir... melnur 2 382 27.05.2023- 03:31
Etiketler   Seçimde,   oyum,   Erdoğan,   karşıtlığına,   olacak.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS